Türkiye Komünist Partisi (1920)
Türkiye Komünist Partisi | |
---|---|
Kısaltma | TKP |
Genel sekreter | Ethem Nejat |
Kurucu | Mustafa Suphi |
Kuruluş tarihi | 10 Eylül 1920 |
Kapanış tarihi | 8 Ekim 1987 |
Bölünme |
|
Ardılı | Türkiye Birleşik Komünist Partisi |
Gençlik kolu | İlerici Gençler Derneği |
İdeoloji | Komünizm |
Siyasi pozisyon | Aşırı sol |
Türkiye Komünist Partisi, 1920 yılında kurulan, Türkiye'de faaliyet göstermiş komünist siyasi parti.
İlk yıllar
Osmanlı İmparatorluğu döneminde sosyalist gruplar olmasına rağmen bunlar geniş kitle örgütlerine dönüşememişlerdi. Bu gruplar genelde küçük ve sosyalist düşüncenin taşıyıcıları oldular. Özellikle Selanik ve İstanbul merkezli idiler. Bir kısmı kurulacak olan TKP'ye katılmıştır. Özellikle de Şefik Hüsnü'nün liderlik ettiği Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası (TİÇSF) bunlardan biridir.
Mustafa Suphi ve 15'ler
İttihat ve Terakki hükûmetine muhalefetten dolayı 1913'te Sinop'a sürgün edilen Mustafa Suphi buradan Rusya'ya kaçtı ve orada Ruslara esir düştü. Esirliği sırasında tanıştığı mahkûm devrimcilerin ve Ekim Devrimi'nden sonra Bolşevizmin etkisi ile 1918 yılında Sosyalist Müslüman Doğu Halklar Kurultayının ardından sürgündeki askerler ve Türkiye'deki gruplarla beraber 10 Eylül 1920'de Bakü'de yapılan kongre ile TKP kuruldu. Mustafa Suphi ve arkadaşları Anadolu'da gerçekleşen Türk Kurtuluş Savaşı'na destek vermek için önce Mustafa Kemal ile irtibat sağlamışlardır. Mustafa Kemal'in daveti ile Ankara'ya gelmek için yola çıkmışlardır. TKP'nin Azerbaycan'da oluşturulmuş bir grup silahlı birliği de Kurtuluş Savaşı'nı desteklemek için gönderilmişlerdir. []
TKP üyelerinin yurda girmeleri ile protestolar gerçekleşmiştir. Kimi kaynaklarda bu protestoların 9. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir tarafından tertiplendiği iddia edilmektedir. Kars ve Erzurum'dan sonra Kazım Karabekir'in yönlendirmesi ile Trabzon'a geçmişlerdir. Mustafa Suphilerin amacı buradan deniz yoluyla ile Samsun'a geçip Ankara'ya ulaşmaktır. Kazım Karabekir'in ise kendilerini Rusya'ya geri göndermek istediği iddia edilmektedir. Tekneleri Karadeniz'e açıldıktan sonra Trabzon kabadayılarından Yahya Kahya ve adamları arkadan yetişip Mustafa Suphi ve arkadaşlarını öldürmüşlerdir. Bazı iddialara göre ise planlayan kişi Kazım Karabekir idi. Başka bir iddia ise bizzat Stalin'in Sultan Galiyev ve ulusal komünistler ile hücre kurduğu iddiasıyla Mustafa Suphi'yi o dönem desteklediği Enver ve İttihatçıların tertibiyle ortadan kaldırmış olabileceğidir. Zira daha sonra Stalin tarafından yargılanan Sultan Galiyev'e yöneltilen suçlamalardan biri Mustafa Suphi'yle birlikte yasa dışı Pan-Türkist ve Turancı bir fraksiyon kurduğu iddiasıydı. []
Bu cinayeti işleyenlere karşı tepkiler artınca Kahya Yahya, Sivas'ta kurulan göstermelik bir mahkemede 'yargılanır' ve 'delil' yetersizliğinden beraat eder. Kahya Trabzon'a döndüğünde üzerindeki baskılar devam edince, suç ortaklarını tehdit etmeye başlar. Sağda solda 'Sanki bütün işlerde ben tek başına mı idim. Daha üstüme varırlarsa her şeyi olduğu gibi ortaya dökerim' demesi Kahya Yahya'nın arkasındaki güçleri rahatsız eder. Kahya'nın ortadan kaldırılmasına karar verilir. Bir süre sonra Trabzon kışlasına yakın bir yerde Kahya Yahya, adamlarıyla birlikte pusuya düşürülür ve Muhafız Alay Komutanı İsmail Hakkı Tekçe tarafından öldürülür.[1][2]
TKP'nin kurucu başkanı Mustafa Suphi ve (aralarında genel sekreter Ethem Nejat'ın da bulunduğu) on dört yoldaşının 28/29 Ocak 1921'de Trabzon açıklarında öldürülmesi TKP'nin siyasi iktidara karşı yasa dışı mücadelesinin de başlangıcını oluşturdu.[] Aralık 1920'de Ankara'da TKP'nin yasal örgütlenmesi olarak kurulan fakat Ocak 1921'de kapatılan Türkiye Halk İştirakiyun Fırkasının (THİF) 1922 yazında tekrar kısa bir süre yasal faaliyet göstermesi dışında, 1920'li ve 1930'lu yıllarda TKP çalışmalarını yasa dışı olarak sürdürmek zorunda kaldı. 15 Ağustos 1922'de hükûmetin yasaklaması üzerine Ankara'da gizli olarak gerçekleştirilen THİF'in 1. ve TKP'nin 2. Kongresinde Genel Sekreterliğe Salih Hacıoğlu getirildi. Kongreden yaklaşık üç hafta sonra 12 Eylül 1922'de Ankara Hükûmeti TKP'yi tekrar yasakladı.
