
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.

Telif hakkı, bir kişi ya da kişilerin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği bilgi, düşünce, sanat eseri ve ürününün kullanılması ve kopyalanması ile ilgili hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Bununla birlikte eser sahibi isterse ülkenin ilgili tescil birimlerinde isteğe bağlı olarak kayıt tescili yaptırabilir. Telif hakları, genellikle belli bir süre için geçerlidir.

Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi ya da genellikle bilinen ismiyle Bern Konvansiyonu, telif hakları hakkında uluslararası bir antlaşmadır, ilk defa İsviçre'nin Bern şehrinde 9 Eylül 1886'da imzalanmıştır. Victor Hugo'nun teşvikiyle geliştirilmiş olduğu için, malî koruma amaçlı Anglo-Sakson "copyright" kavramından çok, Fransız "yazar hakları" tarafından etkilenmiştir.
Demo versiyonu ya da bir şarkının demo'su; dağıtım yerine referans amaçlı olarak bir şarkının kaydıdır. Müzisyenler demolarını kaset veya CD'ye kaydederek prodüktörlere, müzik şirketlerine ve diğer sanatçılara gönderirler.
Creative Commons, telif hakları alanında esneklik ve paylaşımı yaygınlaştırmak amacıyla kurulmuş küresel ölçekte bir düşünce hareketi ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur.

İfade hürriyeti, ifade özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Birçok devlet ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır. Konuşma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü siyasal bağlamda dönüşümlü olarak kullanılan terimler olsa da, ifade özgürlüğünün hukuki anlamı, iletişim araçları arasında fark gözetmeksizin bilgi ve fikirlerin aranması, erişilmesi ve yayılmasına yarayan her tür faaliyeti kapsar.
Telif sözleşmesi, telif hakkı ilkesine dayanan hukuki metin. Telif, TDK sözlüğünde uzlaşı anlamına gelmektedir. Bu kapsamda telif sözleşmesi taraflar arasında bir uzlaşı metni olarak tanımlanabilir.

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), İstanbul'da yerleşik bir meslek kuruluşudur.

Kamu malı, münhasır fikrî mülkiyet haklarının geçerli olmadığı tüm yaratıcı çalışmalardan oluşur. Bu haklar sona ermiş, kaybedilmiş, açıkça feragat edilmiş ya da uygulanamaz hâldedir.
Uluslararası telif hakları hukuku ) uluslararası antlaşmalar aracı ile yaratıcı çalışmanın korunmasını bir ortam üzerinde sabitlenmiş olması koşulu ile otomatik olarak sağlar. Buenos Aires ve Bern Konvansiyonları temel iki uluslararası telif hakkı antlaşmasıdır.

Apache Lisansı, Apache Yazılım Vakfı (ASF) tarafından yayımlanan bir özgür yazılım lisansıdır. Apache Lisansı telif hakkı koruma ve feragat uyarısı gerektirmektedir ancak copyleft bir lisans değildir. Lisans, özgür ve açık kaynak kodlu yazılımın geliştirilmesi için kaynak kodlarının kullanımına izin vermektedir.

Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi, Avrupa Birliği tarafından hazırlanan ve vatandaşlara birtakım temel haklar tanıyan ve bunu Avrupa Birliği hukuku'nda koruma altına alan bir belgedir. Bildirgenin içeriği bakanlar düzeyinde kararlaştırılmış ve Avrupa Birliği Anayasası olarak yürürlüğe girmesi öngörülen taslağa dâhil edilmiştir. Ancak bu taslağın Fransa ve Hollanda gibi bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerde halkoylaması sonucu reddedilmesinden dolayı bildirge Lizbon Antlaşması'na dahil edilmiştir.

Özgür Sanat Lisansı ; copyleft ilkeleri doğrultusunda sanat eserlerinin özgürce dağıtımı, çoğaltımı, değiştirilmesi ve paylaşımını gözeten bir lisanslama modelidir.

Creative Commons (CC) lisansı, telif hakkı bulunan bir eserin veya çalışmanın ücretsiz olarak dağıtılmasını sağlayan bir çeşit kamu telif hakkı lisansı. Yazarın eserlerinin kamu kullanım haklarını kolaylıkla verebileceği çeşitli standart lisans sözleşmeleri içerir. Bir yazar oluşturduğu eserin kullanılması için paylaşmak veya üzerinde değişiklikler yapma hakkını vermek istediğinde CC lisanslarını kullanabilir. CC lisansları, eserlerin paylaşılması konusunda esneklik sağlar. Dağıtım için yazar tarafından belirtilen izin koşullarına uyulduğu sürece, eser hakkında telif hakkı için endişelenmeye gerek kalmaz. İnternet üzerinde, telif hakkı sahibi tarafından CC lisansları ile paylaşılan eserlerin kullanımı için, eser sahibinden ayrıca izin alma adımını ortadan kaldırır, böylelikle paylaşımı hızlandırır. CC lisansları herkesin kullanımına açık ve ücretsizdir.

