İçeriğe atla

Türk edebiyatında destan

Türk edebiyatında destan, efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk milletinin bir bütün olarak zamanımıza ulaşmış büyük destanları olmasa da yabancı kaynaklarda yer alan bazı parçaları mevcuttur.[1] Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi Yaratılış Destanı’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet'ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri'ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu Destanı parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eserinde yer almaktadır.

Destanlar

İslâmiyet öncesi destanlar
  • İlce Han Destanı:İlk Türk Devletini kuran ve Türkler arasında ilk Türk Birliğini sağlayan İlce Han'ın bahadırlıklarını anlatmaktadır.
  • Uygur Destanı:
  • Yaratılış Destanı: Dünya'nın yaratılışı hakkında Türkler'in inanışını ortaya koymaktadır.
  • Alp Er Tonga Destanı: Orta Tien Şan'da kurulan ve milattan önce IV. yüzyıla kadar devam eden Saka Devleti'nin hükümdarıdır. Divân-ı Lügati't-Türk’te bu destandan bazı parçalar bulunmaktadır.
  • Şu: Saka Türkleri'nin ve Hükümdar Şu'nun yaptıklarından bahsedilmektedir.
  • Oğuz Kağan Destanı: Bu destan ile kahramanı hakkında çeşitli görüşler mevcuttur. Bahaeddin Ögel yazdığı Türk Mitolojisi adlı eserinde Oğuz Kağan olduğu sanılan Hun Hükümdarı Mete'den önce Orta Asya'da yaşadığını belirtirken M. Fuad Köprülü ise Türk Edebiyatı Tarihi eserinde destanın Alp Er Tunga’dan sonra en eski Türk destanı olduğunu belirtmiştir.
  • Tabgaç Destanı: Tabgaç Klanının 14. Atası olan Tuoba Jiefen'in Tabgaç Boyunun güneye doğru ikinci göçüne önderlik ettiğini anlatan destandır.
  • Bozkurt Destanı: Bu hikâye aslında Aşina'nın yaratılışını anlatır.
  • Kurttan Türeyiş Destanı: Bu destanın Çin vakayinamelerinden Vey Kitabı[2] ve Kuzey Hanedanlar Tarihi[3] kitaplarında yer almaktadır.
  • Ergenekon Destanı: 14. yüzyılda Reşidüddin Hamedani'nin kaleme aldığı Cami’üt-Tevarih adlı eserinin "Mujallad-i Awwal" (Birinci Kitabı: Moğol tarihi) in "Bāb-i Awwal" (Birinci Bölüm: Türk ve Moğol kabilelerinin tarihinde) Moğolların yaratılış destanı olarak anlatılan efsane,[4][5][6] 17. yüzyılda Şiban'ın torunlarından ve Hiva Hanlığı’nın hanı olan Ebu'l Gazi Bahadır'ın kaleme aldığı Şecere-i Türkî adlı eserde de Moğolların yaratılış destanı olarak anlatılır, bazı kaynaklara göre ise bir Türk destanıdır.[5][6]
  • Göç Destanı: Uygur Türklerinin ulusal birliğini koruyan tılsım bozulunca yurtlarını bırakarak güney batıya doğru nasıl göç ettiklerini anlatır.
  • Manas Destanı: En eski Türk destanı ve mitolojisinden derin izler taşımakla beraber müstakil bir yapıya sahip olup tamamı 500.000 mısradan fazla olan manzum eserde Kırgızların iç ve dış düş­manları Kalmuklar, Çinliler, yer yer de Uygurlar ve diğer Orta Asya Türk kabileleriyle yaptıkları hürriyet mücadelesini derin bir vatan ve millet sevgisi içinde dile getirir; ayrıca Kırgızların etnografyası, âdet ve inançları hakkında da bilgiler verir. Destanda bütün Türk boyları için büyük değer taşıyan dil, edebiyat ve tarih malzemeleri de önemli bir yer tutmaktadır.[1]
  • Cengizname: Cengiz Han ile atalarının efsanevî hayatlarını hikâye eder. Eserin elde mevcut en eski yazması XVI. yüzyıla aittir ve 1819'da Kazan Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesi mensuplarından Halfin tarafından yayımlanmıştır.[1]
Halk Edebiyatında destanlar

Halk edebiyatında destan, savaş, afet, salgın, güldürücü olaylar ve kahramanlık üzerine kurulabilir. Aynı zamanda eleştiri, dönemin sosyal olayları olağanüstü ögelerle harmanlanarak verilebilir. Kısacası destanlar oldukça geniş konuları ele alır. Âşık edebiyatında birçok halk ozanı gördükleri geçirdikleri zorluklar veya güzellikler neticesinde ya da anonim olarak bildikleri destanları derleyerek birçok eser meydana getirmişlerdir.

