İçeriğe atla

Türk düğün gelenekleri

Türk düğün gelenekleri, Türkiye'nin kültürel açıdan en önem verdiği geleneklerden birisidir.Türkiye'nin neredeyse her bölgesinde düğün gelenekleri değişiklik gösterse de genelde düğünlerde türküler ve çiftin yörelerinin dansları yapılır. Bunun yanı sıra şarkı eşliğinde düğündeki çiftler dans eder. Nikah kıyıldıktan sonra pasta kesilir, takı töreni yapılır ve çeşitli eğlenceler yapıldıktan sonra da düğün sonlandırılır. Müslüman vatandaşlar düğünden sonra İmam nikâhı kıymak zorundadır.

Bazı yörelerde tamamıyla dini kurallara uyularak düğünler yapılır. Bu düğünlerde, düğünün yapıldığı yer ikiye ayrılır ve bir alanda sadece kadınlar bulunurken diğer bölümde sadece erkekler bulunur. Dini düğünlerde Kur'an okunur, dualar edilir.

Türk düğünleri şehirlerde genellikle düğün salonlarında yapılırken köylerde genellikle açık alanda yapılmaktadır.

Türkiye'de Balkan kökenli vatandaşların da farklı farklı gelenekleri vardır.

Düğün safhası

Türkiye'de düğünlerde birçok gelenek olmasının yanı sıra, öncesinden de gelenekler vardır. Örneğin kız istemede erkeğe tuzlu Türk kahvesi verilir. Kınada gelin ağlatılmaya çalışılır. Düğün öncesi gelinin erkek kardeşleri veya babası gelinin beline kırmızı bir kurdele bağlar. Gelin baba evinden çıkarılırken gelinin yakınları tarafından damattan veya babasından para istenir. Düğünden önce damat, damat tıraşı olur, gelin ise düğün öncesi gelin başı denen özel saç tasarımını yaptırır. Tesettürlü kadınlarda ise gelinin tesettürüne özel bir tasarım yapılır. Düğün öncesi damat ailesi ile birlikte, gelini almak için gelinin evine gider ve gelini alarak düğünün yapılacağı yere bir araba ile birlikte gider. Arabada gelin ve damadın yakınları bulunur. Bazı kültürlerde gelin at ile evinden alınır.[1] Bu geleneğe şehirlerde pek rastlanmaz.

Yörelere göre gelenekler

Özel olarak çiçeklerle süslenmiş, aynasına havlu bağlanmış gelin arabası.

Türkiye çok kültürlü yapıya sahip bir ülkedir. Türkiye'nin 7 bölgesinde de insanların yaşantısı birbirinden çok fazla olmasa da farklıdır. Bu farklılıklar düğünlere de yansımıştır.

Batı Akdeniz

Batı Akdeniz'de gelenekler Türkiye'nin genelinden çok farklı değildir. Ancak burada bazı kelimeler daha farklıdır. Örneğin çeyiz kelimesi Antalya'da "kofa" olarak geçer.

Doğu Akdeniz

Doğu Akdeniz'de düğün gelenekleri genellikle iki tarafı da maddi anlamda zorlar.[2] Düğün gelenekleri de renkli ve enteresandır. Bir diğer gelenek ise gelinin çeyizinin evinden evleneceği eve götürüleceği sırada gerçekleşir. Erkek tarafından birisi çeyizin içinden bir yastık çalar ve kız tarafının geçleri de bu yastığı alıp damada götürür. Yastığı geri alıp damada veren kişiye damat para verir.[2] Adana'da düğünden önce damadın evine büyük bir bayrak asılır, bu bir düğünün olduğunu simgeler.[3] Bazı yerlerde bayrak yerine evlerin önünde portakal veya soğan da asılabilir.[4] Damadın evinin önünden halay ve danslar yapılmaya başlanır ve gelin evinin önüne kadar sürer.[3] Kız evine gelindiği zaman evin önünde davul, zurna eşliğinde kurban kesilir ve Karakucak güreşi yapılır.[3] Ayrıca Adana düğünlerinde damada bir tatlı verilir ve tatlının içine de bir altın koyulur ve damadın bulması istenir.[3] Kına gecesinde, "kınacı cezası" denen oyunlar yapılır.[3] Bunlardan birinde kına gecesine gidilirken damadın yolu kesilir ve yüksek bir ağacın tepesine koyulan yumurtayı vurması istenir.[3] Damat yumurtaları vuramazsa gelin tarafı damada ceza verir.[2] Diğer gelenekler ise damadın koluna su dökülmesi, ceketinin ters giydirilmesi ve beline ip bağlanıp asılmasıdır.[3] Adana'da bazı düğünler bir hafta bile sürebilir.[4]

