İçeriğe atla

Svetlana Alliluyeva

Josef Stalin'in kızı Svetlana Alliluyeva'nın basın fotoğrafı, 1970
Svetlana Alliluyeva ve babası Stalin, 1935
Lavrentiy Beria ve Stalin (arka planda) ve genç Svetlana Alliluyeva
Svetlana Alliluyeva New York'ta, 1967

Svetlána Iósifovna Allilúyeva (Rusça: Светла́на Ио́сифовна Аллилу́ева, Gürcüce: სვეტლანა ალილუევა; d. 28 Şubat 1926, Moskova, Sovyetler Birliği – ö. 22 Kasım 2011, Richland Center, Wisconsin, ABD) ya da daha sonra kullanmayı tercih ettiği adıyla Lana Peters, Sovyet devlet başkanı Josef Stalin'in ve onun ikinci eşi Nadejda Alliluyeva'nın kızıdır. Soğuk Savaş yıllarında komünizmi reddetmiş, 1967 yılında CIA'in yardımıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne göç ederek uluslararası bir sansasyona neden olmuş ve 1978'de ABD vatandaşı olmuştur. 1984-1986 yıllarında kısa süre Sovyetler Birliği'ne dönerek Sovyet vatandaşlığını geri kazanmıştır.[1] 2011'de ölümüne dek Stalin'in hayatta kalan son çocuğuydu.[2] Babası Stalin'i "hayatını mahveden ahlaki ve ruhani bir canavar" olarak tanımlamıştır.[3]

Yaşamı

Alliluyeva üst düzey Sovyet yetkililerinin çoğunun çocukları gibi, bir dadı tarafından büyütülmüş ve sadece zaman zaman anne ve babasını görmüştür. Annesi Nadejda Alliluyeva, 9 Kasım 1932 tarihinde vefat etti. Nadejda Alliluyeva hakkında aslında intihar gibi çeşitli komplo teorileri vardır. Nikita Kruşçev'e göre Stalin evliliğinin daha sonraki bölümünde eşini çok suistimal ettiği belirtilmiştir. Anılarında, babası Stalin'in, bir partide sarhoşken ve bir öfke anında ağlayan eşinin saçlarından tutup onu dans pistine sürüklediğini söylemiştir.[4] Ancak, o ve onun yakınları her zaman bunun bir yalan olduğunu söyledi.[5]

Evlilikleri

Svetlana Alliluyeva 16 yaşında iken, 40 yaşında bir Sovyet yönetmen olan Aleksei Kapler, kendisine âşık oldu. Babası bu durumu şiddetle reddetti. Daha sonra Kapler, Kuzey Kutup Dairesi yakınlarındaki Vorkuta sanayi kentine gönderilerek, on yıl sürgün cezasına çarptırıldı. Bir yıl sonra, 17 yaşında, Grigori Morozov adlı Moskova Üniversitesi'nde bir öğrenciden evlilik teklifi aldı. Babası istemeye istemeye çiftin evlenmesine izin verdi. Iosif adında bir oğlu 1945 yılında doğdu. Çift 1947 yılında boşanmış, ancak onlarca yıldır yakın arkadaş olarak kalmıştır.

Alliluyeva ikinci evliliği Stalin'in sağ kolu olan Andrei Jdanov'un oğlu ve aynı zamanda Stalin'in yakın İştiraki Yuri Jdanov ile yapmıştır. Çift 1949 yılında evlendi. 1950 yılında, Alliluyeva, Yekaterina adında bir kız çocuğu doğurdu ama bu evlilik de kısa bir süre sonra sona erdi. 1970-1973'ten itibaren bir Amerikalı mimar olan William Wesley Peters ile evlendi ve Olga adında bir kızı oldu.

Stalin'in ölümünden sonra

1953 yılında babasının ölümünden sonra, Moskova'da bir öğretim üyesi ve çevirmen olarak çalıştı. Edebiyat ve yazma tutkusu olmasına rağmen, onun eğitimi, babası tarafından çalışmak zorunda olduğu tarih ve siyasal düşünce konuları oldu. Stalin bu konularda okulu ona yasaklamıştır. Aynı zamanda Almanca, Fransızca ve İngilizce de dahil olmak üzere dört dili çocukluğundan beri çalışmış ve akıcı bir şekilde konuşabilmekteydi.