Âşıklar Tarafından Ortaya Konulmuş Bazı Destanlar:

  • Âşık Ömer- İstanbul Destanı, Pire Destanı (17.yy.)
  • Karacaoğlan - Nemçe Destanı, Yaş Destanı (17.yy.)
  • Kayıkçı Kul Mustafa - Genç Osman Destanı (17.yy)
  • Geredeli Figanî - Nasihat Destanı (19.yy.)
  • Sümmânî- Deprem Destanı (19.yy.)
  • Âşık Huzûrî - Ters Öğüt Destanı, Para Destanı, Lozan Barışı Yıl Dönümü Destanı (20.yy.)
  • Âşık Müdamî - Tahtakurusu Destanı (20.yy.)
  • Âşık Murat Çobanoğlu - Cumhuriyet Destanı (20.yy.)
  • Konyalı Mehmet Yakıcı- Tahtakurusu Destanı, Konya Destanı (20.yy.)
  • Kağızmanlı Hıfzî - Sefil Baykuş (20.yy) ağıt-destan;[7] İslâmiyet’in kabulü sırasında ve sonrası destanlar
  • Satuk Buğra Han Destanı: Karahanlılar dönemine aittir. Karahanlı hükümdarı Abdülkerim Satuk Buğra Han'ın kişiliğini, İslâm dinini kabulünü ve yaymasını ele almaktadır.
  • Seyid Battal Gazi Destanı: Battal Gazi'nin hayatını ele almaktadır. Emeviler zamanında Arap ordusuyla birlikte İstanbul'u kuşattığı anlatılmaktadır.
  • Danişmendname: Anadolu'nun fethini ve bu mücadelenin kahramanlarını anlatan, 12. yüzyılda sözlü olarak şekillenen 13. yüzyılda yazıya geçirilen İslâmî Türk destanlarındandır. XI. yüzyılda yaşamış Türk devlet adamı Melik Dânişmend Gazi'nin hayatını, savaşlarını, Anadolu'daki bazı şehirlerin fethini ve çeşitli kerametlerini anlatmaktadır.
  • Saltukname: 13. yüzyıl alp-erenlerinden olan ve Rumeli'nin Türkleşmesinde büyük rolü bulunan Sarı Saltuk'un efsanevî hayatını anlatan Anadolu Türk destanlarından biridir. Eserde Sarı Saltuk'un menkıbelerinin yanı sıra dönemin önemli kişilerinin menkıbeleri ve bu kişilerin Sarı Saltuk ile olan münasebetleri de anlatılmaktadır.
  • Köroğlu Destanı: Türk, Altay, Anadolu ve Azeri efsanelerinde ve halk öykülerinde yer alan söylencesel kahramanın öyküsünün anlatıldığı doğal bir destandır. Kahramanı 16. yüzyılda yaşamış halk ozanı Köroğlu'dur (Ruşen Ali). Bu destan Yaşar Kemal'in Üç Anadolu Efsanesi yapıtında yazına kazandırılmıştır.
  • Dede Korkut Destanı: Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir.
  • Genç Osman Destanı: 17. yüzyılda Kayıkçı Kul Mustafa tarafından yazılan ve Türk halk edebiyatının en mühim epik eserlerinden olan duygusal koçaklama.
  • Edige Destanı:
  • Cengiz Han Destanı (Cengizname):
  • Timur Destanı:
  • Saltukname (Saltuk Gazi):
  • Kuvâ-yi Milliye: İstiklâl Harbi’nin efsanevî hikâyesi
  • Çanakkale Destanı: Osmanlı İmparatorluğu’nun Dünya güçlerine karşı yokluk içinde direnişini konu edinen hikâye.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Kâzım, Yetiş. "Destan" (PDF). İslam Ansiklopedisi. Cilt Cilt 9. ss. 202-205. 26 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Nisan 2017. 
  2. ^ Vey Kitabı, Cilt 103
  3. ^ Kuzey Hanedanlar Tarihi, Cilt 98
  4. ^ Jiexian Chen, Guoli Taiwan daxue, Proceedings of the Fifth East Asian Altaistic Conference, December 26, 1979-January 2, 1980, Taipei, China, National Taiwan University, 1980. According to Reshideddin's record orijinal Mongols, historically, were divided in two parts. They are: 1. Those branches descended from the Original Mongol Tribes, which had been inارکننه قون Ergenekon... Those tribes are: The origin of Mongols were descendants from these two persons, Nekuz and Qiyan and their wifes who escaped to Ergenekon. (İngilizce)
  5. ^ a b Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi Vol. I, Milli Eğitim basımevi, İstanbul, 1971., Türk Mitolojisi I: 'Kaynakları ve Açıklamaları İle Destanlar, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989, s. 14-15.
  6. ^ a b Dursun Yıldırım, "Ergenekon Destanı", Türkler, Vol. 3, Yeni Türkiye, Ankara, 2002, ISBN 975-6782-36-6, s. 527-543.
  7. ^ Sözlüğü, Türk Edebiyatı İsimler. "HIFZI, Recep Hıfzı". teis.yesevi.edu.tr. 23 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Haziran 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ergenekon Destanı</span> Moğol ve Türk destanı

Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.