Baskı yılları
Yasal çalışma olanağı ortadan kaldırılan TKP'nin 3. kongresi 31 Aralık 1924-1 Ocak 1925'te İstanbul Akaretler'de gizli olarak toplandı ve Şefik Hüsnü genel sekreterliğe getirildi. Kongreden sonra Şeyh Said İsyanı'nı gerekçe gösteren hükûmet Takrir-i Sükun kanununu çıkartarak ülkedeki CHP harici tüm siyasi oluşumları kapattı. Çok geniş tutuklamalar ve yargılamalar yapıldı. 1925'te yapılan tutuklamaların yol açtığı dağınıklığı, kargaşayı durdurmak üzere, 1926 yılının Mayıs ayında Şefik Hüsnü'nün girişimiyle Viyana'da bir parti konferansı yapıldı.[]
Yeni bir faaliyet programının taslağı hazırlandı ve Vedat Nedim Tör genel sekreterliğe getirildi. Parti işçi sınıfı içerisinde belli bir örgütlenme yakalamış olmasına rağmen (tütün işçileri ve demir yolu işçileri[3]), partideki iç problemler partinin daha güçlü bir etki yaratmasının önüne geçti. Vedat Nedim Tör bu dönemde Kemalizm ile uzlaşarak ılımlı bir politika izleme yanlısıydı. Nitekim TKP'ye yönelik 1927 Tevkifatı sonucu Vedat Nedim Tör ve Şevket Süreyya Aydemir partiden ayrıldı ve daha sonra Kemalist Kadro dergisini çıkardı. Öte yandan bu dönemde partiye ve komünizm davasına önemli katkılarda bulunan komünist şair Nâzım Hikmet liderliğinde Pavli Adası Konferansı toplamış olan ve Kemalizme ve burjuvaziye karşı proleter devrimci mücadelenin yükseltilmesini savunan muhalefet grubu da Komintern temsilcisi olarak ülkeye dönen Şefik Hüsnü tarafından partiden ihraç edilerek yeni bir yönetim oluşturuldu.[]
II. Dünya Savaşı ve sonrası
Parti 1940'ların başında yeniden örgütlendi. Reşat Fuat Baraner'in Teşkilat Sekreterliğinde II. Dünya Savaşı boyunca faşizm karşıtı bir politika izledi ve 1950'lere kadar Şefik Hüsnü liderliğinde faaliyetlerine devam etti. Türkiye'nin çok partili demokrasiye geçiş sürecinde önce Mayıs 1946'da TKP içindeki bir grup tarafından Türkiye Sosyalist Partisi (TSP), ardından Merkez Komitesi kararıyla Haziran 1946'da Şefik Hüsnü liderliğinde Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) kuruldu. Fakat TKP'nin bu yasal çalışma girişime de çok kısa ömürlü olup iki parti de Aralık 1946'da yasaklandı.[4]
1951 tutuklamaları ve Şefik Hüsnü'nün 1959 yılında hapis sonrası sürgüne gönderildiği Manisa’da ölmesi ardından Zeki Baştımar 1961'de yurt dışına çıkarak partiyi yurt dışında yeniden örgütlemeye başlamasına dek geçen dönemde yurt dışındaki faaliyetler TKP'nin dış temsilcisi İsmail Bilen tarafından yönetildi. Bu yurt dışı faaliyetlerine en büyük katkıyı ise 1950 seçimlerini kazanan Demokrat Parti tarafından çıkarılan afla önce cezaevinden çıkan, sonra da 1951 yazında öldürüleceği endişesiyle ülkeyi terk eden Nâzım Hikmet yapmaktaydı. Bu faaliyetlerin ana unsuru ise, Moskova Radyosu, Budapeşte Radyosu, Sofya Radyosu vb. Türkçe servislerine ilaveten, 1958'de yayına başlayan Bizim Radyo oldu.
