İçeriğe atla

Tüp bebek

Intrasitoplazmik sperm enjeksiyonunda (ICSI) spermin doğrudan iğne yardımıyla yumurtaya enjekte edilmesi işlemi

Tüp bebek ya da bilimsel ismiyle in vitro fertilizasyon (IVF), bir yumurtanın sperm tarafından, vücut dışında (in vitro) suni olarak döllenmesi sürecidir. IVF, kısırlık tedavisinde diğer yardımlı üreme yöntemleri başarısız olduğunda kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir. IVF işlemi, bir kadının yumurtlama sürecini izlemek, yumurtayı yumurtalıklardan almak ve laboratuvar ortamında sperm ile dölleyerek döllenmiş yumurtanın (zigot) daha sonra hastanın rahmine başarılı bir gebelik oluşturulması amacıyla tekrar aktarılması şeklinde özetlenebilir. Bir kadının doğal döngüsünün ovum (yumurta) toplamak için izlenmesine "doğal siklus IVF" denir. İlk başarılı doğan "tüp bebek" olan Louise Brown, 1978 yılında doğmuştur. Louise Brown, doğal siklus IVF sonucu olarak doğmuştur. Fizyolog Robert G. Edwards, 2010 yılında bu tedaviyi geliştirdiği için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.

Türkiye'de ilk tüp bebek

Türkiye’de ilk tüp bebek merkezi Refik Çapanoğlu ve arkadaşlarının çalışmaları sayesinde Ege Üniversitesinde 23 Haziran 1988 tarihinde açılmıştır. Türkiye’nin ilk tüp bebeği 18 Nisan 1989′da kurulan bu tüp bebek merkezinde dünyaya gözlerini açmıştır.[1]

Aşamaları

  • Yumurtalıkların uyarılması
  • Yumurtaların olgunlaştırılması
  • Yumurta toplama (OPU)
  • Fertilizasyon (döllenme)
  • Embriyo transferi
  • Gebelik testi

Riskleri

IVF uygulanabilecek durumlar

  • Kısırlık,
  • Tüplerin her ikisinin tıkalı olması,
  • Yumurta bozukluğu,
  • Menide sperm bulunmaması,
  • Spermde kalite bozukluğu,
  • İmmunolojik durumlar,
  • Servikal faktörler,
  • Cerrahi operasyon sonucu tüplerin alınması,
  • Sperm veya yumurta sayısında yetersizlik,
  • Yumurtalıkta kısırlığa sebep teşkil eden kistlerin varlığı,
  • Hormon bozukluğu,
  • Sperm hareketliliği problemleri,
  • Sperm hücrelerinin şekil bozukluğu,
  • Tekrarlanan hamilelik kayıpları,
  • 12 ay süreyle düzenli ve korumasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik sağlanamadığında,[2]
  • Kadınlarda yaş ilerlemesi söz konusu ise IVF uygulaması yapılabilir.[3]

IVF uygulamasının mümkün olmadığı durumlar

  • Sperm üretimi olmaması,
  • Yumurta üretimi fonksiyonunun tamamen yitirilmesi,
  • Menopoz,
  • Kadınlarda hormon seviye bozuklukları,
  • Kadın yaşının ilerlemesi
  • Cerrahi operasyonlar sonucu rahmi alınmış kadınlarda tüp bebek tedavisi uygulanamaz.[4]

Başarı oranı

IVF başarı oranları ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte dünya genelinde yaklaşık başarı oranı %40'tır. Anne adayının yaşı, kilosu ve sağlık durumu gibi etkenler başarıyı etkiler. İlk seferdeki başarısızlık, diğer denemelerde de böyle olacağı anlamını taşımaz. IVF uygulamalarında başarı şansı yüzde 60’ı geçmemekle birlikte birkaç başarısız denemeden sonra da gebeliğin gerçekleştiği görülebilir. Hiçbir sağlık sorunu bulunmayan çiftlerde dahi IVF uygulamalarının başarısız olduğu görülebilir. Aynı çiftlerde sonraki denemelerde gebelik gerçekleşebilir.[5]

Yapay zeka ve makine öğrenmesi entegrasyonu ile embrio seçimi

Yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri, embriyo seçimi, tedavi protokollerinin kişiselleştirilmesi ve başarı şansının tahmin edilmesi gibi alanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu, tüp bebek tedavisinin daha etkili ve verimli hale gelmesine katkı sağlamaktadır.

Ayrıca bakınız

  • Yumurta donasyonu

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2016. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2016. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2016. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2022. 
  5. ^ Stanly, Edward (16 Mayıs 2024). "Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı". Glayzer Health. 17 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2024. 

