İçeriğe atla

Türkiye'de işsizlik

Türkiye'de işsizlik, resmi olarak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Uluslararası Çalışma Örgütünün hesaplama yöntemini kullanılarak işgücü ve işsizlik istatistiklerinin araştırılıp raporlanmasıyla saptanır.[1]

Türkiye Ağustos 2021 tarihli Eurostat raporuna göre Avrupa'da 32 ülke arasında İspanya ve Yunanistan'ın ardından en yüksek işsizlik oranına sahip 3. ülke konumundadır.[2] 2020 yılı OECD verileri Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında ortalama 45,6 saat ile (ulusal yasal standart çalışma saati 45'tir) en yüksek çalışma saatlerine sahip birinci ülke durumunda bulunduğunu belirtmekte.[3][4] Çalışma saatlerinin azaltılması ve işsizlik arasındaki olumlu korelasyona karşın işsizlik ile mücadele kapsamında çalışma saatlerinin azaltılması bağlamında herhangi bir girişim yoktur.[5]

2018 yılına ait Eurostat araştırmasına göre Yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranında Türkiye yüzde 9,8 ile 35 ülke içinde 5. sırada yer almakta. 35 ülke içinde yükseköğretim ve ilköğretim mezunları arasında farkın eksi olduğu tek ülke Türkiye'dir.[6]

İşgücü ve işsizlik istatistikleri

Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları (IMF istatistiklerine göre)

Güncel işgücü ve işsizlik istatistikleri

2021 yılı Ağustos ayı mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre;[7]

İşsizlik Verileri Oranlar
İşsizlik oranı %12,1
Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %15,3
İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %19,2
Atıl işgücü oranı %22
İstihdam oranı %46,2
İşgücüne katılım oranı %52,5

Türkiye'de yıllara göre işsizlik oranları

Ekim 2019 verileriyle

Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik % Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik % Yıl İşgücü

(bin kişi)

İşsiz sayısı

(bin kişi)

İşsizlik %
1990 20.150 1.611 8,0 2000 23.078 1.497 azalış 6,5 2010 25.641 3.046 azalış 11,9
1991 21.010 1.722 artış 8,2 2001 23.491 1.967 artış 8,4 2011 26.725 2.615 azalış 9,8
1992 21.264 1.805 artış 8,5 2002 23.818 2.464 artış 10,3 2012 24.821 2.518 azalış 9,2
1993 20.314 1.814 artış 8,9 2003 23.818 2.493 artış 10,5 2013 25.524 2.747 artış 9,7
1994 21.876 1.870 azalış 8,5 2004 22.016 2.385 artış 10,8 2014 28.786 2.853 artış 9,9
1995 22.286 1.700 azalış 7,6 2005 22.454 2.388 azalış 10,6 2015 29.678 3.057 artış 10,3
1996 22.697 1.502 azalış 6,6 2006 22.751 2.328 azalış 10,2 2016 30.535 3.330 artış 10,9
1997 22.755 1.551 artış 6,8 2007 23.114 2.377 artış 10,3 2017 31.643 3.454 10,9
1998 23.385 1.606 artış 6,9 2008 23.805 2.611 artış 11,0 2018 32.274 3.537 artış 11,0
1999 23.878 1.829 artış 7,7 2009 24.748 3.471 artış 14,0 2019* 33.180 4.650 artış 13,4

