İçeriğe atla

Türkiye'de sera gazı emisyonu

Afşin-Elbistan A Termik Santrali yenilenmediği için kapatıldı.

Türkiye'de sera gazı emisyonu ya da salınımı kişi başına yaklaşık 6 tondur. Türkiye her yıl 500 milyon ton sera gazı salmaktadır. Bu oranla Türkiye, dünyanın yıllık salınımının yaklaşık olarak %1'ini meydana getirmektedir. Sera gazı salınımının yaklaşık üçte biri kömür kaynaklıdır. Türkiye, hidroflorokarbon sera gazı salınımının azaltılması hakkındaki Montreal Protokolü'nün Kigali Düzeltmesini imzaladı[1] ve 2021 yılında onayladı.[2]

En geç 2038’de zirve noktaya ulaşıp 2053’te net sıfır emisyona ulaşılacak.[2]

Kaynaklar

Türkiye'deki sera gazları
Sera gaz emisyonları
Türkiye'de fosil yakıttan karbondioksit
Türkiye'deki sera gazları
Türkiye kişi başına sera gazı salınımı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in yayımladığı son sera gazı emisyonu envanterine göre 2019 yılında toplam emisyonlar 506,1 milyon ton (Mt) sera gazı CO2eq olarak gerçekleşti,[3] fakat 86,5 Mt Türkiye'deki ormanlar vb. emdi.[4] 2020 yılında toplam emisyonlar 523,9 milyon (Mt) ton sera gazı CO2eq olarak gerçekleşti,[5] fakat 56,9 Mt Türkiye'deki ormanlar vb. emdi.[6]

Türkiye'nin en büyük sera gazı kaynağı kömürdür: 2019 yılında kömür yakımından 154 megaton karbondioksit salındı.[7] 2020 yılında kömür yakımından 148 megaton karbondioksit sağlandı.[8]

Enerji

2019 emisyonlarından %72’u enerji sektöründen sağlandı, yani 364 Mt, ondan en büyük parçası elektriği jenerasyon ve ikinci büyük ulaşım.[9] 2020 emisyonlarından %70’u enerji sektöründen sağlandı, yani 368 Mt, ondan en büyük parçası elektriği jenerasyon ve ikinci büyük ulaşım.[10]

Termik santralin yakıtı

2019 yılında Türkiye'deki kömür ve gaz yakan termik santraller 138 Mt CO2eq saldı.[11] 2020 yılında Türkiye'nin termik santraller 131 Mt CO2eq saldı.[12] Doğal gazın emisyon yoğunluğu kömürden daha düşük olduğu için doğalgaz az emisyonları ama fazla elektrik yaptı. Diğer tarafta doğalgazı neredeyse hepsi ithalat edildiğinden dolayı cari hesap açığı yükseldi.

Kömür yakan termik santraller

Zonguldak'ta Çatalağzı kömür yakıtlı termik santrali: Bereket Enerji, burada bir ünite daha ve kömür limanı inşa etmek istiyor, ancak civarlarda buna karşı yerel protestolar yapılmakta.

2019 yılında Türkiye termik santraller kömürden 114 Mt CO2 saldı.[13] 2020 yılında Türkiye termik santraller kömürden 102 Mt CO2 saldı.[14]

Doğalgaz yakan termik santraller

Taşkısığı Köyü doğalgaz yakan termik santrali: doğalgaz, kömürden daha temiz ama ithalatı pahalı ve o da sera gazı salar.

2019 yılında Türkiye termik santraller doğalgazından 24 Mt CO2 saldı.[15] 2020 yılında Türkiye termik santraller doğalgazından 28 Mt CO2 saldı.[16]

Ulaşım

Düşük emisyon alanları büyük Avrupa şehirlerinde yaygın ama İstanbul onlar gibi değildir.

2019 yılında ulaşım 82 Mt CO2 saldı, bu verinin %93'ü karayolu ulaşımı, %4,5'i yurtiçi havayolu ulaşımından ve yaklaşık olarak %1'i de demiryolu taşımacılığı kaynaklıdır.[17][18]

2020 yılında ulaşım 81 Mt CO2 saldı, bu verinin %95'i karayolu ulaşımı ve yaklaşık olarak %3'ü yurtiçi havayolu taşımacılığı kaynaklıdır.[19]

Hava kirliliği hem iklim hem de sağlık sorunudur.[20]

Ev enerjisi

Ankara üzerinde hava kirliliği: kömür şehir merkezinde hâlâ yaygın bir yakıttır.

