İçeriğe atla

Türk-Alman Dostluk Paktı

Türk-Alman Saldırmazlık Paktı
Türk-Alman Dostluk ve Saldırmazlık Paktı
Türk - Alman dostluk paktı açıklanırken, 1941
TürPakt
İmzalanma18 Haziran 1941
YerTürkiye, Ankara
İmzacılar
Taraflar

Türk-Alman Dostluk Paktı, Almanya ve Türkiye arasında 18 Haziran 1941 yılında imzalanmış bir saldırmazlık ve dostluk antlaşmadır.

1941 Alman-Türk Dostluk Antlaşması, resmi gazetede

Öncesi

II.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla beraber Nazi Almanyası'nın Avrupa'da ve özellikle de Balkanlar'daki seferleri Türk Hükûmetini endişelendirmekteydi. Türk-Bulgar sınırlarında bulunan Alman Kuvvetleri'nin Türkiye'ye verdiği endişeyi fark eden Hitler, Türkiye'nin cumhurbaşkanına mektup gönderir. Mektupta, Almanya'nın Türkiye'ye herhangi bir saldırıda bulunmayacağını, Yunanistan'da artan İngiliz tehdidi yüzünden Balkanlar'a sefer düzenlemek zorunda kaldığını beyan edecekti. Ayrıca, Türkiye'yi tehditkâr bir tutumla da uyarmaktan geri kalmayacaktı. Mektupta Hitler şöyle diyecekti: "Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin, Türk sınırından, orada bulunmalarının maksadı hakkında yanlış bir yorumda bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya mecbur edecek tedbirlere tevessül etmeyi lüzumlu görmesin."

Mektubu okuyan İsmet İnönü, Hitler'in takındığı tavırla, Hitler'e mektup gönderir. Mektupta Hitler'in haklı olduğunu ve olası bir felaketin meydana gelmemesi için İsmet İnönü şöyle demektedir:"Biz inanıyorduk ve bugün de, hâlâ inanıyoruz ki, ortada Türk ordularıyla Alman ordularını karşı karşıya getirecek bir sebep yoktur. Ve Almanya, Türkiye’nin emniyetinin ve istiklâlinin gereklerine karşı anlayışlı davrandığı müddetçe böyle bir felâket meydana gelemez." Mektuplaşmalar ve tebrikler 18 Haziran 1941'e kadar devam edecek ve bir dostluk antlaşması imzalanmasıyla son bulacaktı.

Mektuplaşma

ÖZEL TREN, 1 Mart 1941 Saat 1.00 DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ŞİFRE BÜROSU N:128 Türkiye Cumhurbaşkanı,