Telif hakkı ihlali, genellikle; telif hakkı eseri oluşturan kişi, atadığı bir yayıncı veya temsilci gibi birisine ait olan çalışmaların, telif hakkı sahibinin özel haklarını ihlal ederek ve izni olmadan kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması ya da izin gerektirecek şekilde görüntülenmesi, bazı çalışmalarda kullanılarak türetilmesi sonucu oluşan hak ihlalidir.
Yenilik doğuran haklar, inşâî haklar olarak da bilinir. Yenilik doğuran haklar, bir kere kullanılmaya müsait haklardır. Kullanılmakla sona ererler. Kullanılan bir yenilik doğuran hakkın sonradan kullanımının geri alınması mümkün değildir. Amaç, muhatabın korumasız bırakılmamasıdır. Örneğin, bir kira sözleşmesinde kiracı lehine fesih hakkı doğduğunda, eğer kiracı fesih hakkını kullanırsa, daha sonra bu hukuki fiilini geri alamaz. Burada amaç, sözleşmenin muhatabını mağdur olmaktan korumaktır. Örneğin, Türkiye'de gerçekleştirilen içtihatlarda bu esas bir tabiat kuralı olarak kabul edilir. Ancak bunun istisnâları vardır. Şâyet muhatap, yenilik doğuran hakkın kullanımının geri alınmasına müsaade etmişse veyâ muhatap, yenilik doğuran hakların kullanılması için gerekli şartların oluşmadığını ileri sürerek hakkın kullanılmasına itiraz etmişse, bu durumda yenilik doğuran haklar kullanılamaz.
Telif kanunu, telif haklarını düzenleyen kanunlardır. Uluslararası telif hakları için imzalanmış anlaşmalardan biri Edebi ve sanatsal eserlerin korunmasına dair Bern Konvansiyonu'dur. Bern Konvansiyonu'na 1886 yılından beri 170 ülke ve Vatikan imza atmıştır. Amerika Birleşik Devletleri önderliğinde 18 tane Amerika kıtası ülkesi de Bern Konvansiyonu'nun yanında Buenos Aires Konvansiyonu'na taraf olmuştur. Bu ülkeler daha sonra Evrensel Telif Hakları Konvansiyonu'na (ETHK) taraf olan ülkeler arasında yer almışlardır. ETHK tarafı olan ülkeler genel itibarı ile Dünya Ticaret Örgütü ülkeleri olduğu için 1995 yılındaki Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması (TBFMHA) anlaşması ile ETHK etkisiz hale gelmiştir. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (DFMÖ) çerçevesinde 2002 yılında bir telif hakları konvansiyonu düzenlenmiştir. DFMÖ Telif Hakları Anlaşması'nı 2016 itibarı ile 94 ülke imzalamıştır. İmzalanmış olan uluslararası anlaşmalar gözetilerek ülkeler kendi telif kanunlarını çıkarmışlardır. Bunlara hiçbir uluslararası telif hakkı anlaşmasını imzalamamış olan İran gibi ülkeler de dahildir.

Copyleft, insanlara özgün çalışmayı diledikleri gibi kopyalama, değiştirme ve yeniden dağıtma hakları veren bununla birlikte eserin özgün ve değiştirilmiş halinin yine aynı haklarla dağıtılmasını zorunlu tutan yasal bir tekniktir. Bir özgür yazılımın özgün hali ve değiştirilmiş türevlerinin özel mülke dönüşmesini önlemek yani daima özgür kalmasını sağlamak için kullanılır. Bu bakımdan copyleft özgür lisanslar copyleft olmayan özgür lisanslara göre daha koruyucu niteliktedir. Copyleft lisanslar başta bilgisayar yazılımları olmak üzere belgeler, sanat eserleri, bilimsel keşifler ve hatta belirli patentlere kadar uzanan çalışmalar için kullanılabilir.
Açık lisanslar, kısıtlayıcı bir telif hakkı koruması içeren "her hakkı saklı" kısıtlaması yerine "bazı hakları saklı" yaklaşımını benimseyen lisanslardır. Telif hakları üretilen içeriğin yeniden paylaşılmasına ve kullanılmasına izin vermez. Üretilen içeriğe erişim kısıtlanınca da toplumsal yarar ortadan kalkmış olur. Açık lisansların kullanılması, telif haklarından tamamen kurtulmak anlamına gelmez. Bir konuyla ilgili tarama yaparken kullanım koşullarına bakmak, hak sahibine sormak ve hatta içerik üreticisiyle iletişime geçerek izin almak gerekir. Ancak Creative Commons ve diğer benzeri açık lisansların standart kullanım koşullarına uyarak insanların vakit kaybı yaşamadan ve kolaylıkla kullanımına izin verilir. Açık lisansların tarihi 1980 yılında ortaya çıkan GNU Genel Kamu Lisansıdır.
Eldred–Ashcroft, 537 U.S. 186 (2003), Telif Hakları Sürelerinin Uzatılması Hakkında Kanun'un, ABD anayasasına uygunluğunu onaylayan ABD Yüksek Mahkemesi kararıdır.