
1924 Anayasası, 20 Nisan 1924'te yürürlüğe girdi, 1921 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu'nun yerini almıştır. Atatürk ilkeleri de denilen altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi birkaç önemli değişiklikle 1961'e dek yürürlükte kalmıştır. 10 Ocak 1945'te içeriği değiştirilmeden, dili Türkçeleştirilerek yeniden kabul edilmiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961'de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.
- Madde: Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
- Madde: Türk Devleti'nin dili Türkçe, başkenti Ankara'dır.
- Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu egemenliğin tek temsilcisi TBMM'dir.

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı ilkesi temel alınmıştır. Buradaki üç erk; Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı) ve Yargı (Mahkemeler) tarafından oluşmaktadır.
Kanun hükmünde kararname (KHK), yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükûmetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasası'nın 87'nci maddesi ile "bakanlar kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

Millî Güvenlik Kurulu (MGK), 1933-1949 yılları arasında Yüksek Müdafaa Meclisi Umumî Kâtipliği, 1949-1962 yılları arasında Millî Savunma Yüksek Kurulu ve Genel Sekreterliği, 1961 Anayasası'na göre Millî Güvenlik Kurulu ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği isimleri ile faaliyet göstermiştir.

Mevzuat, yürürlükteki hukuk kurallarının bütünüdür. Türk mevzuat sistemi yukarıdan aşağıya doğru Anayasa, Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelikten oluşur. Bu dört norm Türk hukuk sisteminin normlar hiyerarşisi olup Türk mevzuat sistemi aynı zamanda yürütme organlarınca yayımlanarak yürürlüğe giren genel tebliğ, tebliğ, genelge, yönerge gibi adsız düzenleyici işlemlerden de oluşur.
Yasa ya da diğer adıyla kanun anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Dar anlamında yasa, yasama organınca yapılan yasa adıyla gerçekleştirilen işlerdir. Hukuk karşılıklı hakları ifade eden üst mefhumdur, yasa ise bu hakları koruyan ve belirleyen kuralları ifade eder.

Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet ve hükûmet başkanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın uygulanmasını ve devlet kurumlarının uyum içinde çalışmasını temin eder. Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 104. maddesinde düzenlenmiştir.
Yönetmelik (Talimatname), Anayasanın 123. maddesinde tarif edildiği şekliyle; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda, kanunlara ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine aykırı olmamak koşuluyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır.
Hukuki kaynaklar yahut diğer bir deyişle hukukun kaynakları, genelde asli ve yardımcı kaynaklar şeklinde bir ayrıma tabi tutulmaktadır:

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Hükûmet veya Kabine, Türkiye'de Cumhurbaşkanının başkanlık ettiği ve tüm bakanların bir araya gelip kararlar aldığı kuruldur. Her bakan, kendi bakanlığını ilgilendiren iş ve emri altındaki kamu personelinin yerine getirdikleri işlem ve eylemlerinden sorumludur.

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.
Kanun teklifi veya kanun önerisi, bir yasama organı tarafından üzerinde görüşülen yasa önerisidir. Yasama organı tarafından kabul edilene kadar bir kanun haline gelmez ve çoğu durumda yürütme tarafından da onaylanmalıdır.
Rusya Devlet Başkanı Kararnamesi, Rusya Devlet Başkanı tarafından çıkartılan bir yazılı hukuk kaynağıdır. Başkanın kararnameyi çıkartması ukase niteliğinde bir hukuki işlemdir. Başkan kararname çıkartma yetkisini, Anayasanın 90. maddesinden alır.

Türkiye cumhurbaşkanı yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanından sonra devlet protokolünde 2. sırada yer alan makamdır. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyesidir. Makam, 16 Nisan 2017'de gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandumu ile oluşturuldu ve 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yeni cumhurbaşkanının 9 Temmuz 2018'de göreve başlamasıyla yürürlüğe girdi.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Türkiye cumhurbaşkanı tarafından yürütme yetkisine ilişkin konularda yayınlanan yasal düzenleme aracıdır.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, Türkiye'de 16 Nisan 2017 Referandumu'yla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan kuvvetler ayrılığına dayalı başkanlık tipi bir hükûmet sistemidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın sekizinci maddesine göre, yürütme yetkisi ve görevi, cumhurbaşkanı tarafından, anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. Bu sistem Meclis ile Hükûmeti birbirinden ayırmış olup Türkiye'de uzun yıllardır süregelen istikrar, yürütmenin bürokrasi üzerindeki zayıf otoritesi ve erken seçim sorunlarını büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Parlamenter sistemin aksine hükûmet artık atamalar yolu ile değil, doğrudan halk tarafından seçimle gelen bir hükûmet başkanı tarafından oluşturulmaktadır. Cumhurbaşkanlığı, cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkındaki 1 sayılı cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenmiştir. 1 sayılı cumhurbaşkanlığı kararnamesi, 539 maddelik mufassal bir kararnamedir. Bu kararname, cumhurbaşkanlığının her yönünü ayrıntılarıyla düzenlemektedir.
Hukuk sistemi yapısında bulunan anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve benzeri normlar, düzensiz olarak değil, alt-alta, üst üste bulunmaktadır.Normlar birbirleriyle ilişkilidir ve piramit düzeni şeklinde bulunmaktadır.Normlar birbirleriyle altlık üstlük ilişkisi içerisindedir.Bu ilişki ‘’Normlar hiyerarşisi’’ veya ‘’hukuk düzeni piramidi’' olarak adlandırılmaktadır. Söz konusun piramitte alt kademede yer almakta olan norm,geçerliliğini üst kademede yer alan normdan almaktadır. Bu sebeple üst kademedeki norma aykırı olamaz. Bu kapsamda örnek olarak kanun anayasaya, yönetmelik de kanuna aykırı olamaz. Hans Kelsen'in görüşleri bu hiyerarşiye esas teşkil etmektedir.

Yüksek Anayasa Mahkemesi, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki en yüksek yargı otoritesidir.

Türkiye Hükûmeti, Türkiye'nin ulusal hükûmetidir. Başkanlık temsilî demokrasisi altında üniter bir devlet ve çok partili bir sistem içinde Anayasal bir cumhuriyet olarak yönetilir. Hükûmet terimi, toplu kurumlar kümesi veya özellikle Kabine (yürütme) anlamına gelebilir.