İçeriğe atla

Türkiye'de devalüasyon

Türkiye'de devalüasyon, Türkiye ekonomi tarihinde çok sayıda gerçekleştirilen ve cari dengeyi sağlayabilmek amacıyla yapılan ekonomik müdahalelerden biridir. Devalüasyon yoluyla ülkenin dış satın alma gücü düşürülerek diğer ülke dövizleri karşısında Türk lirasına değer kaybettirilmiştir.[1]

Tarihçe

1946

1931 yılında Amerikan doları 211 kuruş olarak ayarlanmıştı. Bu ayarlamanın devalüasyon olup olmadığı ise ekonomi bilimi açısından tartışmalıdır. 1931'de yapılan döviz ayarlamasının ekonomide belirtilen devalüasyon teorilerine uygun olmaması nedeniyle Türkiye’de ilk devalüasyonun 7 Eylül 1946’da yapıldığı kabul edilir.[2]

1946 yılında Recep Peker döneminde 15. Türkiye Hükûmeti tarafından II. Dünya Savaşı şartlarının getirdiği ekonomik zorluklar içinde devalüasyon yapılarak dış ticaret dengesi sağlanarak iç üretimin artırılması hedeflendi. Bu amaca yönelik 1943'te küçük bir devalüasyon yapılmıştı. "7 Eylül Kararları" olarak bilinen devalüasyon ile 1946 yılında Türk lirasına yüzde 40'a yakın değer kaybettirildi.

1946 devalüasyonu ağır ekonomik sonuçlara yol açtı. Hedeflerin gerçekleşmesi bir yana Türk lirasının aşırı değer kaybetmesi neticesinde kamunun bütçe açığı arttı, ihracat azaldı, ithal ürünlere olan talep arttı. Halkın satın alma gücünde ciddi anlamda düşüş yaşandı.

1946 devalüasyonunun asıl etkisini siyasi alanda gösterdiği kabul edilir. 1950 Türkiye genel seçimleri'nde Demokrat Parti iktidara geldi.

1958

1958 yılında Demokrat Parti iktidari döneminde yapıldı. 4 Ağustos 1958 tarihinde "İktisadi İstikrar Tedbirleri" uygulandı. Türk lirasına yüzde 220 değer kaybettirildi ve bir Amerikan doları 9 Türk lirası oldu.

1970 ve 70'li yıllar

10 Ağustos 1970 tarihinde Süleyman Demirel başbakanlığındaki 32. Türkiye Hükûmeti tarafından ağır bir devalüasyon yapıldı. Türk lirası yüzde 70'e yakın değer kaybetti. (bkz. 10 Ağustos 1970 kararları)

1970'li yılların sonlarında devalüasyonlar artık sıklıkla yapılır olmuştu. Yılda birkaç kez "ayarlama" adı altında döviz kuru yeniden belirliyordu. 1979 yılının Nisan ayında yüzde 30 ve aynı yılın temmuz ayında yüzde 88'e yakın oranda Türk lirası değer kaybetti.

1980

24 Ocak kararları kapsamında açıklanan paket yüzde 33'lük bir devalüasyon öngörmüştü. Bir Amerikan doları 1980'de 90TL, 1981'de 133TL, 1982'de 191TL'ye ulaştı. Döviz kurundaki belirsizlik faizlerin artmasına sebep oldu ve toplumda da bankerler krizi gibi yansılamaları oldu.

1994

1994 Ekonomik krizinde ağır bir devalüasyon gerçekleştirildi. Başbakan Tansu Çiller tarafından açıklanan 5 Nisan Kararları ile Türk lirası yüzde 38 devalüe edildi.

2001

2001 yılında Merkez Bankası sabit kur rejiminden vazgeçerek dalgalı kur rejimine geçti.

Kaynakça

  1. ^ Çelebi, Esat (1 Ocak 2001). "TÜRKİYE'DE DEVALÜASYON UYGULAMALARI 1923-2000". Doğuş Üniversitesi Dergisi. 2 (1): 55-66. ISSN 1308-6979. 6 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2024. 
  2. ^ Altinok, Serdar; Çetinkaya, Murat (2003). "DEVALÜASYON VE TÜRKİYE'DE DEVALÜASYON UYGULAMALARI VE SONUÇLARI". Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 0 (9): 47-64. 6 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2024. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Para</span> devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

Para, mal ve hizmetlerin değiş-tokuşu için kullanılan araçlardan en yaygın olanı. Para sözcüğü ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmekle birlikte; ekonomide, vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Türk lirası</span> Türkiyenin para birimi

Türk lirası, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde resmî olarak, Suriye Geçici Hükûmetinin ve Suriye Kurtuluş Hükûmetinin kontrol ettiği bölgelerde ise gayriresmî olarak kullanılan para birimidir. Alt birimi kuruş olan Türk lirasının basma ve yönetme faaliyetleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından sürdürülür.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Devalüasyon</span> makroekonomide ve modern para politikasında bir terim

Devalüasyon ya da değer düşürümü, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Bretton Woods Anlaşması</span>

