Karapapaklar veya Terekemeler, Kuzey Kafkasya'da Derbent, Gürcistan'da Kvemo Kartli, Azerbaycan'da Kazah, İran'da Sulduz ve Türkiye'de de genel olarak Kuzeydoğu Anadolu'da yaşayan Azerbaycan Türklerini oluşturan etnik boylardan biridir.
Batum, Gürcistan'ın Özerk Cumhuriyeti Acara'nın başkenti olan Karadeniz kıyısındaki liman kenti. Nüfusu 169.100 olan Batum, önemli bir liman ve ticaret merkezi olarak hizmet vermektedir. Subtropikal bir bölgede yer almaktadır. Narenciye ve çay gibi tarımsal ürünler bakımından zengindir.
Abhazya, Gürcistan'ın kuzeybatısında, Karadeniz'in doğusunda yer alan tarihsel bölgedir. Abhazya adı, tarihsel bölge dışında, de facto Abhazya Cumhuriyeti ile Gürcistan'a bağlı Abhazya Özerk Cumhuriyeti'ni de ifade etmektedir.
Abhazlar Abhazya’da yaşayan Kuzeybatı Kafkasya halkı. Abhazya dışında en büyük Abhaz nüfusu Türkiye’dedir. Türkiye’deki Abhazların ataları 19. yüzyılda diğer Kafkas halklarıyla birlikte Ruslar tarafından sürgün edilmiştir. Ayrıca Rusya, Kazakistan ve Ukrayna’da da Abhaz nüfusu vardır. Kuzey Kafkasya’da yaşayan Abazalar ile Abhazların aynı kökenli olduğu kabul edilir.
Güneybatı Kafkas Geçici Hükûmeti, 17-18 Ocak 1919 tarihleri arasında gerçekleştirilen Büyük Kars Kongresi'nin sonucunda kurulan ve 12 Nisan'da İngilizlerin Kars'ı işgal etmeleriyle son bulan geçici hükûmet. Elviye-i Selâse'nin tamamını kapsamakta birlikte Kars, Batum, Ahıska, Ahılkelek, Artvin, Ardahan, Acara, Posof, Çıldır, Göle, Oltu, Karakurt, Sarıkamış, Karapınar, Kağızman, Kulp, Iğdır, Serdarabat, Aralık, Nuraşen, Nahçıvan, Culfa ve Ordubad gibi yerleri kapsamaktaydı. Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti veya Kars Cumhuriyeti adlarıyla da bilinir.
Kafkasya Cephesi, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun 2. ve 3. orduları ile Rus İmparatorluğu Kafkas Ordusu'nun karşı karşıya geldikleri cephe. Kafkasya Cephesi, savaş sırasında Doğu Anadolu Bölgesi içlerine kadar genişlemiş, Trabzon, Bitlis, Muş ve Van şehirlerine kadar yayılmıştır. Kara harbi, Karadeniz Bölgesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu deniz gücü ve Rus donanması tarafından desteklenmiştir.
Çveneburi, ataları 93 Harbi sonrasında Artvin ve Batum yöresinden Osmanlı İmparatorluğu'nun iç kısımlarına göç etmiş, Türkiye Gürcüleri içindeki Müslüman muhacir topluluğun kendi aralarında kullandıkları bir öz tanımlamadır. Bu tanım, Türkiye Gürcüleri içerisindeki tarihi Tao-Klarceti bölgesinin yerlisi olarak yaşayan Gürcüleri ve Gürcü Katoliklerini kapsamamaktadır.
Şapsığlar, Kuzey Kafkasya'nın yerli halklarından olan Batı Çerkeslerine mensup topluluklardan biridir. Tarihi Şapsığya bölgesinde yaşıyorlardı. Bugün çoğunluğu, Krasnodar Krayı Tuapse rayonu ve Soçi'nin Lazarevsk rayonunda ve Rusya'ya bağlı Adıgey Cumhuriyeti’nde yaşar. Dilleri olan Şapsığca 1945 yılına kadar yazı ve edebiyat dili olmuştur. Eskiden onlardan ayrı olan Hakuçlar günümüzde resmî olarak Şapsığlardan kabul edilmektedir.
Muhacir, Osmanlı Devleti tarafından kendi vatanlarındaki etnik temizlik veya savaş gibi sebeplerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden Müslümanlara verilen genel isimdir. Türkçeye "Mekke'den Medine'ye göç eden" anlamındaki Arapça sözcükten geçmiştir.
Çamlıyazı, Samsun ilinin Atakum ilçesine bağlı bir mahalledir.
Kafkasya halkları, Kafkasya'da yaşayan halklar. Bu halklar, coğrafi olarak Kuzey Kafkasya halkları ve Güney Kafkasya halkları biçiminde adlandırılırlar. Etnik açıdan, özellikle dil açısından da Kafkasya yerlileri, Hint-Avrupa kökenliler ve Türk asıllı halklar biçiminde üç öbeğe ayrılırlar.
Ubıhlar ya da Vubıhlar, Çerkes boylarından birisidir. Dilleri Ubıhça, bu dili konuşan son kişinin 1992 yılında ölmesiyle yok olmuştur.
Kafkas Savaşı, Rus İmparatorluğu'nun Kuzey Kafkasya halklarına karşı yaptığı savaştır. 1817'den 1864'e kadar süren bu savaşta Ruslar; Çerkesler ve Şeyh Şamil önderliğindeki Çeçenler ve Dağıstanlılara karşı savaşmıştır. Savaşın batı yakası Rus-Çerkes Savaşı, doğu yakası ise Mürid Savaşı adıyla incelenir.
