İçeriğe atla

Türkiye'deki sulh hukuk mahkemeleri

Türkiye'deki sulh hukuk mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan hukuk mahkemelerinden biridir. Asliye hukuk mahkemeleriyle birlikte temel hukuk mahkemelerini oluştururlar. Her iki hukuk mahkemesi de bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır.

İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler.[1] (Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, Beyoğlu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi gibi.)

Görev alanına giren davalar HMK madde 4'te sayılmıştır. Buna göre, Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davaları, bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.[2]

2007 yılında Türkiye'deki asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin iş yükü

2007 Asliye hukuk mahkemesi Sulh hukuk mahkemesi
Gelen iş 642344 789116
2008'e devreden iş 291459 190275
Ortalama yargılama süresi (gün) 289 108

Kaynak:[3]

Kaynakça

  • Gözler, Kemal: Genel Hukuk Bilgisi, 8. Baskı, 2008.
  1. ^ Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 26 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Madde 5
  2. ^ [1] 8 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., T.C. Adalet Bakanlığı, erişim tarihi: 9 Nisan 2012.
  3. ^ "Hukuk mahkemelerindeki iş yükünün mahkemelere göre dağılımı" (PDF). 18 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 29 Nisan 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi</span> Türkiyedeki en yüksek yargısal devlet organı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Danıştay (Türkiye)</span> Türkiyenin idari yargı organı

Danıştay; Türkiye'nin idari yargı organıdır. İdari davaların bakıldığı mercidir. Aldığı kararlara yürütme uymak zorundadır.

<span class="mw-page-title-main">Şûrâ-yı Devlet</span> Osmanlı Devletinde yargı kurumu (1868–1922)

Şura-yı Devlet Osmanlı Devleti'nde günümüzdeki Danıştay'a karşılık gelen yüksek yargı kurumudur. 1868-1922 yılları arasında görev yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Uyuşmazlık Mahkemesi</span> Türkiyedeki yargı yolu uyuşmazlıklarını çözmekle görevli yüksek mahkeme

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda düzenlenen bir yüksek mahkemedir. 1945'te kurulan mahkemenin temel görevi, adli ve idari yargı organları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmektir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Türkiye'deki asliye hukuk mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan hukuk mahkemelerinden biridir. Sulh hukuk mahkemeleriyle birlikte temel hukuk mahkemelerini oluştururlar. Her iki hukuk mahkemesi de bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır.

Türkiye'deki sulh ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler. Tek hakimli mahkemelerdendir.

Türkiye'deki asliye ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler. Tek hakimli mahkemelerdendir. Duruşmalarda zabıt katibi ve cumhuriyet savcısının bulunmaları şarttır.

Türkiye'deki idare mahkemeleri, Türkiye'de idari yargı kolunun içinde yer alan mahkemelerden biridir. Genel idari yargı düzeninde ilk derece mahkemeleri olarak oluşturulmuştur. İdare mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda gösterilen kurallara tabidir. Bulundukları ilin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler. İdare mahkemeleri bir başkan ile yeteri kadar üyeden oluşur. Mahkeme kurulları, başkan ile iki üyeden oluşur. Ancak idare mahkemelerinin tek hakimle karar verebileceği davalar da vardır.

Türkiye'deki vergi mahkemeleri, Türkiye'de idari yargı kolunun içinde yer alan mahkemelerden biridir. Vergi mahkemeleri vergi yargısında ilk derece mahkemesi olarak görev alırlar. Vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda gösterilen kurallara tabidir. Bulundukları ilin adı ile adlandırılır. İhtiyaç sayısına göre birden fazla kurularak numaralandırılabilirler.

Bölge idare mahkemesi, Türkiye'de idari yargı kolunun içinde yer alan mahkemelerden biridir. Genel idari yargı düzeninde ilk derece idare mahkemelerinin bir üstünde olan mahkeme olarak oluşturulmuştur. Bölge idare mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda gösterilen kurallara tabidir. Ülke genelinde dokuz tane bölge idare mahkemesi vardır ve bunlar bulundukları ilin adı ile adlandırılır. Mahkemeler 20 Temmuz 2016'da faaliyete başladı. Haziran 2020'de Adana'da, Eylül 2021'de Bursa'da birer bölge idare mahkemesi daha kuruldu.

