İçeriğe atla

Türkiye'de hayvan hakları

Türkiye'de hayvan hakları, 1 Temmuz 2004 tarihli 5199 numaralı Hayvanları Koruma Kanunu ile düzenlenir. Bu kanuna göre tüm hayvanlar eşit ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşam hakkına sahiptir.

Tarihçe

Osmanlı'da hayvan hakları

Osmanlı İmparatorluğu döneminde hayvan haklarına dair ortak anlayış; günlük hayattaki İslami pratiklere paralel olarak hayvanlara merhametle yaklaşılması ve onlara iyi davranılmasından ibaretti. Bu dönemde kurulan bazı vakıflar, sokak hayvanlarının bakımını üstlenmekte ve camilerin çevresine beslenmeleri için yiyecek bırakmaktaydı. 17. yüzyılda kurulan Daru'l Hayr-i Amire isimli hayır kurumu ise doğrudan sahipsiz hayvanlara yardım sağlamak için kurulmuştu. Bu vakıflar, toplumun hayvanlara yönelik sorumluluk bilincini güçlendirse de Osmanlı'da hayvan haklarının korunmasına yönelik modern anlamda bir hukuki düzenleme yoktu. İlerleyen dönemlerde Türkiye Hayvanları Koruma Derneği adını alacak olan Himaye-i Hayvanat Cemiyeti ise resmi olarak 1912 yılında kurulmuştu.

Cumhuriyet dönemi

1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet ile birlikte hayvan hakları konusu iç siyasette belirgin bir yer edinmeye başladıysa da 1980'li yıllara kadar bu konuya ilişkin geniş kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmadı. 1926'da kabul edilen Hayvan Islahı Kanunu, daha çok hayvancılığın geliştirilmesi ve salgın hastalıklarının önlenmesine yönelikti.[1] 1950'li yıllardan itibarense konuyla ilgili dernek sayısında ciddi bir artış gözlemlenmeye başladı.1978 yılında UNESCO tarafından kabul edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Türkiye tarafından da imzalanmasıyla birlikte hayvan hakları konusunda uluslararası bir sorumluluk üstlendi. Avrupa Birliği'ne adaylık sürecinin başlamasıyla birlikte ise hayvanlara karşı kötü muamele, şiddet, öldürme, cinsel saldırı ve hayvanların sebep olduğu çeşitli çevre sorunları daha kapsamlı şekilde tartışılmaya başlandı.[2][3]

2000 sonrası yasal düzenlemeler

2000’li yıllardan itibaren hayvan hakları konusunda Türkiye’de önemli gelişmeler yaşanmaya başlandı. 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, ülkedeki hayvan haklarıyla ilgili ilk kapsamlı yasal düzenleme olarak tarihe geçti. Bu yasa, hayvanların refahını ve insanlara karşı korunmalarını sağlamayı amaçlıyordu. Kanun kapsamında; sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların belediyeler tarafından korunması ve rehabilite edilmesi, hayvanlara kötü muamelenin yasaklanması ve ilgili cezai yaptırımların getirilmesi, hayvanların doğal ortamlarında korunması ve refahlarının sağlanması gibi konu başlıklarında düzenlemeler yapıldı.

2019'da ise mevcut yasaya ek olarak yeni düzenlemeler yapıldı. Hayvana karşı işlenen suçlar kabahat kapsamından çıkarılıp suç kapsamına alındı. Böylelikle, verilen cezalarda artış ve içerik bakımından ağırlaşma gözlemlenmeye başladı. 2021 yılında yapılan değişiklik sonucunda ise hayvanlar mal olarak değil canlı olarak tanımlanmaya başlandı. Bu düzenleme ile hayvan haklarına daha kapsamlı bir hukuki zemin kazandırıldı.[4]

Sivil toplum ve hayvan hakları hareketi

Türkiye'de hayvan hakları hareketi özellikle 2000'li yılların başında sivil toplum örgütleri ve aktivistler tarafından güç kazandı. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gibi kuruluşlar hayvanların yaşam hakkı, şiddetten korunma hakkı ve refahlarının iyileştirilmesi için kampanyalar yürütmekte ve yasaların sıkı bir şekilde uygulanması için baskı yapmaktadır. Sosyal medya da bu hareketin güçlenmesine büyük katkıda bulundu. Özellikle vahşet vakalarının görüntülenip paylaşılması, kamuoyunun dikkatini bu konulara çekti ve toplumsal farkındalığı artırdı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Ayşe MENTEŞ GÜRLER; Şule OSMANAĞAOĞLU. "Türkiye'de Hayvanları Koruma Kanununun Tarihsel Gelişimi" (PDF). Kafkas Univ Vet Fak Derg 15 (3): 325-330, 2009 DOI:10.9775/kvfd.2008.62-A. s. 325. 19 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Nisan 2018. 
  2. ^ Şenpolat, Ahmet Kemal. "Türkiye'nin zayıflarla dolu hayvan hakları karnesi". AJ Türk. 15 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2018. 
  3. ^ Yaşar A.; Yerlikaya H. (2004). "Dünya'da ve Türkiye'de hayvan haklarının tarihsel gelişimi. Vet. Bil. Derg., 20(4), 39-46". s. 43-44. 20 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2018. 
  4. ^ "Hayvanları Koruma Kanunu İle Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun". Resmi Gazete, 31541. 14 Temmuz 2021. Erişim tarihi: 12 Ekim 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dışişleri Bakanlığı (Türkiye)</span> Türkiyede bir bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bağlı olarak çalışan, dışişlerinden sorumlu olan bakanlık. Türkiye'nin diğer ülkeler ve uluslararası örgütlerle olan ilişkilerinin yürütülmesinden sorumlu olan bakanlığın başında şu an Hakan Fidan bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Telif hakkı</span> aklın orijinal bir eseri üzerinde gerçek veya tüzel bir kişinin sahip olduğu tüm özel ayrıcalıklar

