
Radar, radyo dalgalarının yansıması yardımıyla uzaktaki nesneleri ve bu nesnelerin hız, kerteriz ve mesafesini tespit eden cihazdır. Radar, RAdio Detection And Ranging sözcüklerinin akronimidir.

Füze, genellikle bir sevk maddesi, jet motoru veya roket motoruyla desteklenen, kendi kendine hareket edebilen, havada giden menzilli bir silahtır.
Analog veri, zamana göre değişen başka bir türden niceliği temsil edip kendisi de zaman göre değişen ve sürekli bir özellik gösteren veridir. Farklı bilimlerde de köken olarak farklı olmakla birlikte aynı işlevi gören ve birbirine karşılık gelen yapılardan her birine verilen isim olan analog kelimesi burada da aynı şekilde büyüklük değişimleri açısından başka bir sinyalin eşdeğeri olan sinyallere verilen isimdir. Böylece bir ortamdaki veri başka bir ortamda temsil edilebilir ve işlenebilir hale gelir. Örneğin analog bir ses sinyali, ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetini elektrik ortamında gerilim ile eşleştirerek temsil edilebilmesini sağlar. Analog ses sinyalinde gerilim değeri zamana göre sürekli bir değişiklik gösterir ve bu değişiklik orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetinin değişimine paralellik gösterir. Yani diğer bir deyişle analog bir ses sinyalinde gerilim değeri orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının basınç kuvveti büyüklüğüne endekslenmiştir. Sayısal veya dijital veriler ise orijinal verinin değerlerinin belirli zaman aralıklarıyla örneklenmesi sonucu elde edilen sayı değerlerinin sıralanmasıyla oluşan veridir. Dolayısıyla analog veriler gibi orijinal veriyle sürekli eşleşme özelliğine sahip değildir çünkü zamanın sadece belli noktalarında örneklenerek oluşturulmuştur.
Denizaltılar, hem su altında aletli seyir gerçekleştirdiğinden, hem de gizliliği önemli olduğundan seyrüsefer sistemleri gelişmiş araçlar olmak zorundadırlar. Denizaltının seyrüseferini ve dost/düşman diğer araçları görmesini ve tanımasını sağlayan araçlara denizaltı alıcıları denir.

Havadan Havaya Füze, uçak ve helikopterlerin diğer hava araçlarını bertaraf etmekte kullandığı silahlardır. Bu silahlar, ısıya veya hedefe gönderilip yansıyan radar ve lazer sinyallerine veya hedeften çıkan radar sinyallerine güdümlüdürler.

Hayalet uçak, radar sistemleri tarafından yakalanamayan ya da yakalanması çok güç olan uçaklara verilen resmî olmayan bir isimdir. Stealth teknolojisi'ne sahiptir.

Radyo astronomi, gök cisimlerinin radyoelektrik dalgaları alanındaki elektromanyetik ışımasını inceleyen astronomi dalı.

Yeraltı Radarı ya da genel adıyla GPR, yeraltının sığ tabakalarının araştırılmasında kullanılan jeofizik bilimi tabanlı bir ölçüm cihazıdır.

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.
Radar astronomisi gökcisimlerini, üzerlerine yüksek frekanslı radyo dalgaları göndererek inceleyen astronomi dalıdır. Meteorlar, Ay ve iç gezegenler gibi yakın gökcisimlerine gönderilen ve yansıyarak geri dönen radyo sinyallerinin ölçümüyle gökcisminin yüzey biçimleri konusunda bilgi edinilir.

TACAN (/ˈtækən/), askerî uçaklar tarafından kullanılan bir UHF seyrüsefer yardımcısı. Hava aracı ile yer istasyonu arasındaki diyagonal mesafe ile uçak ve yer istasyonlarının birbirlerine göre manyetik istikâmetlerini verir. TACAN kısaltması İngilizce tactical air navigation kavramının akronimidir.

Köşe yansıtıcılar, özellikle, çok küçük etken yansıtma yüzeyine sahip nesnelerden kuvvetli bir radar yansıması elde etmek için kullanılır. Bir köşe yansıtıcı birbirlerine 90°'lik açı ile yerleştirilmiş, elektriksel iletkenliğe sahip iki veya üç adet yüzeyden meydana gelir. Gelen elektromanyetik dalgalar art arda birkaç yansımaya uğrayarak geldikleri yöne yansıtılır. Böylece küçük bir yansıtma yüzeyine sahip bir nesneden çok kuvvetli bir yansıma elde edilir.