Türkiye'deki çocuk mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir.

Türkiye'deki çocuk ağır ceza mahkemeleri, Türkiye'de adli yargı kolunun içinde yer alan ceza mahkemelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devlet yapısı</span>

Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.

Ağır ceza mahkemesi, Türkiye'de ceza davalarına bakan mahkemeler arasında, kanunlarda öngörülen cezaların ağırlığı kriteri uygulanarak asliye ceza mahkemelerinin görevini aşan tüm suçlara ilişkin davalara bakmakla görevlendirilmiş olan mahkemedir. Ağır ceza mahkemesi kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve "10 yıldan fazla" hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidirler. Ele aldıkları davaların cezaları daha ağır olduğundan, sulh ceza hakimlikleri ve asliye ceza mahkemelerinden sonra ilk derece ceza mahkemeleri arasında 3. basamakta yer alan yüksek görevli mahkemelerdir. Avukatların görevi sırasında işledikleri suçların yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılır.

Medeni usûl hukuku, özel hukuk yargılama usulünü konu alan hukuk dalıdır. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli yargının konusu davadır. Çekişmesiz yargı ise genel anlamda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan, kişinin daha çok malvarlığı ve şahısvarlığına etki eden işleri konu edinen bir yargılama türüdür.

Türkiye'de icra mahkemeleri, icra ve iflas müdürlüklerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetler ve itirazların incelenmesi için kurulmuştur. İcra mahkemeleri ceza ve hukuk olarak ayrılır ve buna göre adlandırılır (Örneğin: Kadıköy 1. İcra Ceza Mahkemesi veya Sarıyer 4. İcra Hukuk Mahkemesi gibi) İcra mahkemesinde icra hakimi ya da kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim görev yapar. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunun görüşü alınarak Adalet Bakanlığı'nca birden fazla icra mahkemesi dairesi kurulur ve icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi olan yerlerde iş dağılımı, Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenir. İcra mahkemelerinde Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca o mahkemeye bağlanan icra ve iflas müdürlüklerinin işlemlerine ilişkin şikayetler ve itirazlar incelenir, mahkeme bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar ve idari işlerine bakar.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki sulh ceza hakimlikleri</span>

Türk hukuk sisteminde ilk derece karar organı.

Uyuşmazlık hukuku veya uyuşmazlık yargısı, bir davanın esasını çözümlemekle görevli mahkemenin tespit edilememesi veya farklı mahkemelerce esasa ilişkin çelişkili kararların verilmesi ve kararların kesinleşmesi fakat çelişki nedeniyle kararların icra edilememesi hallerinde, ortaya çıkan uyuşmazlığı çözümlemek için uygulanması gereken kuralları ve ilgili kurum ve kuruluşlara ilişkin usul ve esas kurallarını belirleyen bir hukuk dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye yargı sistemi</span> Suriyenin yargı sistemi

Suriye'nin yargı sistemi Osmanlı, Fransız ve İslam hukukunun bir sentezidir. Medeni, ticari ve ceza kanunları öncelikle Fransız hukuk uygulamalarına dayanmaktadır. 1949'da ilan edilen bu kanunlar, bedeviler ve dini azınlıklar arasında örf ve adet hukukunun uygulanmasını sınırlamak için onaylanmış özel hükümlere sahiptir. İslam dini mahkemeleri ülkenin bazı bölgelerinde işlemeye devam ediyor, ancak yargı yetkisi evlilik, boşanma, babalık, çocukların velayeti ve miras gibi kişisel statü meseleleriyle sınırlı. Bununla birlikte, 1955'te kişisel statünün birçok yönüne ilişkin bir kişisel kod geliştirildi. Bu kanun, kadının statüsünü iyileştirerek ve miras kanunlarını netleştirerek şeriatı değiştirdi ve modernize etti.