İçeriğe atla

Suudi Arabistan'da insan hakları

Suudi Arabistan'da insan hakları, Suudi kraliyet ailesinin egemenliği altında İslam dini hukukuna dayalı olması amaçlanan haklardır.[1] Suudi Arabistan hükûmeti ve Suudi hukuk sistemi, dini ve siyasi azınlıklara, eşcinsellere, mürtedlere ve kadınlara yönelik muamelelerinden ötürü eleştirilmektedir. Suudi Arabistan Krallığı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne göre Ekim 1997'de Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesini onayladı. Suudi Arabistan'da insan hakları Suudi Arabistan Temel Kanununun 26. maddesinde belirtilmektedir.

Ülkede yakın tarihte oluşturulan insan hakları örgütleri arasında İnsan Hakları Birinci Derneği (2002), Suudi Arabistan'da Kadın Haklarını Koruma ve Savunma Derneği (2007), Suudi Medeni ve Siyasi Haklar Derneği (2009) ve hükûmetle bağlantılı olan Ulusal İnsan Hakları Derneği (2004) bulunmaktadır. Şura Konseyi, 2008'de Arap İnsan Hakları Şartını onayladı. Suudi insan hakları savunucuları, 2008'de kurulan Özel Ceza Mahkemesi tarafından cezalandırmaktadır.[2][3]

Kral Abdullah bin Abdülaziz, New York'ta düzenlenen 3. Birleşmiş Milletler Milenyum Zirvesinde "bir bireye veya topluma, inanç ve ilkelerine yabancı olan hakları empoze etmek saçmadır" diyerek insan hakları konusunda Suudi Arabistan'ın konumunu savundu.[4]

Bedensel ceza ve idam cezası

Başkent Riyad'da idamların kılıçla infaz edildiği Deera Meydanı

Suudi Arabistan, dünyada adli bedensel ceza uygulayan yaklaşık 30 ülkeden biridir. Bu, Suudi Arabistan'ın durumda hırsızlık için el ve ayakların ampütasyonu, "cinsel sapkınlık" ve sarhoşluk gibi hafif suçlarda ise kırbaçlamayı içerir. Yasalarda açıkça belirtilmeyen kırbaç sayısı yargıçların takdirine göre değişir. Bu onlarca da yüzlerce de olabilir ve genellikle haftalar veya aylar süren bir zaman içinde uygulanabilir. 2004'te, Birleşmiş Milletler'in İşkenceye Karşı Komitesi Şeriat altında uygulanan ampütasyonlar ve kırbaçlamalardan ötürü Suudi Arabistan'ı eleştirmiştir. Suudi heyeti yanıtında, 1.400 yıl önce İslam'ın başlangıcından bu yana uygulanan "yasal gelenekleri" savunmuş ve hukuk sistemine yönelik girişimleri reddetmiştir.

Suudi Arabistan'da ayrıca kamusal alanlarda kafa keserek infaz dahil[5] çeşitli yöntemlerle idam cezası uygulanmaktadır. Cinayet, tecavüz, silahlı soygun, tekrarlayan uyuşturucu kullanımı, irtidad, zina, cadılık ve büyücülük gibi suçlarda kılıç ile kafa kesme, recm, kurşuna dizme ve çarmıha germeyle ölüm cezası uygulanabilir.[6][7] Ülke genelinde 2005 yılında 191, 2006 yılında 38, 2007 yılında 153 ve 2008 yılında 102 infaz gerçekleştirildi.[8] Suudi Hükûmeti tarafından finanse edilen Ulusal İnsan Hakları Derneği, artan infaz sayısının yükselen suç oranından kaynaklandığını, mahkûmlara insanca muamele edildiğini ve kafa kesmelerin suça karşı caydırıcılık yarattığını ileri sürmektedir.[9]

Kadın hakları

Suudi kadın hakları savunucusu Manal el-Şerif, ülkesindeki kadınların araba kullanma hakkını elde edebilmeleri için 2011'de Facebook üzerinden kampanya başlatan kadınlardan biridir.

