İçeriğe atla

Türümsü modeli

Türümsü modeli (İng. quasispecies[1] model) fiziksel kimya çatısı altında kendi kendini kopyalayan varlıkların Darwinci evrim süreci açısından tanımlanmasıdır. Sadeleştirirsek; bir türümsü, geniş bir yavru kesitinin içinde ana-babadan farklı bir veya daha fazla mutasyonu içermesi beklenen yüksek mutasyon oranına sahip alt gruptur. Bu, evrimsel perspektif açısından genetik olarak aynen kopyalanmış yavrulara sahip bir genotipe sahip olan tür kavramı ile zıttır.

Bu RNA veya DNA gibi kendi kendini kopyalayan makromoleküllerin evrimsel süreçlerini veya bakteri veya virüsler gibi cinsiyetsiz basit organizmaları kalitatif olarak anlamanın sağlanmasında çok yararlıdır (bakınız viral quasispecies) ve yaşamın kökeni erken dönemlerinde bir şeyleri açıklamada yardımcıdır. Bu modele dayandırılan kantitatif modeller zordur çünkü girdi olarak iş gören parametreleri gerçek biyolojik sistemlerden elde etmek güçtür. Quasispecies model Eigen[2] tarafından yapılan bir ön çalışmaya dayanarak Manfred Eigen ve Peter Schuster[3] tarafından ortaya konmuştur.

Dipnotlar

  1. ^ "Mikrobiyoloji Literatüründeki Bazı Terimlerin Türkçe Karşılıkları". 27 (2). Klimik Dergisi. 2014. doi:10.5152/kd.2014.20. ISSN 1301-143X. 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2021. 
  2. ^ M. Eigen (1971). "Selforganization of Matter and the Evolution of Biological Macromolecules". Cilt 58. Naturwissenschaften. ss. 465-523. 
  3. ^ M. Eigen, P. Schuster (1979). "The Hypercycle: A Principle of Natural Self-Organization". Berlin. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

Evrim, popülasyondaki gen ve özellik dağılımının nesiller içerisinde seçilim baskısıyla değişmesidir. Bazen dünyanın evrimi, evrenin evrimi ya da kimyasal evrim gibi kavramlardan ayırmak amacıyla organik evrim ya da biyolojik evrim olarak da adlandırılır. Evrim, modern biyolojinin temel taşıdır. Bu teoriye göre hayvanlar, bitkiler ve Dünya'daki diğer tüm canlıların kökeni kendilerinden önce yaşamış türlere dayanır ve ayırt edilebilir farklılıklar, başarılı nesillerde meydana gelmiş genetik değişikliklerin bir sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Sürüngenler</span> Lepidosaurialar, kaplumbağalar ve arkozorları içeren hayvan sınıfı

Sürüngenler, omurgalıların soğukkanlı, yumurtlayarak çoğalan, büyük bir sınıftır. Basitçe yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve tuataralardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel biyoloji</span> canlı çeşitliliğini ve gelişimini inceleyen bilim dalı

Evrimsel biyoloji; biyoloji konularını, canlıların evrimini göz önüne alarak inceleyen bilim dalıdır. Taksonomi biliminin temelinde evrimsel biyoloji yer almaktadır. Canlıları sistematik bir şekilde ayırmada, canlıların evrimsel akrabalıkları ve farklılıkları göz önüne alınır. Ayrıca birçok ekolojik ilişkinin açıklanmasında evrimsel biyoloji kullanılır. Moleküler biyolojide DNA ve RNA dizilerinin baz dizilişleri göz önüne alınarak canlıların hatta organellerin mikroorganizmalarla olan akrabalıkları incelenmekte ve bu incelemede evrimsel biyoloji temel alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Paleojen</span>

Paleojen, Senozoik Zaman'ın üç alt döneminden ilki olup 65 milyon yıl önce başlayıp 24 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğal seçilim</span> fenotipteki farklılıklar nedeniyle bireylerin farklı şekilde hayatta kalması ve üremesi; evrimin temel mekanizması

Doğal seçilim, canlıların fenotiplerindeki farklılıklardan ötürü hayatta kalma şansının ve üreme başarısının değişkenlik göstermesidir. Evrimin esas mekanizmalarından biri olup, bir popülasyonun nesiller boyunca karakteristik olan kalıtsal özelliklerindeki değişimdir. Charles Darwin, kendi görüşüne göre kasıtlı olarak gerçekleştirilen yapay seçilime karşılık kendiliğinden gerçekleşen "doğal seçilim" terimini popülerleştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Primat</span> memeli takımı

