İçeriğe atla

Türkiye'deki eğitimde yaratılışçılık

Hacettepe Üniversitesi'ndeki biyoloji öğretmeni adayı öğrencilerin evrime bakışı (2008).

Türkiye'deki eğitimde yaratılışçılık, evrim kuramının yanı sıra din kültürü, fen bilgisi ve biyoloji derslerinde yaratılışçı görüşlere yer verilmesi.[1] Ortaöğretimdeki öğrencilerin %75'i evrim teorisini kabul etmemektedir.[2]

2008 yılında, Hacettepe Üniversitesi’nden biyoloji öğretmeni adayı 98 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 43’ünün evrim teorisini benimsediği, yüzde 30’unun kararsız olduğu, yüzde 16’sının ise benimsemediği ortaya çıktı. Araştırmayı yapan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özdemir öğrencilere yapılan en büyük kötülüğün, fen bilgisi derslerinde evrim kuramının, yaratılışla birlikte işlenerek ikilik yaratılması olduğunu söyledi.[3]

2006 yılında Üniversite Konseyleri Derneği'ne bağlı 700 akademisyen, bilimsel olmadığı için yaratılış görüşünün ders müfredatından çıkarılması için Millî Eğitim Bakanlığı'na dilekçe verdi. Başvuruda, laikliğe vurgu yapan T.C. Anayasasının 2. maddesi; Millî Eğitim Temel Kanunu'nun "Türk millî eğitiminde laiklik esastır" diyen 12. maddesi ile "Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere (...) göre sürekli olarak geliştirilir" diyen 13. maddeleri hatırlatıldı.[1]

Bu başvuru 59. Hükümet Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından reddedildi. Çelik: "Yaratılışla ilgili birçok teori var. Adı üstünde evrim teorisi. Evrim teorisini çocuklara anlatıp da evrim karşıtı olan "teorileri" çocuklara anlatmama bilimsel bir tavır mı?" açıklamasını yaptı.[4] Bu karar çeşitli bilimsel çevrelerce kınandı ve yaratılışın bir "teori" değil, "inanç" olduğu hatırlatıldı. Bilimsel bir derste yaratılışın öğretilmesi, İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör tarafından "hukuken mücadele edilmesi gereken bir politik zorbalık" olarak tanımlandı.[5]

2005 yılında Mersin'deki Yalınayak İlköğretim Okulu'nda görev yapan beş öğretmen çeşitli suçlarla açığa alındı. Bu öğretmenlerin öğrencilere evrimi anlattıkları gerekçesiyle sürgün edildikleri iddia edildi ve bu iddia gerek yerli gerek yabancı basında geniş yankı buldu.[6] Mersin valisi Atilla Osmançelebioğlu öğretmenlere, "usulsüz eş yardımı ve ek ders ücreti aldıkları, İstiklâl Marşı törenlerine iştirak etmedikleri, kılık-kıyafet yönetmeliğine uymadıkları, görevde ayrımcılık, ödüllendirilmelerde haksızlık yaptıkları" gerekçeleriyle disiplin cezası uygulandığını belirtti.[7] Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Ünsal Yıldız söz konusu uygulamaya maruz kalan İngilizce öğretmeni Mehtap Pektaş ve sosyal bilgiler öğretmeni Sevilay Aktürk ile düzenlediği basın toplantısında, 5 öğretmenin, laik-demokratik eğitim sistemi çerçevesinde öğrencilerini eğittiklerini ileri sürdü.[7] Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, baskılara rağmen öğretmenleri görevlerine iade etmeyi reddetti.[6]

İptal edildiği iddia edilen 'Darwin'li kapak ve yerine konulan 'Küresel ısınma'lı kapak

Charles Darwin'in 200. doğum yıldönümü anısına 2009 yılı, UNESCO tarafından "Darwin yılı" ilan edildi. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) aylık dergisi Bilim ve Teknik, Mart 2009 sayısının, genel yayın yönetmeni Çiğdem Atakuman tarafından hazırlanan kapağında Darwin'e yer verdi ve içeriğinde de 16 sayfa yer ayırdı. Ancak TÜBİTAK başkan yardımcısı Ömer Cebeci başkanlığındaki TÜBİTAK yönetim kurulunun, dergiyi basımdan önce incelediği ve Charles Darwin'li kapak ile içeriği iptal ettiği iddia edildi. Yeni hazırlanan kapakta küresel ısınmaya yer verildi ve dergi bu haliyle bir hafta gecikmeli olarak yayınlandı. Darwin'li kapağı hazırlayan Çiğdem Atakuman görevden alındı.[8]

