İçeriğe atla

Tükürük

Tükürük numunesi alınan bir insan.

Tükürük veya salya, insan ve hayvan ağzında üretilen bir tür sıvıdır. Bu sıvı, dilin altındaki tükürük bezleri aracılığıyla üretilir. Tükürük, çoğunlukla sudan oluşur, ancak içinde mukus, elektrolitler, bazı enzimler ve antibakteriyel bileşikler barındırır. Nişastayı kimyasal olarak parçalayabilen enzimleri içeren tükürük, diş çürümesini önemli ölçüde engeller. Tükürüğün pH değeri nötre çok yakındır. Yılanlar gibi bazı hayvanlar, tükürük bezlerine benzeyen organlarında kendilerini düşmanlardan korumak amacıyla zehir de üretirler.

İşlevleri

Tükürük, sindirimin başlamasını sağlayan bir sıvıdır. Nişastayı maltoza ve dekstrine parçalayan tükürük, diğer aşamalarda sindirimi kolaylaştırır. Yine tükürük, ağızda olası birçok bakteriyi yok eder. Ancak ağzın düzenli temizliği sağlanmadıkça bu antibakteriyel bileşiklerin etkisi yetersiz kalır. Ayrıca tükürük, ağızda kalan ve dişlere yapışan bakteri parçalar ve ağızda kalmış yiyecek artıklarını ayrıştırmayı sürdürür.

Tükürüğün bir diğer önemli özelliği ise; özgül ağırlıkları farklı olan yağ, su, asit gibi maddelerin faz farkı yaratarak ayrışmasını önlemek, bunların karışımını sağlayarak hazmı kolaylaştırmaktır.

Midede; düşük özgül ağırlıklarına sahip olan yağlar üstte, daha yüksek özgül ağırlığına sahip olan asit ve su, altta kalarak ayrışırlar. Bu sebeple; hazma yardımcı olacak mide asitlerinin yağları parçalaması imkânsız hale gelir. Tükürük; bu faz farkını (ayrışmayı) ortadan kaldırarak uzun bir süre özgül ağırlıkları eşitler ve böylelikle yağ, su ve asit katmanlarını ortadan kaldırarak asitle karışmasını sağlar ve hazmı kolaylaştırır.

Eski Türk geleneklerinden olan, yemekten sonra 15 dakika kadar sakız çiğnemekle bolca tükürük üreterek doğal yoldan hazmı kolaylaştırma günümüzde unutulmuş, ilaç kullanımı ön plana çıkmıştır.

Tükürük tat alma duyusu açısından çok önemlidir. Tükürük, salya olmaksızın dil ve ağız tat alamaz. Kimyasalların tat alıcı hücrelere (çoğunlukla lingual papilla ile ilişkili) taşındığı sıvı ortamdır. Az salyası olan kişiler genellikle tat alma duyusunda bozukluktan şikayet ederler.

Deney
  1. Bir deney tüpünün içine eşit miktarda (özgül ağırlıkları farklı olan) yağ ve su konur. Tüp çalkalanarak yağ ve su karıştırılır. Kısa sürede; özgül ağırlığı yüksek olan suyun dibe çöktüğü, özgül ağırlığı düşük olan yağın ise üste çıkarak yüzdüğü, böylelikle su ve yağın kesin bir hatla birbirinden ayrıldığı görülür.
  2. Aynı deney; tüpün içine bir miktar tükürük ilave edilerek tekrarlanır. Tüp çalkalandıktan sonra yağ ve suyun birbirine karıştığı ve uzunca bir süre birbirinden ayrışmadığı görülür.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mide</span> sindirim organı

Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Bal</span> bir arı ürünü

Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak fruktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir. Halen dünyada üretilen bal türleri kestane balı, köknar balı, monofloral bal, çiçek balı, petek balı, armut balı, dağ balı, akasya balı, çam balı, kremalı bal, okaliptüs balı ve meşe balıdır.

<span class="mw-page-title-main">Balmumu</span>

Balmumu, arıların peteklerini yapmak için karın halkalarında (segmentlerde) bulunan balmumu bezlerinden salgıladıkları yumuşak sarı veya daha koyu madde. Genellikle balmumu deyince arının hazırladığı petekteki mum anlaşılır. Bunun yanında sanayide hazırlanan maddeye de balmumu denir.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum</span> atom numarası 11 olan kimyasal element

Sodyum, periyodik cetvelde Na simgesi ile gösterilen ve atom numarası 11 olan element. Sodyum yumuşak ve kaygan bir metal olup alkali metaller grubuna aittir. Doğal bileşiklerin içinde bol miktarda bulunur. Yüksek oranda reaktiftir, sarı bir alevle yanar, su ile şiddetli reaksiyon verir ve havada hızla oksitlenir. Dolayısıyla, vazelin, gazyağı gibi hava ve su ile temasını kesecek bir ortamda saklanması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Balık</span> solungaç taşıyan, tetrapod olmayan ve suda yaşayan omurgalı hayvan