SACLOS terimi ikincil nesil füze güdümleme sistemidir. Bu sistemde füze ateşlendikten sonra operatör hedef vurulana kadar hedefi işaretlemeye devam etmektedir. Bu iş için elektronik işaretleme sistemlerinden faydalanılır.

Anten çizgesi, bir antenden yayınlanan enerjinin göreli yoğunluğu veya elektrik ya da manyetik alan kuvvetlerini yöne bağlı olarak gösterir. Bir radar anteninin yönsel karakteristiklerini gösterir.
Fazlı dizi radar, işlevini dalga teorisindeki fazlı dizi konseptini kullanarak yapan modern ve etkin bir radar türüdür. Fazlı dizi, radar yayını gönderme ve algılama özelliğine sahip bir anten kümesinde, gönderilen veya algılanan sinyallerin fazlarının özel bir geometri ve uygun zamanlama kullanılarak senkronize edilmesi sonucu oluşan dalga paterninin arzulanan yön ve menzilde son derece hassas oranlarda değiştirilebilmesi, isteğe bağlı olarak sinyal gücünün tarama açısındaki belirli noktalarda kontrollü olarak arttırılabilmesi veya azaltılabilmesini sağlar. Bu teknik modern radar sistemlerinin, anten dizisi belirli bir hava sahasını düşman hareketlerine karşı tararken, aynı anda tarama açısında tespit edilen herhangi bir uçağın üzerine belirli matematiksel algoritmalar güdümünde konsantre sinyal paternleri göndererek geometrik özellikleri gibi detayların öğrenilebilmesini mümkün kılar.

Elektronik savaş veya elektronik harp, askerî terminolojiye radyo dalgalarının kullanımı ve bir ordunun taktik teknolojik üstünlüğünün savaşın sonucunda belirleyici rol oynamaya başlaması ile girmiş bir harp terimidir. Genel olarak, çeşitli tekniklerin kullanımı ile elektromanyetik tayfın düşman güçlerince kullanımını tamamen engellerken bir taraftan dost güçlerce kullanımını askerî amaçlara en uygun şekilde, azami yararı sağlayacak hale getirmeyi hedefler. Elektronik savaş kendi içinde üç ana bölümde incelenebilir; elektronik destek, elektronik saldırı ve elektronik savunma.
Sinyal (işaret), fiziksel değişkenlerin durumu hakkında bilgi taşıyan ve matematiksel olarak fonksiyon (İşlev) biçiminde gösterilen kavrama denir.

Radyo seyrüseferi veya radyo navigasyonu, Dünya üzerindeki bir noktadan başka bir noktaya giderken, seyrüsefer yardımcısı olarak radyo frekansları ile çalışan araçların kullanımı. Radyo seyrüsefer yardımcıları genellikle; vericinin gönderdigi radyo elektromanyetik dalgalarının alıcı tarafından alınması ve ses, görüntü veya yazıya dönüştürülmesi prensibiyle çalışırlar.
Yıldızlararası iletişim, gezegen sistemleri arasındaki sinyallerin iletimidir. Yıldızlararası mesajlar göndermek, şu anda mevcut olan teknolojiler ve ekipmanlarla mümkün olduğu için, yıldızlar arası yolculuktan potansiyel olarak çok daha kolaydır. Bununla birlikte, Dünya'dan potansiyel olarak yerleşik diğer sistemlere olan mesafeler, ışık hızının sınırlamalarını varsayarsak, engelleyici gecikmeler getirir. On binlerce ışıkyılı uzaklıktaki yıldızlara gönderilen radyo iletişimlerine anında yanıt vermek bile birçok insan neslini alacaktır.

Birincil radar, uzayın büyük bir bölümüne elektromanyetik dalga gönderip hedeften yansayan dalgayı alan geneleksel bir radar sensörüdür. Bu terim, genellikle radar sinyali göndermeyen hedeflerin yerini belirlemek için kullanılan bir radar sistemini ifade eder. Hedefin bir transponder ile sinyal göndermesi ile çalışan ikincil radar gibi birincil radar da hava trafik kontrolünün alanındadır.