İşsizliğin nedenleri

  • Şirketlerin maliyet odaklı yaklaşımları: Kalite odaklı yaklaşımda maliyetleri bir miktar artırmayı göze alarak detaylı planlama ve üretim yapılır. Türkiye'deki işletmeler ise standart bir işi yaparken maliyetleri olabildiğince düşürmeyi tercih etmekte, bu da çoğu zaman kalite ve işgücünden feragat ederek karşılanmaktadır. Bu durum da kişi başına çalışma saatlerini yükseltirken, iş başına çalışan sayısını düşürmektedir.
  • İşverenlerin çalışanlara dair vergi ve prim yükünü yüksek bulması: Bazı ülkelerde çalışanların vergi ve primleri yine çalışanların kendisi tarafından hesaplanıp karşılanmakta, işverenin mali olarak tek yükü maaş ödemeleri olmaktadır. Türkiye'de ise bu konuda uygulanan mevzuatlar bu tip ödemeleri işveren tarafında da oldukça yoğun biçimde uygulamakta, dolayısıyla işverenler bu tip maliyetleri de göz önünde bulundurarak çalışan sayısında kısıntıya gitmektedir.
  • Dezavantajlı grupların işgücüne katılımı: Kadın, engelli, vb. cinsiyet ve toplumsal sınıfların işgücünde dezavantajlı olduğu dönemden eşit haklara sahip olduğu döneme geçişin 2008 sonrasında hız kazanmasıyla, bu konuda çalışmalar yapan diğer ülkelerin daha uzun zamana yaydığı süreç Türkiye'de dar bir zaman dilimine sıkışmıştır.
  • Yüksek genç nüfus: Gelişmiş ülkelere oranla yüksek sayıda genç nüfusa sahip olan Türkiye, aynı oranda üretim ve istihdam büyümesi sağlayamamaktadır.
  • Eğitim sistemi: Türkiye'de eğitim sisteminin kalifiye eleman yetiştirme odaklı olmaması, dünyadaki güncel gelişmelere yavaş ayak uydurması gibi etkenler, ulusal çıktıları ve işgücünü dünyada daha az rekabetçi hale getirmekte, bu da istihdam ve üretim artışının yeterli oranda sağlanamamasında başlıca sebebi teşkil etmektedir.[8][9]

Sosyal destekler

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir kuruluş olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), 21 Ocak 1946 tarihinde 4837 sayılı kanun ile “İş ve İşçi Bulma Kurumu” adıyla kurulmuştur. Kurumun hizmetleri arasında iş ve meslek danışmanlığı, istihdam, işsizlik ödeneği, işgücü eğitim kursları ve girişimcilik programları yer almaktadır.

İşsizlik sigortası

Türkiye'de işsizlik sigortası 4447 sayılı kanunla Mart 2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için son üç yıl içinde en az 600 gün, işten ayrılmadan önceki son 120 gün kesintisiz prim ödemiş olma şartı aranmaktadır. Hizmet akdinin sona ermesinden sonra 30 gün içerisinde, işten ayrılma belgesiyle Türkiye İş Kurumuna şahsen başvurulması gerekir. İşsizlik sigortası bağlanan kişiler, prim ödeme gün sayılarına bağlı olarak 180 ila 300 gün arasında işsizlik ödeneğinden yararlanabilirler. İşsizlik ödeneğinin devam ettiği süre boyunca Genel Sağlık Sigortası primleri de ödenir ve sağlık hizmetlerinden yararlanılabilir.

İstihdamı artırıcı önlemler

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "İşsizlik Oranı Nasıl Hesaplanır? TÜİK İşsizlik Oranını Nereden Hesaplar?". 23 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  2. ^ "Türkiye Avrupa'daki 32 ülke içinde işsizlik oranının en yüksek olduğu 3. ülke". 21 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  3. ^ "Avrupa'da haftalık ortalama çalışma saatinin en uzun olduğu ülke Türkiye". euronews. 8 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  4. ^ "Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) verilerine göre Türkiye Avrupa ülkeleri arasında haftalık ortalama çalışma saatinin en en uzun olduğu ülkeler sıralamasında birinci". 8 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  5. ^ "Uzun çalışma saatleri öldürüyor". 23 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  6. ^ "İşsizliğin yükseköğretimde, ilköğretimden fazla olduğu tek ülke Türkiye". 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  7. ^ "İşgücü İstatistikleri, Ağustos 2021". TÜİK. 11 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  8. ^ Türkiye'de İşsizliğin Nedenleri. 
  9. ^ "İşsizliğin Nedenleri". 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İşsizlik</span>