Doğu Anadolu

Doğu Anadolu geleneklerine en bağlı kalan bölgelerdendir ve gelenek konusunda da çok zengindir.[2] Geleneklere göre damat evlenirken arkadaşları tarafından kulağı çekilir.[2] Ayrıca damat arkadaşlarına yemek vermek zorundadır.[2] Damat gelinin ailesi ile bir süre konuşmaz ve evlilikten 1 hafta sonra gelinin saçı kesilir.[4] Gelin damat evine girerken başından aşağı para ve kuruyemiş dökülür.[4] Bir diğer gelenek iste başka bölgelerde farklı varyasyonlarının da görüldüğü, geline para ve kuruyemiş atılmasıdır.[2] Bu yöredeki diğer bir gelenek ise gelinin yengesinin ve kaynanasının tartışmasıdır.[2]

Güneydoğu Anadolu

Güneydoğu Anadolu gelenek konusunda zengin bir bölgedir.[2] Örneğin Şanlıurfa'da takı töreni düğünün sonunda yapılır ve geline çok fazla altın takılır.[2] Takı takamayanlar ise "Gelin Cuması" denilen, düğünden sonraki 3 cuma boyunca gelinin annesi aracılığı ile çifte hediyeler verir.[2] Diyarbakır'da ise damat gelini yeni evine götürürken kapının eşiğinde su dolu veya şeker ile para dolu bir testi kırılır.[2][3] Bu geleneğin anlamı ise evliliklerinin su gibi akıp gitmesidir.[2] Ayrıca içeri girilirken gelinin ayaklarının altına koyun postu serilir.[2] En ilginç geleneklerden birisi ise Muş'ta bulunmaktadır. Damat tıraş olduktan sonra gelen davetlilerin önüne uzun içlik veya iç çamaşırı ile çıkar.[4] Gelin damat evine giderken bardak, testi veya tabak kırılır. Bunun anlamı ise damat evindeki bütün eşyaların gelin için feda edildiği anlamına gelir.[4] Muş'ta düğünler çarşamba günü başlar. Kızın baba evinde şerbet içildikten sonra, damadın babasının evinde toplanan kadınlar, daha sonra hep birlikte kız evine geri gider. Yatsı namazı kılındıktan sonra gece düğünü yapılır.[4] Malatya'da gelinin annesine "süt hakkı" adı altında hediyeler verilir.[5] Düğünler genellikle hasat sonunda yapılır. Bazı yörelerde düğün alışverişine yük denir.[5] Gelinin amcasına, dayısına ve erkek kardeşine hediye alınır ve bu geleneğe Emmi yolu - dayı yolu denir.[5] Düğün daveti "okuntu" denilen çağırma şekli ile yapılır.[5] Malatya'da da birçok bölgede olduğu gibi evlenen erkeğin evine Türk bayrağı asılır.[5]

İç Anadolu

İç Anadolu'da ise gelenekler hâlâ yaygın biçimde devam etmektedir.[2] Konya düğünlerinde ise gelin, yeni evine giderken mezarlığın önünden geçirilir. Sebebi ise "Düğünü gördün, ölümü de unutma" mesajıdır.[2] Gelinler yöresel gelinlikler giyer.[4] Düğün öncesi evin önüne bir bayrak asılır ve bayrak indirildiği zaman düğün bitmiş demektir.[4] Sivas'ta kınada birçok şehrin geleneğinde olduğu gibi, gelin veya annesi ağlatılır.[4] Damat gelini almaya bayraklar ile gider.[4] Bayrak taşıyanlara, kız tarafı sorular sorar ve sorular doğru bilinirse damada yol açılır, yanlış bilinirse yol açılmaz ve damat para vermek zorunda kalır.[4] Sivas'ta da at üzerinde gelin alma geleneği vardır.[4] Gelin attan inerken ters bir kazan konulur, ters kazanın üstüne de bir tahta kaşık konumlandırılır. Gelin tahta kaşığı kırarsa uğur geleceğine inanılır.[4] Düğünden sonraki gün duvak açma töreni düzenlenir.[4]

