İçeriğe atla

Swami Rama

Swami Rama (1925 - 1996). Uttar Pradesh'de eğitimli bir Brahmin ailesinde doğan Swami Rama'nın çocukluğu Himalayaların eteklerindeki Bengalli bir büyük yogi ve azizin yanında geçti. Gençliğinde Himayalaların geleneksel manastırlarında yoga ilmi ve felsefesinin çeşitli disiplinlerini tecrübe etti.

Yüksek eğitimini Prayaga, Varanasi ve Oxford üniversitesinde tamamladı. Yirmi dört yaşında Güney Hindistan'da Karvirpitham'ın Şankaraçaryası oldu.

Batıda çalışmaları

On bir aylık yoğun bir meditasyon sürecinin sonunda Doğu öğretilerini Batı'ya taşımaya karar verdi ve üstadının teşvikiyle Batı felsefesi ve psikolojisini çalışmaya ve Batı üniversitelerinde Doğu felsefesini öğretmeye karar verdi. Londra'da tıbbi danışman olarak çalıştı ve Moskova'da parapsikolojik araştırmalara eşlik etti. Daha sonra bir klinik ve aşram kuracağı Rishikesh'e (Hindistan) döndü. 1960'ta tıp fakültesinde lisansını tamamladı. Büyük bir merkez kurduğu Japonya'ya gitti. Üstadının isteğiyle 1969'da Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. Kansas Topeka'da Menninger Foundation'dan Dr. Elmer Green'in daveti üzerine onun başında bulunduğu ve istem dışı durumların iradeyle kontrolüne dair bilimsel araştırmalara danışman olarak katıldı ve kendi yoga tecrübesini bilim adamlarına gösterdi. Kalp atım sayısı ve vücut sıcaklığı gibi istem dışı beden faaliyetlerinin yoga ilmi yoluyla kontrol edilebileceğini bilim adamlarının gözleri önünde sergiledi. Bunu yapma amacını şu şekilde açıklamıştır: "Ben bunları bir büyücü veya insanüstü bir varlık olduğumu göstermek amacıyla değil zihnin kalp ve akciğerler gibi istem dışı denilen kasları da dahil beden fonksiyonlarını kontrol edebileceğini göstermek için yapıyorum. Bunlar çoğu psikosomatik rahatsızlıkların da gelişmesine neden olan otonom sinir sisteminin kontrolü yoluyla gerçekleşmektedir."

Swami Rama 1971'de Himalayan International Institute of Yoga Science and Philosophy'yi kurdu. Enstitü yoga ve meditasyonun çeşitli yönlerini öğretmek amacıyla kurulmuş gönüllü bir organizasyondur. Swami Rama yazdığı kitaplarla da bu antik geleneğin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmuştur.

Ölümü

1996 yılında kendisinden sonra yerine herhangi bir halef bırakmadan bu dünyaya gözlerini yuman Swami Rama, ardında bıraktığı kitaplar ve öğrencileriyle antik yoga'nın daha doğru anlaşılması yönünde hizmet etmeye devam etmektedir.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Taoizm</span> Çin kökenli dini veya felsefi gelenek

Taoizm, Antik Çin'de ortaya çıkmıştır ve temeli Laozi'nın yazılı eseri Dao De Jing'e dayanan bir öğretidir. Dao öğretinin temelidir. Çincede yol, yürümek, konuşmak, yön, yöntem, akış vb. anlamlara işaret eder. Dao Öğretisi'nin kurucu üstadları Laozi, Çuangzi ve Liezi'dir. Bu üstadların yazıları kozmogoni yani kainat ve onun doğuşu, kainatın yasa ve ilkeleri, insan ve doğanın kainat ile bağı, toplumsal yönetişim ilişkilerinin asıl doğası üzerine kuruludur. Antik Çin'de ortaya çıkan astronomi, hekimlik ve birçok doğa bilimlerinin köksel savını oluşturmuştur. Bahar-Güz Devri ve takip eden Savaşan Eyaletler Devrinde Çin'de ortaya çıkmış Yüz Düşünce Okulu içinde yer alan en önemli birkaç akımdan biridir. Bu akımlar arasında Kongzi (Konfüçyüs) de yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çakra</span> İnsanlarda Metafiziksel güçleri olan Noktalar.7 tanedirler

Çakra, tekerlek ya da dönüş anlamına gelir. Hindu geleneklerine ve bazı inanç sistemlerine göre insanda bulunan enerji merkezlerinin girdap şeklinde dönen enerji alanlarından oluştuğuna inanıldığı için onlara bu isim verilmiştir.

Tantra Hinduizmin aktif dişil Tanrıça formu olan Şakti'ye bağlı bir koludur.