2019 yılında ev yakıtı 44 Mt CO2 saldı.[21] 2020 yılında ev yakıtı 50 Mt CO2 saldı.[22]

Endüstriyel işlemler ve ürün kullanıma

Enerji hariç 2019 emisyonlarından %11’ini Türk sanayisi sağladı.[23] Enerji hariç 2020 emisyonlarından %13’ünü Türk sanayisi sağladı.[24] Demir, çelik ve çimento endüstri birincil enerjisinden %40 kullanır ve o endüstriler daha çevre dostu olmaya çalışır. Çimentonun karbonu çıkarmak için biyokütle gerekir ve Türkiye’de çok var hem de karbon yakalama ve depolama gerekir ama Türkiye'de neredeyse yok.[25][26] 2019 yılında demir ve çelik üretimi 11 Mt CO2eq saldı.[27] 2020 yılında demir ve çelik üretimi 10 Mt CO2eq saldı.[28]

Tarım

Doğanbey, Seferihisar yeniden ormanlaştırılmak üzere.

Enerji (mesela traktörün yakıtı) hariç 2019 emisyonlarından %13’unu tarımdan salındı.[29] Enerji (mesela traktörün yakıtı) hariç 2020 emisyonlarından %14’unu tarımdan salındı.[30] En çok enterik fermantasyon ve tarım toprağından.[31][32] Tarımının yakıtı sübvansiyon var ve bazı şeker fabrikaları kömür yakan küçük termik santraller var.

Şirketler

Eren Enerji Çatalağzı Termik Santrali Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının %2'sinden sorumludur.[33][34]

Koordinasyon

Birleşmiş Milletler nezdinde ÇŞB İklim Değişikliği Ulusal Odak Noktası olarak tanınmıştır. Bakanlığın İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu (İDHYKK) Ulusal Seragazı Emisyon Envanter Sistemi yapar.[35] Enerji Bakanlığı İDHYKK içinde.

Paris Anlaşması

Türkiye, Paris Anlaşması'nı imzaladı ve Ekim 2021 tarihinde, Paris İklim Anlaşması TBMM tarafından resmen kabul edildi.[36][37] Anlaşmayı onaylamayan ülkeler, Dünya'daki sera gazı emisyonunun %3'ünü üretmektedir ve bunlar arasındaki en yüksek oran; %1,3 ile İran'a aittir.[38][39][40]

Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı (NDC)

Türkiye’de en son sera gazı emisyonu ve amaçları

Türkiye’nin BM Sekreteryası’na sunulan Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı’nda, 2012 yılında 430 milyon ton olan toplam sera gazı emisyonlarının, azaltım önlemleri ile 2030 yılında 693 milyon tona kadar çıkarabileceği belirtildi. Başka bir deyişle Türkiye sera gazı emisyonlarını azaltma taahhüdü vermedi, artırabileceğini söyledi.[41]

Türkiye bunu yaparken, eğer hiç önlem alınmazsa (referans senaryo, business as usual) emisyonlarının 2030’da 1 milyar 175 tona çıkacağını, verilen beyanla bu miktarın 693 milyon tonda tutulacağını söylüyor. Bu beyanını da “artıştan %41 oranında azaltım” olarak tanıttı.[41]

TÜİK verileri Türkiye’nin emisyon azaltımı için hiçbir önlem almadan bile hesapladığı miktarın çok altında sera gazı emisyonu ürettiğini gösteriyor. TÜİK’in yayımladığı son sera gazı emisyonu envanterine göre 2020 yılında toplam emisyonlar 524 milyon ton CO2e olarak gerçekleşti. Dolayısıyla mevcut büyüme/ekonomi eğilimi dahilinde, hiçbir emisyon azaltım önlemi almadan dahi hedeflediği/beyan ettiği rakamın altında kalacağı görüldü.[42]

Kaynakça

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi

Diğer

  • OECD (Şubat 2019). "OECD Çevresel Performans İncelemeleri: Türkiye 2019". OECD. OECD Environmental Performance Reviews. doi:10.1787/653318da-tr. 

