Türk düğün gelenekleri
Türk düğün gelenekleri, Türkiye'nin kültürel açıdan en önem verdiği geleneklerden birisidir.Türkiye'nin neredeyse her bölgesinde düğün gelenekleri değişiklik gösterse de genelde düğünlerde türküler ve çiftin yörelerinin dansları yapılır. Bunun yanı sıra şarkı eşliğinde düğündeki çiftler dans eder. Nikah kıyıldıktan sonra pasta kesilir, takı töreni yapılır ve çeşitli eğlenceler yapıldıktan sonra da düğün sonlandırılır. Müslüman vatandaşlar düğünden sonra İmam nikâhı kıymak zorundadır.
Bazı yörelerde tamamıyla dini kurallara uyularak düğünler yapılır. Bu düğünlerde, düğünün yapıldığı yer ikiye ayrılır ve bir alanda sadece kadınlar bulunurken diğer bölümde sadece erkekler bulunur. Dini düğünlerde Kur'an okunur, dualar edilir.
Türk düğünleri şehirlerde genellikle düğün salonlarında yapılırken köylerde genellikle açık alanda yapılmaktadır.
Türkiye'de Balkan kökenli vatandaşların da farklı farklı gelenekleri vardır.
Düğün safhası
Türkiye'de düğünlerde birçok gelenek olmasının yanı sıra, öncesinden de gelenekler vardır. Örneğin kız istemede erkeğe tuzlu Türk kahvesi verilir. Kınada gelin ağlatılmaya çalışılır. Düğün öncesi gelinin erkek kardeşleri veya babası gelinin beline kırmızı bir kurdele bağlar. Gelin baba evinden çıkarılırken gelinin yakınları tarafından damattan veya babasından para istenir. Düğünden önce damat, damat tıraşı olur, gelin ise düğün öncesi gelin başı denen özel saç tasarımını yaptırır. Tesettürlü kadınlarda ise gelinin tesettürüne özel bir tasarım yapılır. Düğün öncesi damat ailesi ile birlikte, gelini almak için gelinin evine gider ve gelini alarak düğünün yapılacağı yere bir araba ile birlikte gider. Arabada gelin ve damadın yakınları bulunur. Bazı kültürlerde gelin at ile evinden alınır.[1] Bu geleneğe şehirlerde pek rastlanmaz.
Yörelere göre gelenekler
Türkiye çok kültürlü yapıya sahip bir ülkedir. Türkiye'nin 7 bölgesinde de insanların yaşantısı birbirinden çok fazla olmasa da farklıdır. Bu farklılıklar düğünlere de yansımıştır.
Batı Akdeniz
Batı Akdeniz'de gelenekler Türkiye'nin genelinden çok farklı değildir. Ancak burada bazı kelimeler daha farklıdır. Örneğin çeyiz kelimesi Antalya'da "kofa" olarak geçer.
Doğu Akdeniz
Doğu Akdeniz'de düğün gelenekleri genellikle iki tarafı da maddi anlamda zorlar.[2] Düğün gelenekleri de renkli ve enteresandır. Bir diğer gelenek ise gelinin çeyizinin evinden evleneceği eve götürüleceği sırada gerçekleşir. Erkek tarafından birisi çeyizin içinden bir yastık çalar ve kız tarafının geçleri de bu yastığı alıp damada götürür. Yastığı geri alıp damada veren kişiye damat para verir.[2] Adana'da düğünden önce damadın evine büyük bir bayrak asılır, bu bir düğünün olduğunu simgeler.[3] Bazı yerlerde bayrak yerine evlerin önünde portakal veya soğan da asılabilir.[4] Damadın evinin önünden halay ve danslar yapılmaya başlanır ve gelin evinin önüne kadar sürer.[3] Kız evine gelindiği zaman evin önünde davul, zurna eşliğinde kurban kesilir ve Karakucak güreşi yapılır.[3] Ayrıca Adana düğünlerinde damada bir tatlı verilir ve tatlının içine de bir altın koyulur ve damadın bulması istenir.[3] Kına gecesinde, "kınacı cezası" denen oyunlar yapılır.[3] Bunlardan birinde kına gecesine gidilirken damadın yolu kesilir ve yüksek bir ağacın tepesine koyulan yumurtayı vurması istenir.[3] Damat yumurtaları vuramazsa gelin tarafı damada ceza verir.[2] Diğer gelenekler ise damadın koluna su dökülmesi, ceketinin ters giydirilmesi ve beline ip bağlanıp asılmasıdır.[3] Adana'da bazı düğünler bir hafta bile sürebilir.[4]
