İçeriğe atla

Türkiye başbakanı

Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık
StatüHükûmet başkanı
Resmî ikametBaşvekâlet Binası[1]
(1925-1937)
Başbakanlık Merkez Binası[2]
(1937-2014)
Çankaya Köşkü
(2014-2018)
AtayanCumhurbaşkanı
(TBMM üyeleri arasından)
ÖnceliOsmanlı İmparatorluğu Sadrazamı
Oluşum2 Mayıs 1920 (TBMM Hükümeti)
29 Ekim 1923 (T.C. Hükümeti)
Açılışı yapanMustafa Kemal Atatürk (TBMM Hükümeti)
İsmet İnönü (T.C. Hükümeti)
Kaldırılma9 Temmuz 2018
Son sahibiBinali Yıldırım
ArdılıMakam lağvedildi
Websitesibasbakanlik.gov.tr (arşiv)

Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, Türkiye'de 1920-2018 yılları arasında hükûmetin başı ve Bakanlar Kurulunun başkanı olarak görev yapan makamdı. Başbakan, cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından seçilir ve görev süresi boyunca Çankaya Köşkü'nde ikâmet ederdi. Başbakanlık, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunun ardından yapılan 2018 Türkiye genel seçimleri ile birlikte kaldırıldı.

Tarihçe

Osmanlı Dönemi

1. Dönem

Sultan II. Mahmud devlet teşkilâtında giriştiği ıslahat sırasında Sadrazam Ra­uf Paşa'nın unvanını 30 Mart 1838 ta­rihli bir hatt-i hümâyunla "başvekil" olarak değiştirdi. Bu unvan padişahın ölümünden sonra 3 Temmuz 1839'da Hüsrev Paşa'nın sadrazam tayin edilmesiyle sona erdi.

2. Dönem

Sultan II. Abdülhamid'in 4 Şubat 1878'de Ahmed Vefik Paşa'yı "baş­vekil" tayin etmesi ise Osmanlı Devleti'nde 1876'dan beri yürürlükte bulunan Meşrutiyetin bir gereği sayılabilir. Gerçekten Ahmed Vefik Paşa bu makamı "mes'ûliyyet-i vükelâ" usulünün memlekette yerleşmesi için sadâretin başve­kâlete değişmesi şartıyla kabul etmişti. Ancak padişah 14 Şubat 1878'de Meclis-i Meb'ûsan'ı dağıttığı halde "başve­kil"liği kaldırmadı.

3. Dönem

18 Nisan 1878'de Ahmed Vefik Paşa'nın yerine tayin ettiği Sâdık Paşa da aynı unvanı kullandı. 28 Mayıs 1878'de Mütercim Rüşdü Paşa sadrazam tayin edildiği zaman başvekiilik unvanı kaldırıldı. Sultan Abdülhamid, Tunuslu Hayreddin Paşa'yı "mes'ûliyyet-i vükelâ" usulüne taraftarlığı yüzünden sadâretten uzaklaştırdığı halde halefi Ârifî Paşa'yı 29 Temmuz 1879'da "baş­vekil" sıfatıyla tayin etti. Ondan sonra ta­yin edilen Said, Kadri, Abdurrahman ve Ahmed Vefik paşalar da "başvekil" unva­nını kullandılar. "Başvekil" unvanının kul­lanılması bu üçüncü dönemde öncekile­re nisbetle daha uzun sürmüş ve Küçük Said Paşa'nın 3 Aralık 1882'de sadra­zamlığa tayinine kadar üç buçuk yıl de­vam etmiştir.

Kurtuluş Savaşı Dönemi

I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmesi üzerine İstanbul hüküme­tinin ülke bütünlüğünü korumada âciz kalması, Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa'nın öncülüğünde Millî Mücadele'nin başlamasına sebep olmuştur. 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve işleri yürütmek için üyeleri meclis tarafından seçilen İcra Ve­killeri Heyeti kurulmuştur. Meclis reisi İcra Vekilleri Heyeti'nin de başıydı. Bu hükûmet tarzı, 10 Ocak 1921 tarihli Teşkilât-ı Esâsiyye kanunu ile düzenlendi.