Bretton Woods Anlaşması, Temmuz 1944'te ABD'nin New Hampshire eyaletinin küçük bir beldesi olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler para ve finans konferansında imzalanan "Uluslararası Para Anlaşması"nın bir diğer adıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında kambiyo kurlarının dünya ticaretini geliştirici bir sisteme göre saptanması için yeni yöntemler aranmış ve bu çalışmalar sonucunda Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni bir sistem geliştirilmiştir. Doğu Bloku ülkeleri dışındaki 44 ülkeden 730 delegenin katıldığı bu anlaşma ile katılan ülke paraları için sabit kur esası benimsenmiş ve anlaşmaya katılan her ülkenin parasının değerinin, dolar esas alınarak saptanması kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye lirası</span> Suriyenin para birimi

Suriye lirası, Suriye'de kullanılan para birimidir. Bir lira, yüz kuruştan (piastre) oluşmaktadır. Ancak günümüzde Suriye lirasında kuruşlar tedavülde kullanılmamaktadır. Suriye Lirası'nın uluslararası kısaltılışı SYP'dir. Suriye Lirası'nın üzerinde ihracat kısıtlamaları vardır.

2001 Türkiye ekonomik krizi, 21 Şubat 2001 tarihinde patlak veren, Türkiye'nin yıllardır karşılaştığı siyasi ve ekonomik sorunların bir sonucu olarak hem finansal piyasalar hem de Türk Lirası'nin değeri üzerinde yıkıcı etkilerle sonuçlanmış bir ekonomik krizdir.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

5 Nisan Kararları ya da 5 Nisan 1994 kararları, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizden kurtulmak amacıyla 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan kararlar bütünüdür. Tansu Çiller dönemi politikalarından olan kararlar, genel olarak kamu finansmanı üzerindeki dengesizliği gidermeye yöneliktir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye ekonomik krizi (2018-günümüz)</span> Türkiyenin son dönem büyük ekonomik krizi

Türkiye ekonomik krizi, Türkiye'de devam eden ve finansal bulaşma etkisiyle uluslararası yansımaları olan bir ekonomik krizdir.

1998 Rusya ekonomik krizi veya Ruble krizi, 17 Ağustos 1998'de Rusya'da baş gösteren ekonomik kriz. Rusya hükümeti ve Rusya Merkez Bankası Rus rublesinin değer kaybetmesine neden oldu. Kriz, birçok komşu ülkenin ekonomileri üzerinde ciddi etkiler yarattı. ABD Rusya Yatırım Fonu'nun başkan yardımcısı James Cook, krizin Rus bankalarına varlıklarını çeşitlendirmeyi öğretme konusunda olumlu etkisi olduğunu öne sürdü.

Döviz kuru sistemleri 19. yüzyıldan itibaren üç grupta tanımlanmaktadır.

Tanzim satış, Türkiye'de temel tüketim ürünlerinin piyasadaki fiyatının yükselmesini önlemek ve tüketicinin daha uygun fiyat ile alışveriş yapabilmesini sağlamak amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan ürün tedarik yöntemi. Yakın dönem Türkiye tarihinde 2018'de başlayan ekonomi ve borç krizi ile birlikte artan döviz kuru ve Türk lirası'nın değer kaybetmesiyle yeniden gündeme geldi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Anayasa kitapçığı krizi, Anayasa fırlatma krizi ya da Kara Çarşamba, 19 Şubat 2001 Pazartesi tarihli Millî Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e Türkiye Cumhuriyeti anayasa kitapçığını fırlatması ile başlayan siyasi kriz. Kısa süre içinde ülke piyasalarını etkiledi ve 2001 Türkiye ekonomik krizinin nedenlerinden biri hâline geldi.

10 Ağustos 1970 kararları kapsamında ekonomik istikrar kararları uygulamaya geçildi ve Türkiye ekonomi tarihinde üçüncü büyük devalüasyon yaşandı.. Ekonominin ihtiyaç duyduğu dış finansmanın karşılanamaması ve dış kredi temin edebilmek amacıyla ekonomi yönetimi tarafından devalüasyon ilan edildi. Daha önce 9 Türk lirası karşılığında olan Amerikan doları 15 Türk lirasına sabitlendi.

4 Ağustos 1958 Kararları olarak bilinen İktisadi İstikrar Programı, Beşinci Menderes Hükûmeti hükûmeti tarafından uygulanan Türkiye ekonomi tarihindeki ikinci büyük devalüasyondur. Türk lirası devalüe edilerek 1 Amerikan doları 2 lira 80 kuruştan, 9 liraya çıktı.

Lübnan likidite krizi, Ağustos 2019'da başlayan ve Lübnan'daki COVID-19 salgını ve 2020 Beyrut Limanı patlaması ile daha da şiddetlenen, Lübnan ülkesini etkileyen devam eden bir finansal krizdir. Krizin sebepleri çok eskilere dayanamakta ve ülke 2019 yılından önce de likitide sıkıntıları yaşamaktaydı fakat ekonominin kırılganlığı merkez bankasını başkanının finansal mühendisliğiyle saklanmıştı.

Kur korumalı mevduat sistemi ya da kısa adıyla KKM, Türkiye'de 21 Aralık 2021 tarihinden bu yana uygulanmakta olan bir sistemdir.