TÜBİTAK, 16 Mart 2009 tarihinde yaptığı bir basın açıklamasında "asıl kapağın Küresel iklim değişimini konu edinen kapak olduğunu, Darwin'i konu edinen kapağın ve içeriğin genel yayın yönetmeni tarafından son anda bilimsel editörlere danışmadan eklendiğini, bu nedenle iptal edildiğini" öne sürdü. Ayrıca TÜBİTAK "Bilim ve Teknik" dergisinin Türkiye'de evrim konusunu en fazla işleyen yayın olduğunu, "Darwin yılı" boyunca bu konuya dair yayınlara devam edileceğini ve hatta özel bir sayının Charles Darwin'e ithaf edileceğini belirtti.[9] Yaşananlar TÜBİTAK'ta kadrolaşma iddialarını tekrar gündeme getirdi.[8]

Kaynakça

  1. ^ a b Üniversite Konseyleri Derneği Sitesi[]
  2. ^ "Avrupa Parlamentosu Konseyi Raporu, Yaratılışçılık ve Eğitim: Avrupa'daki başlıca yaratılışçı girişimler, değerlendirmeler ile bilimsel ve dini grupların tepkileri (İngilizce)". 13 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020. 
  3. ^ "Ntvmsnbc.com/Haberler 2 Ağustos 2008". 31 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2010. 
  4. ^ "Radikal Gazetesi Haberler erişim: 05.03.2006". 5 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2010. 
  5. ^ Star Gazete Haberler
  6. ^ a b Quantara.de "Evrim Baskı Altında" isimli makale[]
  7. ^ a b Kenthaber.com 7 Aralık 2005[]
  8. ^ a b "TÜBİTAK'tan inanılmaz sansür" 12 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. CNNTurk.com. Erişim: 21 Mart 2009
  9. ^ Bilim ve Teknik "Mart" sayısı[] TÜBİTAK.gov.tr. Erişim: 21 Mart 2009. (İngilizce)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Herbert Spencer</span> İngiliz filozof ve sosyolog

Herbert Spencer, İngiliz filozof ve sosyolog.

<span class="mw-page-title-main">Charles Darwin</span> İngiliz biyolog ve doğabilimci (1809-1882)

Charles Robert Darwin evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdur. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği yönündeki önermesi günümüzde genel kabul görmekte ve bilimde temel bir kavram olarak kabul edilmektedir. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, evrimin bu dallanma modelinin, var olma mücadelesinin seçici üremede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu doğal seçilim adını verdiği bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini ortaya koymuştur. Darwin insanlık tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak tanımlanmış ve Westminster Abbey'e gömülerek onurlandırılmıştır.

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

Köy enstitüsü, Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3802 sayılı yasa ile açılan okul türü. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Adnan Oktar</span> Türk kült lideri

Adnan Oktar, kamuoyunda Adnan Hoca olarak tanınan Türk kült lideri ve suçlu. Oktar'ın kurucusu ve lideri olduğu, kendi adıyla anılan ve mehdiyet inancını merkezine alan kültü, 1980'li yıllarda kamuoyunca tanınmaya başladı; zengin aile çocuklarını ebeveynlerinden koparması ve cinsel istismar, şantaj, tehdit gibi suçlar ile gündeme geldi.

<span class="mw-page-title-main">Jean-Baptiste Lamarck</span> Fransız doğa bilimci (1744 – 1829)

Jean-Baptiste Lamarck, Fransız doğa bilimci, biyolog, akademisyen ve asker. Evrim konusunda yaptığı kapsamlı çalışmalarla bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Öjenik</span>

Öjenik, kaba hâliyle ilk kez Platon tarafından ortaya atılmış, ancak modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis Galton tarafından formüle edilmiş, sağlıksız ceninleri ayırıp sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir. Öjenik, Galton’un iyi doğan anlamında eski Yunancadan ürettiği bir kelimedir.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Fen Lisesi</span> Ankarada kurulu bir lise

Ankara Fen Lisesi (FL), Türkiye'de bilime katkıda bulunmuş birçok mezunu bulunan Türkiye'nin ilk fen lisesidir.