Suudi kadınlar, adalet sistemi dahil hayatlarının pek çok alanında ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadırlar. Üniversitelerde mezun olan öğrencilerin %60'ını oluşturmalarına rağmen, toplumsal nedenlerden ötürü Suudi Arabistan'da kadınlar işgücünün %17'sini oluşturmaktadırlar.[10] Suudi kadınlara yönelik muameleler "cinsiyet ayrımcılığı"[11][12] ve "cinsiyet apartheidı"[13][14] olarak tanımlanmaktadır. Kadınlar için istihdam olanaklarının genişletilmesinin hükûmet kararıyla desteklenmesi çalışma bakanlığı, dini polis teşkilatı ve erkek vatandaşlar tarafından olumsuz karşılanmıştır.[11]

Suudi Arabistan'ın birçok yerinde, kadının yerinin evde kocasına ve ailesine bakmak olduğuna inanılmaktadır. Ülkede, kadınlara araba kullanma hakkı tanınmasının "Batılı açık yaşam tarzına" ve geleneksel değerlerin erozyonuna yol açabileceği inancı etkisini sürdürmektedir.[15] Kadınlar için araba sürme yasağı 1990 yılına kadar gayri resmi olarak uygulanmakta iken, 47 Suudi kadının başkent Riyad sokaklarında araba sürmesinden sonra resmi mevzuata alındı. Yasadışı olmasına rağmen, kadınlar kentlerin dışında kırsal ve diğer alanlarda araba kullanmaya devam etmektedirler.[16] Kadınların uçak kullanmalarına izin verilir fakat havaalanına şoförle gitmeleri gerekir.[17]

Kadın hakları, Suudi Arabistan'da reform çağrılarının merkezinde yer almaktadır.[18] Kral Abdullah, Ocak 2013'te bir ilki gerçekleştirerek, yasama faaliyetlerinde hükûmete tavsiyelerde bulunan 150 kişiden oluşan Şura Konseyine 30 kadın üye atadı.[19]

Dini özgürlükler

Gayrimüslimlerin Mekke'ye ulaşmalarını kısıtlamak için kullanılan yol işareti

Suudi Arabistan hukuk sisteminde din özgürlüğü tanımamaktadır ve İslam dışı dinlerin kamusal alanlarda ibadeti etkin bir biçimde yasaktır.[20] Vatandaşların özellikle Müslüman olmasını gerektiren bir yasa yoktur fakat Vatandaşlık Kanunu'nun 12.4'üncü maddesi gereğince başvuru sahiplerinin dinini açıklamaları zorunludur ve 14.1'inci maddeye göre başvuranların yerel din görevlisi tarafından onaylanan bir sertifika almaları gerekir.[20] Din değiştirmek ise ölüm cezasının uygulandığı suçlardan biridir.

Hükûmet, Kur'anı ve Muhammed Peygamber'in Sünnetini ülkenin anayasası olarak ilan etmiştir. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması kavramı, ne hükûmet bazında ne de toplum bazında kabul görmemektedir ve böyle bir ayrım yoktur. Hukuk sistemi Şeriat esaslıdır. Şeriat mahkemeleri, kararlarını büyük ölçüde Kur'an ve Sünnetten türetilen kanuna dayandırmaktadır. Hükûmet, Şii Müslümanların kendi toplumları içinde cezai olmayan davaları karara bağlamaları için kendi hukuk geleneklerini kullanmalarına izin verir.[20]