Ege

En uzun düğünlerin bulunduğu bölgelerden birisi Ege'dir.[3] Okuyucu denen kadınlar ev ev dolaşıp düğünün haberini verir.[4] İki tarafın maddi durumuna bağlı olarak düğünler en az 3 gün 3 gece sürer.[3] Aydın'da Adana'da olduğu gibi bayrak asılır ve bayrak asılırken havaya ateş açılır.[4] Burada düğünler, Ege'nin ikliminin de etkisi ile genelde açık alanda yapılır.[] Türkiye'de kız istemeye gelen erkek tarafına Türk kahvesi ikram edilirken Afyonkarahisar'da kızı istemeye gelen erkek tarafında sadece su ikram edilir.[3] Eğer kız verilirse de ilk Cuma günü damadın ailesi Çay içmeye davet edilir.[3] Nişan günü damadın ailesi kızı bir kez daha ister. Gelin kaynanasının elini öper ve kaynanasının önünde diz çöker.[4] Kaynana gelinini kutlamaz. Sebebi ise kaynananın ilk günden gelin ile çok yakın olmak istememesidir.[3] Daha sonra gelin, damat tarafındaki bütün erkeklerin elini öper.[3] Erkek tarafının kadınları gelinin saçından 2 tel saç keser.[4] Gelin alınıp düğüne gidilene kadar en az üç kurban kesilir.[3] Aydın'da da ilginç gelenekler yer almaktadır.[3] En çok adet ise damadın arkadaşları tarafından yapılır, hatta yapılan geleneklerin adı "damat bezdirme"dir. Damadın arkadaşları damadı ayakkabısız bırakabilir ve bir cami minaresinden geline "seni seviyorum" dedirtebilir.[3] Diğer bir adet ise damadın cam şişelerinin üzerinde duran yumurtaların vurulmasıdır.[3] Çanakkale'de damat tarafı davul zurna eşliğinde oynar.[4] Damat gelini almak için gittiği zaman gelin saklanır. Damat gelini bulmak için tüm odaları gezer ve gelinin olmadığı her odadaki kişiye para öder.[4] Manisa'da gelin at ile alınıp şehirde dolaştırılır.[4] Gelin yeni evine duvağı ile girer, akşam yemeğinde damat gelinin duvağını açar.[4] Tokat'ta gelin hamama götürülür ve damat tarafı geline çeşitli hediyeler getirir.[4] Kına gecesinde gelin altın almadan eline kına yakılmaz.[4] İzmir'de birçok şehirde olduğu gibi damadın evine Türk bayrağı dikilir.[6] Gelinin saklanma merasimi İzmir'de de uygulanır.[6] Gelin arabasına binerken başından aşağı bolluğu simgeleyen pirinç dökülür.[6]

Trakya

Trakya'da kız almak pek zordur.[3] Edirne'nin bir geleneğine göre kız isteme sadece Pazartesi ve Perşembe günleri yapılır.[3] Kız isteme töreninde Türk kahvesi erkeğe şekerli olarak verilirse kız gönlü olarak gidiyor demektir. Eğer Türk kahvesi erkeğe şekersiz verilirse kızın bu evliliğe gönlü yok demektir.[3] Bazı geleneklere göre kız 3 defa istenir.[3] Kız evlenirken, damat gelinin komşularına para verir. Bazı bölgelerde kız evden çıkarken geline yakınları para ve takı takar.[4] Trakya'daki en önemli geleneklerden birisi düğün alayıdır. Bazı gençler alaya at ile katılır, alay bir anlık durur ve atlar ile katılan gençler 3–4 km koşu yapar.[4] Düğün alayında damat etrafa çerez ve şeker saçar.[3] Bir rivayete göre saçılan şekerlerden birisini alan genç kız rüyasında evleneceği kişiyi görür.[3] Tekirdağ'da geleneklere göre gençlere telde pişmiş horoz ikram edilir.[4] Kırklareli'nde ise bir tepsiye teneke koyulur ve tenekenin içi para ve su ile doldurulur. Gelin ve arkadaşları tenekenin etrafında oynadıktan sonra tepsiye tekme atar ve dökülen paraları çocuklar toplar.[4] Damat tarafı kız evine takılar ile gider.[4] Bazı köylerde damat zincirle tavana asılmamak için gençlere para dağıtır.[4] Düğünler genelde Cumartesi günleri yapılır.[4]