1960'lar: Yükselen sosyalist hareket
1962 yılında Zeki Baştımar TKP MK Dış Büro Birinci Sekreteri olarak Nisan 1962’de Leipzig’de TKP'nin yurt dışı aktifleriyle bir toplantı düzenledi. Leipzig Konferansı da denilen bu toplantıya katılanlar; Zeki Baştımar, İsmail Bilen, Nâzım Hikmet, Abidin Dino, Bilal Şen, Hayk Açıkgöz, Sabiha Sertel, Aram Pehlivanyan, Vartan İhmalyan, Fahri Erdinç, Gün Benderli ve Yıldız Sertel idi. Bu toplantıda Zeki Baştımar isim vermeksizin bir yandan önceki TKP Genel Sekreteri Şefik Hüsnü'ye yönelik olarak partiyi 1946'da legal faaliyete geçirerek polis sızmasına yol açmak ve Sovyetler'deki Stalin kültünün TKP'ye de parti liderinin emirlerine körü körüne itaat şeklinde yansıması eleştirilerinde bulunurken, bir yandan ülke içindeki TKP yöneticilerinden Reşat Fuat Baraner ve Mihri Belli'yi "likidatörlük" ve "provokatörlük" ile suçladı.
Türkiye'de 1960'ların en önemli siyasi olaylarından biri, Türkiye İşçi Partisinin (TİP) kuruluşu ve ülke genelinde yarattığı etkiydi. Bu dönemde TKP'nin gerek ülke içindeki gerekse yurt dışındaki kadroları TİP'i desteklediler.
Yakub Demir’in Merkez Komitesi Birinci Sekreterliği döneminde, 1960’ların ilk yarısında Yurdun Sesi ve Yeni Çağ dergileri, 1967’den itibaren TKP’nin Sesi radyosu, 1970’ten itibaren Durum bülteni yayınlanmaya başladı. 1965’ten itibaren kadro yetiştirmek üzere Moskova’ya ve Bulgaristan'daki parti okuluna öğrenci grupları gönderilmeye yeniden başlandı. 1967’den itibaren Batı Avrupa ülkelerindeki Türk göçmenler ve öğrenciler arasında örgütlenme çalışmaları başlatıldı, legal örgütler kurulması ve yayınlar çıkarılmasına gidildi.
1965’te yaşanan tartışma ve ayrılıkların ardından TKP Dış Bürosu küçülerek Zeki Baştımar, İsmail Bilen ve Aram Pehlivanyan'dan oluştu.
1970'ler: Atılım dönemi
Kasım 1971'de Zeki Baştımar’ın beyin kanaması ve kısmi felç geçirmesi ve bir yıl sonra bunun tekrarlaması ardından, Mart 1973'te Doğu Almanya'da doktorların iş göremez raporu vermesi üzerine Mayıs 1973’te görevinden alındı ve Kasım 1974’te öldü.
İsmail Bilen'in TKP Genel Sekreteri olması ile birlikte TKP ülke içinde örgütlenme faaliyetlerine hız verdi. Bu ise TKP'nin, başta 12 Mart döneminden sonra 1975'te yeniden kurulan TİP olmak üzere, 1960'larda ülke içinde baş gösteren çeşitli sosyalist gruplarla rekabete girmesine yol açtı. İlk olarak, başta Maden-İş sendikası olmak üzere, DİSK'ten TİP'liler tasfiye olup TKP kadroları etkin konumlara geldi. Daha sonra özellikle Maocu gruplarla çatışmalar ve ölümler oldu.