Akıllı tasarım, evrenin ve içerisindeki canlıların doğal seçilim gibi modern bilimin kabul ettiği süreçlerle oluşabileceğini, fakat bu süreçlerin zeki ve bilinçli bir varlık tarafından tasarlandığını iddia eden bir görüş. Akıllı tasarım iddiası, bilim çevreleri tarafından yeni yaratılışçılık olarak anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bilim Araştırma Vakfı</span>

Bilim Araştırma Vakfı (BAV), Adnan Oktar'ın fahrî başkanlığını yaptığı, çalışmaları genellikle evrim kuramına karşı yaratılış görüşünü savunmak üzerine olan, bu konuda konferans ve paneller düzenleyen bir vakıf. 1990 yılında kurulmuştur. Vakıf halini almadan önce Bilim Araştırma Grubu adıyla faaliyet göstermiştir. Kendi amacını "dünya çapında barış, huzur ve sevgi ortamı oluşturmak" olarak ilan eden BAV, basında zaman zaman "gizli ve ketum bir islami tarikat" veya "kayda değer servetini gizleyen ve özenerek koruyan kült benzeri bir organizasyon" olarak tanımlanır. Bu vakfın evrim teorisine karşı hızlı yaratılışçılığı savunduğu bilinmektedir. Avrupa Parlamentosu Konseyi raporuna göre, BAV'nin ABD'deki American Institute for Creation Research (ICR) ile sıkı bağları olduğu gözlenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yaratılışçılık</span> varlığın, doğaüstü bir güç tarafından yoktan meydana getirildiği inancı

Yaratılışçılık evren, Dünya, yaşam ve insanlar gibi unsurların ilahi yaratımın doğaüstü eylemlerinden kaynaklandığına dair dini inançtır. Yaratılışçılık doğal fenomenlerin kökeni ve gelişimini tanımlayan evrim gibi bilimsel açıklamaları kabul veya reddetme konusunda farklılık gösteren bir dizi dini görüşü içerir.

<i>Yaratılış Atlası</i>

Yaratılış Atlası, Bilim Araştırma Vakfı fahri başkanı Adnan Oktar tarafından Harun Yahya mahlasıyla hazırlanan, fosil örneklerinden yola çıkarak yaratılışı anlatan bir kitap. İlk üç cildi tamamlanıp piyasaya sürülmüş olan kitabın toplamda yedi cilt ve 5600 sayfadan oluşması planlanmaktadır.

"Evrim hem bir teori hem de bir olgudur " şeklindeki ifadeye, biyoloji literatüründe sıkça rastlanır. Bu ifade evrimin iki şekilde kullanılması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. "Evrim olgusu" ile kastedilen, bilimsel gözlemler ve deneyler ile meydana geldiği görülmüş olan, biyolojik organizma topluluklarındaki değişimlerdir. "Evrim teorisi" ile kastedilen ise bu değişimlerin nasıl meydana geldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan modern evrimsel sentezdir. Bu terimlerin yanlış kullanılması ve yanlış anlaşılması, evrim teorisinin doğruluğuna karşı çıkan görüşleri temellendirmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Devrim Stadyumu</span>

Devrim Stadyumu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bulunan stadyum. 1968'den beri üzerinde bulunan devrim yazısı nedeniyle bu şekilde adlandırılır. Devrim yazısı basamaklara yatay bir şekilde yazıldığı için yukarıdan görünmez. Devrim yazısı 2008 yılında yenilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yaratılışçılığın tarihi</span>