Doğu Anadolu
Doğu Anadolu geleneklerine en bağlı kalan bölgelerdendir ve gelenek konusunda da çok zengindir.[2] Geleneklere göre damat evlenirken arkadaşları tarafından kulağı çekilir.[2] Ayrıca damat arkadaşlarına yemek vermek zorundadır.[2] Damat gelinin ailesi ile bir süre konuşmaz ve evlilikten 1 hafta sonra gelinin saçı kesilir.[4] Gelin damat evine girerken başından aşağı para ve kuruyemiş dökülür.[4] Bir diğer gelenek iste başka bölgelerde farklı varyasyonlarının da görüldüğü, geline para ve kuruyemiş atılmasıdır.[2] Bu yöredeki diğer bir gelenek ise gelinin yengesinin ve kaynanasının tartışmasıdır.[2]
Güneydoğu Anadolu
Güneydoğu Anadolu gelenek konusunda zengin bir bölgedir.[2] Örneğin Şanlıurfa'da takı töreni düğünün sonunda yapılır ve geline çok fazla altın takılır.[2] Takı takamayanlar ise "Gelin Cuması" denilen, düğünden sonraki 3 cuma boyunca gelinin annesi aracılığı ile çifte hediyeler verir.[2] Diyarbakır'da ise damat gelini yeni evine götürürken kapının eşiğinde su dolu veya şeker ile para dolu bir testi kırılır.[2][3] Bu geleneğin anlamı ise evliliklerinin su gibi akıp gitmesidir.[2] Ayrıca içeri girilirken gelinin ayaklarının altına koyun postu serilir.[2] En ilginç geleneklerden birisi ise Muş'ta bulunmaktadır. Damat tıraş olduktan sonra gelen davetlilerin önüne uzun içlik veya iç çamaşırı ile çıkar.[4] Gelin damat evine giderken bardak, testi veya tabak kırılır. Bunun anlamı ise damat evindeki bütün eşyaların gelin için feda edildiği anlamına gelir.[4] Muş'ta düğünler çarşamba günü başlar. Kızın baba evinde şerbet içildikten sonra, damadın babasının evinde toplanan kadınlar, daha sonra hep birlikte kız evine geri gider. Yatsı namazı kılındıktan sonra gece düğünü yapılır.[4] Malatya'da gelinin annesine "süt hakkı" adı altında hediyeler verilir.[5] Düğünler genellikle hasat sonunda yapılır. Bazı yörelerde düğün alışverişine yük denir.[5] Gelinin amcasına, dayısına ve erkek kardeşine hediye alınır ve bu geleneğe Emmi yolu - dayı yolu denir.[5] Düğün daveti "okuntu" denilen çağırma şekli ile yapılır.[5] Malatya'da da birçok bölgede olduğu gibi evlenen erkeğin evine Türk bayrağı asılır.[5]
İç Anadolu
İç Anadolu'da ise gelenekler hâlâ yaygın biçimde devam etmektedir.[2] Konya düğünlerinde ise gelin, yeni evine giderken mezarlığın önünden geçirilir. Sebebi ise "Düğünü gördün, ölümü de unutma" mesajıdır.[2] Gelinler yöresel gelinlikler giyer.[4] Düğün öncesi evin önüne bir bayrak asılır ve bayrak indirildiği zaman düğün bitmiş demektir.[4] Sivas'ta kınada birçok şehrin geleneğinde olduğu gibi, gelin veya annesi ağlatılır.[4] Damat gelini almaya bayraklar ile gider.[4] Bayrak taşıyanlara, kız tarafı sorular sorar ve sorular doğru bilinirse damada yol açılır, yanlış bilinirse yol açılmaz ve damat para vermek zorunda kalır.[4] Sivas'ta da at üzerinde gelin alma geleneği vardır.[4] Gelin attan inerken ters bir kazan konulur, ters kazanın üstüne de bir tahta kaşık konumlandırılır. Gelin tahta kaşığı kırarsa uğur geleceğine inanılır.[4] Düğünden sonraki gün duvak açma töreni düzenlenir.[4]
Ege