Siyasi sığınma ve daha sonraki yaşamı

6 Mart 1967'de Alliluyeva Yeni Delhi'deki Amerika Birleşik Devletleri elçiliğinde o zamanki Büyükelçi Chester Bowles, ona siyasi sığınma hakkı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni bir hayat sundu. Alliluyeva bu teklifi kabul etti. Hindistan hükûmeti, Sovyetler Birliği'nin tepkisinden korktuğu için, onu hemen İtalya'nın başkenti Roma'ya gönderdi. Nisan 1967 yılında New York'a gitti. Babasını, rejimi ve Sovyet hükûmetini kınayan bir basın toplantısı düzenledi. Alliluyeva Princeton, New Jersey'ye taşındı.

1978'de Alliluyeva ABD vatandaşı oldu ve 1982 yılında kızı ile birlikte İngiltere'ye Cambridge'a taşındı ve burada Cambridge Üniversitesi Botanik Bahçesi yakınında bir daire de yaşadılar.

Alliluyeva 1984'te tekrar Sovyetler Birliği vatandaşı oldu ve kızı ile birlikte ülkesine döndü.Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e yerleşti. Bu dönemde ABD'yi eleştirerek Soğuk Savaş'ın şiddetli döneminde kendisine vatandaşlık hakkı verilmesi karşılığında Komünizmi eleştirmesi söylendiğini belirtti.[6] 1986 yılında, yakınları ile tartıştıktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri'ne döndü.

Ölümü

Alliluyeva ikamet ettiği Richland Center'da Wisconsin'de kolon kanserinden ortaya çıkan komplikasyonlar sonucu 22 Kasım 2011 tarihinde vefat etti.

Kaynakça

  1. ^ Martin 2011
  2. ^ "Publishing: Land of Opportunity". TIME. 26 Mayıs 1967. 21 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2019. 
  3. ^ IMDb - Svetlana Alliluyeva
  4. ^ Nikita Khrushchev (1990). Kruschev Remembers. s. 220. ISBN 0-316-47297-2. 
  5. ^ YouTube'da Svetlana – Kremlin Princess. TVC channel
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Soljenitsin</span> Aleksandr İsayeviç, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Rus yazarlardan biridir. Edebiyat dünyasında büyük bir etki yaratmış olan İsayeviç, eserleriyle insanlık durumunu, savaş ve totalitarizmin etkilerini işlem

Aleksandr İsayeviç Soljenitsin, 1970 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Rus yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Nikita Kruşçev</span> 1953ten 1964e kadarki Sovyetler Birliği lideri

Nikita Sergeyeviç Kruşçev, Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri. Doğru okunuşu ve Türkçe yazım kurallarına göre soyadının doğru yazılışı Hruşçov olmasına rağmen, Türkçeye İngilizce Khrushchev kelimesinin okunuşu olan Kruşçev kelimesi geçmiş ve yaygınlık kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mihail Şolohov</span>

Mihail Aleksandroviç Şolohov, Sovyet yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk Savaş</span> 1947–1991 yılları arasında Batı Bloku ve Doğu Bloku arasında geçen jeopolitik gerginlik süreci

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Vyaçeslav Molotov</span> Sovyet siyasetçi

Vyaçeslav Mihayloviç Molotov (Rusça: Вячеслав Михайлович Молотов, II. Dünya Savaşı sırasında Stalin ile birlikte görev yapmış Sovyetler Birliği dışişleri bakanı. Alman Dışişleri Bakanı Ribbentrop ile Molotov Ribbentrop Paktı'nı imzaladı. 1920'lerde Stalin ile beraber hızla yükseldi ve 1950'lerde Nikita Kruşçev'in yükselişiyle siyasetten çekilmek zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Georgi Malenkov</span> Sovyet devlet adamı ve Komünist Parti görevlisi

Georgi Malenkov, Josef Stalin'in yakın çalışma arkadaşlarından olan Sovyet devlet adamı ve Komünist Parti görevlisi. Stalin'in ölümünden hemen sonra SBKP Genel Sekreterliği (1953) ve Başbakanlık yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Nadejda Mandelştam</span>

Nadejda Yakovlevna Mandelştam, Rus yazar ve şairdir. Osip Mandelştam'ın eşidir.

<span class="mw-page-title-main">Nikolay Bulganin</span>

Nikolay Aleksandroviç Bulganin Rus asker ve siyasetçi.

Barış içinde bir arada yaşama, Soğuk Savaş döneminde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından geliştirilmiş teoridir. Buna göre nükleer silahlara sahip Sovyetler Birliği ve sosyalist ülkeler ile kapitalist devletler bir arada barışçıl bir şekilde varlıklarını devam ettirebilirler. Bu teori sosyalizm ile kapitalizmin uzlaşmaz çelişki içinde olduklarından bir arada yaşayamayacaklarını söyleyen marksizmin genel söylemiyle çelişmektedir. Teori Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı ülkeleri tarafından ABD ve NATO örgütüne üye ülkeleriyle olan ilişkilerinde bir dönem hakim olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Yakov Cugaşvili</span>

Yakov Cugaşvili, Kızıl Orduda üsteğmen. Josef Stalin'in dört çocuğundan en büyüğü idi. Yakov, Stalin'in ilk eşi Ekaterina Svanidze'den olan çocuğuydu.

