İçeriğe atla

Tüketim teorileri

Tüketim teorileri, mikroekonomideki temel kavramdır. Tüketim teorilerinde çeşitli ekonomik kararlar incelenir. Fayda tüketim teorisinin temellerinden biridir. Tüketim sisteminde ana faktör imalatçılardır.Tüketim konusunda arz ve talep önemlidir.Tüketici talep eder.Üretici arza sunar.

Gossen'in nadirlik, fayda ve yasaları bir ürünün imalatının sınırlı olduğunu belirtir. Keynes'in tüketim teorisi'nde John Maynard Keynes'e göre tüketim müşterilerin satın aldığı mal ve hizmetler kombinasyonudur. Nüfusun bu amaçlarla harcadığı finansman, tüketici harcamaları şeklindedir.Keynesyen tüketim teorisinde tüketimin marjinal eğilimi sıfırdan büyüktür. Kâr marjı arttıkça, hedef tüketimi olan payın azalmasına neden olur. Aynı teoriye göre tasarruf ve tüketimi tetikleyen faktörler vardır.Göreceli gelir teorisi tüketim teorisiyle bağlılık içerir. Dusenberry, tüketici kararları üçüncü tarafın satın alımları tarafından önceliklendirildiği olmasıdır. Göreceli gelir kavramı en sade haliyle bir kişinin tüketiminin doğrudan geliri ile ilgili olmasıdır. Yaşam döngüsü teorisi cari müstehlikte cari gelirin değil toplam müstehliğin servetinin bir işlevi olduğunu savunur.[1] Zamanlar arası tüketim optimizasyonu teorisinde Tüketimi belirleyen faizdir. Müstehliğin kararları bugünkü gelirle gelecekte beklenen gelirin, günümüz değerinindeki toplamına bağlı olarak alınır.Tüketim bulmacası teorisi marjinal tüketimin eğilimi verili durumdayken ortalama olarak müstehlik eğilimi kısa dönemde düşmekte fakat uzun dönemde değişmediğini savunur.Tüketimi sürükleme etkisi teorisinde uzun dönemde ortalama tüketimi şehirleşme, yaşam standardı ve servet gibi unsurlar etkiler.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Tüketim Teorileri". 23 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "Tüketim Teorileri". 23 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Makroekonomi</span> Bir bölge veya bir ülkenin toplam gider, gelirlerinin ve gelecek öngörüsünü yapmak ve irdelemek

Makroekonomi, ekonomi biliminin; toplam tüketim, toplam üretim, toplam tasarruf, toplam yatırım, toplam gelir ve istihdam gibi toplam büyüklüklerini inceleyen ve bunlar ile ilgili çözümleme ve çıkarımlar yapan alt dalı. Mikroekonomiden farklı olarak, ekonomiyi bir bütün olarak ele alarak, makro denge çözümlemeleri üzerinde çalışır. İşsizlik, enflasyon, toplam üretim ve tüketim, gelir dağılımı makroekonominin ana konuları olarak sayılabilir. Kurucusu John Maynard Keynes'dir. Keynes 1930 yılına kadar temel ekonomik karar birimleri seviyesinden bakılan ekonomi bilimine yeni bir boyut kazandırmış, toplam talep kavramını gündeme getirerek işsizlik ve toplam üretim konularını bununla açıklamaya çalışmıştır. Modern makroekonomideki düşünce okullarından bazıları şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">John Maynard Keynes</span> İngiliz ekonomist (1883-1946)

John Maynard Keynes, radikal düşünceleriyle ekonomide yeni bir akım başlatan Britanyalı iktisatçı.

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Cecil Pigou</span>

Arthur Cecil Pigou, İngiliz iktisatçısı. 1902'de Cambridge Üniversitesi'nde öğretim üyesi oldu. İktisatta "Cambridge Okulu" nun ileri gelenlerindendir.

Tüketici fiyat endeksi ya da kısaca TÜFE, tipik bir tüketicinin satın aldığı belirli bir ürün ve hizmet grubunun fiyatlarındaki ortalama değişimleri gösteren bir ölçüttür. Yıllık enflasyon değerindeki değişimi ölçmek için kullanılır.