Telif hakkı, bir kişi ya da kişilerin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ve kopyalanması ile ilgili hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Bununla birlikte eser sahibi isterse ülkenin ilgili tescil birimlerinde isteğe bağlı olarak kayıt tescili yaptırabilir. Telif hakları, genellikle belli bir süre için geçerlidir.

Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Pratikte bu, hayvanların insancıl muamele görmelerinin gerekli olması anlamına gelebileceği gibi, hayvanların tibbi ve kozmetik deneylerde kullanılmasının, eti ya da derisi için öldürülmesinin, eğlence için avlanmasının ve hayvancılık sektöründe hammadde ya da kaynak olarak kullanılmalarının hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanması anlamına gelecektir.

<span class="mw-page-title-main">Yaban Hayatını Araştırma ve Rehabilitasyon Derneği</span>

Yaban Hayatını Araştırma ve Rehabilitasyon Derneği (YARD), Türkiye’deki yaban hayvanları ve yaban hayatı ile ilgili araştırmalar yapmak, hasta, yaralı ve bakıma muhtaç her türlü yaban hayvanının bakımı, iyileştirilmesi, rehabilitasyonu ve tekrar doğaya kazandırılması yönünde çalışan dernek.

Evrensel Hayvan Refahı Bildirgesi (EHRB), hayvanların duyarlı olduğunu kabul etmek, zulmü önlemek, acıyı azaltmak ve çiftlik hayvanlarının, evcil hayvanların, bilimsel araştırmalarda kullanılan hayvanların, yük amaçlı kullanılan hayvanların, rekreasyondaki hayvanların ve yaban hayvanları vb. refahına ilişkin standartları teşvik etmek için önerilen bir hükûmetler arası taslak antlaşmadır.

Hayvanlara uygulanılan şiddet veya hayvan istismarı; kabul edilemez şiddete sebep olan veya hayvanlara zarar veren davranışların bir bütünüdür. Kabul edilemez acı kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazıları kabul edilemez şiddeti sadist eğilimlerle hayvanlara eziyet etmek olarak tanımlarken, bazıları kürk avcılığını, tıbbi, bilimsel veya kozmetik sanayide yapılan testleri bu istismarın içerisine alır.

Let's Adopt! ya da Türkçe adıyla Sahip Çıkalım! Türkiye'de Viktor Larkhill tarafından kurulduğu 8 Ocak 2008'den beri faaliyet gösteren bir hayvan hakları hareketidir. Dernek ya da vakıf olarak kayıtlı olmayan Let's Adopt!, genellikle internet üzerindeki sosyal medya olanaklarını ve özellikle Facebook sitesini kullanmaktadır. Grup, toplumu hayvan refahı konusunda bilinçlendirmenin ve tehlike altında bulunan ya da kötü durumdaki hayvanları kurtararak onları sahiplendirmenin yanı sıra, devlet organlarını ve karar mekanizmalarını etkilemek için çalışmalar yürütmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi</span>

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, tüm idari ve akademik birimleriyle Ankara Üniversitesi'nin Dışkapı Yerleşkesi'nde eğitim öğretim veren veteriner fakültesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi'nin kurucu fakültelerindendir. 1933 yılında İstanbul'dan Ankara'ya taşınıp Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün bir parçası haline gelmiş bulunan Yüksek Veteriner Okulu'nun 1948 yılında Ankara Üniversitesi'ne katılması ile kuruldu. Ülkedeki ikinci Veteriner Fakültesinin 1970 yılında Elazığ'da kuruluşuna dek Türkiye'de veteriner hekim yetiştiren tek yüksek öğretim kurumu olarak kalmış; kendisinden sonra kurulan diğer veteriner fakültelerinin çoğunun kuruluşuna ve eğitim-öğretim faaliyetlerine destek sağlamıştır. Fakültenin bünyesinde bir Hayvan Hastanesi, Acil Kliniği, yem bitkileri üretimi ve sığır, koyun-keçi, domuz, at ve tavuk yetiştiriciliği yapılan bir eğitim araştırma uygulama çiftliği, iki müze bulunur.

