Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.
Rahim, dölyatağı veya uterus, memelilerde gebelik organıdır. İnsanlarda ve memelilerin çoğunda üreme sisteminin kadınlık hormonuna duyarlı, ikincil cinsel organıdır.
Bronş, soluk borusunun (trachea) ikiye ayrılması ile başlayıp akciğerlere kadar giden kısımlarından birine verilen ad. Sağ ve sol akciğere gitmesine göre sağ bronş, sol bronş adını alır. Sağ bronş sol bronşa göre daha kısadır.
Dış salgı bezleri ya da Ekzokrin bezler, salgılarını özel bir kanal aracılığıyla ya da doğrudan vücut dışına veren bezlerdir.
Çok hücreli bezler; çok sayıda hücreden oluşurlar. En basit şekli, salgı hücrelerinden oluşan epitel tabakasıdır. Mide yüzeyini ve uterusu döşeyen yüzey epiteli bu şekildedir ve salgılayan yüzey olarak bilinir. Diğer çok hücreli bezler; epitel tabakasının altındaki bağ dokusu içine yaptıkları invaginasyonlarla oluşmuşlardır. Şekillerine göre şu şekilde gruplandırılırlar:
- Tübüler bezler
- Alveolar bezler
- Tübüloalveolar bezler
Tübüler bezler; epitel hücrelerinin bazılarının tüp şeklinde yaptığı invaginasyonlar ile oluşan bezlerdir.
Alveolar bezler ya da Asinöz bezler; üzüm salkımı şeklinde oluşmuş bezlerdir.
Seröz bezler; hücreleri muköz bezlere göre daha küçük görünen, salgıları sulu ve akışkan olup, protein içeren yapıda salgı yapan bezlerdir.
Seromuköz bezler; hem seröz hem de muköz salgı salgılayan karışık yapıdaki bezlerdir.
Apokrin bezler; salgılama sırasında hücrelerinden bir miktarda sitoplazma ve bazı parçalar kopararak salgı üreten hücrelerin oluşturduğu bezlerdir.
Vulva, dış kadın cinsel organlarından oluşur. Kadın dış genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte çatıyı oluşturan leğen kemiklerinin birbiriyle orta hatta birleştiği bölgenin oluşturduğu kabarıklık olan pubis tepesi, altta anüs ve (dış) dudaklar adı verilen yapılarca sınırlanan bölgedir.
Tükürük bezleri, ağız çevresinde bulunan ve tükürük salgılayan ekzokrin salgı bezleridir. Tükürük bezleri, salgıları olan tükürüğü bir kanal (ductus) vasıtasıyla ağız boşluğu na akıtırlar. Büyük ve küçük tükürük bezleri olmak üzere iki grupta incelenirler.
Hipofiz bezi veya diğer adıyla Pitüiter bez, bir fasulye tanesi büyüklüğünde yaklaşık 0,5 gram ağırlığında bir endokrin bezdir. Beyin tabanında, hipotalamusun altında bir çıkıntı şeklinde uzanır. Beyni örten dura mater ile çevrilmiştir. Hipofiz hormonu üretip salgılayarak Homeostasiyi düzenler. Bunu bütün iç salgı bezlerini denetleyerek yapar. Bu anlamda hipofiz, endokrin sistem ve sinir sistemi arasındaki en büyük organizasyon ağını kontrol eder. Hipotalamusun salgısı olan RF, kan yoluyla hipofizi uyarır ve hipofizin hedef organının uyarılmasını sağlayan hormonu üretmesini sağlar. Hipofiz bezi ön, orta ve arka lop olmak üzere üç parçalıdır. Ara lob insan embriyosunda görüldüğü halde, ergin insanda körelmiştir.
Keliserliler (Chelicerata), eklem bacaklıların büyük bir altşubesini teşkil eder. Merostomata, Arachnida ve Pantopoda diye üç sınıfı vardır. Köken olarak denizde yaşayan ve karada yaşayan canlıları içerir. Bugün bazı türlerinin (Xiphosura) soyu tükenmiştir. 35.000 den fazla türü yaşamaktadır.
Harder bezi, üçüncü gözkapağına sahip olan dört üyelilerin göz çukurunda bulunan bir bezdir.
Ekinokokkoz ya da diğer adlarıyla kist hidatik, hidatidoz veya halk arasında türüne bakılmaksızın bilinen adıyla kist hastalığı, Echinococcus türü şerit solucanlarının sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. İnsanlarda bu hastalığın iki ana türü görülür: kistik ekinokokkoz ve alveolar ekinokokkoz. Daha seyrek görülen ve polikistik ekinokokkoz ve ünikistik ekinokokkoz adı verilen iki türü daha vardır. Bu hastalık çoğunlukla belirti vermeden başlar ve bu durum yıllarca sürebilir. Ortaya çıkan belirti ve işaretler kistlerin yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Alveolar hastalık genellikle karaciğerde başlar, ama akciğerler ve beyin gibi vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir. Karaciğeri etkilenen kişilerde karın ağrısı, kilo kaybı ve renkte sararma görülebilir. Akciğer hastalığı ise göğüs ağrısına, nefes darlığına ve öksürüğe yol açabilir.
İç giyim, dış giyim eşyalarının altına giyilen kıyafetler olup, genellikle cilt ile doğrudan temas halindedirler, ancak tek kattan fazlasını oluşturabilirler. Dış giysilerin vücut atığı ile kirlenmesini veya hasar görmesini önler, dış giysilerin cilde karşı sürtünmesini azaltır ve cildi şekillendirmek ve cilt kısımlarını örtme işlevini görürler.
Genellikle uvula olarak adlandırılan küçük dil, yumuşak damağın ortasından bağ dokusu oluşan konik bir çıkıntıdır ve bir dizi alveoler bez ve bazı kas lifleri içerir. Ayrıca tükürük üreten birçok seröz bez içerir.
Seminal keseler (veziküler bezler veya seminal veziküller olarak da adlandırılır), bazı erkek memelilerin idrar kesesinin arkasında yer alan bir çift kıvrımlı tübüler bezdir. Bunlar kısmen semen sıvısını salgılarlar.
Sudoriferous veya sudoriparous bezleri olarak da bilinen ter bezleri cildin ter üreten küçük tübüler yapılarıdır. Ter bezleri, bir kanal yoluyla epitel yüzeyinde maddeler üreten ve salgılayan bezler olan bir tür ekzokrin bezdir. Derinin dış kısmına bir gözenek açılır ve ter buradan dışarı çıkar. Gözeneğin en dış yüzeyindeki kısımlarında ölü hücreler bulunur. Yapıları, işlevleri, salgı ürünleri, atılım mekanizmaları, anatomik dağılımları ve türler arasındaki dağılımları bakımından farklılık gösteren iki ana tip ter bezi vardır:
- Ekrin ter bezleri
- Apokrin ter bezleri