Papa XVI. Benedictus döneminde Vatikan yetkilileri, Hristiyanların Suudi Arabistan'da açıkça ibadet edememeleri sorununu gündeme getirmiştir.[21] Suudi Arabistan bir İslam devleti olarak Müslümanlar için tercihli muamelede bulunmaktadır. Ramazan boyunca, gündüz saatlerinde kamusal alanlarda yemek yemek ve sigara içmek yasaktır.[22] Yabancı okulların sıkça yıllık öğretimlerinin bir bölümünde İslam'ı tanıtmaları gerekir. Suudi din polisi, "Mekke'de kâfirler" olarak nitelendirerek Hacca katılan Şii hacıları gözaltına almıştır.[23] Kraliyetin, İslam'ın Şii dalına yönelik kısıtlamalarıyla beraber Yahudi, Hindu ve Hristiyan sembollerini yasaklaması apartheid olarak nitelendirilmektedir.[24]

Suudi Hükûmeti, kamuya belirlenen binalarda ibadet eden Hristiyanları durdurmaktan çok daha ileri giderek kendi evlerinde dua toplantıları düzenleyen Hristiyanlara baskınlar düzenlemektedir. 15 Aralık 2011'de, Cidde'da bir evde dua eden 35 Etiyopyalı Hristiyan, Suudi güvenlik görevlileri tarafından zor kullanılarak tutuklandıklarını ve ölümle tehdit edildiklerini ileri sürmektedir. Etiyopyalı işçilerin işvereni, hangi gerekçeyle tutuklandıklarını güvenlik güçlerine sorduğunda, "Hristiyan ayini düzenledikleri için" yanıtını aldı. Giderek artan uluslararası baskıdan sonra bu gerekçe "karşı cins ile karışma" olarak değiştirilmiştir.[25]

LGBT hakları

Suudi Arabistan'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender hakları tanınmamaktadır. Eşcinsellik, Suudi toplumunda tabu sayılır ve hapis, bedensel ceza ve ölüm cezası ile cezalandırılır. Transgenderizm genellikle homoseksüellik ile ilişkilendirilir.

Basın ve iletişim özgürlüğü

İfade özgürlüğü, basın, televizyon ve radyo yayıncılığı, İnternet erişimi ve iletişimsel medyanın diğer yöntemleri, hükûmet tarafından siyasi muhalefeti önlemek için Arap kültürü veya İslam ahlakına aykırı sayılarak aktif bir biçimde sansürlenmektedir. 2008'de, ülkenin önde gelen reformcu blog yazarlarından Fuad el-Farhan, bazı Suudi işadamlarını, dini ve medya kişiliklerini eleştiren yorumlarını İnternette yayınladığı için dört ay hapis yattı.[26] Çevrimiçi sosyal medya, giderek "yasak" düşünceler ile başa çıkmaya çalışan hükûmet tarafından mercek altına alınmaktadır. 2010'da Mazen Abdul-Jawad isimli bir Suudi, televizyonda cinsel yaşamı hakkında övündüğü gerekçesiyle 1.000 kırbaç ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.[27] 22 Aralık 2012'de, irtidad suçlamasıyla tutuklanan Suudi Arap Liberaller adlı blogun yazarı Raif Bedevi'nin ölüm cezası ile yargılanmasına başlandı.[28]

Siyasi özgürlükler

Krallık, 1990'lı yıllarda hükûmetin yazılı bir anayasa hazırlayıp Şura Konseyini kurmasıyla siyasi liberalleşmede yavaş bir döneme girdi. Şura Konseyi, Kral'a danışmanlık yapmak amacıyla Suudi bilim adamları ve profesyoneller tarafından atanan bir heyetten oluşturuldu. Bu dönemde bazı siyasi muhalifler, partilerini feshetmeyi kabul ettikten sonra cezaevinden tahliye edildi. 2005'te reşit erkek vatandaşların bazı belediye seçimlerinde oy kullanabilmelerine izin verildi. Gelecekte seçimlerin düzenlenmesi ve kadınların oy kullanabilme hakkının tanınması konusu ise süresiz askıyla alındı.

Suudi Arabistan'da siyasi parti ve sendikaların kurulması yasaktır. Günümüzde yasadışı örgüt olmasına rağmen sadece Suudi Arabistan Yeşiller Partisi kalmıştır. Hükûmet, Suudi vatandaşlarına krallık içinde hayır işleri yapmak için bazı özel dernekler kurmalarına izin vermektedir.

