İçeriğe atla

Türkiye'de inşaat mühendisliği

İstanbul Teknik Üniversitesi ana binası

Türkiye'de inşaat mühendisliğinin başlangıç tarihi İTÜ İnşaat Fakültesi'nin başlangıcı olarak sayılan ve 1727 yılında Damat İbrahim Paşa tarafından açılmış olan Humbarahane olarak kabul edilir.[1] Ancak bu girişim Yeniçerilerin karşı koyması nedeniyle yarım kalmıştır. 1773 yılında Gazi Hasan Paşa ile Baron de Tott'un teklifiyle III. Mustafa Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'u açtırmış ve bu yolla donanmadaki gemi mühendislerinin bilgisizliğini gidermeye çalışmıştır. İlk adı Mühendishane olan bu üniversite Türk tarihinin ilk üniversitesidir. I. Abdülhamit devrinde büyümeye devam eden bu üniversite, III. Selim döneminde 1795'te adı Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn (kara mühendisliği) olacak şekilde ikiye ayrılmış ve bir kanunnameye bağlanmıştır.[2] Her iki üniversite de 1808 yılına kadar eğitime devam etti. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'da 1797 yılında Yeni Metotlar adlı kitap ile inşaat mühendisliği hakkında bazı kitaplar basıldı. Fizik, kimya, trigonometri, topoğrafya, mukavemet, hidrolik, akarsu hidroliği, akışkanlar mekaniği, optik, botanik, jeoloji, mineroloji, sektant ve oktant gibi dersler ilk defa bu üniversitede okutuldu.[1]

1883 yılında II. Abdülhamit tarafından Alman sistemine göre kurulan ve gelişimi orduya bırakılan Hendese-i Mülkiyeden mezun olmuş birçok Türk inşaat mühendisi ülkede birçok yol ve köprü yapımında çalıştı. Şam-Mekke arası 1200 km'lik Hicaz Demiryolu bu okuldan mezun olan Türk mühendisler tarafından 8 yılda tamamlandı.[3]Türkiye'de ilk inşaat fakültesinin öğretime başladığı tarih olarak 1795 yılında kurulan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'un kuruluş tarihini baz almak daha doğru olacaktır. Bugünkü anlamda sivil inşaat mühendisliğinin başlangıcı ise 1883'te kurulan Hendese-i Mülkiye ile başlar. Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar bu okullardan 432 inşaat mühendisi mezun olmuştur.[1]

Yapı mühendisleri, yapıların taşıyıcı sistemine ait hesaplamaları (tasarım ve dizayn) yapar (statik hesap). Bu hesaplamalara göre aks aralığı, kullanılacak malzemeye göre kolon, kiriş ölçü ve boyutları ile (betonarme ise) donatı yoğunluğu, (çelik yapı ise) profil tipi seçilir. Plan ve projeler, ölçeklere göre uygun uzunluk birimleri kullanılarak çizilir.

Sanılanın aksine yapı mühendisleri, mekanları tasarlamazlar (baraj,yol, arıtma tesisleri vb. hariç), tasarım taşıyıcı sistemi direkt ilgilendirmiyorsa mimar tarafından yapılır. Taşıyıcı sistemi ilgilendiren tasarımlar mimar ve mühendis arasında birkaç kez gidip gelerek tamamlanır. Endüstri devrimi öncesi mimarlıkla birlikle yapılan meslek gelişen teknoloji ve hesaplamalarla mühendislik ve mimar olarak ayrılmıştır. Bir mimarın yapının taşıyıcı sistemi hakkında hiçbir sorumluluğu yoktur. Ancak yapıyı projelendiren mühendis tüm sorumlulukları üzerine almış kabul edilir.

Türkiye'de, Belediyeden bir projenin onay alabilmesi için lisanslı bir İnşaat Mühendisi tarafından yapıldığını belirten imzayı taşıması gerekir. Son yıllarda Türkiye'de uygulamaya geçen "Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği" sayesinde her tür yapı inşası eskiye nazaran daha sıkı bir biçimde denetlenmekte, özellikle yapının imal aşamasında yapılan yanlışlıklar ve hatalar önlenmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 7 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2010. 
  2. ^ "Askeri eğitim ve Askeri eğitimin batılılaşması". Afyon Kocatepe Üniversitesi. 10 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2010. 
  3. ^ TCDD Haydarpaşagar [1][] (erişimtarihi: 20 Kasım 2010).

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Teknik Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu devlet üniversitesi

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), kökleri 1773 yılına dayanan İstanbul'da yer alan bir devlet üniversitesi.