Primatlar veya iri beyinli yüksek memeliler, memeliler sınıfının Euarchontoglires üst takımına ait bir takımdır. Maymun adı kimi zaman bütün primatları kapsarken yalnızca simiyenler için de kullanılabilir. Primatları inceleyen bilim dalı primatolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Popülasyon genetiği</span> popülasyonların genetik farklılıklarıyla ilgilenen genetiğin alt alanı, evrimsel biyolojinin bir parçası

Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Manfred Eigen</span>

Manfred Eigen, Alman biyofizikçi ve Göttingen'deki Max Planck Biyofizik Kimya Enstitüsü'nün eski yöneticisidir. Münih Teknik Üniversitesi'de onursal doktor olarak çalıştı. 1982'den 1993'e kadar, Manfred Eigen Alman Ulusal Erdem Vakfı başkanıydı.

Rastgele genetik sürüklenme, alel sürüklenmesi veya Wright etkisi olarak da bilinen genetik sürüklenme, bir popülasyondaki mevcut bir gen varyantının (alel) frekansında rastgele şansa bağlı olarak meydana gelen değişimdir.

Evrimsel faktör veya evrim faktörü, biyolojide bir popülasyonun gen havuzunu ve sahip olduğu gen varyasyonlarının tümünü etkileyen ve değiştiren tüm faktörlere ve evrimsel süreçlere denir.

Hill-Robertson etkisi, popülasyon genetiğinde, ilk kez 1996 yılında Bill Hill ve Alan Robertson tarafından tanımlanmış olan bir olgu olup genetik rekombinasyonların evrimsel avantajlarını açıklar.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel seçilim</span>

Cinsel seçilim veya eşeysel seçilim, Charles Darwin'in 1859 tarihli kitabı Türlerin Kökeni'nde açıkladığı kavramdır. Doğal seçilimin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilen cinsel seçilim yaşam erkek bireyler arasında yaşanan dişiye sahip olma savaşından ileri gelmektedir. Charles Darwin'e göre cinsel seçilim: ...hayatta kalma çabasına bağlı değil, fakat erkekler arasında dişilerini baştan çıkarma çabasına bağlıdır, sonuç da başarısız olan rakibin ölümü değildir; ancak daha az veya hiç yavru olmamasıdır. ...herhangi hayvanın dişi ve erkeği ortak genel alışkanlıklara sahipse.. ancak yapı, renk veya desenleri açısından farklılıklar gösteriyorsa, bu tip farklılıklara genel anlamda cinsel seçilim neden olmuş olur.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel algoritma</span>

Evrimsel algoritma (EA), yapay zeka oluşturmada evrimsel bilgisayımın bir alt kümesi olup meta bulucu optimizasyon algoritması tabanında jenere edilmiş popülasyondur. Evrimsel algoritma, biyolojik evrimden esinlenerek üreme, mutasyon, rekombinasyon ve doğal seçilime benzer mekanizmalar kullanır. Optimizasyon problemlerinin aday çözümleri bir popülasyondaki bireyleri temsil eder ve seçilim değeri fonksiyonları çözümlerin içinde "yaşadığı" çevreyi belirler. Popülasyonun evrimi yukarıdaki operatörlerin tekrarlanan uygulaması sonrasında gerçekleşir. Yapay evrim (YE), başlı başına farklı evrimsel algoritmalar içeren bir süreci anlatmaktadır; EA'ların her biri, YE'e katılım yapan ayrı bir bileşendir.

Evrimsel gelişim biyolojisi, canlı türlerin ataları aralarındaki ilişkiyi belirlemek ve gelişimsel süreçlerin nasıl evrildiğini keşfetmek için farklı organizmaların gelişim süreçlerini karşılaştıran biyolojinin bir alt dalıdır. Bu anlamda evrimsel gelişim biyolojisi embriyonik gelişimin kökeni ve evrimini araştırarak tüylerin evrimi gibi gelişmeleri ve gelişim süreçlerini, yeni özelliklerin kazanılmasında ve ortaya çıkmasında nasıl etki ettikleri, gelişimsel plastisitenin evrimdeki rolü, ekolojik etkenlerin gelişime ve evrimsel değişime nasıl yol açtıkları, yakınsak evrimin ve homolojinin gelişimsel temelleri gibi konuları ele alır.