<span class="mw-page-title-main">Çin Hanedanı</span>

Çin Hanedanı, MÖ 221 - MÖ 206 yılları arasında Çin'i yönetmiş ilk hanedandır. Qin Hanedanlığı adını bugün Gansu ve Shaanxi eyaletlerinin kalbinde bulunan Qin bölgesinden alır. Qin Hanedanlığı'nın gücü, Shang Yang'ın MÖ 4. yüzyılda Savaşan Devletler Çağı'ndaki kanunlarda yaptığı legalist reformlarla artmıştır. MÖ 3. yüzyılın ortalarında ve sonlarında, Qin Hanedanlığı güçsüz Zhou Hanedanlığı'ndan başlayıp kalan diğer altı savaşan devleti de fethetmiş ve tüm Çin üzerinde kontrol elde ederek yönetimi tek çatı altında toplamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hans Reichenbach</span> Alman–Amerikan filozof

Hans Reichenbach, Alman düşünür.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe tarihi</span>

Felsefe tarihi, felsefenin mantık, epistemoloji, ontoloji, etik, estetik gibi alt bölümlerinden birisidir. Genel olarak felsefe derslerinin başlangıcında verilir. Bunun temel nedeni, felsefe tarihinin içeriğiyle ilintilidir. Felsefe tarihi, felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından, çeşitli felsefe ögretilerinin tarihsel yerlerinin ve öğretisel ayrımlarının belirlenmesine ve bu öğretilerin felsefenin alt bölümleri açısından değerlendirilip ortaya konulmasına kadar çok yönlü ve çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Felsefe tarihi bu anlamda sadece bir mevcut felsefelerin ansiklopedik bir araya getirilmesi meselesi değildir; felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından neyin felsefe-içi neyin felsefe-dışı sayılacağına değin bir dizi kuramsal/felsefi sorunla yüz yüzedir. Bu anlamda, felsefenin bir altbölümü olarak felsefe tarihi, hem felsefi çalışmanın başlangıcı hem de en önemli alanıdır. Genelde felsefe tarihi kitapları, bu bakımdan öğretilerin ve bunların felsefi sorunları çözme denemelerinin art arda etkileşimlerle gelişen tarihini ele alır. Bu tarihin hazırlanmasında hem düşünürlerin metinleri hem de bu metinlerin tarihsel toplumsal koşulları iç bağlantıları açısından değerlendirilir, öğretilerin birbirine etkileri ve karşıtlıkları, benzerlikleri ve ayrımları serimlenir. Dolayısıyla, genel anlamda felsefe tarihinin varlık, bilgi ve değerlerle ilgili soruları ve sorunları belirli özgül yöntemlerle değerlendiren ya da inceleyen ve bu incelemeyi sonuçları bakımından da sistemaktikleştirilmesine yönelik çalışan bütün düşünce girişimlerini ortaya koymayı hedeflediği söylenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Doğu felsefesi</span>

Doğu felsefesi denildiğinde genel olarak Hindistan ve Çin'de başlayan felsefe geleneği kastedilmektedir. Ancak buna Afrika felsefesi, Japon felsefesi, İslam felsefesi, İran felsefesi gibi gelenekleri de eklemek gerekir. Oryantalist düşünceyle Batı felsefesi, kendi tarihini Antik Yunan felsefesi dönemiyle birlikte başlatmakta, rasyonel ve sistematik düşünce geleneğini kendisine ait kılarak kendisini bu eksende tanımlamaktadır. Bu anlamda doğu felsefesi, batı felsefe tarihinin dışında kalan felsefe geleneklerini adlandırmaktadır. Doğu düşüncesi bu anlamda felsefe-dışı olarak görülmektedir. Doğu felsefesi mitolojik ve mistik ya da gizemci ve simgesel yanları olan bir felsefe geleneği olarak değerlendirilir. Bu etki ve köken söz konusu olmakla birlikte, doğu felsefesinin felsefe-dışı sayılması ancak felsefenin belirli bir şekilde anlaşılması ve kategorize edilmesiyle olanaklı olmaktadır. Bu anlayış ve kategorizasyon ise Batı düşüncesinin kendini tanımlamasıyla bağlantılıdır. Oysa Doğu ve Batı felsefeleri olarak adlandırılan felsefe gelenekleri, farklılıklarıyla birlikte, karşılıklı etkileşim ve süreklilik halinde gelişim göstermiş felsefelerdir. "Doğu" bu anlamda, hem daha Batı felsefesi mevcut değilken felsefi içerimli zengin bir düşünce tarihine sahiptir, hem de örneğin Orta Çağ döneminde Batı felsefesi denilen felsefenin taşınması ve geliştirilmesi doğu sayesinde gerçekleştirilmiştir.