<span class="mw-page-title-main">Türk Boğazları krizi</span> Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel kriz

Türk Boğazları krizi, Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel krizdir. Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar tarafsızlığını korumayı başarmıştı. Sovyet hükûmeti tarafından Türk hükûmetine, Rus nakliye gemilerinin Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türk Boğazları'ndan serbestçe geçebilmesi için baskı yapılmaya başlandı. Türk hükûmetinin, Sovyetler Birliği'nin taleplerini kesin bir dille reddetmesi, bölgedeki tansiyonu arttırarak, krizi bir güç gösterisine dönüştürdü. Bu olay, daha sonra Truman Doktrini'nin ortaya çıkmasına belirleyici bir faktör olarak hizmet etti. Bu kriz Türkiye'nin yüzünü tamamen Batı'ya, yani Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'ya döndürmesine neden oldu. Bu tarz olaylar Türkiye'nin günümüzde dünya üzerindeki gücünü pekiştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Tito-Stalin ayrılığı</span>

Tito–Stalin ayrılığı Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve SSCB liderleri arasında baş gösteren ve 1948 yılında Yugoslavya'nın Kominform'dan ihraç edilmesiyle sonuçlanan görüş ayrılığına ve uzlaşmazlık sürecine verilen isimdir. Bu aynı zamanda, Yugoslavya'da Informbiro dönemi adıyla anılacak, SSCB ile olan ilişkilerin iyice zayıfladığı, 1955 yılına kadar devam edecek bir dönemin başlangıcıydı.

Nadejda Alliluyeva-Stalina, SSCB lideri Josef Stalin'in ikinci eşi. Kendisi hakkında fazla bilgi olmasa da, 1926 yılında kendisinin ve kocası Stalin'in ilk ve tek kızı Svetlana Alliluyeva'yı doğurduğu; ve kocası Stalin'in zalimliği yüzünden depresyona girip 1931 yılında kafasına sıkarak intihar ettiği bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Vasili Stalin</span> Josef Stalinnin oğlu

Vasili Yosifoviç Stalin, Sovyet savaş pilotu, Hava Kuvvetleri Korgenerali (1947), Hava Kuvvetleri Moskova Askeri Bölge Komutanı (1948-1952). Josef Stalin'in oğludur, onun ölümünün ardından Kruşçev yönetimi tarafından tehlikeli görülerek çeşitli gerekçelerle tutuklanmış ve toplumsal hayatın dışında tutulmuştur. Vasili Stalin, destalinizasyon uygulamalarına şiddetle karşı çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Titoizm</span> komünist ideoloji

Titoizm 1948 yılında, yeni bir doktrin olarak Stalin tarafından zorla dayatılan dünya komünizmi anlayışına bir tepki olarak, Yugoslavya'nın komünist lideri J. B. Tito tarafın­dan geliştirilen ve komünizmi, sosyalist ülkelerin ulusal ba­ğımsızlıklarını kazanmalarına katkıda bulunan bir ideoloji ola­rak gören, ulusal komünizmin teorisi ve uygulamasıdır.

Stalin ve antisemitizm, Josef Stalin'in antisemitizm ile ilgili görüşlerini kapsar. Stalin'in Yahudi karşıtlığı düşüncesinin derecesi, tarihçiler tarafından geniş ölçüde tartışılmıştır. Stalin'in bazı dönemlerde antisemitik tutumlar sergilediğine dair örnekler çağdaşları tarafından görülmüş ve tarihsel kaynaklar tarafından belgelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yuri Jdanov</span>

Yuri Andreyeviç Zhdanov, bir Rus kimya profesörü ve Rostov Üniversitesi rektörüydü. Sovyet politikacı Andrei Zhdanov'un oğlu ve Joseph Stalin'in kızı Svetlana Alliluyeva'nın eski kocasıydı.

Aleksei Yakovlevich Kapler,, . Tanınan bir Sovyet film yapımcısı, senarist, oyuncu ve yazardı. 1918'de Lenin, Amfibi Adam, Mavi Kuş ve Çizgili Gezi gibi birçok Sovyet filminin senaristi ve Kinopanorama TV programının çapa ve yönetmenlerinden biri olarak biliniyordu. 1941'de Kapler, Stalin Ödülü'ne layık görüldü.