Doğu Karadeniz

Karadeniz yöresinde de kız almak zordur.[3] Bazı aileler gelini ilk istenişte vermez, damada "biz bir düşünelim" cevabını verir.[3] Nedeni ise Karadeniz'de babaların kızlarından vazgeçmesinin çok zor olmasıdır.[3] Bazı ailelerde nişan yapıldıktan sonra imam nikâhı'da kıyılır.[3] Karadeniz'de Pazartesi veya Perşembe günleri düğün alışverişi yapılır, düğün çağrıcısı tutulur ve gelin ile damat hamama götürülür.[4] Damat tıraş olurken, damadın yanındakiler damada para verir.[4] Gelin yengesi veya başka biri tarafından hazırlanır ve gelini hazırlayan kişiye damat tarafı para verir.[4] Gelinin yüzü tülbent ile kapatılır ve gelin alınırken başından aşağı buğday ile para dağıtılır.[4] Bazı yörelerde gelin At ile alınır.[4] Karadeniz'deki geleneklerden birisi de evin çatısına koyulan testinin damat tarafından vurulmasıdır.[3] Damat testiyi vurabilirse eve girebilir, vuramazsa damattan para istenir.[3] Düğün işlemlerinin başlaması için gelinin kimliği işlemeli bir mendil ile damat tarafının en büyüğüne verilir.[3] Düğün günü kız evinin çıkışına bir kaşık koyulur ve gelin o kaşığı kırarak evden dışarı çıkar. Bu kırıcı olabilecek davranışların baba evinde kalacağı anlamında yapılır.[3] Rize'de gelini evden babası veya erkek kardeşi çıkarır.[7] Düğün yeri yakınsa gelin düğün yerine yaya gider, uzak ise araba ile gider. Eski geleneklerden birisi ise gelinin at ile düğün yerine gitmesidir.[7] Gelin düğünden sonra evine girerken sağ el parmakları ile bala bandırır ve kapıya sürer. Zengin olsun diye de başına bez koyup para dökülür.[7] Düğün olduktan sonra bir hafta sonra "yedi" olur. Yedi, kızın damatla birlikte babasının evine gitmesine denir. Yediden birkaç gün sonra da erkek tarafı kız tarafını evinde ağırlar.[7]

Batı Karadeniz

Gelin ve damat, faytonla yolculuk esnasında.

Batı Karadeniz'de erkek tarafı kızı at veya araba ile almaya gider.[4] İmam nikahı vekiller aracılığı ile gizli kıyılır.[4] Bazı yörelerde at koşuları ve nişan atma yarışmaları düzenlenir.[4] Bazı yörelerde ise güreş müsabakaları yapılır.[4] Eğlencelerde genel olarak yöresel hava hakimdir.[4]

Marmara

Marmara'da, kız istemeye gidilirken buğday, çörek otu ve şeker yüzüğün kurdelesine bağlanır ve evin en büyüğü kim ise ona verilir.[8] Hamur ile fırında simit şeklinde halka yapılır ya da köy ekmeğinin üzerine susam, çörekotu dökülür ve çikolata ile birlikte büyük bir beze bağlanır ve erkek tarafı bunu kızın evine götürür.[8] Gelin hamamı geleneği Marmara bölgesindeki şehirlerde de görülür.[8] Düğün yemeği düğünden bir hafta önce yapılmaya başlanır ve düğün yemeğinin pişirilmesi için damadın arkadaşları tarafından odun götürülür.[8] Odunları ilk götürene bahşiş verilir.[8] Kınada bölgelere özel şarkılar söylenir.[8] Düğün günü erkek tarafı düğün alayı ile kızı almaya gider.[8] Kız yeni evine girerken akrabaları tarafından başına pirinç, şeker ve para atılır. Bu gelenek evin bolluğunu bereketini artırmak için yapılır.[8]

Kaynakça

  1. ^ "At sırtında gelin getirme geleneğini yaşattılar". aksam.com.tr. 29 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p "Türk Düğün Gelenekleri: Yörelere Göre Türk Düğün Adetleri". Düğün.com. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  3. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af "YÖRELERE GÖRE TÜRK DÜĞÜN VE EVLENME GELENEKLERİ". Oleg Cassini. 16 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2020. 
  4. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af ag ah ai aj ak al am an ao ap "İllere Göre Düğün Gelenekleri". Düğün Buketi. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2019. 
  5. ^ a b c d e "Gelenek ve Görenekler". Malatya valiliği. 27 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ a b c "İzmir Düğün Gelenekleri". Evlilik Yolumuz. 23 Eylül 2019. 27 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  7. ^ a b c d "Rize Adetleri". biriz.biz. 6 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  8. ^ a b c d e f g h "BURSA EVLİLİK GELENEKLERİ". Kültür Portalı. 13 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kütahya</span> Kütahya ilinin merkezi olan şehir