Kamulaştırma, devletleştirme ya da istimlak, devletin kamu yararını gözeterek özel mülkiyete ait taşınmaz malları bedelini ödeyerek mülkiyetine geçirme işlemidir. Kamulaştırmanın temel dayanağı, kamu yararının gözetilmesidir. Devlet, toplumun genel çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla özel mülkiyeti kamulaştırabilir. Devlet, ekonomik ve sosyal düzeni sağlama, toplumsal refahı artırma ve kamu hizmetlerini geliştirme gibi sorumluluklarını yerine getirebilmek için kamulaştırma yetkisini kullanabilir.

İsveç Modeli Danimarka, Norveç, Finlandiya, İzlanda ve İsveç gibi kuzey ülkelerinde uygulanan benzer iş gücü, eğitim ve sosyal politikalar için kullanılan bir üst terimdir. Bu model politik konsept olarak bu ülkelerdeki refah devletinin temelini oluşturur.

Yabancılar hukuku, bir devletin veya ülkenin bir ülkeye gelen yabancılar için uyguladığı kanunların oluşturduğu hukuk dalıdır. Yabancılar hukuku genel anlamda mütekabiliyet ilkesine dayanmakta olup, yabancılara Türkiye'de uygulanacak olan hukuk kuralları yabancının vatandaşı olduğu ülkeye göre farklılık göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tarım ve Orman Bakanlığı</span> Türkiyede bir bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, tarım ve orman işlerinden sorumlu olan bakanlık. Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Orman ve Su İşleri bakanlıklarının teşkilat ve görevlerine ilişkin yasal düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması sonrasında, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle yeniden yapılandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Eskişehir Hayvanat Bahçesi</span>

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi Eskişehir'de merkez Tepebaşı ilçesinde bulunan Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı içinde yer alan bir hayvanat bahçesidir.

Israrlı takip; özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, tehdit ve şantaja başvurmak gibi yollarla bir kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma durumudur. Eylemi gerçekleştiren kişi karşı tarafta korku uyandırmayı, ona gözdağı vermeyi ve kendisini güvensiz hissetmesini hedefler. Psikoloji, sosyoloji, kriminoloji ve hukuk gibi disiplinlerin çalışma alanına girmekle birlikte ısrarlı takibin hukuki bir nitelik kazanması nispeten daha yeni bir olaydır. Çeşitli uzmanlar tarafından farklı tanımları yapılmış olsa da genel itibarıyla bir taciz ve sarkıntılık türü olduğu kabul edilmektedir. Günümüzde ısrarlı takip pek çok ülkede suç olarak sayılmakta ve ilgili yasalarca yaptırıma tabii tutulmaktadır. Literatüre İngilizce "stalking" kelimesinden türeyerek giren ısrarlı takibin tam Türkçe karşılığı "musallat olma" veya "dadanma"dır.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan deneyleri</span> insan-dışı hayvanlar üzerinde yapılan deneysel ve bilimsel çalışmalar

Hayvan deneyleri, insan dışındaki hayvan türleri üzerinde bilimsel amaçlarla gerçekleştirilen prosedürlerdir. Bu bilimsel amaçların başlıcaları:

Fransa'da hayvan hakları ve refahı, Fransa'daki insan olmayan hayvanların tedavisi ve bu hayvanlarla ilgili yasalarla ilgilidir. Fransa, uluslararası standartlara göre orta düzeyde hayvan refahı korumasına sahiptir.

Hayvanları Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 24 Haziran 2004'te kabul edilen ve 1 Temmuz 2004'te T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan yasadır.

Mercy For Animals (MFA), 1999 yılında Milo Runkle tarafından kurulmuş, kâr amacı gütmeyen uluslararası bir hayvan koruma kuruluşudur. MFA'nın misyonu, "çiftlik hayvanlarına yönelik zulmü önlemek ve merhametli gıda seçimlerini ve politikalarını teşvik etmektir."

Bu hayvan hakları grupları listesi, hayvan hakları hareketindeki gruplardan oluşmaktadır. Bu tür hayvan hakları grupları, hayvanların araştırma, gıda, giyim ve eğlence endüstrilerinde "kullanılmaması" ve hayvanların insanlarla eşdeğer haklara sahip olması gerektiği gibi görüşleri içeren idealleri doğrultusunda çalışır ve hayvanların mülk statüsüne son vermeye çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de sokak köpeği sorunu</span>

Türkiye'de sokak köpeği sorunu, Türkiye'de yaşayan sahipsiz, sokağa terkedilen veya hali hazırda sokakta yaşayan köpeklerle ilişkilendirilen sorunlardır. Türkiye'de dönem dönem tartışmalara sebep olan sokak köpekleri, 2020'li yıllar itibarıyla yeniden yoğun olarak tartışılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise, bir köpek tarafından saldırıya uğrayarak yaralanmış veya bu saldırı sonucu ölenlerin yakınları tarafından gündeme getirilmiştir.