<span class="mw-page-title-main">İnşaat mühendisliği</span> altyapıların tasarımı, planlanması, inşası ve yönetimi ile ilgilenen profesyonel disiplin

İnşaat mühendisliği, malzeme ve tekniği en iyi şekilde bir araya getiren, yapıların plan, proje, yapım ve denetlenmesiyle uğraşan temel mühendislik dalıdır. İnşaat mühendisleri her türlü bina, baraj, havaalanı, köprü, yol, su kemerleri, liman, kanalizasyon, su şebekesi, tünel, konvansiyonel ve yüksek hızlı demiryolu projeleri, metro vb. hizmet ve endüstri yapılarının planlanması, projelendirilmesi, yapımı ve denetimi konuları ile ilgili eğitim ve araştırma yapar. Mühendisliğin anası olarak da kabul edilen inşaat mühendisliği askerî mühendislikten sonra gelen en eski temel mühendislik dalıdır ve İngilizce kelime anlamı civil engineering ilk olarak 18.yy. da askerî olmayan mühendislik çalışmalarını askerî mühendislikten ayırabilmek için kullanılmıştır. İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelir. İnşaat mühendisliği geniş bir alanı kapsadığından çeşitli dallarda uzmanlaşma gereği duyulmaktadır. Bu alanların başlıcaları, çevre mühendisliği, geoteknik, belediye ya da kentsel mühendislik, kıyı mühendisliği, ölçme bilgisi, yapı mühendisliği, temel mühendisliği, su mühendisliği, malzeme bilimi, ulaştırma mühendisliği vb. konulardır.

Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Türkçe: İmparatorluk Deniz Mühendishanesi) (Osmanlıca: مهندسخانۂ بحرئ همايون Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. Okulda sınıflara ilk defa tahta ve sıra konulmuştur. Bir okul matbaası kurulmuş ve ders kitapları basılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

İlk kez denizcilik eğitimi vermek üzere kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ders programında yapılan yenilikler ve gelişmelerle önce Mühendishane-i Berr-i Hümayun'a daha sonra Mühendis Mekteb-i Alisi'ne dönüştü. En sonunda ise Yüksek Mühendis Mektebi adını almıştır. İlk mezunlarını 1931 yılında veren Yüksek Mühendis Mektebi Cumhuriyet Türkiye'sinin bayındırlık işleri için gerekli teknik elemanları yetiştiriyordu. Önceleri sadece Gümüşsuyu kışlasını kullanan Yüksek Mühendis Mektebi daha sonra Maçka ve Taşkışla silahhanelerine sahip olmasıyla birlikte büyüdü ve eğitim kadrosunu da İsviçre ve Almanya'dan gelen hocalarla geliştirdi. 1944 yılında ise Yüksek Mühendis Mektebi İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönüştü.

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa Kampüsünde bulunmaktadır. Çevre mühendisliği, inşaat mühendisliği ve harita mühendisliği olmak üzere üç bölümden oluşur. Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy'dur.

<span class="mw-page-title-main">Petrol ve doğalgaz mühendisliği</span>

Petrol ve doğal gaz mühendisliği, ham petrol veya doğal gaz gibi hidrokarbonların üretimi ile ilgili faaliyetlerle ilgilenen mühendislik dalıdır. Petrol arama ve üretimi ile doğal gaz endüstrisinin kaynak sektör içerisinde yer aldığı kabul edilir. Yer altı kaynaklarının keşfi ile petrol ve doğal gaz endüstrisi olmak üzere, mühendisliğin iki ana disiplini bulunmaktadır. Her iki disiplinde yer altındaki hidrokarbon rezervlerinin, ekonomiye olan katkısını arttırmaya odaklanmaktadır. Petrol mühendisliği çok yüksek gözenekli kayalar içerisindeki yağ, su ve gazın fiziksel davranışları konusuna ayrıntılı bir anlayış getirerek, bu kaynağın geri kazanılabilir hacminin tahmin edilmesi üzerine odaklanmaktadır.