En uzun düğünlerin bulunduğu bölgelerden birisi Ege'dir.[3] Okuyucu denen kadınlar ev ev dolaşıp düğünün haberini verir.[4] İki tarafın maddi durumuna bağlı olarak düğünler en az 3 gün 3 gece sürer.[3] Aydın'da Adana'da olduğu gibi bayrak asılır ve bayrak asılırken havaya ateş açılır.[4] Burada düğünler, Ege'nin ikliminin de etkisi ile genelde açık alanda yapılır.[] Türkiye'de kız istemeye gelen erkek tarafına Türk kahvesi ikram edilirken Afyonkarahisar'da kızı istemeye gelen erkek tarafında sadece su ikram edilir.[3] Eğer kız verilirse de ilk Cuma günü damadın ailesi Çay içmeye davet edilir.[3] Nişan günü damadın ailesi kızı bir kez daha ister. Gelin kaynanasının elini öper ve kaynanasının önünde diz çöker.[4] Kaynana gelinini kutlamaz. Sebebi ise kaynananın ilk günden gelin ile çok yakın olmak istememesidir.[3] Daha sonra gelin, damat tarafındaki bütün erkeklerin elini öper.[3] Erkek tarafının kadınları gelinin saçından 2 tel saç keser.[4] Gelin alınıp düğüne gidilene kadar en az üç kurban kesilir.[3] Aydın'da da ilginç gelenekler yer almaktadır.[3] En çok adet ise damadın arkadaşları tarafından yapılır, hatta yapılan geleneklerin adı "damat bezdirme"dir. Damadın arkadaşları damadı ayakkabısız bırakabilir ve bir cami minaresinden geline "seni seviyorum" dedirtebilir.[3] Diğer bir adet ise damadın cam şişelerinin üzerinde duran yumurtaların vurulmasıdır.[3] Çanakkale'de damat tarafı davul zurna eşliğinde oynar.[4] Damat gelini almak için gittiği zaman gelin saklanır. Damat gelini bulmak için tüm odaları gezer ve gelinin olmadığı her odadaki kişiye para öder.[4] Manisa'da gelin at ile alınıp şehirde dolaştırılır.[4] Gelin yeni evine duvağı ile girer, akşam yemeğinde damat gelinin duvağını açar.[4] Tokat'ta gelin hamama götürülür ve damat tarafı geline çeşitli hediyeler getirir.[4] Kına gecesinde gelin altın almadan eline kına yakılmaz.[4] İzmir'de birçok şehirde olduğu gibi damadın evine Türk bayrağı dikilir.[6] Gelinin saklanma merasimi İzmir'de de uygulanır.[6] Gelin arabasına binerken başından aşağı bolluğu simgeleyen pirinç dökülür.[6]
Trakya
Trakya'da kız almak pek zordur.[3] Edirne'nin bir geleneğine göre kız isteme sadece Pazartesi ve Perşembe günleri yapılır.[3] Kız isteme töreninde Türk kahvesi erkeğe şekerli olarak verilirse kız gönlü olarak gidiyor demektir. Eğer Türk kahvesi erkeğe şekersiz verilirse kızın bu evliliğe gönlü yok demektir.[3] Bazı geleneklere göre kız 3 defa istenir.[3] Kız evlenirken, damat gelinin komşularına para verir. Bazı bölgelerde kız evden çıkarken geline yakınları para ve takı takar.[4] Trakya'daki en önemli geleneklerden birisi düğün alayıdır. Bazı gençler alaya at ile katılır, alay bir anlık durur ve atlar ile katılan gençler 3–4 km koşu yapar.[4] Düğün alayında damat etrafa çerez ve şeker saçar.[3] Bir rivayete göre saçılan şekerlerden birisini alan genç kız rüyasında evleneceği kişiyi görür.[3] Tekirdağ'da geleneklere göre gençlere telde pişmiş horoz ikram edilir.[4] Kırklareli'nde ise bir tepsiye teneke koyulur ve tenekenin içi para ve su ile doldurulur. Gelin ve arkadaşları tenekenin etrafında oynadıktan sonra tepsiye tekme atar ve dökülen paraları çocuklar toplar.[4] Damat tarafı kız evine takılar ile gider.[4] Bazı köylerde damat zincirle tavana asılmamak için gençlere para dağıtır.[4] Düğünler genelde Cumartesi günleri yapılır.[4]
Doğu Karadeniz