1970'li yıllar boyunca TKP, tarihinin en hızlı gelişme dönemlerinden birini yaşadı. Sendika (DİSK), gençlik (İGD), memur, köylü, kooperatif ve kadın (İKD) hareketi içinde kitleselleşti. 1974 başında Atılım gazetesi yayınlanmaya başladı. Yeni bir program ve tüzük hazırlanıp 1977'de Moskova'da yapılan ve Konya Konferansı olarak duyurulan parti konferansında onaylandı. 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın kitlesel olarak kutlanmasında, Devlet Güvenlik Mahkemelerine karşı direnişte, 141-142. maddelerin kaldırılması kampanyasında, barış hareketinin örgütlenmesinde, uluslararası dayanışma kampanyalarının düzenlenmesinde önemli rol oynadı.[]
1978 sonrasında İşçinin Sesi adlı yayın organı olan İngiltere parti örgütü ile merkez arasındaki anlaşmazlıklar Emperyalizmin Zayıf Halkası Türkiye adlı broşürü ve diğer yayınlarında partinin silahlı halk ayaklanmasına hazırlanması gerektiğini savunan MK üyesi Rıza Yürükoğlu liderliğinde İngiltere parti örgütünün TKP ile ilişkilerinin kesilmesiyle sonuçlandı. Bu ayrılık ve rekabet de bazı şiddetli çatışmalara ve ölümlere yol açtı.[]
1980'ler: Askeri darbe ve TBKP
12 Eylül Darbesi ardından tüm diğer sosyalist hareketler gibi TKP de ağır yara aldı. 1981'de TKP'nin yurt içindeki bir Politbüro üyesi ve birkaç Merkez Komite üyesi dahil, kadrolarının büyük bölümü tutuklandı. MK üyesi Mustafa Hayrullahoğlu ve bazı diğer TKP üyeleri işkence altında öldü. Bu dönemde TKP bir yandan kadrolarının büyük bölümünü yurt dışına çıkarmayı, bir yandan başta İstanbul olmak üzere askeri rejim koşullarında faaliyetlerini sürdürmeyi başardı. 1983'te TKP Genel Sekreterliğine Nabi Yağcı seçildi ve 40 yıllık aradan sonra 5. Kongre yapıldı.
1980'den beri devam eden TİP ile birlik görüşmelerinde önemli ilerleme kaydedilmesi üzerine Ekim 1987'de Brüksel yapılan bir basın toplantısı ile TİP Genel Başkanı Behice Boran ile TKP Genel Sekreteri Nabi Yağcı, iki partinin Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adı altında birleşmeye karar verdiğini duyurdular. Bu basın toplantısının hemen ardından Behice Boran'ın ölmesi üzerine TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın ve TKP Genel Sekreteri Nabi Yağcı, TBKP'nin yasal bir parti olarak kurulması için yurda dönme kararını açıkladılar. İki genel sekreter İstanbuil Yeşilköy Havalimanı'nda tutuklanarak Ankara DGM'de yargılanmaya başladılar. Bu sırada yurt dışında TKP'nin 6. Kongresi ve TİP'in 8. Kongresi yapılarak, her iki partiden eşit sayıda delegenin katılımıyla Türkiye Birleşik Komünist Partisi 1. Kongresi toplandı.
İki genel sekreter 2,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra, yurt içinde ve dışında tepkilerin sürekli arttığı, Türk Ceza Kanunu'nun 141–142 ve 163. maddelerinin kaldırılması için TBMM içinde mutabakat oluştuğu bir ortamda Mayıs 1990'da serbest bırakıldılar ve 4 Haziran 1990'da resmi dilekçelerini teslim ederek Türkiye Halk İştirakiyyun Fırkası adıyla yasal olarak kurulmuş komünist partisinin 1922'de yasaklanmasından sonra Türkiye'nin ilk yasal komünist partisini kurdular.
TBKP, Ocak 1991'de gerçekleşen 1. Kongresinde "sosyalistlerin geniş birliği" çalışmaları doğrultusunda aldığı kararla Sosyalist Birlik Partisi (SBP) oluşumuna katıldı.