Özel

  1. ^ "Küresel iklim politikasının dışında bir ülke: Türkiye". 21 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2021. 
  2. ^ a b "İklim krizi: Türkiye'nin sera gazı salımları neden artıyor, tehlikeli F-gazları niçin kullanılıyor?". BBC News Türkçe. 3 Nisan 2023. 3 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2023. 
  3. ^ "Sera Gazı Emisyon İstatistikleri, 1990-2019". data.tuik.gov.tr. Türkiye İstatistik Kurumu. 30 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2021. 
  4. ^ TUİK rapor(2021), s. 309
  5. ^ "Sera Gazı Emisyon İstatistikleri, 1990-2020". data.tuik.gov.tr. Türkiye İstatistik Kurumu. 30 Mart 2022. 1 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2022. 
  6. ^ TUİK rapor(2022), s. iv
  7. ^ TUİK rapor(2021), s. 56
  8. ^ TUİK rapor(2022), s. 57
  9. ^ TÜİK rapor (2021), s. 42
  10. ^ TÜİK rapor (2022), s. 43
  11. ^ TÜİK tablolar(2021), tablo 1s1 hucresi B10
  12. ^ TÜİK tablolar(2022), tablo 1s1 hucresi B10
  13. ^ TUİK tablolar(2021), tablo 1.A(a)s1 hücre G26 "solid fuels"
  14. ^ TUİK tablolar(2022), tablo 1.A(a)s1 hücre G26 "solid fuels"
  15. ^ TUİK tablolar(2021), tablo 1.A(a)s1 hücre G27
  16. ^ TUİK tablolar(2022), tablo 1.A(a)s1 hücre G27
  17. ^ "Ulaşım: Kişisel tercihler ve planlama sera gazı emisyonlarında ne kadar etkili?". Teyit. 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2021. 
  18. ^ TUİK rapor (2021), s. 109
  19. ^ TUİK rapor (2022), s. 110
  20. ^ "Bir yandan iklim değişikliğini kontrol altına alırken diğer yandan da hava kirliliğinden kaynaklanan ölümlerin önüne geçmek mümkün!". The City Fix Türkiye - Sürdürülebilir Ulaşım. 3 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2018. 
  21. ^ TUİK rapor(2021), s. 142
  22. ^ TUİK rapor(2022), s. 144
  23. ^ TUİK rapor(2021), s. 160
  24. ^ TUİK rapor(2022), s. 162
  25. ^ "Decarbonization of industrial sectors: the next frontier". McKinsey. Haziran 2018. 8 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019. 
  26. ^ "İklim değişikliği için eylem planı yolda". Sabah (gazete). 3 Temmuz 2018. 3 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2018. 
  27. ^ TUİK rapor(2021), s. 161
  28. ^ TUİK rapor(2022), s. 163
  29. ^ TUİK rapor(2021), s.251
  30. ^ TUİK rapor(2022), s.249
  31. ^ Ağaçayak, Tuğba; Öztürk, Levent. TÜRKİYE’DE TARIM SEKTÖRÜNDEN KAYNAKLANAN SERA GAZI EMİSYONLARININ AZALTILMASINA YÖNELİK STRATEJİLER (PDF). 20 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ekim 2019. 
  32. ^ "ULUSAL SERA GAZI ENVANTERİ AKAKDO RAPORU 1990-2019" (PDF). 25 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  33. ^ "Global coal power map". 5 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019. 
  34. ^ "Estimating carbon dioxide emissions from coal plants". Coalswarm. 18 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2019. 
  35. ^ "Seragazı Emisyon Envanteri, 2014". 1 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2019. 
  36. ^ marar. "Paris İklim Anlaşması TBMM Genel Kurul'da kabul edildi". Sözcü Gazetesi. 6 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2021. 
  37. ^ "Paris İklim Anlaşması nedir, maddeleri neler? Paris İklim Anlaşmasını Türkiye imzaladı mı?". Milliyet. 5 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2021. 
  38. ^ "Türkiye Paris İklim Anlaşması'nı Neden İmzalamıyor?". bianet. 2 Temmuz 2018. 29 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2019. 
  39. ^ "Paris Anlaşması onaylansın". Milliyet. 7 Haziran 2018. 3 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2019. 
  40. ^ "'Türkiye bir an önce Paris İklim Anlaşması'nı onaylamalı'". Yaşam. 1 Aralık 2018. 23 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2019. 
  41. ^ a b "[COP27] Ümit Şahin: Türkiye'nin açıkladığı, azaltım değil artış hedefi - Yeşil Gazete". 15 Kasım 2022. 15 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022. 
  42. ^ Ekonomik Göstergeler Merceğinden Yeni İklim Rejimi Raporu. TÜSİAD. 2020. 7 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2021. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kömür</span> katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaç

Kömür, katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaçtır. Taşkömürü torkugillerden oluşur. Kömür çoğunlukla diğer elementlerin değişken miktarlarda bulunmasıyla oluşur. Asıl bileşeni karbondur; bunun yanında değişken miktarda hidrojen, kükürt, oksijen ve azot içerir. Isı için yakılan bir fosil yakıt olan kömür dünyanın birincil enerjisinin yaklaşık dörtte birini ve elektriğinin beşte ikisini sağlar. Bazı demir ve çelik üretimi yapan işletmeler ve diğer endüstriyel faaliyetler kömürü yakar. Kömürün ekstraksiyonu ve kullanımı birçok erken ölüme ve çok fazla hastalığa neden olur. Kömür'den her yıl binlerce kişi erken ölüyor.