Ekselâns Bay İsmet İnönü/Ankara Bay Başkan, Alman Hükûmeti’nin arzusu hilâfına ve İngiltere ve Fransa’nın 3 Eylül 1939’daki savaş ilânı karariyle Alman halkına empoze edilen savaşta, Alman Reich’ının şu sıradaki hedefi, Avrupa kıtasında İngiliz nüfuzunu bertaraf etmektir. Bu; asırlardan beri devam eden, Avrupa’daki devletleri birbirine karşı oynayarak yıpratma metoduna son vermenin bir şartını teşkil etmektedir. İngiltere’nin, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde askerî nüfuz kazanma yolundaki gayretleri, Alman Reich’ını, bu bölgelerde, toprak kazanma yönünde veya siyasi mahiyette herhangi bir başka maksada mâtuf olmayan önleme tedbirleri almaya mecbur kılmaktadır. Bu bakımdan Ekselâns, size, Yunan topraklarına yerleşme yolundaki İngiliz tedbirlerinin gitgide tehditkâr bir mahiyet aldığı şu sırada, bu şartların gerektirdiği muayyen mukabil tedbirleri almaya karar verdiğimi açıklamak isterim. Bu sebeple Bulgar Hükûmeti’nden, Alman Silâhlı Kuvvetleri’nin bir kısım birliklerine, bu yoldaki belirli emniyet tedbirlerini uygulamak için müsaade etmesini rica etmiş bulunuyorum. Öteden beri Almanya’ya karşı dostluk münasebetleri içinde bulunan Bulgaristan, bu münasebetleri, Üçlü Pakta katılmak suretiyle daha da takviye etmiş ve alınacak tedbirlerin Türkiye’ye yönelmeyeceğinden emin olarak, bunların uygulanması için gerekli müsaadeyi vermiştir. Ben de Ekselâns, size, bu fırsattan istifade ederek resmen bildiririm ki, Almanya’nın bu tedbirleri, hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğüne veya siyasi bütünlüğüne yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı takibeden ızdıraplı yılların hatıralarıyla meşbû olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için istikbalde dahi bütün şartların mevcut olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim. Zira; 1) Almanya bu bölgelerde hiçbir toprak menfaati peşinde değildir. Alman birlikleri, bahis konusu tehlikelerin giderilmesinden hemen sonra Bulgaristan’ı ve -Devlet Başkanı Antenoscu ile mutabakat halinde- Romanya’yı terk edeceklerdir. 2) Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa’nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya’yı ve Türkiye’yi zaruri olarak, tekrar yakın münasebetler içine sokacaktır. Bu alanda önemli bir faktör, Almanya’nın menfaatini, sadece kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır. Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni sınırlar nizamı, Almanya’yı hiçbir şekilde Türk hükûmetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine iki devletin yakınlaşması, bu alanda da, hem Türkiye’nin, hem de mihver devletlerinin menfaatine olacaktır. Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi istikbalde de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir sebep olamayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin, Türk sınırından, orada bulunmalarının maksadı hakkında yanlış bir yorumda bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükûmeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya mecbur edecek tedbirlere tevessül etmeyi lüzumlu görmesin. Ancak böyle bir hal dahi, Almanya’nın Yunan topraklarına yerleşme maksadını taşıyan İngiliz tedbirlerine karşı çıkma hususundaki azminde bir değişiklik yapmayacaktır. Bu mektubumu Ekselâns, Almanya ile Türkiye arasındaki münasebetleri hiçbir şart altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak istikbalde dahi iki taraf için verimli olacak şekilde tanzim etmek yolundaki samimi arzumun bir ifadesi telakki ediniz. Adolf Hitler

Sonrası

Hitler'in istediği olmuştu. 18 Haziran 1941 yılında Türk-Alman dostluk paktı imzalanmış ve Balkan kanadında herhangi bir tehdit kalmamıştı. Balkanlar'ı imzaladığı ve işgal ettiği ülkeler sayesinde uzun süredir istediği Barbarossa Harekâtı'nı başlatabilirdi. Hitler, Türkiye'yle imzaladığı antlaşmadan 4 gün sonra, Barbarossa Harekâtı'nı başlattı. Doğu Cephesi adını alan bu harekât, tarihin en büyük çarpışmalarına şahit olacaktı.

Bu dostluk antlaşması, 9 Ekim'de yüz milyon liralık ticaret antlaşmasıyla pekiştirilmiştir. Almanya, 1943 yılına kadar bu ticaret antlaşması gereği 100 milyon liralık alışveriş yapacağının taahhüdünde bulunmuştur.

Antlaşmayı Almanya adına Franz von Papen imzalarken, Türkiye'de dönemin dışişleri bakanı Şükrü Saraçoğlu imzalamıştır.

Tiger I ile oluşturulan 503. Ağır Panzer Taburu'nun manevrasını izleyen Türk subayları (Belgorod, 26 Haziran 1943)

1943 yılında Türk gözlemci heyetlerinin Almanya'ya davetleri sonrasında, ihracat gereği Alman tankları Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine katılmıştır.[1]

1945

Pakt, 23 Şubat 1945 yılında yani II. Dünya Savaşı'nın bitmine iki ay kala bozulmuştur. Türkiye'nin Almanya'ya savaş ilan etmesiyle birlikte pakt feshedilmiştir. Bu savaş ilanı, daha çok kağıt üzerine yapılmasına tepki gösteren Sovyetler, Türkiye'yi mihver tarafını tutmakla suçlamış ve Sovyetlerle Kars Antlaşmasından beri uzatılan saldırmazlık antlaşmasının sonunu getirmiştir. Bunun üzerine Türkiye, Sovyetlere karşılık Amerika ile yakınlaşmaya başlamış ve Kore Savaşı'nın ardından NATO'ya katılmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 18 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şükrü Saracoğlu</span> 5. Türkiye başbakanı

Mehmet Şükrü Saracoğlu, Türk iktisatçı ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 5. başbakanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Barbarossa Harekâtı</span> Nazi Almanyasının 1941de Sovyetler Birliğini işgal harekâtı