Alman felsefesi, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarından itibaren belirgin bir ağırlık kazanan, bir bakıma felsefenin yurdu hâline gelen Alman felsefe geleneğini ya da başka bir açıdan farklı felsefi eğilimlere sahip olan Alman felsefecilerinin bütünlüğünü ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ felsefesi</span>

Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibarıyla ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Birçok felsefe tarihi kitabında Orta Çağ'da felsefe yok sayılır ya da Orta Çağ'ın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra Orta Çağ'da felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Prabhat Ranjan Sarkar</span>

Prabhat Ranjan Sarkar, Hint Guru, ruhani öğretmen, Ananda Marga'nın kurucusu, Tantra felsefesine ve uygulamasına yeni bir yorum getirip yenileyen filozof, çoğunluğu Bengali dilindeki 5018 şarkının bestekarı ve dilbilimci. Ruhsal ismiyle Shrii Shrii Anandamurti olarak bilinir. Yirminci yüzyıldaki en önemli şahsiyetlerdendir. Çok kapsamlı ve geleceğe yönelik etkileri olan düşünceler ve eserler bırakmışt ve çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Binlerce yıllık geçmişi olan Tantrik meditasyon ve felsefesini yenilemiş, bunun Yoga felsefesi ve uygulamasıyla bağlantılarını açıklamıştır. PROUT diye bilinen yeni bir sosyo-ekonomik teoriyi, "Neo-Humanism" diye bilinen “Yeni Humanizma” felsefesini geliştirmiştir. Ölümünden önceki son yıllarında açıkladığı Mikrovita teorisi gelecekteki bilim ile ilgili ipuçları vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yoga</span> Hindistan kaynaklı meditasyon uygulamaları ve 2020li yıllarda Batıda yaygınlaşan spor-meditasyon uygulaması

Yoga (Sanskrit), Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda Hinduizm, Budizm ve Jainizm'de çeşitli meditatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. Hinduizmde, altı geleneksel felsefe okulundan (āstika) biri olarak kabul edilir.

N.V. Raghuram, 1970'te Bhopal Bölgesel Mühendislik Üniversitesinde İnşaat Mühendisliği lisans programını tamamladıktan sonra, N.V. Raghuram 1998'e dek farklı departmanlarda çalışarak, ardından yoga ve Hint felsefesine daha fazla vakit ayırabilmek için işini bırakmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

Orijinal Yoga Sistemi'nin kökleri evrenin başlangıcına dayanır. Evren ilk tezahür ettiğinde evrendeki ilk canlı varlık olan Brahma tarafından Orijinal Yoga Sistemi bilgileri de aktarılmıştır. Yoga hem bir mükemmel sağlık sistemi hem de evrende var olan maddi yaşam illüzyonundan kutulma rehberi olarak insanlığa aktarılmıştır. Yoga Sanskritçe "Yuj" kökünden gelmektedir ve bütünleşmek, kontrol, birleşmek anlamlarına gelmektedir. Veda metinlerinde Orijinal Yoga Sistemi 'Maha Yoga' olarak adlandırılmıştır. 'Maha Yoga' 'en üstün Yoga' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hint felsefesi</span>

Hint (Hindu) Felsefesi Hindistan'ın eski çağlarında ortaya çıkmış, içinde felsefeleri, dünya görüşlerini, öğretileri barındıran kendilerinin ise Darşana dedikleri geniş bir yelpazeyi içine alır. Milattan önce 15. yüzyılda geç vedalar döneminde oluşturulan upanişadlar ilk yazılı ve hala önemsenen kaynaklardır. Radhakrishnan'a göre dünyanın en eski felsefi yapıtlarıdır. Modern yorumcular Hint Felsefesinde iki ana gelenek olduğunu öne sürerler. Veda'da söylenenleri kaynak olarak görüp kabul eden geleneğe Astika, Veda'lara mesafe koyan geleneklere de Nastika geleneği denir. Nastika akımından olan okullar arasında Budizm, Cainizm, Ajivika, Carvaka vs. bulunur. Hint felsefesinde Veda'ları kabul eden Astika akımında altı sistem bulunur. En eskisi Samkhya'dır ve ondan ortaya çıkan Yoga'dır. Diğer dördü Nyaya, Vaiseşika, Mimamsa, Vedanta'dır. Yoga adlı eserinde inançlar üzerine çalışan felsefeci Eliade'e göre Hindu düşünce sisteminin olmazsa olmaz dört temel kavramı karma, maya, nirvana ve yoga'dır. Karma, insanı kozmosa bağlayan evrensel nedensellik yasasıdır, "eden, ettiğini bulur" diye algılanır. Maya, kozmosu doğurur ve onun geri dönüşünü de yönetir. İnsanlar cehaletle körleştiği sürece bu kozmik yanılsamayı besler. Nirvana, Karma ve Maya'nın ötesinde konumlanmış asıl hakikat, koşullanmamış, aşkın bir hal, durumdur. Yoga ise varlığa erişmenin yollarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sivananda Saraswati</span>

Sivananda Saraswati Hindu ruhani öğretmeni ve yoga gurusu.