İçeriğe atla

Türkiye'de feminizm

Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu.[1] Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat[2] kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar.[3][4] Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar.[5] Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular.[6][7] Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek[8] ve giyim-kuşam kısıtlamaları[9] gibi bazı yasakları da kaldırdılar.

Türkiye'de feminizmin toplumsal ve hukuki yönden asıl atılımı ise Ziya Gökalp'ten ve onun batıcı-milliyetçi görüşlerinden yoğun bir biçimde etkilenen[10] Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Devrimi sonucunda kadınlara eşit vatandaşlık haklarını sağlamasıyla oldu.[11] Bu dönemin ardından Türkiye'de uzun bir süre etkinliğini kaybeden feminist hareket 12 Eylül Darbesi'nden sonra dernekler ve sayısız yayın aracılığıyla yeniden kendini gösterdi ve o dönemden beri kadına yönelik şiddet, kürtaj, toplumsal cinsiyet rolleri, LGBT bireylerin hakları gibi konularda yoğun bir mücadele yürütmeye başladı.

Osmanlı Dönemi

Osmanlı dönemi Türkiye'sinde kadınlara dair ilk kazanımlar 19.yy ortalarında kadınların da eğitim alabildiği ilk ve ortaokul düzeyinde eğitim veren kurumların kurulmasıyla başladı. 1870 yılında bu okullarda ders verecek kadın öğretmenlerin yetiştirilmesi amacıyla daha yüksek düzeyde eğitim veren Dârülmuallimât adlı bir öğretmen okulu kuruldu.[3] 19.yy sonlarında özellikle Dârülmuallimât çevresinde küçük de olsa okumuş ve aydın bir kadın topluluğu oluştu. Bu topluluk içinden üç kadın, Türk ve Müslüman dünyasındaki yayın kadrosu, bütün yazarları ve sahibi kadınlardan oluşan " ilk kadın dergisi olan Şükûfezâr" adlı dergiyi çıkarmıştır. Kısa bir yayın ömrü olan dergi, kendisinden sonraki onlarca yıl boyunca çıkacak kadın dergilerinden farklı olarak kadınlara; ev işleri, çocuk büyütme ve temel genel kültür eğitimi vermeye odaklanmamış; her sayısında şu önsöze yer vermişti: "Biz ki saçı uzun aklı kısa diye erkeklerin hande-i istihzasına (alaycı gülüşüne) hedef olmuş bir taifeyiz. Bunun aksini ispat etmeye çalışacağız."[12]

2.Meşrutiyet döneminde Jön Türkler ve İttihat & Terakki'nin yoğun çabalarıyla Cumhuriyet dönemine kadar Türkiye'de kadınların eğitim durumu, örgütlenmeleri ve sosyal yaşamda uğradıkları kısıtlamalarda ciddi iyileşmeler yaşandı. Yine bu dönemde 30'a yakın kadın derneği kurulurken 40'tan fazla kadın dergisi ve gazetesi çıkarıldı.[13]

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet dönemi Türkiye'sindeki ilk feminist örgüt ise Nezihe Muhiddin Hanım başkanlığında kurulan Kadınlar Halk Fırkası idi. Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan bile önce kurulan parti, "Seçim kanununa göre kadınların siyasi temsilinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle seçime sokulmadı. Parti bunun üzerine "Türk Kadınlar Birliği" adını alarak dernekleşti.[14] Derneğin yayın organı olan "Türk Kadın Yolu" Dergisi'nde yayınlanan yazılardan derneğin açıkça milliyetçi bir tutuma sahip olduğu görülür.[15]

Atatürk döneminde feminizm Türkiye'de, Türk Medeni Kanunu'nun kabulü ve Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile tarihindeki en büyük ve eşsiz kazanımları elde etti.[11]

Türkiye'ye Türk milliyetçilerince getirilip Atatürk'ün ölümüne kadar yine ağırlıklı olarak milliyetçilerce yürütülen feminist mücadele,[6] 1940'lı yıllardan itibaren etkinliğini yitirdi ve yeniden gündeme gelmesi 12 Eylül Darbesi'nden sonra etkileri Türkiye'de daha geç hissedilen "ikinci dalga feminizm" ile oldu. İkinci dalga feminizm ile birlikte Türkiye'de feminist mücadelenin bayrağı milliyetçilerin elinden çıkarak sosyalist-sosyal demokrat grupların eline geçti. 12 Eylül Darbesi'nden sonraki ilk feminist örgütlenme 1984 yılında kurulan Kadın Çevresi adında feminist bir yayıneviydi.[16] Ancak bu yapı bir yayınevi olarak kalmadı. Daha sonra Kadın Çevresi Yayınevi etrafında toplanan kadınların örgütlenmesiyle “Mor Çatı”ya dönüştü.[17] İlerleyen yıllarda Türkiye'de çeşitli alanlara yoğunlaşmış çok sayıda feminist örgüt kuruldu.

