Ahmet Hamdi Tanpınar ; Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir.
Ahmet Refik Altınay, Türk tarihçi, yazar, şair, Darülfünun tarih müderrisi ve yüzbaşı.
Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, 1990 yılında İstanbul'da kurulan, Osmanlı döneminden itibaren Türkiye'de üretilmiş kadınlara ait ya da kadınlarla ilgili eserleri, belgeleri barındıran kurumdur.
Şükûfe Nihal Başar, Türk şair, öğretmen, eylemci ve aktivisttir.
Salname, Osmanlı Devleti'nde resmî ve özel kurumlar tarafından bir sene boyunca gerçekleşen olayları topluca göstermek üzere hazırlanan yapıtlardır.
Ahmet İhsan Tokgöz, Türk gazeteci, tercüman, matbaacı, yayımcı, siyasetçi ve spor yöneticisi.
Varlık, 15 Temmuz 1933'te Yaşar Nabi Nayır tarafından yayımlanmaya başlanan aylık sanat ve edebiyat dergisidir.
Musahipzade Celal, Türk oyun yazarı.
Emine Semiye Önasya veya Emine Semiye Hanım, Türk edebiyatçı, öğretmen, kadın hareketi öncüsü.
Muallim Ahmet Halit Yaşaroğlu, Türk öğretmen, yazar, yayıncı.
Musavver Eşref, İstanbul’da 18 Mart 1909’dan itibaren 52 sayı yayılanmış haftalık bir dergidir.
Hanımlara Mahsus Gazete, İstanbul'da 1895-1906 yılları arasında yayımlanmış kadın dergisi.
Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.
Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921'e kadar yayında kalan kadın dergisi.
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti, Osmanlı feministlerinin kadın haklarını savunmak için 28 Mayıs 1913 tarihinde kurdukları feminist özellikteki cemiyettir. Cemiyetin çıkış noktası Kadınlar Dünyası adlı dergiydi. Derginin 55. sayısında cemiyetin kuruluşu duyurulmuş, sonrasında dergi ve cemiyetin çalışmaları birlikte yürütülmüştür. Her ikisinin de imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Cemiyetin üç temel amacı kadınların giyimine yönelik kuralların yeniden düzenlenmesi, kadınların çalışma hayatına girmesi ve kadınların eğitiminin iyileştirilmesidir. Bu üç amaç, sonraki sayılarında Kadınlar Dünyası dergisinin ağırlık verdiği konuları teşkil eder. Boşanma hakkının kadınlara da verilmesi ve mirastan eşit şekilde pay alım gibi ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşecek uygulamaları savunan cemiyet dönemine göre en radikal kadın cemiyetiydi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.
Alem-i Nisvan dünyadaki ilk Türk-Müslüman kadın dergisidir. "Kadınlar Dünyası" anlamına gelir. Arap alfabesini kullanarak Kırım Tatar dilinde 1906-1912 arasında Kırım'da basılmıştır. Baş Editörlüğünü, Şefika Gaspıralı (Gasprinskaya) (1886-1973) yapmıştır.
Serpil Çakır, Türk akademisyen, siyaset bilimci, kadın tarihi araştırmacısı, feminist aktivist.
Kadın, 1908-1909 yılları arasında Selanik'te yayımlanan ilk kadın dergisidir. Kadınların eğitim durumu, toplumsal yaşamdaki görünürlük ve örgütlenmeleri derginin gündeme aldığı başlıca konulardı. İlk sayısı 13 Teşrin-i Evvel 1324 tarihinde yayımlandı, ilk 30 sayının sahib-i imtiyazı Mustafa İbrahim'di ve müdürü Aka Gündüz'dü. Asır Matbaası'nda neşredilen dergi haftalık olarak pazartesi günleri çıkmaktaydı. Yayın sürecinde kopukluklar olunca bir özür metni yayımlanarak durum açıklanırdı.
Şadırvan, Türkiye'de Haseki Kadın Vakfı yayın organı olarak 1976-1980 arasında 18 sayı yayımlanmış bir kültür ve sanat dergisiydi.