Kars Oblastı 1878 yılında Kars Sancağı'nın yerine kurulan Rus İmparatorluğu oblastı. Merkezi Kars il merkezidir. Kars, bugün Türkiye'ye bağlı bir ildir.
Türkiye'deki Çerkesler ya da Türkiye Çerkesleri, Türkiye Adığeleri, 19. yüzyılda Çerkesya'nın Rus İmparatorluğu tarafından ele geçirilmesinden sonra başlatılan Çerkes Sürgünü adlı etnik temizlik hareketinde Kuzey Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına gelen Çerkeslerin daha sonra oluşturulan Türkiye sınırlarında kalan kısmıdır.
Kuzey Kafkasya halkları, Çarlık Rusyası döneminde Kuzey Kafkasya’da yaşarlarken Kafkas-Rus Savaşında yenilmeleri üzerine 1864 Çerkes Sürgünü'nde Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülüp tehcir ettirilen ve bugün diaspora olarak Türkiye, Suriye ve Irak gibi ülkelerde yaşayan Adığe ve Adığe olmayan Kuzey Kafkas halklarına Türkiye ve Ortadoğu'da verilen ortak ad. Çerkeslerin baskın unsurunu oluşturan Adığeler dışında ayrıca Kuzeybatı Kafkas dillerini konuşan Ubıhlar, Abazalar, Abhazlar; İran dillerini konuşan Osetler; Türk dillerini konuşan Karaçaylar, Balkarlar; Kuzeydoğu Kafkas dillerini konuşan Çeçenler, İnguşlar ve Dağıstan halkları da bu tanımlamaya girer. Sünni Müslümandırlar. Karaçaylar, Balkarlar ve Adığeler Hanefi mezhebinden, İnguşlar, Çeçenler ve Dağıstanlılar ise ağırlıklı olarak Şafii mezhebindendir. Türkiye'deki Çerkeslerin 893 köy-kasabası bulunmaktadır.
Irak'taki Kuzey Kafkasyalılar, Çerkesler, Çeçenler ve Dağıstanlılar da dahil olmak üzere Irak'ta yaşayan Kuzey Kafkasya kökenli insanlardır.
Türkiye Gürcüleri, etnik Gürcü olan veya soyundan gelen Türkiye vatandaşları ve sakinlerini ifade eder. Bu topluluk iki farklı gruptan oluşur. Artvin ve Ardahan Gürcüleri bölgenin yerlileri iken Türkiye'nin diğer bölgelerinde yaşayan Gürcüler ise, Osmanlı sınırları içindeki Gürcü topraklarının 19. yüzyılda Rusların eline geçmesi üzerine, bu bölgeden gerçekleşen göçlerle ortaya çıkmıştır. Bu ikinci grup içinde Müslüman ve Katolik Gürcüler yer alır.
Pontus Rumları veya Karadeniz Rumları, geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz'in kıyısında Pontus Alpleri'nde yaşayan etnik Rum grubudur. Daha sonraları 1461'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trabzon İmparatorluğu'nu fethetmesi ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucu pek çok Pontuslu Rum Güney Kafkasya'daki Gürcistan'a ve Rus İmparatorluğu'nun Kars Oblastı'na göç etti. Güney Rusya, Ukrayna ve Kırım'dakiler Kuzey Pontus Rumu olarak adlandırılır. Gürcistan, kuzeydoğu Anadolu ve eski Rus bölgesi Güney Kafkasya'dakiler, çağdaş Yunan akademik çevrelerinde sıklıkla Doğu Pontus Rumu ya da Kafkasyalı Rumlar olarak anılır, ama aynı zamanda bu tabirler Rum asıllı olup Türkçe konuşan Urumları da içerir. Pontus Rumları, Çağdaş Yunancadan farklı bir evrim geçirmiş Pontus Rumcasını konuşurlar. Pontus Rumları, Pontus, Gürcistan ve Doğu Anadolu bölgelerinde en az MÖ 700'den 1922'ye kadar sürekli bir mevcudiyete sahiptiler. 1915'ten 1922'ye kadar Pontus Rumlarının bir kısmı Rum Kırımı'nda öldürülmüşlerdir, geri kalanların da büyük bir kısmı ise 1923'te, Yunanistan ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması tarafından tanımlanan nüfus değişimi kapsamında Türkiye'den Yunanistan'a gönderilmişlerdir. Daha sonra Pontus Rumları, Yunanistan'da Nea Trapezounda gibi kasabalar kurmuşlardır. Günümüzde Trabzon'un doğusunda Pontus Rumcasını konuşmaya devam eden Müslüman Rumlar bulunmaktadır.
Gürcü göçleri, Osmanlı Devleti egemenliğindeyken 19. yüzyılda Rusya'nın eline geçen tarihsel Gürcü topraklarından bugünkü Tükiye sınırlarına yapılan göçlerdir. Göçmenlerin büyük bölümü Müslüman Gürcüler, küçük bölümü de Katolik Gürcülerden oluşuyordu. Müslüman Gürcülerin kitleler halindeki göçleri, 1828-1829 ve 1877-1878 savaşlarının ardından Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan antlaşmalara bağlı olarak gerçekleşmiştir. Müslüman Gürcülerin göçü Gürcü literatüründe Muhaciroba (მუჰაჯირობა) olarak adlandırılmıştır. Muhaciroba, Arapça "muhacir" kelimesinden türemiş olup Türkçedeki "muhaceret" kelimesiyle karşılanabilir.