Kütahya, Ege Bölgesi'nde yer alan Kütahya ilinin merkezi olan şehirdir. Kütahya bölgesi, kuzey ve batıdaki yüksek dağ sırtlarında doruğa ulaşan tarım arazileri ile geniş bir yamaç alanına sahiptir. Kentin Yunanca adı Kotyaion, Roma dönemindeki adı ise Cotyaeum'dur.

<span class="mw-page-title-main">Emirdağ</span> Afyonkarahisar ilçesi

Emirdağ, Afyonkarahisar'a bağlı bir ilçedir.

<span class="mw-page-title-main">Batı Çerkesleri</span>

Batı Çerkesleri ya da Batı Adığeleri, Kuzey Çerkesleri veya Adigeyler, Adigeler, Çerkeslerin bir kolu olan ve Rusya'ya bağlı Adigey Cumhuriyeti ile Krasnodar Krayı ile Çerkes Sürgünü'nde Çarlık Rusyası döneminde Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülüp tehcir ettirilen ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan Kuzey Kafkas halkı. Adigeler, Adigey Cumhuriyetinin 447.109 (2002) olan toplam nüfusunun % 24.2'sini oluşturur.

Drahoma, Yahudilerde gelin tarafının damada götürdüğü mal veya para.

Mersin'in Anamur ilçesinde iklim koşulları neticesinde birçok tropikal meyve ve sebze yetişebilmektedir. Bundan dolayı çok zengin bir mutfağı vardır.

Gelin, evlenmek üzere hazırlanmış, süslenmiş veya yeni evlenmiş kadın.

Damat, ana ve babaya göre kızlarının kocası, güvey.

<span class="mw-page-title-main">Çatmasöğüt, Sorgun</span>

Çatmasöğüt, Yozgat ilinin Sorgun ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Hüdük, Demirci</span> Demirci ilçesinin mahallesi

Hüdük, Manisa ilinin Demirci ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">At (folklor)</span> halkbilimi ögesi

Türk halkları kültüründe at, çok önemlidir nitekim, birçok halkbilimciye göre Bozkır Medeniyeti at üzerine kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Nişan</span> Evlilik sözü, evlenmeden önceki hazırlık süreci

Nişan, evlenme yaşına gelmiş kız ve erkeklerin aileleri ve yakın dostları tarafından yörenin örf ve adetleri doğrultusunda evleneceklerine ilişkin bir çeşit söz vermedir. Evliliğe giden yol nişan diğer bir ifade ile "söz kesme" ile başlar, kına ve düğün ile son bulur.

<i>Damdaki Kemancı</i> (film, 1971) Norman Jewisonın 1971 tarihli müzikal filmi

Damdaki Kemancı, aynı adlı müzikal tiyatro eserinden uyarlanan, 1971 yapımı müzikal film. Fiddler on the roof filminin Türkçede yaygın olarak bilinen adı Damdaki Kemancı'dır. 1972 yılında aynı adla çekilmiş Türkçe bir uyarlaması da mevcuttur. Damdaki Kemancı, Sholom Aleichem hikâyelerinden Sütçü Tevye ya da Tevye ve Kızları adıyla bilinen hikâyenin 1964 yapımı Broadway'de sahnelenen müzikal gösterisinin, müzikal film olarak çekilmiş halidir. 1905 yılında Rus Çarlığı topraklarındaki bir Yahudi köyü olan Anatevka'da yaşayan fakir, geleneklerine bağlı Sütçü Tevye ve onun kızlarının başından geçen hikâyeleri anlatan film, arka planda da Rus toplumundaki değişimleri, Yahudi toplumunun yaşadığı zorlukları ve pogromları anlatmaktadır.

