İçeriğe atla

Türkiye'de evlilik gelenekleri

Türkiye'de, yaşama kurallarına, ahlâk anlayışlarına, gelenek ve göreneklerine ve yaşanan ortamın kültür durumuna göre az çok değişen evlenme törenleri vardır. Bu törenler, yapı ve nitelikleri bakımından ilden ile, bazen köyden köye göre de değişiklik gösterebilir. Eski çağlardan kalma gelenek ve inançlar farklı tutumlarla bu törenlerde yaşar. Bu yüzden, Türk evlenme törenlerini tek bir ölçüye göre açıklamak yeterli sayılmamalıdır.

Karadeniz, Doğu Anadolu, Ege bölgeleri, Güney Anadolu ve Rumeli yörelerinde değişik şekilde evlenme törenleri yapılır. Evlenmeyi sağlayacak ön işlemler de birbirine benzemez. Birbirine benzeyen tek nokta evlenen kimselerin belli törenlerden sonra ayrı ev kurmaları, belli kurallara uyarak yuvalarını sürdürmeleridir.

Evlilik töreni öncesi

Özel olarak çiçeklerle süslenmiş gelin arabası.
Gelin ve damat, faytonla yolculuk esnasında.

Oğlunu evlendirmek isteyen analar en yakın ve samimi dostları arasından iki kadın seçerek üç kişilik bir görücü topluluğu halinde, önceden tanıdığı veya adını duyduğu kızın evine gider, görülen kız beğenilirse durum birkaç gün içinde ailesine bildirilir. Karşılıklı bir anlaşmaya varılırsa kız, ailesinden istenir. Kız tarafı "evet" derse o akşam erkek evinde bir horoz kesilir, suyundan pilav yapılır, ailenin en yakın ileri gelenleri yemeğe çağrılır. Bu gelenek bazı Anadolu ailelerinde, özellikle Harput yörelerinde bugün de vardır. Taraflar anlaşıp söz kesildikten sonra evlilik başlangıcının ikinci dönemi olan nişan töreni yapılır. Bazı Anadolu köylerinde nişan töreninden önce erkek tarafının kızın babasına ödeyeceği para miktarı üstünde anlaşmaya varılır. Buna "ata yolluğu" denir. Daha sonra kızın oğlana, oğlanın kıza vereceği eşya, yakınlarca gösterilir.

Anadolu'nun bazı yerlerinde nişandan sonra gelen ilk gün kız evinde bütün davetlilere şerbet sunulur. Önceden iki tarafın kararlaştırdığı bir gün, nikâhtan önce kız evinde toplanan iki taraf kadınları kızın eline kına yakarlar. Bu işler, bazı çevrelerde nikâhtan önce, bazılarında nikâhtan sonra ve gerdekten biraz önce görülür.

Eski Türk evlenme törenlerinde nikâh ile gerdek aynı gün yapılırdı. Bugün, eski geleneklerini sürdüren birçok Anadolu köyünde durum aynıdır. Gelin, kınalanıp gerekli süslemeler yapıldıktan sonra güvey ve yakınlarınca düzenlenen bir törenle erkek evine götürülür. Çevrenin geleneklerine, ahlâk anlayışına, yaşama imkânlarına ve arazinin coğrafi durumuna göre gelin özel olarak süslenmiş, renkli kumaş ve boncuklarla donatılmış ata, arabaya veya faytona bindirilir. Ata bindirilmişse atın yanı sıra iki yancı yer alır, atın yularını bir seyis tutar, arkasında konuklar sıralanır. Kız, baba evinden ayrılırken dualar okunur, başta ana-baba ve yakınlar olmak üzere hepsiyle vedalaşır, bazen kurban kesilir, gelin son defa olmak üzere evinin her tarafını dolaşır. Gelin alayı, kadınlı erkekli birlikler halinde güvey evine doğru yola çıkınca çalgılar çalınır, oyunlar oynanır.

Evlilik törenleri

Evlilik töreninde gelin ve damadın birlikte kestikleri düğün pastası.

Evlenmelerde alışılagelen kurala göre biri kız, biri oğlan evinde olmak üzere iki düğün yapılır. İlk düğünü kız tarafı, ikinci düğünü erkek tarafı yapar. Kına gecesi gibi yalnız kadınlar arasında yapılan törenlere erkekler, erkekler arasında yapılan törenlere de kadınlar katılmaz. Gelin, duvağa girdikten sonra düğün töreninin yapıldığı yere getirilince ortaya alınır. Başına, varlıklı kimseler para, yoksullar darı veya buğday serperler. Darısı başına deyimi bu töreyle ilgilidir. Tören bitip de gelin ile güvey başbaşa kalınca gelin yüzünü açmaz, güveyden hediye ister, bunun üzerine güvey, geline para veya altın verir. Kayınvalide ve kayınbaba ilk el öpüşte bağışta bulunurlar.

