Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWsa elektrik üretilmektedir. Burada en önemli santraller listelenmiştir.

Sarıyar Barajı Nallıhan'nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 90 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.900 hm3, normal su kotunda göl 83,83 km2'dir. 4 alternetör ile çalışan santral 160 MW gücündeki hidro-elektrik santralinden ise yılda 378 GWh saat elektrik enerjisi elde edilir. Türkiye'nin ilk büyük HES barajıdır. Türkiye'deki tek santral atölyesi'ne sahiptir. Türkiye baraj gölü sıralamasında 6'cı sırayı yer almaktadır. Baraj havzası, yeşil kuşak ağaçlandırma eylem planı çerçevesinde ağaçlandırılmaktadır.
Demirköprü Barajı, Manisa'da, Gediz Nehri üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla 1954 - 1960 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.320,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 47,66 km²'dir. 69 MW güç kapasitesindeki HES yılda 193 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamakta, baraj 99.220 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.

Almus Barajı Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amaçlı olarak 1964 - 1966 yılları arasında inşa edilmiştir. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.405.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 78,00 m'dir.

Kesikköprü Barajı, Ankara'nın Balâ ilçesinde, Kızılırmak üzerinde, sulama ve enerji üretimi amacı ile 1959 - 1966 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 900.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 49,10 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 95,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 6,50 km²'dir. 11.860 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte, HES 76 MW'lik güç kapasitesi ile yılda 250 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.
Gökçekaya Barajı, Eskişehir'de, Sakarya Nehri üzerinde, Sarıyar Barajı mansabında (çıkışı) hidroelektrik enerji üretimi amaçlı, 1967 - 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Ataköy Barajı, Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, hidroelektrik enerji üretimi amacı ile 1975-1977 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Aslantaş Barajı Osmaniye'de, Ceyhan Nehri üzerinde, sulama, taşkın önleme ve elektrik enerjisi üretimi amacı ile 1975-1984 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Manavgat Barajı, Antalya'nın Manavgat ilçesinde, Manavgat Çayı üzerinde, elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1986-1987 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Zernek Barajı, Van'ın Gürpınar ilçesinde Hoşap Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Tercan Barajı, Erzincan'da Tuzla Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1969-1988 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.

Karacaören-1 Barajı, Burdur'da Aksu Çayı üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1977-1990 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali; yaygın adıyla Veysel Eroğlu Ilısu Barajı, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında, enerji üretimi amacıyla Dicle Nehri üzerinde inşa edilen santraldir.

Türkiye'de rüzgâr gücü, 2005 yılında devreye giren YEK ile hızlı bir gelişime girmiştir. Devletin, 2035 yılına kadar 30 GW (gigawatt) kurulu rüzgâr gücü kapasitesine ulaşma hedefi vardır.

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.
Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.

Türkiye'de yenilenebilir enerjinin resmi alt yapı kazanması 2005'te çıkartılan Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK)'e dayanmaktadır, ayrıca AB'ye uyum kapsamında 2011-2020 yıllarını kapsayan Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı (YEEP) yürürlüğe girmiştir. Plana göre 2023'te Türkiye'de üretilen elektriğin %22'si hidroelektrikten ve %16'sı diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi hedeflendi YEEP'e göre ulaştırma sektörünün %10'u yenilenebilir enerjiden yararlanması planlandı. 2023 yılı sonu verilerine göre yenilenebilir enerji kurulu gücü 59 bin 236 megavat oldu. 2023 yılında yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payı %56, üretimdeki payı ise %42 oldu.

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.