Eşeyli üremenin evrimi, şu an güncel olan birkaç farklı bilimsel hipotez tarafından açıklanmaktadır. Eşeyli yolla üreyen tüm organizmalar tek hücreli ökaryot bir türden türemiş olup tek bir ortak atadan gelmektedir. Birçok protist, çok hücreli bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi eşeyli üreme yoluyla çoğalırlar. Bdelloidea veya herhangi bir döllenme meydana gelmeden meyve oluşturabilme özelliğine sahip bazı partenokarp bitkiler gibi, ikinci derecede bu özelliği kaybetmiş olan bazı türler de bulunmaktadır. Eşeyli üremenin evrimi birbirleriyle ilişkili ama birbirlerinden farklı olan iki değişik konuyu ele alır. Bunlardan birincisi eşeyli üremenin kökeni, diğeri ise eşeyli üremenin korunarak devamlılığın sağlanmasıdır. Ancak eşeyli üremenin kökenine dair hipotezlerin deneysel olarak test edilmeleri zor olduğundan, güncel araştırmalar daha ziyade eşeyli üremenin nasıl korunduğu ve sürdürüldüğüne odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Teropod</span> genel olarak etçil dinozorları içeren bir alt takım veya klad

Teropod veya Theropoda, kertenkele kalçalı dinozorlar (Saurischia) takımına bağlı, boş kemikleri ve üç parmaklı uzuvları ile karakterize edilen bir dinozor kladı. Karga boyutundaki Microraptor cinsi ile devasa Tyrannosaurus rex gibi boyutsal açıdan çeşitliliğe sahiptirler. Modern kuşlar da Theropoda kladına bağlıdır.

Moleküler evrim, nesiller boyu aktarılacak şekilde, DNA, RNA ve protein gibi hücresel moleküllerin diziliminin değiştirilmesi işlemidir ya da bununla ilgilenen bilim dalıdır. Moleküler evrimin alanı, bu değişimlerdeki kalıpları açıklamak için evrimsel biyoloji ve popülasyon genetiği ilkelerini kullanır. Moleküler evrim başlıca, nükleotid değişimlerinin oranları ve etkilerini, nötr evrimi, doğal seçilimi, yeni genlerin kökenlerini, karmaşık özelliklerin genetik yapısını, türleşmenin genetik temelini, gelişim evrimini ve evrimin genomik ve fenotipik değişikliklere neden olan etkilerini inceler.

Psikoloji temel bilimi, psikoloji alanında yapılan araştırmaların bazıları, uygulanan psikolojik disiplinlerde yapılan araştırmalardan daha "temel" dir ve doğrudan bir uygulaması yoktur. Psikoloji içerisindeki temel bilim yönelimini yansıttığı düşünülen alt disiplinler arasında biyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji vb. alt dallar sayılabilmektedir. Bu alt disiplinlerdeki araştırmalar, metodolojik titizlik ile karakterizedir. Psikolojinin temel bilim olarak kaygı, davranış, biliş ve duyguların altında yatan yasaları ve süreçleri anlamaktır. Temel bilim olarak psikoloji, uygulamalı psikoloji için bir temel sağlar. Uygulamalı psikoloji, aksine, temel psikolojik bilimlerin ortaya koyduğu psikolojik ilkelerin ve teorilerin uygulanmasını içerir; bu uygulamalar zihinsel ve fiziksel sağlık ayrıca eğitim gibi alanlarda sorunların üstesinden gelmeyi veya refahı artırmayı amaçlamaktadır.

Memetik, Darwinci evrim ile bir analojiye dayanan bilgi ve kültür çalışmasıdır. Destekçiler memetiği, kültürel bilgi aktarımının evrimsel modellerine bir yaklaşım olarak tanımlarlar. Memetik, bir fikrin nasıl başarılı bir şekilde yayılabileceğini açıklar, ancak mutlaka bu fikrin gerçek olması gerekmez. Eleştirmenler teorinin "denenmemiş, desteklenmemiş veya yanlış" olduğunu ileri sürerler. Pek çok bilim insanı memetiği sözde bilim olarak nitelendirmiş, memetiğin bir araştırma programı olarak kabul görmesine engel teşkil etmişlerdir.