Evlenme törenlerinde her bölgenin geleneksel oyunları olan halay, horon, tamzara, bar, zeybek adı verilen mahalli oyunlar oynanır, kemençe, davul, zurna, tulum, tef, çalpara gibi çalgılar çalınır. Düğüne katılanlara yemek çıkarılır. Törenler yapılırken kızın yakın komşuları, tanıdıkları, arkadaşları, akrabası kendisine ev için gerekli hediyeler sunarlar. Gelin, gerdekten bir gün önce ve bir gün sonra bölgenin inançlarına göre kadınlar arasında yapılan özel bir törenle hamama götürülür. Gelin, evliliği başladığı ilk günden yedinci güne kadar ana, baba ve aile büyüklerine görünmez, yedinci günü eşi ve eşinin birkaç yakınıyla baba evine gider.

Evlenme törenleri ve gerdeğin cuma akşamları yapılması bir gelenek halini aldığı için, gelinin baba evini ilk ziyareti de perşembeye tesadüf eder. Gelin, gerdekten çıkıp konu komşuyla görüşmeye başlayınca kundakta bulunan tanıdık çocuklarının en küçüğü kucağına konur ve hayır dualar edilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kütahya</span> Kütahya ilinin merkezi olan şehir

Kütahya, Ege Bölgesi'nde yer alan Kütahya ilinin merkezi olan şehirdir. Kütahya bölgesi, kuzey ve batıdaki yüksek dağ sırtlarında doruğa ulaşan tarım arazileri ile geniş bir yamaç alanına sahiptir. Kentin Yunanca adı Kotyaion, Roma dönemindeki adı ise Cotyaeum'dur.

<span class="mw-page-title-main">Aile</span> aralarında yakın akrabalık bağı bulunan kişiler grubu

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Emirdağ</span> Afyonkarahisar ilçesi

Emirdağ, Afyonkarahisar'a bağlı bir ilçedir.

Gelin-güvey oyunu, Anadolu'da ve genellikle Türkmenler arasında yaygın olan bir çocuk oyunu.

<span class="mw-page-title-main">Surnâme</span> Divan edebiyatında padişah çocuklarının doğum, sünnet ve düğün törenlerini anlatan eserlerin genel adı

Surname, Osmanlı dönemi Türk edebiyatında şenlikler hakkında yazılan edebî metinlerin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nikâh</span>

Nikâh veya evlenme, evlilik amacıyla bir araya gelmiş bir çiftin, nikâh memuru önünde, kamuya açık olarak evlenmeyi kabul etmesi ve bunun belgelenmesidir. Nikâh, Medeni hukuk ile ilgili bir husustur.

<span class="mw-page-title-main">Batı Çerkesleri</span>

Batı Çerkesleri ya da Batı Adığeleri, Kuzey Çerkesleri veya Adigeyler, Adigeler, Çerkeslerin bir kolu olan ve Rusya'ya bağlı Adigey Cumhuriyeti ile Krasnodar Krayı ile Çerkes Sürgünü'nde Çarlık Rusyası döneminde Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülüp tehcir ettirilen ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan Kuzey Kafkas halkı. Adigeler, Adigey Cumhuriyetinin 447.109 (2002) olan toplam nüfusunun % 24.2'sini oluşturur.

Gelin, evlenmek üzere hazırlanmış, süslenmiş veya yeni evlenmiş kadın.

<span class="mw-page-title-main">Çatmasöğüt, Sorgun</span>

Çatmasöğüt, Yozgat ilinin Sorgun ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Hüdük, Demirci</span> Demirci ilçesinin mahallesi

Hüdük, Manisa ilinin Demirci ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Şerbet</span> tatlı içecek

Şerbet, şekerli, ballı, güllü, baharatlı veya meyve aromalı ferahlatıcı içecek veya tatlı yapımında kullanılan şekerli sıvı.

<span class="mw-page-title-main">Dantel</span>

Dantel, her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen, türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü çeşididir.

Pidyon haben, ilk doğan erkek çocuğu Kudüs Tapınağı'ndaki görevlerinden azat etmek için çocuğu bir Kohen'den "kurtarmak" adına yapılan bir ayindir. Bugün Kudüs Tapınağı olmamasına rağmen bu ayin Tutucu ve Ortodoks Yahudiler tarafından hala icra edilir.