Karadeniz yöresinde de kız almak zordur.[3] Bazı aileler gelini ilk istenişte vermez, damada "biz bir düşünelim" cevabını verir.[3] Nedeni ise Karadeniz'de babaların kızlarından vazgeçmesinin çok zor olmasıdır.[3] Bazı ailelerde nişan yapıldıktan sonra imam nikâhı'da kıyılır.[3] Karadeniz'de Pazartesi veya Perşembe günleri düğün alışverişi yapılır, düğün çağrıcısı tutulur ve gelin ile damat hamama götürülür.[4] Damat tıraş olurken, damadın yanındakiler damada para verir.[4] Gelin yengesi veya başka biri tarafından hazırlanır ve gelini hazırlayan kişiye damat tarafı para verir.[4] Gelinin yüzü tülbent ile kapatılır ve gelin alınırken başından aşağı buğday ile para dağıtılır.[4] Bazı yörelerde gelin At ile alınır.[4] Karadeniz'deki geleneklerden birisi de evin çatısına koyulan testinin damat tarafından vurulmasıdır.[3] Damat testiyi vurabilirse eve girebilir, vuramazsa damattan para istenir.[3] Düğün işlemlerinin başlaması için gelinin kimliği işlemeli bir mendil ile damat tarafının en büyüğüne verilir.[3] Düğün günü kız evinin çıkışına bir kaşık koyulur ve gelin o kaşığı kırarak evden dışarı çıkar. Bu kırıcı olabilecek davranışların baba evinde kalacağı anlamında yapılır.[3] Rize'de gelini evden babası veya erkek kardeşi çıkarır.[7] Düğün yeri yakınsa gelin düğün yerine yaya gider, uzak ise araba ile gider. Eski geleneklerden birisi ise gelinin at ile düğün yerine gitmesidir.[7] Gelin düğünden sonra evine girerken sağ el parmakları ile bala bandırır ve kapıya sürer. Zengin olsun diye de başına bez koyup para dökülür.[7] Düğün olduktan sonra bir hafta sonra "yedi" olur. Yedi, kızın damatla birlikte babasının evine gitmesine denir. Yediden birkaç gün sonra da erkek tarafı kız tarafını evinde ağırlar.[7]
Batı Karadeniz
Batı Karadeniz'de erkek tarafı kızı at veya araba ile almaya gider.[4] İmam nikahı vekiller aracılığı ile gizli kıyılır.[4] Bazı yörelerde at koşuları ve nişan atma yarışmaları düzenlenir.[4] Bazı yörelerde ise güreş müsabakaları yapılır.[4] Eğlencelerde genel olarak yöresel hava hakimdir.[4]
Marmara
Marmara'da, kız istemeye gidilirken buğday, çörek otu ve şeker yüzüğün kurdelesine bağlanır ve evin en büyüğü kim ise ona verilir.[8] Hamur ile fırında simit şeklinde halka yapılır ya da köy ekmeğinin üzerine susam, çörekotu dökülür ve çikolata ile birlikte büyük bir beze bağlanır ve erkek tarafı bunu kızın evine götürür.[8] Gelin hamamı geleneği Marmara bölgesindeki şehirlerde de görülür.[8] Düğün yemeği düğünden bir hafta önce yapılmaya başlanır ve düğün yemeğinin pişirilmesi için damadın arkadaşları tarafından odun götürülür.[8] Odunları ilk götürene bahşiş verilir.[8] Kınada bölgelere özel şarkılar söylenir.[8] Düğün günü erkek tarafı düğün alayı ile kızı almaya gider.[8] Kız yeni evine girerken akrabaları tarafından başına pirinç, şeker ve para atılır. Bu gelenek evin bolluğunu bereketini artırmak için yapılır.[8]
Kaynakça
- ^ "At sırtında gelin getirme geleneğini yaşattılar". aksam.com.tr. 29 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p "Türk Düğün Gelenekleri: Yörelere Göre Türk Düğün Adetleri". Düğün.com. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af "YÖRELERE GÖRE TÜRK DÜĞÜN VE EVLENME GELENEKLERİ". Oleg Cassini. 16 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2020.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af ag ah ai aj ak al am an ao ap "İllere Göre Düğün Gelenekleri". Düğün Buketi. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2019.
- ^ a b c d e "Gelenek ve Görenekler". Malatya valiliği. 27 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c "İzmir Düğün Gelenekleri". Evlilik Yolumuz. 23 Eylül 2019. 27 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021.
- ^ a b c d "Rize Adetleri". biriz.biz. 6 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021.
- ^ a b c d e f g h "BURSA EVLİLİK GELENEKLERİ". Kültür Portalı. 13 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021.