Balıklar poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer. Mesela tatlı su balıklarından Lepistes'in yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir. Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur. Balıklar su yaşamındaki en önemli varlıklardan bir tanesidir. Nehir, göl, akarsu, okyanus ve denizlerde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pankreas</span> organ

Pankreas, midenin arka tarafında yerleşimli, hem sindirim için gerekli enzimleri üreterek kanal vasıtasıyla ince bağırsakların ilk kısmı olan duodenuma aktaran, hem de kan şekerinin düzenlenmesi için gerekli hormonları üreten bir salgı organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sabun</span> Bir temizlik maddesi

Sabun, uzun zincirli organik yağ asitlerinin Na veya K tuzlarıdır.

Hücre bir canlının yapısal ve işlevsel özellikler gösterebilen en küçük birimidir. Hücre kelimesi, ; Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden Robert Hooke tarafından türetilmiştir. Hücrenin içerisinde "Solunum, Boşaltım, Beslenme, Sindirim" gibi yaşamsal faaliyetler gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Lipit</span> Katı ve sıvı yağ

Lipit, tüm canlıların yapısında bulunan temel organik bileşiklerden biridir. Lipitler, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılır. Doymamış yağlar, oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunan lipitler; doymuş yağlar ise oda sıcaklığında katı hâlde bulunan lipitlerdir. Biyolojik önemi olan lipitler için yağ asitleri, nötr lipitler (trigliserit), fosfolipitler ve steroitler örnek gösterilebilir. Lipitler, insan ve hayvanların temel besinleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kuduz</span> Hayvanlar yoluyla bulaşan ölümcül hastalık

Kuduz, Rabies ya da Lyssa, Merkezî sinir sistemini ağır şekilde tutan viral bir zoonoz.

Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan cevizi</span> Palmiyegillerden, tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç

Hindistan cevizi, palmiyegiller (Arecaceae) familyasından tropik bölgelerde yetişen meyvesi yenen bir palmiye türü.

Emülsiyon veya Türkçe adıyla sıvı asıltı, birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışımıdır. Bir sıvı, öbürünün içinde dağılmış durumdadır. Emülsiyon oluşma sürecine emülsifikasyon denir. Bir emülgatör bir emülsiyonu kararlı kılan, genelde sürfaktan özellikli bir maddedir.

<span class="mw-page-title-main">Tereyağı</span>

Tereyağı, ana maddesi süt yağı olan bir mandıra ürünüdür. Tereyağının bileşiminde yaklaşık %80 oranında süt yağı, su, süt şekeri, mineraller, kolesterin, suda çözülmüş vitaminler, protein, asitler ve aroma veren maddeler yer alır. Tereyağı, gıda ve kozmetik sanayisinde kullanılan bir hammaddedir.

<span class="mw-page-title-main">Karasinek</span> İnsan yerleşim yerlerinde oldukça yaygın şekilde görülen organik atıklarla beslenebilen bir sinek türü

Karasinek, iki kanatlılar (Diptera) takımının Muscidae familyasından böcek türü. Salıncak minderi

Trofoloji, yiyeceklerin birbirleriyle etkileşimini inceleyen bilim dalı. Yiyecek kombinasyonlarının önemi ilk olarak Amerikalı doktor William Howard Hay, MD (1866-1940) tarafından öne sürülmüştü. Daha sonra Hay'in yine bir Amerikalı doktor olan Herbert M. Shelton'un 1940'ta yayınlanan "Food Combining Made Easy" adlı kitabında yiyecekler kategorilere ayrılmıştır. Buna göre belirli yiyeceklerin birlikte yenilmesi yiyeceklerin yeterince sindirilmemesine, midede asit oluşumuna vs. neden olmaktadır. Yiyecek kombinasyonu fikrini popüler kitaplarıyla yaygınlaştıran ve aynı zamanda trofoloji terimini ilk kullanan kişi Daniel Reid ve kendi adıyla anılan rejimin mucidi Fransız yazar Michel Montignac'tır.

<span class="mw-page-title-main">Dekstrin</span>

Dekstrinler nişasta ya da glikojenin hidrolizi ile üretilen düşük moleküler ağırlıklı bir karbonhidrat grubudur. Dekstrinler α-(1→4) ya da α-(1→6) glikosidik bağları ile bağlanmış D-glikoz birimlerinin polimer karışımlarıdır.

Sekretin; salgısı mide ve pankreasça düzenlenen, onikiparmak bağırsağının ortamını etkileyen ve kişide su homeostazının düzenleyiminin bir ögesi olan peptit yapılı bir hormondur. Sekretin bağırsak bezlerinde bulunan S hücrelerinde üretilmektedir. Kişilerde sekretin peptidi SCT geni tarafınca kodlanmaktadır. Sekretin tanımlanmış ilk hormondur.