Türk kültürü kökeni Orta Asya'nın kültürel birikimine dayanan bir kültürdür. Selçuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde olup Modern Türkiye'ye kadar gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Korkut Ata</span> Yarı efsanevî Türk bilgesi

Korkut Ata, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

Saltuknâme, 13. yüzyıl alp-erenlerinden olan ve Rumeli’nin Türkleşmesinde büyük rolü bulunan Sarı Saltuk'un efsanevi hayatını anlatan Anadolu Türk destanlarından biridir. Eserde, Sarı Saltuk'un menkıbelerinin yanı sıra, dönemin önemli kişilerinin menkıbeleri ve bu kişilerin Sarı Saltuk ile olan münasebetleri de anlatılmaktadır.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Yaratılış destanı, Türklerin Altaylara ait kozmogenik destanıdır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir. Türk destanları arasında en eskisidir. Radloff tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Altay Dağları'nda söylenen yaratılış ve türeyiş destanları, değil yalnız Türklerin; bütün Orta Asya ile Sibirya'nın bile, en gelişmiş ve üzerinde ilgi ile durulan Türk mitolojisi verileridir.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Kağan Destanı</span> Türk destanı

Oğuz Kağan Destanı Türk destanlarından, Hun-Oğuz destanları grubundandır. Oğuz Kağan Destanı'nın dört ayrı yazması vardır. Çağatayca, Farsça ve Uygurca yazmalardaki Oğuz Kağan Destanı; Oğuz boyları, Türk dili, edebiyatı, folkloru, târihi ve kültürü hakkında bilgi verir. Destan Türklerin atası olduğu varsayılan Oğuz Kağan'ın hayatını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

Dânişmendnâme; Anadolu'nun fethini ve bu mücadelenin kahramanlarını anlatan, 12. yüzyılda sözlü olarak şekillenen 13. yüzyılda yazıya geçirilen İslâmî Türk destanlarındandır. XI. Yüzyılda yaşamış Türk devlet adamı Melik Dânişmend Gazi'nin hayatını, savaşlarını, Anadolu'daki bazı şehirlerin fethini ve çeşitli kerametlerini anlatmaktadır. Danişmendnâme'de hikâye edilen olayların tarihi gerçeklere uygunluğu, kahramanlarının yaşamış Türk beyleri olmalarından, Anadolu coğrafyasının gerçek isimleriyle anılmasından dolayı uzun süre tarih kitabı olarak nitelendirilmiştir. Köroğlu metni destan adıyla anılmakla ve bazı destanî niteliklere de sahip olmakla birlikte XX. yüzyılda Anadolu'dan derlenen örnekleri daha çok halk hikâyesi geleneğine yakındır. Anadolu'da hikâyeci âşıklar tarafından 24 kol halinde anlatılır.

Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Bozkurt (mitoloji)</span> mitolojik sembol

Bozkurt, Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde kutsal hayvan ve ulusal sembol. Boskord ve Pusgurt olarak da söylenir. Bozkaskır, Çalkurd sözcükleri yine aynı anlama gelir. Moğollar, Börteçine derler. Gökkurt veya Gökbörü, Kökbörü betimlemesi de yine niteleyici olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Satuk Buğra Han</span> Ünlü Karahanlı Hükümdarı

Satuk Buğra Han, Karahanlı hükümdarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Efrasiyab</span> Türklerin efsane kahraman yiğit atası

Efrasiyab veya Afrasiyab, Şehnâme'nin karakterlerinden efsanevi kral ve Turan kahramanı.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.

İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'e geçişi ile başlayan edebi dönemdir. Türkler edebiyat alanında ilk olarak sözlü edebiyat ürünleri olan: şiir, destan, sav, sagu, koşuk gibi türlerde eserler vermiştir. Yazının icadı ve Türkler tarafından öğrenilmesi ile de Türk edebiyatında yazılı dönem başlamıştır. Türklerin Karahanlılar döneminde kitleler halinde İslam dinine geçmesi ile edebiyat alanında bir geçiş dönemi yaşanmıştır. İslamiyet öncesindeki Türk edebiyatı, Türklerin İslam'a geçişleri ile birlikte Halk edebiyatı başlığı altında devam etmiştir. İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatına geçiş dönemi edebiyatı da denmektedir. Bu dönemde hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Bu dönem eserleri daha çok didaktik bir özellik taşıyarak öğüt verici yapıtlar olarak bilinmektedir. Bu dönemin yapıtlarında İslam dininin etkisi ile Arapça ve Farsça sözcüklerde görülmektedir. Dönemin diğer bir özelliği ise eski Türk şiir biçimleri ile mesnevi, gazel, kaside gibi yeni şiir biçimlerinin beraber kullanılmasıdır. İlk yapıtlar gibi Halk ve Divan edebiyatı da İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı ayrımına girmektedir.

Destan, Âşık edebiyatında bir nazım şeklidir. Kökeninin Farsça "dâstân" kelimesi olduğu düşünülmektedir. Destan “hikâye, masal, sergüzeşt, manzum hikâye (kıssa), vak‘a, tarih, roman ve hayvan masalı (fabl)” gibi anlamlara da gelmektedir. Destan, şekil itibarıyla koşmaya benzemektedir. Ancak ezgisel olarak farklılık gösterebilir. 40 dörtükten, 100 dörtlüğe kadar örnekleri görülmektedir.