<span class="mw-page-title-main">Kyoto Protokolü</span> Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yonelik tek çerçeve

Kyoto Protokolü, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanmıştır. Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997'de imzalanan protokol, 2005'te yürürlüğe girebilmiştir. Çünkü, protokolün yürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ülkelerin 1990'daki emisyonlarının yeryüzündeki toplam emisyonun %55'ini bulması gerekmekteydi ve bu orana ancak 8 yılın sonunda Rusya'nın katılımıyla ulaşılabilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fosil yakıt</span> Milyonlarca yıl önce ölmüş bitki ve hayvanlardan oluşan yakıt

Fosil yakıt veya mineral yakıt, hidrokarbon ve yüksek oranlarda karbon içeren doğal enerji kaynağı. Kömür, petrol ve doğalgaz; bu türden yakıtlara başlıca örnektir. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sera gazları</span> Atmosferde bulunan ve termal kızılötesi aralıktaki radyasyonu emen ve yayan gaz

Sera gazları, Dünya'nın yüzeyi, atmosferi ve bulutları tarafından yayılan kızılötesi radyasyon spektrumu dahilinde belirli dalga boylarındaki radyasyonu emen ve yayan, atmosferin hem doğal hem de antropojenik gaz hâlindeki bileşenleridir. Bu özellikleri nedeniyle, sera etkisine neden olurlar. Su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) başlıca sera gazlarıdır. Sera gazları olmadan, Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı mevcut ortalama olan 15 °C yerine yaklaşık -18 °C olurdu.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enerji</span>

Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'nin enerji politikası</span>

Türkiye'nin enerji politikası, kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliğine gidilmesini, Türkiye'de enerji karışımında yenilenebilir enerjinin payını arttırırken, nükleer enerjiden de yararlanılmaya başlanılmasını, enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulmasını ve Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunulmasını amaçlamaktadır. 2019 itibarıyla, Türkiye'nin elektrik enerjisi toplam kurulu gücü 91 gigawatt'tır (GW). Bunun %31'ini hidroelektrik, %29'unu doğal gaz, %22'sini kömür, %8'ini rüzgâr, %6'unu güneş ve %2'sini jeotermal enerjisi oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de iklim değişikliği</span>

Türkiye'de iklim değişikliği, Türkiye iklimindeki değişiklikleri, bu değişikliklerin etkilerini ve ülkenin bu değişikliklere nasıl uyum sağladığını kapsamaktadır. Türkiye'nin yıllık sıcaklıklarının yanı sıra en yüksek sıcaklıkları da yükselmektedir. 2020 yılı, Türkiye'de kayda geçmiş en sıcak üçüncü yıldı. Türkiye, iklim değişikliğinden büyük ölçüde etkilenecek olmakla beraber, şimdiden sert hava koşullarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumun başlıca tehlikeleri kuraklık ve sıcak hava dalgalarıdır. Türkiye'nin mevcut sera gazı emisyonları, küresel toplamının yaklaşık %1'ine karşılık gelmektedir ve kömüre yoğun bir şekilde devlet desteği yapılması, Türkiye'nin enerji politikası kapsamındadır. Türkiye, Paris Anlaşması'nı Aralık 2015 yılında imzalamıştır. 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren anlaşma, Türkiye tarafından ancak 6 Ekim 2021 tarihinde onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'nin iklim değişikliğine uyum sağlamasını koordine etmektedir. Nehir havzasındaki su kaynakları ve tarım için iklim değişikliğine uyumu, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanmıştır.

Türkiye'deki kömür, en düşük kaliteli linyittir. fakat Türkiye'nin enerji politikası kömür santrallerini mali olarak desteklemektedir. Türkiye'nin birincil enerjisinin dörtte biri ve elektriğinin üçte biri kömürden elde edilmektedir. Çelik, çimento ve şeker fabrikalar kömür kullanır. Türkiye'de taş kömürü ve doğalgaz ithalatını minimize etmek aynı zamanda artan nüfus ve ekonomi ihtiyacını karşılamak için hükûmet tüm linyit rezervlerini termik santrallerde kullanmak istiyor.