Ardından, 16 Temmuz 1991'de o dönem başkanlığını Yekta Güngör Özden'in yaptığı, üyeleri arasında Ahmet Necdet Sezer, Haşim Kılıç gibi isimlerin bulunduğu Anayasa Mahkemesi tarafından TBKP oy birliğiyle kapatıldı.[5]
Ayrılıklar
İşçinin Sesi grubunun Türkiye Komünist Partisi tarafından tasfiye edilmesi üzerine Şubat 1980'de TKP (İşçinin Sesi) kurulur ve TKP'den ayrılık yaşanır. Aynı yıl 1980'de başka bir grup TKP'den bölünerek Türkiye Komünist Partisi-Devrimci Kanat (TKP-DK) adlı yasadışı siyasi partiyi kurarlar.[6]
Tarihsel mirasçılar
- 1996 yılında TBKP ve SBP süreçlerine muhalif olan 10 Eylül grubu farklı çevrelerin de birleşimiyle, 1974 yılında TKP'nin yasal alanda sesini duyurmak için çıkarılan ancak 1980 yılında sıkıyönetim komutanlığı emriyle kapatılan[7] Ürün Sosyalist Dergi ile aynı adı taşıyan bir dergiyi 1997'de yayınlamaya başladı.[8]
- 11 Kasım 2001'de Sosyalist İktidar Partisi gerçekleştirdiği olağanüstü kongresiyle Türkiye Komünist Partisi adını aldı. Fakat Sosyalist İktidar grubu, TİP'in TKP ile birleşmesine karşı çıkmış ve parti içerisinde (TİP) hizip oluşturmuştur. Kuruluş tarihi olarak 10 Eylül 1920’de gerçekleştirilen Bakü Kongresi’ni esas aldığını ilan eden parti, Türkiye'de komünist ve devrimci hareketin 1920'den günümüze ulaşan bütünsel tarihinin mirasçısı olduğunu iddia etti.[9] Bu sürecin öncesinde ve sonrasında geçmişte TKP saflarında mücadele etmiş fakat partiden tasfiye edilmiş (oportünist, revizyonist, Kemalist ithamlar) birçok kişi yeniden partili mücadeleye katıldı. 2002 yılında "Paranın Saltanatı Varsa Halkın TKP'si Var!" sloganı ile ilk defa seçimlere giren parti 2014 yılında ikiye bölündü. Ayrılan gruplar geçici bir protokolle HTKP ve KP adını aldı. TKP'nin adı ve hukuki kazanımları koruma altına alındı.[10]
- 2001 yılında Sosyalist İktidar Partisi'nin yaptığı kongreyle kurulan TKP içinde yaşanan ayrışlardan kurulan TKH (Türkiye Komünist Hareketi) 1920'de kurulan TKP'nin tarihsel mirasçılardan birisi olduğu ifade etmektedir.
- 2011 yılında Ürün Sosyalist Dergi çevresi ve TBKP öncesinde Türkiye Komünist Partisi, İKD, İGD, Maden-İş, Birlik Dayanışma Hareketi içerisinde mücadele etmiş üyeler [11] birleşerek Suphi'den Bilen'e Gelenek Yaşıyor Girişimi'ni kurdu ve girişim TKP "Kurucular Kurulu" olarak partileşmeye gideceğini ilan etti.
- 6 Şubat 2012 Pazartesi, yasal olarak TKP'nin kurulması için dilekçe verildi. Fakat aynı isimde başka bir yasal parti olduğu gerekçesi ile bakanlık dilekçeyi kabul etmedi.[12] Bakanlığın dilekçeyi kabul etmemesi nedeniyle aynı gün Toplumcu Kurtuluş Partisi adıyla yasal parti başvurusunda bulunuldu.[13] 15 Şubat 2012 tarihinde kurucular kurulunun aldığı karar ile Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin tüzüğünün birinci maddesi değiştirilerek partinin adı Türkiye Komünist Partisi olarak değiştirdiğini duyurdu ve bu değişikliği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdi [13]
- 15 Nisan 2012'de, yaşanan şiddet olaylarının [14][15] medya tarafından "sol içi şiddet" olarak yayınlaması ve 1 mayıs öncesi bir provakosyana yer verilmemesi için partinin adını TKP 1920 olarak değiştirdiğini açıkladı.[16]
Liderler galerisi
- Reşat Fuat Baraner,
TKP MK Genel Sekreteri
(1929-46)
Kaynakça
- ^ Günaydın Gazetesi, 4 Aralık 1977
- ^ Ömer Ağın[]
- ^ TKP kadroları 1927 Adana Demiryolu Grevinde önemli roller oynamışlardır.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2012.
- ^ ""Anayasa Mahkemesi'nin TBKP hakkındaki kapatma kararı"". 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2020.
- ^ "Wayback Machine" (PDF). web.archive.org. 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 5 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 14 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2012.
Dış bağlantılar
- Yurdun Sesi, TKP Merkez Komitesi Dış Bürosu Dergisi (1963-73) 6 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Atılım, Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi organı (1974-87) 24 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Durum, Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi bülteni (1970-80) 6 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Yeni Çağ, dünya komünist ve işçi partilerinin teori ve enformasyon dergisi Barış ve Sosyalizm Sorunları’nın Türkçesi (1964-87) 6 Aralık 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.