Ülkede kamu gösterileri ve herhangi bir muhalif kamu eylemi düzenlemek yasaktır. Nisan 2011'de, 2011-2012 Suudi Arabistan protestoları sırasında, hükûmet ya da dini liderlerin itibarını zedeleyen veya devletin çıkarlarına zarar veren herhangi bir eleştirinin yayınlanması suç haline getirildi.[29]

Kaynakça

  1. ^ Atfedilmemiş (28 Şubat 2005). "Country Reports on Human Rights Practices - 2004 2 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". US Department of State, Bureau of Democracy, Human Rights, and Labour. Son erişim tarihi: 2 Haziran 2008. (İngilizce)
  2. ^ "World Report 2012: Saudi Arabia 22 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". İnsan Hakları İzleme Örgütü. 2012. Son erişim tarihi: 24 Şubat 2012. (İngilizce)
  3. ^ "Saudi Arabia: Lengthy sentences for reformists a worrying development 11 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Uluslararası Af Örgütü. 23 Kasım 2011. Son erişim tarihi: 2012-02-24. (İngilizce)
  4. ^ Prince Abdullah Bin Abdul Aziz Al Saud (06 September 2000). "Statement by Prince Abdullah Bin Abdul Aziz, King of Saudi Arabia, during the U.N. Third Millennium Summit 28 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Birleşmiş Milletler. Son erişim tarihi: 3 Ekim 2012. (İngilizce)
  5. ^ "Rights group condemns Saudi beheadings 3 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Associated Press. Son erişim tarihi: 14 Ekim 2008. (İngilizce)
  6. ^ "Saudi system condemned 13 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". The Guardian. 9 Ağustos 2003. Son erişim tarihi: 27 Temmuz 2011. (İngilizce)
  7. ^ "Saudi executioner tells all 1 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". BBC News. 5 Haziran 2003. Son erişim tarihi: 11 Temmuz 2011. (İngilizce)
  8. ^ "" Amnesty International Report 2009, Saudi Arabia 7 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Uluslararası Af Örgütü. Son erişim tarihi: 17 Ağustos 2009. (İngilizce)
  9. ^ Tim Butcher (16 Temmuz 2007). "Saudis prepare to behead teenage maid 8 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Londra: The Daily Telegraph. Son erişim tarihi: 14 Ekim 2008. (İngilizce)
  10. ^ "Winning the case for women in work: Saudi Arabia's steps to reform 26 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". BBC News. 13 Aralık 2012. Son erişim tarihi: 12 Ocak 2013. (İngilizce)
  11. ^ a b "Human Rights Tribune - ed. Spring 2001 2 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." (PDF). Human Rights Tribune. International Human Rights Documentation Network. İlkbahar 2001. Son erişim tarihi: 21 Ağustos 2007. (İngilizce)
  12. ^ Andrea Dworkin (1978). "A Feminist Looks at Saudi Arabia 29 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Andrea Dworkin on nostatusquo.com. Son erişim tarihi: 2 Haziran 2008. (İngilizce)
  13. ^ Handrahan LM (Spring 2001). "Gender Apartheid and Cultural Absolution: Saudi Arabia and the International Criminal Court". Human Rights Tribune' (Human Rights Internet) 8 (1). (İngilizce)
  14. ^ "The Australian who has become a prisoner of gender apartheid 6 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". The Sydney Morning Herald. 14 Kasım 2009. Son erişim tarihi: 6 Mart 2010. (İngilizce)
  15. ^ "Saudi Women See a Brighter Road on Rights 10 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". The Washington Post. 31 Ocak 2008. Son erişim tarihi: 26 Şubat 2008. (İngilizce)
  16. ^ Laura Bashraheel (27 Haziran 2009). "Women's transport: Solutions needed 7 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Arab News. Son erişim tarihi: 6 Ekim 2012. (İngilizce)
  17. ^ "Saudi Arabia gets its first woman pilot". Chennai, Hindistan: The Hindu. 12 Ocak 2007. Son erişim tarihi: 2 Haziran 2008. (İngilizce)
  18. ^ "Women Speak Out In Saudi Arabia 3 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". CBS News. 24 Mart 2005. Son erişim tarihi: 25 Şubat 2008. (İngilizce)
  19. ^ "Saudi Arabia's king appoints women to Shura Council" 12 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. BBC News. 11 Ocak 2013. Son erişim tarihi: 12 Ocak 2013. (İngilizce)
  20. ^ a b c "2009 International Religious Freedom Report 2009: Saudi Arabia 13 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". United States Department of State. 26 Ekim 2009. (İngilizce)
  21. ^ "Pope meets Saudi king to discuss Christian worship in Muslim kingdom 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Daily Mail (Londra). 6 Kasım 2007. (İngilizce)
  22. ^ P.K. Abdul Ghafour (11 Ekim 2004). "Non-Muslims Urged to Respect Ramadan 30 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Arab News. Son erişim tarihi: 2 Haziran 2008. (İngilizce)
  23. ^ "Saudi religious police accused of beating pilgrims 12 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Middle East Online. 7 Ağustos 2007. Son erişim tarihi: 2 Haziran 2008. (İngilizce)
  24. ^ Bascio, Patrick (2007). Defeating Islamic Terrorism: An Alternative Strategy. Branden Books. s. 60. ISBN 978-0-8283-2152-5. (İngilizce)
  25. ^ "Saudi Arabia: Christians Arrested at Private Prayer 12 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Human Rights Watch. 30 Ocak 2012. Son erişim tarihi: 29 Aralık 2012. (İngilizce)
  26. ^ "Saudi official: Why popular blogger Farhan was jailed 25 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Christian Science Monitor. 28 Nisan 2008. Son erişim tarihi: 29 Aralık 2012. (İngilizce)
  27. ^ Saudi sex braggart Mazen Abdul-Jawad gets no relief in court appeal 1 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Independent. 9 Şubat 2010. Son erişim tarihi: 29 Aralık 2012. (İngilizce)
  28. ^ "Saudi Arabia uses capital offence of ‘apostasy’ to stifle debate 30 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Uluslararası Af Örgütü. 24 Aralık 2012. Son erişim tarihi: 29 Aralık 2012. (İngilizce)
  29. ^ "Saudis Impatient For King's Promised 'Reforms' 12 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Son erişim tarihi: 4 Haziran 2011. (İngilizce)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan</span> Orta Doğuda yer alan bir ülke

