İçeriğe atla

Synthesizer

Telharmonium, Thaddeus Cahill 1897
Trautonium, 1928

Synthesizer (sentezleyici, kısaca synth) farklı türde bir müzik yaratmak ve elektriksel sinyaller üretmek için kullanılan bir müzik aletidir. Üretilen sinyaller bir enstrüman amfisi, hoparlör ya da kulaklık aracılığıyla sese dönüştürülüp duyulur hale gelir. Synthesizer ile var olan çalgı (piyano, flüt vb) ve doğadaki sesleri (kuş, rüzgâr, dalga) yeniden üretmek mümkün olduğu gibi, tamamen özgün yeni sesler yaratmak da mümkündür.

Synthesizerlar elektriksel sinyaller yaratmak için çeşitli teknoloji ve programlanmış algoritmalar kullanır. Genellikle piyano benzeri klavye aracılığı ile kontrol edilir. İçerisinde yerleşik olarak kontroller bulunmayan synthesizerler MIDI veya CV/Gate metodu ile kontrol edilir.

Tarihçe

İlk elektrik temelli cihazlar

Klavye temelli elektrikli enstrümanlar arasında ilk örneklerden biri olan Musical Telegraph 1876 yılında Elisha Gray tarafından yapılmıştır.[1] Thaddeus Cahill tarafından üretilen Telharmonium ve Leon Theremin imzalı Theremin de yine synthesizer tarihinde önemli yer tutan enstrümanlar arasındadır. Tüm zamanların en başarılı elektronik çalgılarından biri ise 1935'te Laurens Hammond tarafından üretilen Hammond organ'dır. İnsan konuşmasını taklit eden ilk elektronik synthesizer ise 1937'de Vocoder adıyla Homer W. Dudley tarafından geliştirilmiştir.

1950'ler

1955'te Harry F. Olson ve Herbert Belar tarafından üretilen RCA Synthesizer, elektronik müzikteki gelişmeyi bir üst basamağa taşımıştır. Peşine gelen RCA Mark II Sound Synthesizer ise Columbia-Princeton Elektronik Müzik Merkezi'ne kurulmuş ve bu stüdyoda çalışan önemli besteciler tarafından kullanılmıştır.

1960'lar

Bu dönemde voltaj kontrollü synthesizer örnekleri ortaya çıkmıştır. Sesin perdesini ve performans işlevlerini voltaj değişimleriyle kontrol eden bu cihazlara verilebilecek ilk örnekler Buchla, Synket ve Robert Moog imzalı ünlü Moog synthesizer'dır.

Tipleri

Synthesizer'lar, basitçe donanım ve yazılım synthesizer'lar olarak iki ana kategoride incelenebilir. Donanım olanları analog ve sayısal tip olarak ikiye ayrılırken, Yazılım olanları da tek başına çalışan bağımsız uygulamalar ve ana programlar altında çalışan eklentilerdir. Eklentiler RTAS, AU, VST vb formatlardadır.

Sentezlemenin türüne göre de sınıflandırma yapılabilir. En sık rastlanan sentezleme teknikleri artırmalı (additive) ve eksiltmeli (subtractive) sentezlerdir. Artırmalı sentezde sese, genellikle harmonik açıdan ilişkili yeni dalga şekilleri eklenir ve ulaşılmak istenen ses elde edilir. Telharmonium ve Hammond organ artırmalı senteze örnek olarak verilebilir. Eksiltmeli sentezde ise zengin içerikli bir dalga formuna filtreleme işlemi uygulanarak, istenmeyen frekanslar elenir ve sese son şekli verilmiş olunur. Moog synthesizer eksiltmeli sentez kullanılan bir enstrümandır. Frekans modülasyonu (FM synthesis) da sık rastlanan bir diğer sentez tekniğidir. 1983-1989 arası üretilen Yamaha DX7 modeli, FM tekniği üzerine inşa edilmiş ve büyük ticari başarı yakalamış bir synthesizer örneğidir. Yamaha firmasının 2015'te ürettiği Reface serisine ait DX modeli, FM sentezine dayanan DX7 modelinin küçük ölçekte yeniden-üretimi sayılabilir.[2]

Bileşenleri

Erken dönem synthesizer'ların tamamı analog yapıya sahipken, günümüzde DSP ve analog donanımın birleştirildiği modern synthlere sıkça rastlanmaktadır. Bunun yanı sıra tamamen dijital teknolojiye dayanan yazılım synthesizerlar da mevcuttur.

Standart bir synthesizer'da ses üreten en az bir osilatör, sesin genel tınısını şekillendirmede kullanılan filtre, ses seviyesini ayarlamada kullanılan amplifikatör ve alçak frekans üreten LFO adlı birimler bulunur. Osilatörler periyodik ses dalgası üretirler. Bu dalgalar arasında en yaygın olanları sinüs dalga, kare dalga, üçgen dalga, testere dişi (sawtooth) ve darbe (pulse) olarak sıralanabilir.

ADSR zarfı da önemli bir parametredir. Belli bir zaman ekseninde, sesin volümü ve harmonik içeriğini şekillendirmede kullanılan bu devre attack, decay, sustain ve release işlevlerini içerir.

Popüler müzikte kullanımı

Popüler müzikte synthesizer'ın yaygınlaşması, The Beatles'ın Abbey Road (1969) ve The Who'nun Who's Next (1971) albümleri ile başlamıştır.

Keith Emerson (ELP), Rick Wakeman (Yes), Brian Eno (Roxy Music) ve Rick Wright (Pink Floyd) gibi progresif rock icra eden klavyeciler, özellikle analog temelli synthesizer üzerindeki hakimiyetleri ile ön plana çıkmışlardır.[3] Ancak synthesizer'ı müziklerinin merkezine ilk alanlar Can, Neu! ve Kraftwerk gibi krautrock grupları olmuştur.