28 Şubat Süreci'nde başörtüsü yasağı ile başlayan protestolarda bazı feminist örgütler mağdur kadınların yanında durdular. Bu protestolar feminist kadınlarla muhafazakar - Müslüman kadınların ilk kitlesel teması sayılabilir.

Kaynakça

  1. ^ Ziya Gökalp (1923). "İkinci kısım, üçüncü bölüm, dördüncü madde, beşinci başlık". Türkçülüğün Esasları. Kapı Yayınları. s. 218. 
  2. ^ "Osmanlı Devletinde Kadının Eğitimi, Statüsü ve Çalışma Hayatı (1839-1918)" (PDF). Sibel Dulum - Yüksek Lisans Tezi. Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 2006. 21 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  3. ^ a b "Osmanlı Son Döneminde Kızların Eğitimi ve Öğretmen Faika Ünlüer'in Yetişmesi ve Meslek Hayatı". dhgm.meb.gov.tr. 5 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  4. ^ "Osmanlı döneminde kadınlar, sadece sıbyan mekteblerinden yararlanabilmekte, daha fazla bir eğitime ihtiyaç duyulmamaktaydı". dhgm.meb.gov.tr. 11 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  5. ^ "Kız Liseleri" (PDF). Mübeccel İzmirli. 1977. 
  6. ^ a b "Milliyetçilik, Toplumsal Cinsiyet ve Modernleşme Eksenleri Üzerinden Türk Kadın Hareketine Tarihsel Bir Bakış". Elif Gözdaşoğlu Küçükalioğlu. 2020. 15 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  7. ^ "Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti - İnceleme". Sinem Göçmener. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü. 30 Ağustos 2016. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  8. ^ "Târih Boyunca İstanbul Faytonları". Zdergisi İstanbul. 15 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  9. ^ "OSMANLI İSTANBUL'UNDA GİYİM KUŞAM | Büyük İstanbul Tarihi". istanbultarihi.ist. 5 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  10. ^ "Ziya Gökalp ve Atatürk". Atatürk Ansiklopedisi. 3 Mart 2021. 27 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  11. ^ a b "Atatürk'ün Kadın Devrimi ve 80 Yıl Sonrası" (PDF). Müzeyyen Güler. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  12. ^ "Feminist Odalar (VIII): Osmanlı'da İlk Kadın Dergisi, Şükûfezâr (I) - Onur Bütün". birikimdergisi.com. 9 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  13. ^ Baran Dural, Uğur Eyidiker (4 Aralık 2020). Osmanlı'dan Erken Cumhuriyete Türkiye'de Feminizmin Tarihsel Kökenleri. Berikan Yayınevi. ss. ss. 231-248. 
  14. ^ Yacan, Caner. "Kadınlar Halk Fırkası". academia.edu. 1 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  15. ^ "Türk Kadın Yolu Dergisi'nde Siyasi Söylem". Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı. Duygu Koç. 12 Şubat 2020. 10 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  16. ^ Karakuş, Filiz (26 Mart 2022). "27 Mart 1984: İkinci dalga Türkiye'de - Kadın Çevresi". Çatlak Zemin. 28 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 
  17. ^ "Mor Çatı". 24 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2022. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Ziya Gökalp</span> Türk yazar ve toplum bilimci

Ziya Gökalp, Türk yazar, toplum bilimci, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsanda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. "Türk milliyetçiliğinin babası" olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Turancılık</span> Ural-Altay kökenli halkları birleştirmeyi hedefleyen pan-milliyetçi

Turancılık veya Pan-Turanizm, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Türkçü ve Turancı olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın; Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü belirterek Turancılığı Türk halkları ile sınırlandırmış ve Türkçülük ile aynı anlamda kullanmıştır. Turancılık bugünkü Türkî devletlerde bu şekilde benimsense de esas olarak Fin tarihçi Matthias Alexander Castrén tarafından Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüştür.

<span class="mw-page-title-main">Türkçülük</span> Türk ulusunun kültürel-politik birliğini ve yükselmesini amaçlayan düşünce

Türkçülük, Türkizm veya Pan-Türkizm, tüm Türk halkının kültürel ve politik birliğini ve yükselmesini amaçlayan; 1880'lerde Osmanlı İmparatorluğu'nda ve o zamanlar Rus İmparatorluğu'nun bir parçası olan Azerbaycan'da yaşayan Türk aydınlarının başlattığı harekettir.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Akçura</span> Türk tarihçi ve milletvekili

Yusuf Akçura veya Kazanlı Yusuf Akçura, , Türk yazar ve siyasetçi. Türkçülük akımının önde gelen temsilcilerindendir. Tatar Türkü'dür.

Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak İtilaf Devletleri'ne teslim olması üzerine Osmanlı Türkiyesi'nin çeşitli kent ve kasabalarında oluşturulan ve Millî Mücadele'nin ilk örgütsel çekirdeğini oluşturan sivil kuruluşlara verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Genç Kalemler</span>

Genç Kalemler, 1910-1912 yıllarında Selanik'te yayınlanan milliyetçi bir fikir dergisidir.

<span class="mw-page-title-main">Türk milliyetçiliği</span> Türk halkını ulusal veya etnik tanımlarla yücelten ve teşvik eden bir siyasi ideoloji

Türk milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini, gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde Türkçülük dahil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.

<i>Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak</i>

Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, Ziya Gökalp'in Balkan Savaşları'ndan sonra çeşitli mecralarda yayımladığı düşünce yazılarını içeren 1918'de yayımlanmış kitap.

Hayganuş Mark, Türkiye Ermenisi feminist yazar ve dergi editörüdür. Osmanlı kadın hareketinin en uzun soluklu kadın dergisi Hay Gin'in editörlüğünü yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Mısır'da feminizm</span>

Mısır'daki feminizm, tarih boyunca birtakım toplumsal ve politik olayları içerir. Her ne kadar Mısır birçok açıdan reform konularında, özellikle de "milliyetçiliğin, emperyalizme ve feminizmin direniş hareketlerinde" öncülük etmiş olmasına rağmen kadınların erkeklerle eşit olması kolay olmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyinzade Ali Turan</span> Azeri doktor, ressam, yazar ve filozof

Hüseyinzade Ali Turan, Azerbaycan Türkü doktor, ressam ve yazar.

Nuriye Ulviye Mevlan Civelek, Türk gazeteci ve Türkiye'nin ilk kadın hakları savunucularından biridir. Osmanlı'nın ilk feminist dergisi olan Kadınlar Dünyası'nın ve kadın hakları örgütü Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin kurucusudur.

<i>Kadınlar Dünyası</i> Türkçe yayımlanan feminist kadın dergisi

Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921'e kadar yayında kalan kadın dergisi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda kadın haklarını savunma derneği

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti, Osmanlı feministlerinin kadın haklarını savunmak için 28 Mayıs 1913 tarihinde kurdukları feminist özellikteki cemiyettir. Cemiyetin çıkış noktası Kadınlar Dünyası adlı dergiydi. Derginin 55. sayısında cemiyetin kuruluşu duyurulmuş, sonrasında dergi ve cemiyetin çalışmaları birlikte yürütülmüştür. Her ikisinin de imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Cemiyetin üç temel amacı kadınların giyimine yönelik kuralların yeniden düzenlenmesi, kadınların çalışma hayatına girmesi ve kadınların eğitiminin iyileştirilmesidir. Bu üç amaç, sonraki sayılarında Kadınlar Dünyası dergisinin ağırlık verdiği konuları teşkil eder. Boşanma hakkının kadınlara da verilmesi ve mirastan eşit şekilde pay alım gibi ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşecek uygulamaları savunan cemiyet dönemine göre en radikal kadın cemiyetiydi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Serpil Çakır</span> Türk akademisyen, araştırmacı ve yazar

Serpil Çakır, Türk akademisyen, siyaset bilimci, kadın tarihi araştırmacısı, feminist aktivist.

Teali-i Nisvan Cemiyeti diğer adıyla Kadınların Durumunu Yükseltme Cemiyeti, 1908-1909 yıllarında kurulan feminist bir dernektir. Türk feminist topluluklarının ilklerindendir. Halide Edib Adıvar tarafından, Türk kadınının bilgi ve kültürünü artırmak amacıyla kurulmuştur. Kadın ve erkekleri ilk defa aynı salonda bir araya getiren cemiyettir. İngiltere'deki Türk Kadınları Muhibbi Cemiyeti'ne paralel olarak çalışıyordu. Cemiyete üye olabilmek için Türkçeyi iyi konuşabilmek ve İngilizce öğrenmek gerekiyordu. I. Dünya Savaşı nedeniyle çalışmalarına devam edememiştir. Kadınlara konferanslar veren cemiyet aynı zamanda Balkan Savaşları'ndaki zulme karşı kadınları örgütlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Latife Bekir Çeyrekbaşı</span> Osmanlı-Türk siyasetçi, eğitimci ve aktivist

Latife Bekir Çeyrekbaşı veya Atatürk'ün verdiği soyadı ile Latife Işıkdoğdu, Osmanlı-Türk eğitimci, siyasetçi ve kadın hakları savunucusu.