İşsizlik, herhangi bir ekonomik toplumda çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlerin bulunması durumu. İş bulamayan kimseye işsiz denir. Ekonomide genellikle 16 yaş ve üzeri kimseler işsiz grubuna dahil edilirler. Başlıca işsizlik türlerinden bazıları yapısal işsizlik, friksiyonel işsizlik, döngüsel işsizlik, gönülsüz işsizlik ve klasik işsizliktir. Yapısal argümanlar, yıkıcı teknolojiler ve küreselleşmeyle ilgili nedenleri ve çözümleri vurguluyor. BM Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) göre, 2018 yılında dünya çapında 172 milyon insan işsizdi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye İş Kurumu</span> Türkiye Cumhuriyetinin Kamu İstihdam Kurumu

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Türkiye'de istihdamın korunmasına, geliştirilmesine, yaygınlaştırılmasına ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak ve işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzel kişiliği haiz, idarî ve malî bakımdan özerk bir kamu kuruluşudur.

<span class="mw-page-title-main">Sigorta</span> olası kayıp riskinin adil bir şekilde giderilmesi için önceden ödenen prim, ücret

Sigorta, risklerin gerçekleşmesi sonucu doğabilecek zararları gidermek için kullanılan mali araçtır. Sigorta sözleşmesi, sigorta yapılması için hukuken gerekli sözleşmedir. Sigorta şirketi, sigorta işlerinin yönetilmesi, işletilmesi, satışı ile ilgilenen şirkettir. Sigortacılık, bu işlerle ilgilenen meslektir.

Kısmi süreli ya da part-time çalışma, tam zamanlı işe kıyasla haftalık çalışma saati belirgin biçimde daha az olan istihdam şeklidir. Çoğunlukla haftada 30 saatten az çalışan işçiler kısmi zamanlı sayılır.

<span class="mw-page-title-main">İş hukuku</span>

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-işçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalıdır. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenmektedir. İş uyuşmazlıkları kural olarak iş mahkemelerinde görülmektedir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.

Çalışma İktisadı ve Sanayi İlişkileri bölümünün geçmişi, ilk önce İstanbul Üniversitesi'nde "İçtimai Siyaset", sonrasında Mülkiye'de "Sosyal Siyaset Kürsüsü"ne dayanır. 1933 yılından sonra Almanya'da Hitler iktidarından kaçan ve İstanbul Üniversitesi'nde görev yapan bilim adamlarından olan Gerhard Kessler, bu bilim dalının Türkiye'de yerleşmesine çok önemli katkılar sağlamıştır. Ankara'da ise 1952'li yıllardan sonra Prof. Dr. Cahit Talas bu bilim dalının kurumsallaşması ve gelişmesinde belirleyici olmuştur.

İşsizlik sigortası, bir işyerinde çalışırken, kendi istek ve kusuru dışında işini yitirenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılamayı amaçlayan, devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigorta türüdür. Türkiye'de Mart 2002 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmış işsizlik sigortasının yasal dayanağı 4447 sayılı kanundur.

Avrupa Birliği'nin Bölgesel Politikası, Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde belirli bölgelerin refahı ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanan bir politikadır. Avrupa Birliği'nin toplam bütçesinin yaklaşık üçte biri, bu politika için ayrılmıştır. Politikanın amacı Avrupa Birliği içinde bölgelerarası gelir uçurumunu en aza indirgemek, gerilemekte olan sanayi alanlarını yeniden yapılandırmak ve tarımın önemini yitirmeye yüz tuttuğu kırsal bölgelerde tarımsal çeşitliliği artırmaktır. Avrupa Birliği'nin bugüne kadarki en büyük genişleme hareketi Mayıs 2004'te olmuş ve çoğunluğunu Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin oluşturduğu bu büyüme atılımını 2007'de birliğe Romanya ve Bulgaristan'ın katılması izlemiştir. Birliğe sonradan katılmış olan bu on iki ülkenin pek çoğunun önceden üye ülkelerden ekonomik olarak daha az gelişmiş düzeyde olması nedeniyle Avrupa Birliği'nin kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılası azalmıştır. Birliğe yeni katılan ülkelerin az gelişmiş bölgelerine bu politika uyarınca "amaç 1" ya "amaç 2" görevleri yüklenmiştir.