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kadın üreme organları</span> insan dişisinin üreme sistemi

Kadın üreme organları, kadınlardaki cinsel organlardır. İç genital organlar kadın iskeletinde bacakların hemen üzerinde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiği tarafından oluşturulan kemik çatının (pelvis) içinde koruma altına alınmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Yumurtalık</span> Dişi üreme hücrelerini barındıran üreme organı

Yumurtalık, dölyatağının iki tarafında, geniş bağlar içinde bulunan simetrik iki bezin her biri. Kadın sağlığı'nda önemli role sahiptir. Yumurtalık, dişi üreme hücrelerini yani yumurtaları bulunduran bir dişi üreme organıdır. Ergenlik dönemine kadar içindeki yumurtalar olgunlaşmaz. Ergenlik döneminden sonra olgunlaşan yumurtalar teker teker rahime gider. Eğer yumurtalığın ağzı tıkanmışsa, buna Kısırlık denir.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik</span> Sperm ile yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

<span class="mw-page-title-main">Eşeyli üreme</span> iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması

Eşeyli üreme, iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması olayıdır. Burada iki ana süreç vardır: kromozom sayısını yarıya indiren mayoz bölünme ile iki gametin birleştiği ve eski kromozom sayılarına ulaştığı döllenmedir. Mayoz bölünme sırasında, her bir çiftin kromozomları, homolog rekombinasyon elde etmek için krossing over yoluyla parça değişimi yaparlar.

<span class="mw-page-title-main">Turner sendromu</span> Genetik bozukluk

Turner sendromu, kromozom anomalisi sonucu ortaya çıkan ve kız çocuklarını etkileyen bir sendromdur; bir dişide eşey kromozomlarından birinin bulunmaması sonucu ortaya çıkar. Turner sendromluların fenotipi dişi olarak görülür fakat; eşey organları ve eşey hücreleri gelişmez. Kısır bireylerdir.

Kısırlık veya infertilite, kadınlarda ve erkeklerde tıbbi nedenlerle çocuk sahibi olamama durumu. Tıpta kısırlık "herhangi bir korunma olmaksızın, düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içerisinde çocuk sahibi olunamaması" şeklinde tanımlanır. Kısırlık sorunu erkek ve kadında eşit oranlarda görülür.

Çocuksuzluk, çocuk sahibi olmama ya da olamama durumudur. Gönülsüz ve gönüllü olarak ayrılabilir. Gönülsüz çocuksuzluk, genellikle biyolojik bir sorun olarak ortaya çıkar ve tanı/tedavi bakımından klinik bilimlerin alanına girmektedir. Gönüllü çocuksuzluk ise özellikle gelişmiş sanayi toplumlarında artan bir eğilim olduğundan, daha çok sosyal bilimlerin araştırma konusu haline gelmiştir.

Trizomi, diploit sağlıklı canlılarda normalde iki olması gereken kromozom sayısının üç tane olmasıyla bilinen anöploidi şekillerinden biridir. En çok bilinen şekli 21. kromozomun trizomisi olan Down sendromudur.

Mikroenjeksiyon, camdan yapılmış bir mikropipetle hücre duvarından mikroskobik boyutta madde ekleme yöntemi. Diğer tekniklere göre daha zahmetli bir teknik olmasına rağmen özellikle transgenik hayvan üretilmesinde ve gen aktarımında sıklıkla kullanılmaktadır. Mikroenjeksiyon aktarılmak istenen DNA parçasının doğrudan fiziksel bir yöntemle hücrenin çekirdeğine iletilmesi metoduna dayanır. Mikroenjeksiyonun genellikle yumurta hücrelerine uygulanması sonucunda transgenik hayvan üretimi mümkün hale gelmektedir. Uygulama, gen aktarılacak hücrenin küçük bir vakumla mikroskop altında sabitlenmesiyle başlatılır. Hazırlanan DNA, çok ince uçlu bir pipetle hücrenin çekirdeğine iletilir ve buraya zerk edilir. Bu hücrenin gelişmesiyle de DNA'sı alınan canlının aynısı meydana gelir. Bu sistem kullanılarak memeli yumurta hücreleri, kurbağa yumurtaları ve muhtelif bitki protoplastlarında başarılı çalışmalar yapılmıştır. Bu teknik günümüzde sperm hücrelerinin herhangi bir nedenle kadın yumurtasına erişemediği veya yumurta zarını aşamadığı erkek kısırlığı durumlarında ise yeni bir tüp bebek yöntemi olarak da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Robert G. Edwards</span> Büyük Britanyalı fizyolog, üreme tıbbı ve özellikle in-vitro fertilizasyonun (IVF) öncüsü bilim insanı

Robert Geoffrey Edwards, Büyük Britanyalı fizyolog, üreme tıbbı ve özellikle in-vitro fertilizasyonun (IVF) öncüsü bilim insanı. Cerrah Patrick Steptoe ile birlikte, Edwards ilk tüp bebek olan Louise Brown'ı IVF ile başarılı bir şekilde dünyaya getirmişlerdir. Edwards, "İn vitro fertilizasyonun gelişimi için" yaptığı çalışmalarından dolayı 2010 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'ne layık görüldü.

