Türk edebiyatında masal
Türk edebiyatında masal, sözlü edebiyat geleneğinin eski ve en önemli ürünlerinden biridir. 19. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiştir. "Masal" sözcüğü Arapça "mesel" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Türk masalları ile ilgili en eski eser M. Digéon'un Nouveaux Turc et Arabes (1781) aittir.[1] Bu eserde bulunan beş metinden üçü Türk masalı olup bunlar, Halil, Derviş ve Şirvanlı Tüccar'dır.[2]
Genel bilgiler
Tanımı
Kelime, Arapçadaki "mesel" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Anadolu'da masalın yerine "metel, mesele, matal, hekâ, hikâ, hikiyâ, hekeyâ, oranlama, ozanlama ve nagıl" şeklinde kulanımları da vardır.[3] Türk edebiyatında masalın birçok tanımı yapılmıştır. Türk Dil Kurumu'nun güncel Türkçe Sözlüğünde"Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür." olarak geçer.[4] Saim Sakaoğlu, Masal Araştırmaları adlı kitabında "Olayların geçtiği yer ve zaman belli olmayan; peri, dev, cin, ejderha, arap bacı gibi kahramanları, belirli kişileri temsil etmeyen hikâyelerdir." şeklinde tanımlamıştır.[5] Naki Tezel ise "Genellikle doğaüstü kahramanlara ve maceralara yer verilen, konusu hayali, kulaktan kulağa aktarılarak geçen halk hikâyeleridir." şeklinde tanımını yapmıştır.[6] Pertev Naili Boratav, masalı "nesirle söylenmiş, dinlik ve büyülük inanışlardan ve törelerden bağımsız, tamamıyla hayal ürünü, gerçekle ilgisiz ve anlattıklarına inandırmak iddiası olmayan kısa bir anlatı" şeklinde tanımlamıştır.[7] Osmanlıca–Türkçe Ansiklopedik Sözlük'te "mesel, terbiye ve ahlaka faydalı olan hikâye" şeklinde tarif edilmiştir.[8]
Kaynağı ve tasnifi
Türk masallarının kaynağı ile ilgili şimdiye kadar araştırma yapılmamıştır. Ancak, derleme ve sınıflandırma çalışmaları yapılmıştır. Rus Türkoloğu Vasili Radlof, Türk masallarını derleyen ilk kişidir.[9] Albert Wesselski, George Jakob, Thedor Menzel ve Friedrich Giese Türk masalları üzerine çalışma yapan diğer kişilerdir.[10] Türkiye'de konuyla ilgili ilk çalışma, K.D. imzası ile yayımlanan Türk Masalları'dır. Bu eserden ilk kez Ziya Gökalp bahsetmiş, Pertev Naili Boratav ise tanıtmıştır.[2] Türkiye'de masallar üzerine çalışanların başında Pertev Naili Boratav gelir. Onun Typen türkischen Volksmärchen (tr. Türk Halk Masalları Tipleri) adlı, hocası Wolfram Eberhard'la birlikte hazırladığı katalog, Türk masalcılığının kilometre taşlarından en önemlisidir.[11] Bu eserde, 2500 Türk masalı incelenerek, 378 tip (masal) tespit edilmiştir.[12] Boratav bu çalışmasından önce 1955'te Zaman Zaman İçinden, sonra 1969 yılında Az Gittik Uz Gittik adlı eserleriyle Türk masalları hakkında bilgi ve metinlere yer vermiştir.[13] Türk masalları üzerinde yapılmış bir diğer tasnif çalışması da Amerika'da yayımlanan S. Walker ile A. Uysal'ın çalışmasıdır. Ziya Gökalp, önce Küçük Mecmua'da neşrettiği bazı masalları daha sonra Altın Işık adlı eserinde bir araya getirmiştir. Billur Köşk Masalları, 1961 yılında Tahir Alangu tarafından yayımlanır. Eserde bulunan on dört masal, Türkiye Türkçesi ile verilerek, bunların Eberhard-Boratav Kataloğu'ndaki tip numaraları saptanmıştır.[2] Yazar, 1967 yılında ise Keloğlan Masalları'nı yayımlamıştır.
Türk masalları sözlü gelenekte yaşamıştır. 19. yüzyılda ise yazıya geçirilmiştir. Türkiye'de halk ağzıyla derlenmiş en eski kitap Billur Köşk'tür.[14] Zümrüdüanka Kuşu Türkiye'deki en yaygın ya da başka bir ifadeyle en çok bilinen masaldır. Masal, aynı zamanda Şamanizmin kalıntıları (Gök Tanrı inanışları) ile örülüdür. Masaldaki olağanüstü motifler gösterge olarak mitik düşüncenin uzantısıdır.[12]
Tiplemeler
Türk masallarında birçok tip ve kahraman mevcuttur. Görkemli saraylarda oturan, oğulları ve kızları olan padişah tipi yaygındır.[15] Başarılı olan kişilere dünya malı bağışlarlar. Güçlü silahları olan ve insan eti yiyen devler, bir diğer tiptir. Biğr diğer tipleme ise Keloğlan'dır. Bunların dışında cadılar, periler, cinler, kurnaz tilkiler, kötülük timsali kurtlar, parmak çocuklar, nohut oğlanlar Türk masallarında geçen tiplerdir.[15]
Kaynakça
- ^ Saim, Sakaoğlu (2009). "MASALLARIN OLUŞUMU ÜZERİNE FARKLI BİR YAKLAŞIM" (PDF). Milli Folklor, 84. 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Nisan 2017.
- ^ a b c "Türk Masalları Üzerine Yapılan Çalışmalar". 21 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2017.
- ^ Sakaoğlu 1999, s. 3.
- ^ "Masal." Güncel Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu. Erişim: 20 Nisan 2017
- ^ Sakaoğlu, Saim (1999). Masal Araştırmaları. Ankara: Akçağ Yayınları. s. 159.
- ^ Tezel, Naki (2001). Türk Masalları. İstanbul: MEB Yayınları. s. Önsöz.
- ^ Boratav, Pertev Naili (1982). 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: Gerçek Yayınevi. s. 75.
- ^ Devellioğlu, Ferit (1978). Osmanlıca – Türkçe Ansiklopedik Lügat. Ankara. s. 747.
- ^ Seyidoğlu, Bilgi (1975). Erzurum Halk Masalları Üzerine Araştırmalar. Bayram Matbaası.
- ^ Seyidoğlu, s. 6-7.
- ^ Sakaoğlu 2009.
- ^ a b Turhan Tuna, Sibel (2013). TÜRK MASALLARININ VAROLUŞÇULUK AÇISINDAN İNCELENMESİ. Muğla. s. 13.
- ^ Arıcı, Ali Fuat (2004). "TÜR ÖZELLİKLERİVE TARİHLERİNE GÖRE TÜRK VE DÜNYA MASALLARI". A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 26. Erzurum. s. 161. 20 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2017.
- ^ "Masal". Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. Cilt Cilt 6. Dergah Yayınları. 1986. s. 152.
- ^ a b Sarıkaya, Burcu (2004). Türk Masallarında Aile Yapısı. Sakarya Üniversitesi. s. 2.