Tam süreli eşdeğer (TSE), bir kurumda veya bir projede bir katılımcının kayıtlarını/işgücü maliyetlerini ölçmek için kullanılan bir yöntemdir. Gerçek çalışma saatlerinin kullanılarak, kişi sayısının belirlenmesinde faydalı olan bir yoldur. Örneğin iki kişilik bir departmanda, bir çalışan 8 saat diğer çalışan da 2 saat çalışıyor olsun ve haftalık çalışma saati de 8 saat olsun. Buna göre kişi sayısı 2 olmasına rağmen tam süreli eşdeğer çalışan sayısı; [(1*8) + (1*2)] / 8 = 1,25'dir. Bu hesaplama mantığında, gerçek çalışma saatlerine mutlaka ek mesai saatleri de dahil edilir. Sonuçta, bu metrik, gerçek çalışılan süreye göre yapılan işgücü maliyetlerinin daha şeffaf olmasını sağlar.

Türkiye'de asgari ücret, Türkiye'de bir işçinin kanunca 30 gün üzerinden minimum alması gereken brüt ücrettir. Asgari ücretin günlük olarak belirlenmesi esastır. Günlük hesap üzerinden de “Aylık” ve “Saat” ücreti hesaplanmaktadır. Haftalık standart çalışma saati 45'tir, bu süre haftanın diğer günlerine sadece bir gün izin yapıldığı varsayılarak eşit dağıtılması durumunda günlük 7 saat 30 dakikadır. Kısmi zamanlı çalışma 30 saate kadar ve 30 saat dahil çalışmadır, bunun üzerindeki 45 saate kadar olan haftalık çalışma süresi içeren işler tam zamanlı çalışmadır. Mesai günleri içinde yapılan molalar çalışma süresine eklenmez. Yasal olarak kullandırılması zorunlu en az bir günlük haftalık izin, sanki işçi o gün çalışmış gibi ücretlendirilir. Devlete verilen vergiler kesilerek işçiye "net asgari ücret" ödenir. Kısaca asgari ücret, iş hayatının temel unsurlarından biridir ve uygulanması en düşük sınırı ifade eder.

Emeklilik, insanların çalışma gücü ve yeteneklerini yitirip, çalışma hayatından ayrılmalarıyla gelir kaynaklarının ortadan kalkması üzerine kazandıkları haktır. Emeklilik sayesinde, prim ya da kesenek ödeyen işçi, memur ya da bağımsız çalışanların yasayla belirlenmiş bir süre sonunda işten ayrılarak, bir hizmet karşılığı olmaksızın aylık alması sağlanır.

Fransa ekonomisi, nominal olarak dünyanın altıncı büyük ve satınalma gücü paritesi bakımından dokuzuncu büyük ekonomisi olup Almanya'dan sonra Avrupa Birliği'nin en büyük 2. ekonomisidir.

<span class="mw-page-title-main">Çalışma Bakanlığı (Amerika Birleşik Devletleri)</span>

Amerika Birleşik Devletleri Çalışma Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri'nde iş güvenliği, ücret ve saat standartları, işsizlik sigortası primleri, yeniden istihdam hizmetleri ile bazı ekonomik istatistiklerden sorumlu sorumlu bakanlıktır. Bakanlık Washington'da Frances Perkins Binası'nda yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İsveç ekonomisi</span> Ulusal Ekonomi

İsveç ekonomisi, kereste, hidroelektrik ve demir cevheri ile desteklenen gelişmiş bir ihracat yönlü ekonomidir. Bunlar dış ticarete yönelik bir ekonominin kaynak tabanını oluşturmaktadır. Başlıca endüstri kolları arasında motorlu taşıt üretimi, telekomünikasyon, ilaç sanayisi, endüstriyel makine üretimi, hassas aygıtlar, kimyasal ürünler, ev eşyaları ve aletleri, ormancılık ve demir ve çelik üretimi bulunmaktadır. Alışılagelmiş bir şekilde, yerel işgücünün yarısından fazlasını kullanan çağdaş bir tarım ekonomisi iken, bugün İsveç, Ericsson, ASEA/ABB, SKF, Alfa Laval, AGA, and Dyno Nobel gibi kuruluşların da gösterdiği gibi, uluslararası alanda rekabet gücü yüksek olan mühendislik, maden, çelik, kâğıt ve kâğıt hamuru endüstrilerini daha da geliştirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka ekonomisi</span>