Louise Joy Brown İn vitro fertilizasyon yöntemiyle dünyaya gelen ilk insandır.

Yumurta bağışı, bir kadının başka bir kadının yardımlı üreme tedavisinin bir parçası olarak veya biyomedikal araştırma için hamile kalmasını sağlamak için yumurta bağışlama sürecidir. Yardımcı üreme amaçları için yumurta bağışı tipik olarak laboratuvarda döllenen yumurtalar ile tüp bebek teknolojisini içerir; daha nadir olarak, döllenmemiş yumurtalar dondurulabilir ve daha sonra kullanılmak üzere saklanabilir. Yumurta bağışı, yardımcı üreme teknolojisinin bir parçası olarak üçüncü taraf bir üremedir.

<span class="mw-page-title-main">İkiz</span> aynı gebelikten doğan iki yavrudan biri

İkizler aynı gebelikte doğmuş iki döldür. İkizler monozigotik, yani tek zigotun bölünerek iki embriyo halinde gelişen, ya da dizigotik, yani iki farklı yumurtanın ayrı spermlerle döllenmesinden oluşan biçimde olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik oranı</span>

Hamilelik oranı veya hamile kalma oranı, hamile kalma denemelerindeki başarı oranıdır. Genellikle yapay döllenme ve in vitro fertilizasyon denemelerindeki başarı oranını tasvir etmekle birlikte âdet döngüsünün belli evrelerindeki döllenme şansını da ifade edebilir.

Dölleme ya da tohumlama eşeyli üreyen canlılarda üremek ya da dişiyi döllemek amacıyla, spermin dişi üreme sistemine girişi. Sperm memelilerde rahime veya fallop tüpüne iletilir. Memelilerde dölleme normalde cinsel ilişki veya çiftleşme sırasında meydana gelir, ancak tohumlama suni tohumlama gibi başka yollarla da gerçekleşebilir.

Doğurganlık turizmi ,doğurganlık tedavisi için başka bir ülkeye veya yargı alanına seyahat etme uygulamasıdır ve bir tür tıbbi tedavi turizmi olarak kabul edilebilir. İnsanların 12 aylık düzenli cinsel ilişki denemelerinden sonra klinik bir hamilelik yaşayamadıklarında genellikle doğurganlık sorunları olduğu düşünülebilir. Kısırlık veya hamile kalamama, dünya çapında hamile kalmak isteyen çiftlerin yaklaşık %8-12'sini veya 186 milyon insanı etkiler. Bazı yerlerde kısırlık oranları dünya ortalamasını geçmekte ve ülkeye bağlı olarak %30'lara kadar çıkabilmektedir. Yardımcı üreme teknolojileri (ART'ler) gibi hizmetlerde eksikliği olan bölgeler, en yüksek kısırlık oranlarıyla ilişkili olma eğilimindedir.

Suni tohumlama cinsel ilişki veya in vitro fertilizasyon (dölleme) dışındaki yollarla in vivo dölleme yöntemi ile bir gebelik elde etmek amacıyla spermin dişinin serviksine veya uterus boşluğuna iletilmesidir. İnsanlar ve hayvanlar için bir doğurganlık tedavisidir. Süt sığırları, atlar, küçükbaş hayvanlar ve domuzlar dahil olmak üzere hayvan yetiştiriciliğinde yaygın bir uygulamadır.

Sperm yıkama, Spermlerin meniden ayrılması işlemidir. Yıkanmış Sperm yapay dölleme, rahim içi dölleme (IUI) tekniği ve in vitro fertilizasyon (IVF) işlemlerinde kullanılır. Ayrıca, HIV pozitif bir erkek tarafından HIV bulaşma riskini suni döllenme işleminde azaltmak için de kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kadın yumurtalık rezervi</span>

Yumurtalık rezervi, yumurtalığın sağlıklı ve başarılı bir hamilelikle sonuçlanan döllenme yeteneğine sahip yumurta hücrelerini sağlama kapasitesini belirlemek için kullanılan bir terimdir. İlerlemiş anne yaşıyla birlikte, olası bir hamilelik için başarılı bir şekilde alınabilen yumurta hücresi sayısı azalır ve bu, yaş ile kadın doğurganlığı arasındaki ters korelasyonda önemli bir faktör oluşturur.

kötü yumurtalık rezervi, düşük doğurganlık durumudur:

  1. Yumurtalıklarda az sayıda kalan oosit veya
  2. Muhtemelen bozulmuş preantral oosit gelişimi veya alımı.. Son araştırmalar, erken yumurtalık yaşlanması ve erken yumurtalık yetmezliğinin erken yumurtalık yaşlanmasının bir sürekliliğini temsil edebileceğini düşündürmektedir. Genellikle yüksek FSH seviyeleri eşlik eder.