Cumhuriyet Dönemi

Millî Mücadele zaferle neticelendikten sonra 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilan edildiği gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Teşkilât-ı Esâsiyye kanununun bazı maddelerini değiştirdi. 12. maddeye gö­re reisicumhur tarafından atanan ve İcra Vekilleri Heyetine başkanlık eden Başvekalet makamı kurulmuştur.[3] 10 Ocak 1945 tarihinde, 20 Nisan 1924 tarihli Teşkilâtı Esasiye Kanunu'nun anlamda değişiklik yapılmaksızın Türkçeleştirilmiş hali olan 4695 sayılı Anayasa kabul edilerek İcra Vekilleri Heyetinin adı Bakanlar Kurulu, Başvekaletin adıysa Başbakanlık olarak değiştirilmiştir.[4] Ancak 1952 yılında, 4695 sayılı Anayasa ilga edilerek 1924 Anayasası'nın ilk hali tekrar yürürlüğe konulmuş; Başbakanlık makamının adı yeniden Başvekalet olmuştur.[5] 1924 Anayasası'nı yürürlükten kaldıran 1961 Anayasası'nın kabulünden 2018'e kadar Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kavramları kullanılmıştır.[6] 2018'de başbakanlık ve bakanlar kurulu kaldırılarak yürütme yetkisi tamamen cumhurbaşkanına verilmiştir.

Başbakanlığın eski arması

Başbakanlar

Binali YıldırımAhmet DavutoğluRecep Tayyip ErdoğanAbdullah GülBülent EcevitMesut YılmazNecmettin ErbakanMesut YılmazTansu ÇillerSüleyman DemirelMesut YılmazYıldırım AkbulutTurgut ÖzalBülend UlusuSüleyman DemirelBülent EcevitSüleyman DemirelBülent EcevitSüleyman DemirelSadi IrmakBülent EcevitNaim TaluFerit MelenNihat ErimSüleyman DemirelSuat Hayri Ürgüplüİsmet İnönüCemal GürselAdnan MenderesŞemsettin GünaltayHasan SakaRecep PekerŞükrü SaracoğluRefik SaydamCelal Bayarİsmet İnönüAli Fethi Okyarİsmet İnönüAli Fethi OkyarRauf OrbayFevzi ÇakmakMustafa Kemal Atatürk
  Anavatan Partisi (ANAP)
  Refah Partisi (RP)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "88 Yıl Aradan Sonra Tekrar Restore Ediliyor". haberler.com. 28 Kasım 2013. 25 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2020. 
  2. ^ "Başbakanlık Merkez Binası tarihçesi". 9 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "491 sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanunu. Ceride-i Resmiye, 71, 24 Mayıs 1340". 15 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2017. 
  4. ^ "4695 sayılı Anayasa. T.C. Resmî Gazete, 5905, 15 Ocak 1945". 7 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2016. 
  5. ^ 5997 sayılı 491 sayılı Teşkilâtı Esasiye Kanununun tekrar meriyete konulması hakkında Kanun. T.C. Resmî Gazete, 8297, 31 Ağustos 1952
  6. ^ "334 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. T.C. Resmî Gazete, 10859, 20 Temmuz 1961". 7 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu (1924)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1924–1961)

1924 Anayasası, 20 Nisan 1924'te yürürlüğe girdi, 1921 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu'nun yerini almıştır. Atatürk ilkeleri de denilen altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi birkaç önemli değişiklikle 1961'e dek yürürlükte kalmıştır. 10 Ocak 1945'te içeriği değiştirilmeden, dili Türkçeleştirilerek yeniden kabul edilmiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961'de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.

  1. Madde: Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
  2. Madde: Türk Devleti'nin dili Türkçe, başkenti Ankara'dır.
  3. Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu egemenliğin tek temsilcisi TBMM'dir.
<span class="mw-page-title-main">Türkiye başbakanları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye başbakanları listesi, Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak görev yapmış kişileri içeren liste.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Vefik Paşa</span> 196. Osmanlı sadrazamı

Ahmet Vefik Paşa, Yunan asıllı Osmanlı devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı. İlk ilmî Türkçülerden biridir. İki defa Maarif Nazırlığı yaptı; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda, İstanbul vekili olarak yer aldı ve başkanlığı üstlendi. 4 Şubat 1878–18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882–3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa sadrazamlık görevine getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de cumhuriyetin ilanı</span> 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye devletinin yönetim biçiminin cumhuriyet olarak belirlenmesi