Suudi Arabistan veya Suudistan ya da resmî adıyla Suudi Arabistan Krallığı, Arap Yarımadası'nda bulunan en büyük ülkedir. Kuzeybatı'da Ürdün, kuzey ve kuzeydoğu'da Irak, doğuda Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, güneydoğuda Umman, güneyde Yemen, kuzeydoğusunda Basra Körfezi ve batısında Kızıldeniz ile çevrilidir. Buraya iki kutsal caminin arazisi de denir; çünkü İslam'a göre iki kutsal şehir olan Mekke ve Medine bu ülkededir. Suudi Arabistan, Orta Doğu'daki bütün körfez ülkelerinde olduğu gibi hızla gelişmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan'da kadın hakları</span>

Suudi Arabistan toplumundaki cinsiyet rolleri şeriat ve kabile kültürlerinden gelmektedir. Arap Yarımadası ataerkil, göçebe ve purdah ile namusun temel alındığı kabilelerin yaşadığı bir bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Necid Emirliği</span>

Necid Emirliği veya İkinci Suudi Devleti 19. yüzyılın başları ile sonlarında, 1818 ve 1891 yılları arasında var olan ikinci Suudi devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan kralı</span> Suudi Arabistanın devlet ve hükûmet başkanı

Suudi Arabistan Kralı, Suudi Arabistan Krallığı'nın başı, aynı zamanda Devlet ve Hükûmet Başkanı'dır. Mutlak monarşi ile yönetilen Suudi Arabistan Suud Hanedanı tarafından yönetilmektedir. İdarenin bütün üst makamları kraliyet ailesine mensup olan erkeklerin elinde bulunmaktadır.