Barbarossa Harekâtı, Alman Silahlı Kuvvetleri'nin 22 Haziran 1941 günü başlayan Sovyetler Birliği'nin işgali harekâtına Alman kaynaklarında verilmiş olan kapalı addır. Aynı zamanda II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ni açan harekâttır. Tarihin en geniş çaplı askerî harekâtı olarak nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Münih Antlaşması (1938)</span> Almanca konuşulan Çekoslovakya topraklarının 1938de Almanyaya bırakılması

Münih Antlaşması, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Almanya arasında yapılan ve Çekoslovakya'nın Südet bölgesinin Almanya'ya verilmesini öngören 29 Eylül 1938 tarihli antlaşmadır.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya'nın ilhakı</span> Führer Adolf Hitlerin 3. Reichı genişletmesinin ilk adımı

Avusturya'nın ilhakı, 12 Mart 1938'de Hitler'in Almanya'yı genişletme çabalarının ilk adımı olmuştur. Avusturya'nın ilhakını, Versay Antlaşması gereği 15 yıldır Milletler Cemiyetinin kontrolünde olan Saar bölgesinin Almanya'ya verilmesi, Çekoslovakya'nın Südetlerinin Almanya'ya hediye edilmesi, Almanya'nın Çekoslovakya'yı işgali ve en sonunda Polonya'nın işgali takip etti.

<span class="mw-page-title-main">Sadabat Paktı</span> 8 Temmuz 1937de Tahranda Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında imzalanan saldırmazlık paktı

Sadabat Paktı; Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında, 8 Temmuz 1937 tarihinde Tahran'da Sadabat Sarayı'nda imzalanan dörtlü saldırmazlık paktı.

<span class="mw-page-title-main">Mihver Devletleri</span> II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, İtalya ve Japonya arasında ittifak

Mihver Devletleri, II. Dünya Savaşı'nda Müttefik Devletler bloğuna karşı temel olarak Almanya, İtalya ve Japonya'nın, bunun dışında Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Finlandiya, Bağımsız Hırvatistan Devleti, Vichy Fransası, Arnavutluk, Habeşistan, Mançukuo, Tayland, Burmanya ve Irak'ın oluşturduğu blok. Ayrıca İran Şahı Rıza Pehlevi Almanya'dan yana tavır almış, İspanya ise Mihver güçlerin bir taraftarı olarak kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Anti-Komintern Paktı</span> II. Dünya Savaşından önce Almanya ile Japonya arasında kurulan pakt

Anti-Komintern Paktı, 1936 yılında Almanya, Japonya daha sonra İtalya'nın katılımıyla imzalanan bir garantörlük antlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Balkan Antantı</span> Atinada 1934te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan anlaşma

Balkan Antantı veya Balkan Paktı, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan anlaşmadır.

<span class="mw-page-title-main">Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı</span> 1939 yılında Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan tarafsızlık paktı

Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı veya Molotov - Ribbentrop Paktı, Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında Doğu Avrupa'yı aralarında paylaşan bir saldırmazlık paktıydı. Pakt 23 Ağustos 1939'da Moskova'da Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop ve Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov tarafından imzalandı ve resmi olarak Almanya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Arasında Saldırmazlık Antlaşması olarak biliniyordu. Gayri resmi olarak; Hitler-Stalin Paktı, Nazi-Sovyet Paktı veya Nazi-Sovyet İttifakı olarak da anıldı.

<span class="mw-page-title-main">Südet Krizi</span>

Südet krizi, Nazi Almanyası'nın Çekoslovakya'nın Südet bölgesinin kendisine verilmesini diretmesiyle ortaya çıkan ve 1938 yılında belli başlı Avrupa ülkelerini savaşın eşiğine getiren gelişmelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Rusya-Türkiye ilişkileri</span>

Türkiye-Rusya ilişkileri temelleri 15. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında başlayan ilişkilerine dayanan ilişkilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Almanya-Türkiye ilişkileri</span>

Almanya-Türkiye ilişkileri, Türkiye'nin Almanya Federal Cumhuriyeti'yle süregelen uluslararası politikalarını içerir. Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler üst düzey ziyaretler aracılığıyla yoğun olarak gerçekleşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Polonya tarihi</span>

Polonya tarihi ya da Lehistan tarihi bugünkü Polonya Cumhuriyeti topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

<i>Lebensraum</i> Nazi Almanyasının Aryan yerleşimciler için uyguladığı kolonyalizm politikası