Danimarka ekonomisi, rahat yaşam ölçünlerine, yüksek düzeyde devlet hizmetleri ve aktarımları ve dış ticarete yüksek bağımlılığa sahip çağdaş bir piyasa ekonomisidir. Ekonomiye, tüm işlerin %80'ini sağlayan hizmetler işkolu hakimdir; oysa tüm çalışanların yaklaşık %11'i üretim ve %2'si ise tarımda çalışmaktadır. Kişi başına düşen nominal gayri safi millî gelir, 2017 yılında 55,220 dolarla dünyanın en yüksek onuncu nominal GSMG'si idi. Satın alma gücünde kişi başına düşen millî gelir, $52.390 ABD doları veya dünya çapında en yüksek 16. ekonomi olarak düzelmeye uğradı. Gelir dağılımı göreceli olarak eşittir, ancak hem brüt gelirlerde daha büyük bir dağılım hem de çeşitli ekonomik politika önlemleri nedeniyle ancak son on yılda eşitsizlik biraz artmıştır. 2017'de Danimarka, 28 Avrupa Birliği ülkesi içinde yedinci en düşük Gini katsayısına sahipti. 5,789,957 kişilik nüfusu ile Danimarka, nominal gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ile ölçülendirildiğinde dünyanın 39. en büyük ulusal ekonomisine ve satın alma gücü paritesi ile ölçülendirildiğinde dünyanın 60. en büyük ulusal ekonomisine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Hollanda ekonomisi</span> Hollandanın ekonomisi

Hollanda ekonomisi, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'na göre, 2012'de dünyanın en büyük 18. ekonomisiydi ve ülke sadece 17 milyon nüfusa sahipti. Kişi başına düşen GSYİH, yaklaşık 48.860 dolardır ve bu da onu dünyanın en zengin uluslarından biri yapmaktadır. 1996 ve 2000 yılları arasında yıllık ekonomik büyüme (GSYİH), Avrupa ortalamasının oldukça üzerindeydi ve %4'ün üzerinde seyretmiştir. Küresel ekonomik yavaşlamanın bir parçası olarak büyüme 2001-2005 döneminde önemli ölçüde yavaşladı. 2006 ve 2007'de ise ekonomi sırasıyla %3,4 ve %3,9'luk bir büyüme göstermiştir. Hollanda ekonomisi, devam etmekte olan küresel finansal krizden ve ardından ortaya çıkan Avrupa borç krizinden büyük ölçüde etkilenmiştir.

Çalışma süresi, bireyin ücretli emeği için harcadığı zaman aralığıdır. Ev işleri, çocuk veya evcil hayvanların bakımı gibi ücretsiz emek, çalışma haftasının parçası bağlamında düşünülmez.

Arnavutluk'ta vergiler hem federal hem de yerel hükûmetler tarafından alınır. En önemli gelir kaynakları gelir vergisi, sosyal güvenlik, kurumlar vergisi ve katma değer vergisidir. Bu vergilerin hepsi federal düzeyde uygulanır. Gelir idaresi Arnavutluk Vergi Dairesi'dir. 2014 itibarıyla Arnavutluk gelir vergisinde üç dilimli artan oranlı vergi sistemine geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gig çalışanları</span>

Gig çalışanları; taşeron işçiler, bağımsız yükleniciler, çevrimiçi platform çalışanları, sözleşmeli firma çalışanları, müşteri hizmetleri ve dönemsel ve mevsimlik işçiler gibi kısa süreli, geçici işlerde çalışan kişilerdir. Gig çalışanları, şirketin müşterilerine hizmet sağlamak için isteğe bağlı olarak şirketlerle resmi anlaşmalar yapabilirler.

Güvenceli esneklik etkin bir işgücü piyasası politikasına sahip bir refah devleti modelidir. Terim ilk kez 1990'larda Danimarka'nın sosyal demokrat Başbakanı Poul Nyrup Rasmussen tarafından ortaya atılmıştır.