Eren Enerji Çatalağzı Termik Santrali (ZETES-Zonguldak Eren Termik Santrali), Zonguldak, Çatalağzı'nda kurulu, Eren Holding'e ait termik santraldir. Toplam kurulu gücü 2790 MW olan üç kömür santrali bulunur. Bir yılda Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının % 2'sinden fazlasına karşılık gelen 10.25 Mt CO2 yaydığı tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de hava kirliliği</span> Avrasya ülkesinde kirli hava

Türkiye'de hava kirliliği, ülkedeki en ölümcül çevre sorunudur: her yıl binlerce insan hava kirliliği ile ilişkili hastalıktan ölmektedir. Türkiye'de hava kirliliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ilgilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de elektrik</span>

Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWs elektriği, yani Türkiye'nin birincil enerjisinin miktar karşı beşte bir, kullanılır. Türkiye'de elektriği çok kömür yakıyor, hem yerel hem ital. O yüzden Türkiye'nin sera gaz emisyonlarının en büyük kaynağı Türkiye'nin kömür yakan termik santralleri. Onlar'dan çok hükûmet sübvansiyon veriyor.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki kömür yakıtlı elektrik santralleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye'deki kömür yakıtlı elektrik santralleri listesi, Türkiye'de kömürden elektrik enerjisi üreten bütün tesisleri listelemektedir. Türkiye'de 2020'den bu yana elektrik üreten bütün kömür yakıtlı termik santraller aşağıda listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İklim değişikliğini hafifletme</span> İklim değişikliğini sınırlandırmak için net sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik eylemler

İklim değişikliğinin hafifletilmesi, uzun vadeli küresel ısınmanın ve ilgili etkilerinin büyüklüğünü veya oranını sınırlayan eylemlerden oluşur. İklim değişikliğinin hafifletilmesi genel olarak insan (antropojenik) sera gazı emisyonlarındaki azalmayı içerir. Karbon yutaklarının kapasitesini artırarak da hafifletme sağlanabilir. Etki hafifletme politikaları, insan kaynaklı küresel ısınmayla ilişkili riskleri önemli ölçüde azaltabilir.

Afşin Elbistan C Termik Santrali 1800 MW Kahramanmaraş taki Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ)tan önerilen kömür yakan termik santralidir. ₺17 milyar yatırımlı termik santrali açıldığı takdirde ÇED raporunu göre yıllık 61 Mt dan fazla CO2 salması tahmin ediliyor, Türkiye’nin toplam sera gaz emisyonları %10 dan fazla artış gösterecek. Açılırsa Afşin Elbistan C yakın sahadan linyit alacak.

<span class="mw-page-title-main">Karbon vergisi</span> Karbon emisyonu vergisi

Karbon vergisi, ulaşım ve enerji sektöründe, yakıtların karbon içeriğine uygulanan bir vergi'dir. Karbon vergileri karbon fiyatlandırması'nın bir biçimidir. Karbon vergisi terimi ayrıca karbon dioksit eşdeğeri vergiyi ifade etmek için kullanılır. Oldukça benzerdir, ancak herhangi bir ekonomik sektör tarafından yayılan her türlü sera gazı veya sera gazı kombinasyonuna uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sera gazı emisyonları</span> İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazlarının kaynakları ve miktarları

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları sera etkisini güçlendirerek iklim değişikliğine neden oluyor. Çoğu fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbondioksittir: kömür, petrol ve doğal gaz. En büyük kirleticiler arasında Çin'deki kömür ile çoğu OPEC ve Rusya'da devlete ait olan büyük petrol ve gaz şirketleri yer alıyor. İnsan kaynaklı emisyonlar, Dünya atmosferindeki Karbondioksiti yaklaşık %50 oranında arttırdı.

Seyitömer Termik Santrali Türkiye'de kömür yakan bir termik santraldir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kömür enerjisi</span>

Türkiye'de kömür, ülkenin elektriğinin dörtte biri ila üçte birini karşılamaktadır. Türkiye'de toplam kapasitesi 21 gigawatt (GW) olan 54 adet aktif kömür yakıtlı elektrik santrali bulunmaktadır.

Kardemir Termik Santrali Türkiye'de kömür yakıtlı bir termik santraldir.