Lebensraum, Doğu Avrupa'da Almanya sınırları dışında yaşayan Alman azınlıkların Almanya'nın hakimiyetinde birleştirilmesi ve yeni toprakların kolonizasyonu ile beraber Alman popülasyonunun bu topraklara yerleştirilmesi politikasıdır. Bu gerekçeyle II. Dünya Savaşı boyunca Naziler milyonlarca Sovyet savaş esirini öldürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">II. Dünya Savaşı'nda Türkiye</span> II. Dünya Savaşında Türkiyenin izlediği dış politika

II. Dünya Savaşı öncesinde Çekoslovakya'nın ve Arnavutluk'un işgallerinden endişelenen Türk hükûmeti, 1939'da İngiltere ve Fransa ile ortak bir bildiri yayımladı. 19 Ekim 1939'da Ankara'da bu iki devlet ile Türkiye arasında ittifak kuruldu. Buna göre Akdeniz'de bir savaşın olması halinde üç devlet yardımlaşacaktı. Maddeler arasında askerî ve maddi yardımdan da bahsedilmekteydi. Ancak savaş zamanı Türkiye, Sovyet Rusya unsurunu gerekçe göstererek savaşa fiilen katılmadı. 25 Mart 1941 tarihinde Türkiye ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık halini duyuran bildiri yayımlandı. Aynı yıl Nazi Almanyası ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık paktı geçerliyken Balkan Seferi başladı. İşgal ihtimali üzerinden baskı yapan Müttefiklere rağmen Türkiye çatışmaya girmedi ve Alman büyükelçisi Von Papen aracılığıyla diplomatik ilişkiler geliştirildi; 18 Haziran 1941'de Türk-Alman Dostluk Paktı imzalandı.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Romanya</span>

Büyük Romanya olarak Romanya Krallığı'nın 1919 ile 1940 yılları arasında ülke topraklarının en geniş olduğu dönem adlandırılmaktadır. Bu dönem içerisinde Romanya topraklarının genişliği 294.967 km² yi bulmuştu.

<span class="mw-page-title-main">Çelik Paktı</span>

Çelik Paktı, 22 Mayıs 1939 tarihinde Almanya ile İtalya arasında imzalanan ittifak antlaşmasıdır. Bu antlaşmaya göre her iki devlet birbirlerini ilgilendiren meselelerde birbirlerine yardım edecekler, antlaşmayı imzalayan devletlerden biri bir savaşa girerse diğer imzalayan devlet o devlete bütün gücüyle yardım edecekti. Ancak Almanya Münih Konferansı'nda verdiği tasarıda sadece "Kışkırtılmamış Savaş Hali" maddesi bulunmaktaydı. Buna karşın Benito Mussolini'nin bu anlaşmanın imzalanmasını çok istemesi hasebiyle Adolf Hitler maddeyi kaldırdı.

<span class="mw-page-title-main">Üç Güç Paktı</span> Üç Güç paktı

Üç-Güç Paktı, Mihver Paktı, Üç-yol Paktı, Tripartite Paktı ya da Tripartite Anlaşması, II. Dünya Savaşı'nın Mihver Devletleri arasında imzalanmış pakt. 27 Eylül 1940'ta Almanya'nın başkenti Berlin'de Nazi Almanyası, Faşist İtalya ve Japon İmparatorluğu tarafından imzalanmıştır. Bu pakta daha sonra 20 Kasım 1940'ta Macaristan, 23 Kasım 1940'ta Romanya, 1 Mart 1941'de Bulgaristan, 25 Mart 1941'de Yugoslavya da dahil olmuştur. Ancak, Yugoslavya pakta girdikten 2 gün sonra çekilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de antikomünizm</span>

Türkiye'de antikomünizm, kapitalist görüşlere karşı olan ve aksinin gerçekleşebileceğini öneren komünizm düşüncesine karşı olarak komünist sistem ve görüşlerin Türkiye'de yayılımını engelleme çalışmalarıdır.

Gertrude Operasyonu, II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin işgali için bir Alman planıydı. Nazi Almanyası, 1941'de Barbarossa Harekatı'ndan hemen önce Türkiye ile bir saldırmazlık paktı imzalamasına rağmen Adolf Hitler, Kafkasya'da Büyük Ermenistan planının bir parçası olarak Anadolu'yu ele geçirmeyi amaçlıyordu. Hitler ayrıca Kafkasya'nın güney kanadını güvence altına alarak Azerbaycan petrolüne erişimini garanti altına almak istiyordu.