TSK nın Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarında yetiştirmediği sınıf ve branşlardaki açığı kapatmak için askerî lise ve lise çıkışlı olmak şartı ile sınavla seçilen öğrenciler yurt içi ve yurt dışındaki fakülte ve yüksek okullarda askeri öğrenci olarak öğrenim görürler. Bu görevi yürütmek maksadı ile Ankara Cebeci'de Fakülte ve Yüksek Okullar Komutanlığı kurulmuş olup daha sonra bu uygulamadan vazgeçilmiş ve sadece Bando Sınıfına yönelik subay ihtiyacının karşılanmasında kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti, kurulduğu andan itibaren genişlemeye başlamış ve bu da köprü, cami, yollar gibi binaların yapılmasını gerektirmiştir. İlk dönemlerde zanaatkarlar hem mimar, hem mühendis, hem de sanattan anlayan kişilerdi. Osmanlı Devleti'nde özellikle mimarlık alanında Mimar Sinan'ın yaptığı eserler önemli teknik çalışmalardandır.

Hendese-i Mülkiye, 1883 yılında Padişah II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur. Mühendishane-i Berr-i Hümayundaki kılıçhanelerden birisi boşaltılıp Hendese-i Mülkiye öğrencilerine tahsis edilmiştir. Kuruluşunda Fransa'daki École des Ponts et Chaussées örnek alınmıştır. Ancak daha sonra Fransız usulü terk edilmiş ve Alman usulüne geçilmiştir. Hendese-i Mülkiye önceleri askeriyeye bağlıydı, fakat daha sonra askeriyeden ayrılıp Bayındırlık Bakanlığına bağlanmıştır. Adı da Mühendis Mektebi olarak değiştirilmiştir (1909).

Burhaneddin Berken, Türk profesör, eğitimci ve bilim insanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Sabri Erçetin</span>

Mehmet Sabri Erçetin,, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda görev yapmış Türk subay.

Mühendis Mekteb-i Âlîsi, askeri idareden ayrılarak kurulan Hendese-i Mülkiye'nin devamı olan kurumdur. Prof. Dr. Karl von Terzaghi okulun önemli hocalarındandır. Bu dönemde ülkede ilk defa Mühendis Mektebi Mecmuası adıyla akademik bir mühendislik dergisi çıkartılmıştır. Okula ilk kez kız öğrenci bu dönemde kabul edildi ve İTÜ'nün bugün hala kullanılan arı simgesine o dönemde karar verilmiştir. 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde öğrenciler orduya katılmış ve okul 1915 ile 1921 yıllarında mezun vermemiştir. Okul daha sonra Yüksek Mühendis Mektebi adını alarak eğitim ve öğretimine devam etmiştir.

İstanbul Erkekler Voleybol Ligi 1921-1970 arası Türkiye Erkekler Voleybol Şampiyonası kurulana dek düzenlenen spor organizasyonu.

Müderris Abdurrahman Efendi, 1797 yılında Üsküdar - İstanbul'da açılan "Mühendishane Matbaası"nın ilk müdürüdür. Cebir ve geometri müderrisi olan Abdurrahman Efendi, Nizam-ı Cedid hareketleri esnasında 1793 yılında kurulan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn açılmadan önce 10 yıl boyunca Fransız uzmanlardan istihkam teknikleri konusunda ders almış ve "Mühendishane Matbaası"nı idare ederken yeni kurulan okulda mühendislik dersleri de vermiştir. Halk arasında "Üsküdar Matbaası" olarak da bilinen "Mühendishane Matbaası" Müderris Abdurrahman Efendinin yönetiminde başta Cedid Atlas olmak üzere çok önemli eserler basıp yayınlamasına rağmen "kamu yararına" çalışan bir kurum olarak görüldüğünden sermayesi yetersiz kalmış ve gelişme gösterememiş, bu konuda gelişme olmaması üzerine Müderris Abdurrahman Efendi 2 Aralık 1807 tarihinde yerini Sab›k Defteremini vekili Seyyid Hüseyin Beyefendi'ye bırakmıştır. Doğum ve ölüm tarihlerine dair kayıt bulunamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kemal Aşkın</span> Türk futbolcu

Kemal Aşkın, defans mevkiinde forma giymiş Türk eski futbolcudur. Fenerbahçe'nin 1911-1912 yılında kazandığı ilk lig şampiyonluğundaki takım kadrosunun oyuncularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

İngiliz Said Paşa veya Eğinli Said Paşa veya Büyük Said Paşa, Askeri mühendis okulu öğretmeni, siyasetçi, mabeyn müşiri, Bahriye nazırı. Eyalet valisi.

Hüseyin Rıfkı Tamani, Başhoca (rektör), mühendis, yazar.

Kazım Çeçen, Türk hidrolik mühendisi. Yaptığı çalışmalarla Türkiye'de hidrolik mühendisliği alanında önde gelen isimlerden birisidir.