<span class="mw-page-title-main">Nişan</span> Evlilik sözü, evlenmeden önceki hazırlık süreci

Nişan, evlenme yaşına gelmiş kız ve erkeklerin aileleri ve yakın dostları tarafından yörenin örf ve adetleri doğrultusunda evleneceklerine ilişkin bir çeşit söz vermedir. Evliliğe giden yol nişan diğer bir ifade ile "söz kesme" ile başlar, kına ve düğün ile son bulur.

Anadolu'da geleneksel olarak verilen ve kökenleri Şamanizm'e uzanan bir gelenektir. Ege yöresinde ve Anadolu'nun diğer birçok yöresinde bahçelere, sokaklara konulan tahta masalar ve tahta sandalyelerle gelen misafirlere ikram edilen, yöresel yemeklerden oluşur. Misafirler yemeğe okuntu adı verilen çeşitli objelerle ya da davetiyelerle davet edilir. Yemekler yörede bu konu bilgi ve deneyimi olan kadınlarca büyük kazanlarda ve günler öncesinden başlayan hazırlıklarla, imece ile pişirilir. Düğün aşçıları denilen bu kadınlar imece usulüyle çalışırlar ve genelde yemek pişirmek için gerekli olan mutfak aletleri, kazanlar, siniler, yer sofraları, sofra bezleri, testiler, sürahiler, çatal-bıçaklar gibi gereçleri de temin ederler. Keşkek yapımı söz konusuysa erkekler keşkek dövme işlemini yerine getirir ya da keşkek için gerekli olan etleri sağlayacakları hayvanları keserler. Etler geleneksel olarak taze kesilen hayvanlardan elde edildiği halde günümüzde bu gelenek yerini farklı yöntemlerle et elde etmeye bırakmıştır. Yemeklerin çeşitliliği ve lezzeti ile misafirlerin iyi ağırlanması önemlidir. Ev sahibi genellikle düğün yemeklerinin lezzetli olması için özen gösterir ve bunu bir saygınlık olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan'da düğün gelenekleri</span>

Azerbaycan'da düğün gelenekleri, Azerilerin çoğunluğunun yaşadığı Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran Azerbaycanı bölgesindeki en önemli aile geleneklerinden biridir. Çok aşamalıdır ve çeşitli zorunlu ayinler ve geleneklerle ilgilidir. Eski Azerbaycan düğünleri, yüzyıllarca süren gelenekleri yansıtır ve önemli maddi maliyetlere ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Düğün resepsiyonu</span>

Düğün resepsiyonu, genellikle bir nişan merasimi ve evlilik töreninin tamamlanmasından sonra düzenlenen bir partidir. Burada esas çiftler - gelin ve güvey'dir. Düğün pastası popüler olmasına rağmen, ev sahipleri farklı yiyecek ve içecek seçimleri sağlar. Düğün töreninden sonra konukları eğlendirmek çoğu toplumda gelenekseldir ve yarım saatten birkaç saate, hatta günlere kadar sürebilir.

Türk düğün gelenekleri, Türkiye'nin kültürel açıdan en önem verdiği geleneklerden birisidir.Türkiye'nin neredeyse her bölgesinde düğün gelenekleri değişiklik gösterse de genelde düğünlerde türküler ve çiftin yörelerinin dansları yapılır. Bunun yanı sıra şarkı eşliğinde düğündeki çiftler dans eder. Nikah kıyıldıktan sonra pasta kesilir, takı töreni yapılır ve çeşitli eğlenceler yapıldıktan sonra da düğün sonlandırılır. Müslüman vatandaşlar düğünden sonra İmam nikâhı kıymak zorundadır.

Danışık gecesi, Bursa'nın dağ yöresi ilçelerindeki düğünlerde düğün sahibi tarafından Cuma akşamı düzenlenen yemekli toplantılardır.

Kanlı çarşaf geleneği, nikâhtan sonra, gerdek gecesinin ardından çift arasındaki cinsel ilişkinin geçtiği çarşafın kan lekesi nezdinde kontrol edilmesini veya sergilenmesini kapsayan bir bakirelik testi geleneğidir. Kızlık zarının kanamasına dayalı çarşaf gelenekleri Batı dünyası dışında dünyanın pek çok farklı bölgesinde rastlanan yaygın bir adettir. Bu tarz gelenekler erkek egemen ve cinsiyetçi olmalarının yanı sıra bakirelik hususunda yanlış sonuçlar vermeleri nedeniyle eleştirilmektedir.