Kardinal Fayda Teorisi, mikroiktisatta, tüketici dengesi analizi için geliştirilmiş analizlerden birisidir. Ordinal Fayda Teorisinden temel farkı, faydanın ölçülebilir olduğu varsayımına dayanmasıdır. Bu durum, faydanın ölçülebilir olduğu varsayımı, uygulamada aksaklıklara neden olduğu için Ordinal Fayda Teorisi kadar kullanım alanı bulamamıştır.

Millî gelir ile ilgili iki temel kavram vardır. Bunlar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) kavramlarıdır. GSYİH, bir ülkenin sınırları içerisinde hem o ülkenin yurttaşları hem de yabancılar tarafından elde edilen gelir, GSMH ise bir ülkenin yurttaşları tarafından o ülkenin sınırları içerisinde ve sınırları dışında elde edilen geliri ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Carl Menger</span>

Carl Menger von Wolfensgrün, Avusturyalı iktisatçıdır. Klasik iktisat eleştirmeni ve Avusturya İktisat Okulu'nun kurucusudur. Marjinal fayda ve sübjektif değer kuramcısıdır.

Efektif talep; mal veya hizmeti alma konusunda etkin olma durumu, başka bir deyişle, o mal veya hizmeti alabilmek için yeterli para veya benzerlerinin mevcut olması durumudur.

Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.

Bir mal veya bir hizmetin marjinal faydası, ekonomi biliminde neoklasik değer kuramının ana kavramıdır. Bu kavram, eğer diğer her mal ve hizmet tüketiminin ve ilgili verilerin sabit kaldığı varsayılırsa, incelenmekte olan bir mal veya hizmetin tüketiminde bir marjinal çok küçük bir artışının, yani matematik notasyonla xi malının değişmesinin, toplam fayda seviyesine yaptığı etki, yani matematik notasyonla , arasındaki bağlantıya verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Marshall</span> İngiliz ekonomist (1842-1924)

Alfred Marshall,, döneminin en etkili iktisatçısı. Neoklasik iktisadın ve Cambridge Okulu'nun kurucusu. 1890 yılında yayımlanan İktisadın İlkeleri adlı kitabı uzun bir dönem İngiltere'de iktisat ders kitabı olarak okutuldu. Aynı zamanda John Maynard Keynes'in hocası olarak da bilinmektedir.

Metaetik, etik anabilim dalının etik özelliklerinin, anlatım ve bildirimlerinin, tutumlarının ve yargılarının doğasını anlamak, arayıp bulmak ve ortaya çıkarmak maksadıyla uğraşan koludur.

<span class="mw-page-title-main">Artan oranlı vergi tarifesi</span>

Artan oranlı vergi, vergi matrahı arttıkça matraha uygulanan oranı da artan bir vergi tarifesi türüdür. Örneğin, yıllık 20.000 TL gelire %10 vergi oranı uygulanırken 30.000 TL gelire %15 vergi oranı uygulanması durumunda artan oranlı vergi söz konusudur.

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

<span class="mw-page-title-main">Jules Dupuit</span> Fransız ekonomist (1804-1866)

Arsène Jules Étienne Juvenel Dupuit, İtalya doğumlu bir Fransız inşaat mühendisi ve ekonomisttir.

Neoklasik iktisat, mal ve hizmetlerin üretim, tüketim ve değerlemesinin (fiyatlandırma) arz ve talep modeli tarafından yönlendirildiğinin gözlemlendiği bir ekonomi yaklaşımıdır. Bu düşünceye göre, bir mal veya hizmetin değeri, geliri kısıtlı bireyler tarafından faydanın ve üretim maliyetleriyle karşı karşıya olan ve mevcut bilgi ve üretim faktörlerini kullanan firmalar tarafından kârın varsayımsal maksimizasyonu yoluyla belirlenir. Bu yaklaşım genellikle rasyonel seçim teorisine başvurularak gerekçelendirilmiştir.

Tüketici tercihi kuramı, tüketicinin isteklerini doyurmak için rasyonel kararlar alacağı varsayımına dayalı, tüketicinin kişisel tercihlerine ve bütçe kısıtlamasına göre nasıl ve neden seçim yapacağını anlamaya çalışan mikroekonomi dalıdır.