Yaratılışçılık tarihinin temel dayanak noktası, doğal evrenin bir başlangıcının olması ve doğaüstü bir şekilde var olmaya başlamasıdır. Genel anlamıyla yaratılışçılık terimi, bir sürü görüşü ve yorumu içinde barındırır. 19. yüzyılın sonlarına kadar çok kullanılan bir terim değildi. Yazılı tarih boyunca, birçok kişi evreni yaratılmış bir varlık olarak gördü. Dünyanın birçok yerinde antik tarihi açıklamalar, evrenin ve dünyanın yaratılışına atışta bulunur ya da bunu ima eder. Yaratılışçılığın belli tarihi yorumları değişik ölçülerde ampirik, spiritüel ve/veya felsefi incelemeler yapmış olsalar da, bunların hepsi evrenin yaratılmış olduğu görüşüne dayanıyordu. Tekvin'deki yaratılış anlatısı evrenin nasıl var olduğuna ilişkin Hristiyan ve Yahudi epistemik anlayışın temel çerçevesini oluşturdu. Buna göre evren, tanrı Yahweh'in ilahi müdahalesiyle var olmaya başlamıştır. Tarihsel olarak, bu anlatının hakiki yorumu, mecazi, alegorik yorumuna kıyasla daha egemen olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Prof. Dr. İlhan Kılıçözlü Fen Lisesi</span> Kırşehir, Türkiyedeki bir fen lisesi

Kırşehir Fen Lisesi (KFL) 1998-1999 eğitim-öğretim yılında hizmete açılarak, Kırşehir'deki yerleşkesinde eğitim-öğretim'e devam etmekte olan bir fen lisesidir. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarına göre Kırşehir ilinde birinci sıradadır.

Türkiye'de din dersleri, ilkokul 4'ten lise son sınıfa kadar her yıl okul müfredatında Anayasa'nın 24. maddesinin 4. fıkrası gereği olarak zorunlu olarak yer alan ve çoğunlukla İslam dininin Sünni mezhebi anlatılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersini ve lise müfredatında yer alan çeşitli ilişkili seçmeli dersleri kapsar. Türkiye'de okullarda din dersi, 1928'den 1940'ların sonuna kadar müfredata dahil edilmemiş, sonrasında ise seçmeli bir ders olarak okullara konulmuştur. 12 Eylül Darbesi'nden sonra ise din dersleri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi adıyla ilkokul 4'ten lise sona kadar yeni Anayasa'nın 24. maddesinin 4. fıkrası gereği zorunlu hale getirilmiştir. DKAB dersine ek olarak, 2012'den itibaren liselerde seçmeli olarak "Kur’an-ı Kerim", "Hz. Muhammed’in Hayatı" ve "Temel Dini Bilgiler” dersleri de ilave edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sözdebilim tarihi</span>

Sözdebilim tarihi, zaman içinde sözdebilim uygulamalarının incelenmesidir. Sözdebilim kendini bilim olarak sunan fakat bilimsel kriterlere uymayan uygulamalar kümesidir.

Maciej Marian Giertych Polonyalı bir dendrolog ve Polonya Aileleri Birliği'nin (LPR) sosyal muhafazakar politikacısı. Devletin ekonomiye müdahalesinden yanadır. Sejm üyesiydi ve Polonya Avrupa Parlamentosu üyesiydi. 2005 Polonya cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaydı, ancak düşük oy sonuçları nedeniyle yarıştan çekildi. Önemli bir yaratılışçıdır ve bir bilim adamı, bir genetikçi olarak evrim teorisine dini gerekçelerden bağımsız olarak karşı çıktığını belirtmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimcilik</span>

Evrimcilik, evrim teorisini belirtmek için kullanılan bir terimdir. Evrim çalışmaları ilerledikçe tam anlamı da zaman ile birlikte değişti. 19. yüzyılda, organizmaların ilerici kalıtsal değişim yoluyla kendilerini bilinçli olarak geliştirdikleri inancını tanımlamak için kullanıldı. Teleolojik inanç, kültürel evrimi ve sosyokültürel evrimi de kapsayacak şekilde devam etti. 1970'lerde "Neo-Evrimcilik" terimi, "insanoğlunun, kendi kontrolü dışındaki faktörler tarafından değişime zorlanmadığı sürece alışılagelmiş bir yaşam tarzını korumaya çalıştığı" fikrini tanımlamak için kullanıldı.