1970'lerin sonlarında Jean Michel Jarre ve Vangelis gibi ambient müzik icra eden müzisyenlerin synthesizer temelli albümlerinin başarısı yanında David Bowie'nin krautrock etkili "Berlin üçlemesi" (Low, "Heroes" ve Lodger) synthesizer bazlı müziklerin yaygınlaşmasında daha önemli rol sahibi olmuştur. 70'lerin sonları ve 80'lerde popülerleşen Talking Heads, The Police, XTC ve Joy Division gibi new wave ve post punk gruplarının yanı sıra Duran Duran, Depeche Mode ve Pet Shop Boys gibi synthpop gruplarında da synthesizer kullanımının oldukça yaygın olduğu görülebilir.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2016. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2016. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Radyo</span> elektromanyetik radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese çeviren elektronik alet

Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarındaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese çeviren elektronik alet. Türk Dili dergisinde Kırgız Türkçesinde radyo anlamında kullanılan үналгы /ünalgı/ sözünün Türkiye Türkçesinde kullanılması da gündeme getirilmiştir. Radyoyu Marconi icat etmiştir.

Gerilim Kontrollü Osilatör, (GKO) osilasyon frekansını bir gerilim girişiyle kontrol etmek için tasarlanmış elektronik osilatördür. Osilasyon frekansı veya yenileme oranı uygulanan bir doğru gerilim ile çeşitlendirilebilir. Sinyaller modüle edilirken, frekans modülasyonu (FM) veya faz modulasyonu (PM) üretmek için GKO'da beslenebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Hertz</span> SI birim sisteminde frekans birimi

Hertz, SI birim sisteminde frekans (sıklık) birimidir. İsmini elektromanyetik dalgaların var olduğunu ilk kanıtlayan kişi olan Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz'den alır. Hertz'in yaygın kullanım alanlarından bazıları genelde sesle alakalı uygulamalarda kullanılan sinüs dalgaları ve müzik notalarını göstermektir. Hertz bazen de foton enerji eşitliği ile enerjiyi temsil etmek amacıyla da kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Osilatör</span>

Osilatör (salıngaç), elektronik devrelerde, sinüs, kare, testere ve üçgen elektrik sinyallerini veren elektronik düzenektir.

Elektronik müzik veya elektro akustik müzik, elektronik müzik aletleri yardımıyla yapılan müzik türüdür. Elektronik müzik aletleri düşük kuvvetli sistemlerdir. Transistör, tümleşik devre gibi parçalar kullanırlar. Elektromekanik anlamda ses üreten elektronik müzik aletleri elektronik ögeler kullanarak ses üreten enstrümanlar arasında ayrım yapılabilir. Elektromekanik enstrümanlara; Telharmonium, Hammond B3 ve elektro gitar; Elektronik enstrümanlara ise Theremin, synthesizer ve bilgisayar örnekleri verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Müzik Enstrümanları Dijital Arabirimi</span>

Müzik Enstrümanları Dijital Arabirimi ya da kısaca MIDI, elektronik müzik aletleri ve bilgisayarlar arasında gerçek zamanlı veri alışverişini sağlayan, endüstri standardı haline gelmiş yaygın bir iletişim protokolü.

<span class="mw-page-title-main">Genlik modülasyonu</span>

Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Frekans modülasyonu</span> frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türü

Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ara frekans</span>

Ara frekans telekomünikasyonda verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyaldir. Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide süperheterodin (superheterodyne) olarak tanımlanırlar.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.

<span class="mw-page-title-main">Amplifikatör</span>

Amplifikatör veya yükselteç, elektronik sinyalleri artırmak için kullanılan elektronik cihazlardır. Amplifikatörler bu işlemi bir güç sağlayacısından alıp bu çıkış sinyallerinin şeklini eşleştirerek yaparlar. Yani, bir amplifikatör güç sağlayıcısından aldığı sinyalleri düzenler.

<span class="mw-page-title-main">Sinyal üreteci</span>

Sinyal üreteci elektronikte test amacıyla çeşitli sinyaller üreten cihazların genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yazılım synthesizer</span>

Yazılım synthesizer, softsynth ya da yazılım enstrümanı; genelde müzik yapmak için kullanılan dijital ses üreten bir bilgisayar programı ya da ses eklentisidir. Yazılım synthesizerlar genelde donanım synthesizerlardan daha ucuz ve portatiftir, ayrıca sıralayıcı gibi diğer müzik yazılımlarıyla etkileşimi daha kolaydır.

<span class="mw-page-title-main">Radyo yayıncılığı</span>

Radyo yayıncılığı, sesin geniş bir kitleye ulaşması amacıyla radyo dalgalarıyla iletilmesidir. FM yayını ve AM yayını en yaygın yayınlardır. İstasyonlar, radyo yayınlarına ortak bir radyo formatı yayınlamak için bağlanabilir veya yayın sendikasyonunda kullanılabilir. Sinyaller analog ses veya sayısal ses olabilir. Televizyon yayıncılığında da radyo frekansları kullanılır, ancak video sinyalleri de bulunur.

Modülasyon trasformatörü genlik modülasyonu yaparak çalışan radyo vericilerinde kullanılan bir modülatör tipidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyo vericisi</span>

Radyo vericileri radyo yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan teknik araçlardır. Programlar kent merkezlerindeki stüdyolarda hazırlanır. Stüdyolarda sesler ses sinyaline (AF) çevrilir. Ses sinyali kablo, radyolink veya uydu yardımıyla verici istasyonlara gelir. Yayın verici istasyondan yapılır.