Cumhuriyetin ilanı, hukukî olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal'in hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türk devletinin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Sadık Paşa</span> 197. Osmanlı sadrazamı

Mehmet Sadık Paşa (Karavezir), Osmanlı Devletinin son yıllarında hükûmette nazırlık, valilik ve sadrazamlık görevlerinde bulunmuş bir devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Mebûsan</span> Osmanlı parlamentosunun alt kanadı

Meclis-i Mebûsan, Osmanlı İmparatorluğu'nda, 23 Aralık 1876 tarihli anayasaya göre kurulmuş ve Birinci Meşrutiyet ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde görev yapmış çift meclisli yasama organının alt organıdır. Seçilmiş parlamenterlerden oluşmakta ve padişah tarafından atanan üst kamara üyelerinin oluşturduğu Seçkinler Meclisi ile birlikte, genel parlamentoyu oluşturmaktaydı.

Yüce Divan, Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin; Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, yüksek yargı mensuplarını, Genelkurmay Başkanını ve kuvvet komutanlarını görevleriyle ilgili suçlarından ötürü yargılarken kullandığı sıfattır. Mahkemenin bu yetkisi Anayasa'nın 148. maddesinin 6. fıkrasına dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Kânûn-ı Esâsî</span> Osmanlı Devletinin ilk ve son anayasası (1876–1878, 1908–1921)

Kânûn-ı Esâsî veya 1876 Anayasası, Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876'da ilan edilmiş, 1878'de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in ilanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası'nın kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu</span> Türkiye (Cumhuriyeti) Devletinin anayasası (1921–1924)

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu veya 1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilkelerini belirlemiş; 85 numaralı ve kabul tarihi 20 Kânun-ı Sani 1337 olan 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan kısa ve "çerçeve anayasa" niteliğinde bir belgedir.

<span class="mw-page-title-main">Islahat Fermanı</span> Osmanlıda gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan ferman (1856)

Islahat Fermanı veya Islâhat Hatt-ı Humâyûnu, Tanzimat'ın ilanından sonraki uygulamalarla ilgili olarak özellikle gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan 18 Şubat 1856 tarihli hatt-ı hümâyun.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1961)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1961–1982)

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya 1961 Anayasası, 9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Hükûmeti</span> Türk Kurtuluş Savaşında kurulan direniş hükûmeti

Kendisini Türkiye Devleti veya Türkiye olarak tanımlayan ve yaygın olarak Ankara Hükûmeti adıyla anılan Büyük Millet Meclisi Hükûmeti, Türk Kurtuluş Savaşı (1919-1923) ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında Ankara merkezli geçici ve devrimci Türk hükûmetiydi. Osmanlı Sultanı tarafından yönetilen çökmekte olan İstanbul Hükûmeti'nin aksine, Anadolu Hareketi tarafından yönetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Adliye Nezâreti</span>

Adliye Nezâreti ya da Adliye Nazırlığı Son dönem Osmanlı Hükûmetleri'nde bugünkü Adalet Bakanlığı'nın yaptığı işi yapan nazırlıktır. Türkiye'de Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte önce Ankara'ya taşınmış ve sonrasında ise dilde sâdeleşme çalışmalarının ardından adı "Adalet Bakanlığı" olarak değişmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Maârif-i Umûmiye Nezâreti</span> Osmanlının son dönemlerinde eğitim işlerinden sorumlu bakanlık

Maarif Nazırlığı ya da Maarif Nezareti son dönem Osmanlı Hükümetleri'nde eğitim işlerinden sorumlu olan nazırlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Evkaf-ı Hümâyun Nezâreti</span>

Evkaf Nâzırlığı veya Evkaf-ı Hümâyun Nezâreti,, son dönem Osmanlı hükûmetlerinde vakıf kurumlarından sorumlu olan nâzırlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye cumhurbaşkanı yardımcısı</span> Türkiyede bir resmî makam

Türkiye cumhurbaşkanı yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanından sonra devlet protokolünde 2. sırada yer alan makamdır. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyesidir. Makam, 16 Nisan 2017'de gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandumu ile oluşturuldu ve 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yeni cumhurbaşkanının 9 Temmuz 2018'de göreve başlamasıyla yürürlüğe girdi.

Bu sayfada 1878 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar yer alır.