İçeriğe atla

Türkiye'deki vergi mükellefiyeti

Türkiye'deki vergi mükellefiyeti, Türk vergi sisteminde yer alan vergi mükellefiyeti kavramını inceler.

Vergi mükellefiyeti, vergi mükellefi olma durumunu ifade eder. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nda, vergi mükellefi, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişi, olarak tanımlanmıştır. Kişinin, vergi mükellefi olabilmesi için; iki şartın varlığından söz edilmesi gereklidir. Bunlardan ilki; vergiyi doğuran olayın, ilgilinin kendi kişiliğinde gerçekleşmesi, diğeri ise kişinin vergiyi kendi mal varlığından ödemek zorunda olmasıdır.[1] Mükellefiyet, kişilerin başvurusu üzerine açılabileceği gibi, idarenin tespitiyle de tesis edilebilir. Türkiye'de, mükelleflere vergisel konularda hizmet sunan kamu kurumu, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı'dır. Gelir İdaresi Başkanlığınca her mükellefe, vergi kimlik numarası verilir ve bağlı bulundukları vergi dairelerinde vergi kimlik numaraları itibarıyla dosya oluşturularak, mükellefiyet kayıtları tutulur. Günümüzde, teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, mükellefler, pek çok işlemini İnternet Vergi Dairesi üzerinden de yapabilmektedir.

Vergi Türlerine Göre Mükellefler

Gelir Vergisi Mükellefi

  • Türkiye'de yerleşmiş olanlar
  • Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları

Kurumlar Vergisi Mükellefi

Katma Değer Vergisi Mükellefi

  • Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar
  • İthalatta mal ve hizmet ithal edenler
  • Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar
  • PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları
  • Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler
  • Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertipleyenler veya gösterenler
  • Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler
  • İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlar

Özel Tüketim Vergisi Mükellefi

4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi kanununa ekli;

  • (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler
  • (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler

Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Mükellefi

  • Bankalar
  • Sigorta şirketleri
  • Bankerler
  • İkraz işleriyle uğraşanlar

Diğer Vergilerde

  • Veraset ve İntikal Vergisi Mükellefi: Veraset tarikiyle veya ivazsız bir tarzda mal iktisabeden şahıs.
  • Emlak Vergisi Mükellefi: Binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf eden.
  • Motorlu Taşıtlar Vergisi Mükellefi: Trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığınca tutulan sivil hava vasıtaları sicilinde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişi.
  • Damga Vergisi Mükellefi: Kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların Damga Vergisini kişiler öder.

Mükellefiyet Türleri

Gelir Vergisi Kanunu, gelir vergisi mükelleflerini Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilecek, tam mükellefler, ile; sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilecek, dar mükellefler, olmak üzere ikiye ayırmıştır.[2]

Tam Mükellefiyet

Gelir Vergisi Kanunu'na göre; Türkiye'de yerleşmiş olanlar, Türkiye'de yerleşmiş sayılanlar ve resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre; Sermaye şirketleri. kooperatifler, iktisadî kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, iş ortaklıklarından kanunî veya iş merkezi Türkiye'de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

Dar Mükellefiyet

Gelir Vergisi Kanunu'na göre; Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.

Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre; Sermaye şirketleri. kooperatifler, iktisadî kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, iş ortaklıklarından kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Selçuk Buyrukoğlu ve İrem Erasa, Vergi Bilincinin Oluşmasında Mükellef Haklarının Yeri ve Önemi, Vergi Dünyası (Kasım 2012, Sayı 375) sf.116-117.
  2. ^ Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Beyanname Düzenleme Kılavuzu, 2009. sf. 4.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vergi</span>

Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.

Varlık Vergisi, Türkiye'de 11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır.

Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), belirli mal veya ürünler üzerinden maktu veya oransal olarak alınan bir harcama vergisidir. İlk olarak Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde yapılan kanun değişiklikleriyle gündeme gelmiş ve yine aynı amaçla 2002 yılında 4760 sayılı kanun ile kabul edilmiştir. ÖTV, lüks, sağlığa zararlı, çevreye zararlı mallara uygulanır.

Kurumlar vergisi (KV), kurum kazançları üzerinden alınan doğrudan/dolaysız bir vergi türüdür. Gelir üzerinden alınan vergiler kategorisindedir. Ancak gelir vergisi gibi subjektif değil, objektif nitelikte bir vergidir; bu nedenle artan oranlı tarife yapısına değil, düz/sabit oranlı tarife yapısına sahiptir.

Katma Değer Vergisi veya kısaca KDV, yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal ve hizmeti teslim edenin ödediği ancak teslim alana yüklenen bir harcama vergisidir. %1'den %20'ye kadar değişmektedir.

Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) kavramı devletten devlete değişmekle birlikte, genel olarak kamusal kaynakları kullanmak yoluyla ekonomik alanda faaliyet gösteren Devlet Kuruluşlarını ifade eder. Uluslararası literatürde "devlet şirketi" olarak geçen bu kavram, sahibi olan hükûmet adına ticari faaliyetlerini üstlenen bir tüzel kişiliği ifade eder. Şirketlerin hukuki durumu hükûmetin bir parçası olma veya devletin düzenli bir hissedarı olduğu şirketler arasında değişmektedir. Devlete ait şirketler, genellikle demiryolları ve telekomünikasyon, stratejik mal ve hizmetler, doğal kaynaklar ve enerji, politik olarak hassas iş, yayın, alkol ve tütün ürünleri ve sağlık ürünleri gibi doğal tekeller ve altyapı alanında yaygındır.

Damga vergisi, her türlü sözleşmeden doğan ve devlet tarafından alınan bir vergi çeşididir.

Motorlu taşıtlar vergisi, Karayolları Trafik Kanunu'na göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan motorlu kara taşıtları; Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne kayıt ve tescil edilmiş olan uçak ve helikopterler, liman veya belediye siciline kayıt ve tescil edilmiş olan motorlu deniz taşıtlarının tabi olduğu vergilendirmedir.

Vergilendirme Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye'nin GSYİH'ye oranı %41,65'tir (2021). Vergiler genelde hükûmet tarafından alınır, ancak bazı özel vergiler belediyeler aracılığıyla alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gelir İdaresi Başkanlığı</span> Vergiler ile diğer gelirleri tahsil etmekle sorumlu kurum

Gelir İdaresi Başkanlığı eski adıyla Gelirler Genel Müdürlüğü, vergiler ile diğer gelirleri tahsil etmekle sorumlu olan, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı bir devlet kurumudur. Teşkilat yapısı ve görev alanları, 5345 Sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı</span>

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK), Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez teşkilatı bünyesinde doğrudan Hazine ve Maliye Bakanına bağlı olarak faaliyet gösteren denetim birimi.

Vergi mükellefi, vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren ve bu suretle üzerine düşen vergi borcunu ödemekle yükümlü olan gerçek veya tüzel kişidir.

Türkiye'deki vergi daireleri, mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Verginin tarhı</span>

Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve oranlar üzerinden hesaplanarak miktarının belirlenmesidir. Verginin tarhı idarece yapılır. Türkiye'de bu işi vergi daireleri yapmaktadır. Vergi tarhı idari bir işlemdir ve hukuka aykırılığı iddiasıyla vergi mahkemesinde dava konusu edilebilir. Verginin tarhı Vergi Usul Kanunun 20. maddesinde tanımlanmıştır. Vergi Usul Kanunun 25.-39. maddelerinde tarh yöntemlerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre vergi tarhı aşağıdaki yöntemlerle yapılmaktadır. 4 çeşit Tarh vardır.

Buğdayı Koruma Karşılığı Vergisi Kanunu, buğday fiyatlarının istikrarlı bir düzeyde tutulması, Ziraat Bankası'nın yaptığı buğday alım ve satımı işlemlerinde meydana gelebilecek zararların giderilmesi ve silo ve ambar yapımı için gerekli finansmanın sağlanabilmesi amacıyla TBMM'den 1934 yılında çıkarılan yasa.

Belli bir ülkede belli bir dönemde uygulanan vergilerin bütününe ilişkin hukuki rejim vergi sistemi olarak nitelendirilir. Türk vergi sistemi ise, Türkiye'de belli bir dönemde uygulanan vergileri inceler. Türkiye'de şu an çok vergili sistem geçerli olup, birden fazla kaynak üzerinden alınan birden fazla vergi bulunmaktadır.

Düz oranlı vergi, vergi ödemesinin vergi matrahından bağımsız olarak tek bir oran ile hesaplandığı bir vergi sistemidir. Örneğin, matrah 10.000 TL ise, ödenmesi gereken vergi %20 x 10.000 TL = 2.000 TL ve matrah 100,000 TL ise ödenmesi gereken vergi 20.000 TL'dir. Vergi yüzdesi oranı matrahın bir fonksiyonu olarak grafiğe dökülürse grafik "düz" bir çizgi olur.

Vergi yoklaması, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etme amacıyla yapılan bir vergi denetim aracıdır.

Çifte Vergilendirme, Vergiyi doğuran olayın tek olmasına rağmen çeşitli kurumlarca veya otorilerce bu olayı birden fazla vergi işlemine tabi tutulmasıdır.