Anadolu'da geleneksel olarak verilen ve kökenleri Şamanizm'e uzanan bir gelenektir. Ege yöresinde ve Anadolu'nun diğer birçok yöresinde bahçelere, sokaklara konulan tahta masalar ve tahta sandalyelerle gelen misafirlere ikram edilen, yöresel yemeklerden oluşur. Misafirler yemeğe okuntu adı verilen çeşitli objelerle ya da davetiyelerle davet edilir. Yemekler yörede bu konu bilgi ve deneyimi olan kadınlarca büyük kazanlarda ve günler öncesinden başlayan hazırlıklarla, imece ile pişirilir. Düğün aşçıları denilen bu kadınlar imece usulüyle çalışırlar ve genelde yemek pişirmek için gerekli olan mutfak aletleri, kazanlar, siniler, yer sofraları, sofra bezleri, testiler, sürahiler, çatal-bıçaklar gibi gereçleri de temin ederler. Keşkek yapımı söz konusuysa erkekler keşkek dövme işlemini yerine getirir ya da keşkek için gerekli olan etleri sağlayacakları hayvanları keserler. Etler geleneksel olarak taze kesilen hayvanlardan elde edildiği halde günümüzde bu gelenek yerini farklı yöntemlerle et elde etmeye bırakmıştır. Yemeklerin çeşitliliği ve lezzeti ile misafirlerin iyi ağırlanması önemlidir. Ev sahibi genellikle düğün yemeklerinin lezzetli olması için özen gösterir ve bunu bir saygınlık olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu</span>

Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu, Türkiye' de geleneksel spor dalı olarak kabul edilen ve geçmişi 5000 yılı aşkın kadim Türk Medeniyetlerinden, Selçuklu ve Osmanlı'da yaygın olarak icra edilen Atlı Cirit, Rahvan binicilik, Aba Güreşi ,Şalvar Güreşi, Geleneksel Kızak, Atlı Kızak ve Kökbörü spor dallarını barındıran ve 1996 yılında kurulmuş bir spor federasyonudur. Her yıl Türkiye'nin 50 farklı ilinde geleneksel sporları halk ile buluşturmaktadır.

<i>Kanlı Düğün</i> (oyun)

Kanlı Düğün Federico Garcia Lorca'nın bir tragedya oyunu. Lorca'nın "Köy Trajedileri Üçlemesi" adlı üçlemesinin ilk oyunudur Lorca, oyunu 1932'de yazdı ve ilk olarak 1933'te Madrid'te, aynı yıl Buenos Aires'te sahnelendi.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan'da düğün gelenekleri</span>

Azerbaycan'da düğün gelenekleri, Azerilerin çoğunluğunun yaşadığı Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran Azerbaycanı bölgesindeki en önemli aile geleneklerinden biridir. Çok aşamalıdır ve çeşitli zorunlu ayinler ve geleneklerle ilgilidir. Eski Azerbaycan düğünleri, yüzyıllarca süren gelenekleri yansıtır ve önemli maddi maliyetlere ihtiyaç duyar.

Türkiye'de, yaşama kurallarına, ahlâk anlayışlarına, gelenek ve göreneklerine ve yaşanan ortamın kültür durumuna göre az çok değişen evlenme törenleri vardır. Bu törenler, yapı ve nitelikleri bakımından ilden ile, bazen köyden köye göre de değişiklik gösterebilir. Eski çağlardan kalma gelenek ve inançlar farklı tutumlarla bu törenlerde yaşar. Bu yüzden, Türk evlenme törenlerini tek bir ölçüye göre açıklamak yeterli sayılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Düğün resepsiyonu</span>

Düğün resepsiyonu, genellikle bir nişan merasimi ve evlilik töreninin tamamlanmasından sonra düzenlenen bir partidir. Burada esas çiftler - gelin ve güvey'dir. Düğün pastası popüler olmasına rağmen, ev sahipleri farklı yiyecek ve içecek seçimleri sağlar. Düğün töreninden sonra konukları eğlendirmek çoğu toplumda gelenekseldir ve yarım saatten birkaç saate, hatta günlere kadar sürebilir.

<span class="mw-page-title-main">Damat kurabiyesi</span>

Damat kurabiyesi veya enişte lokumu, Türk mutfağında yer alan bir bisküvi veya kurabiye türüdür. Osmanlı döneminden beri yapılmaktadır. Damat kurabiyesi doğal yayla tereyağı kullanılarak yapılır. Rize geleneksel mutfağında yer alan kurabiye, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve 2021 yılında coğrafi işaret belgesi almıştır.

Baştangı (Tıva Türkçesi: Баштаңгы, Birleştirilmiş Türk Dilleri Latin alfabesine aktarımı:Baştaňgı – Tıva Türkleri'nde gelinler tarafından düğünde giyilen gelinlere özgü baş giyim.