Suudi Arabistan'a gelen ziyaretçiler, vizeden muaf ülkelerden birinden gelmedikçe vize almak zorundadır.

Her türlü kitap, dergi, gazete, yazılı ve görsel medya ve internet erişimi Suudi Arabistan'da sansüre tabidir.

Suudi Arabistan'ın hukuk sistemi, hem Kur'an'dan hem de İslam peygamberi Muhammed'e atfedilmiş sünnetlerden türetilen İslamî Şeriat hukukuna dayanmaktadır. Muhammed'in ölümü sonrasında ortaya çıkan İslamî alim konsensüsleri ("icmâ") de Şeriat'ın kaynaklarından birini oluşturur. Suudi Arabistan'daki yargıçların yaptığı hukuksal yorumlar, İslam fıkhındaki literalist Hanbeli mezhebine ait Orta Çağ metinlerinden etkilenmektedir. Şeriat, Müslüman dünyasında eşsiz olarak kodifiye olmamış haliyle Suudi Arabistan'da kullanılmaktadır. Bununla birlikte hukuksal içtihatın yoksunluğu, ülkenin kanunlarının kapsamında ve içeriğinde büyük seviyede belirsizliklere neden olmuştur. Bu nedenle hükûmet, 2010'da Şeriat'ı kodifiye etmeye niyet ettiğini açıkladı; ancak bu konuda hâlâ bir ilerleme sağlanamamıştır. Şeriat ayrıca fikrî mülkiyet hukuku ve şirketler hukuku gibi modern sorunları kapsayan kraliyet kararnameleriyle dağıtılan düzenlemeler ile tamamlanmıştır. Buna rağmen Şeriat, özellikle ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve kontrat hukuku gibi dallarda hukukun ana kaynağını oluşturmaktadır ve Kur'an ile Sünnet ülkenin anayasası olarak ilan edilmiştir. Suudi devleti ne ait çok kapsamlı tescilli haklar, toprak hukuku ile enerji hukuku dallarının önemli bir özelliğini oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed bin Selman</span> Suudi Arabistan veliaht prensi ve başbakanı

Muhammed bin Selman Âl-i Suud, halk arasında MBS olarak bilinen, Suudi Arabistan veliaht prensi ve başbakanı olan bir politikacıdır. Aynı zamanda Ekonomik ve Kalkınma İşleri ve Siyasi ve Güvenlik İşleri konseylerinin başkanı olarak görev yapmaktadır. Başbakan olarak atanmadan önce 2015'ten 2022'ye kadar savunma bakanı olarak görev yaptı. Muhammed bin Selman, babasının hükûmetini kontrol ediyor ve Suudi Arabistan'ın fiili hükümdarı olarak kabul ediliyor.

Hükûmet, din ve etnisite hakkında nüfus sayımı yapmamakla birlikte, bazı kaynaklar Suudi Arabistan'daki Şiilerin %10 oranında, diğer kaynaklar ise Suudi Arabistan'ın yaklaşık 20 milyon yerlisinin %15'in Şii olduğunu iddia ediyor. Modern Suudi Arabistan Krallığı, 1932 yılında, Vehhabîlik olarak bilinen Sünni İslam'da geriye dönük bir hareketin takipçileri olan Suud Hanedanlığı tarafından kuruldu. Dini kurumlara, mahkemelere ve krallığın eğitimine hükmeden Vehhabîlik idealinin takipçileri, "Müslümanların klasik metinlerde, Kuran'da ve Sünnette bulunan İslam'ın yorumuna geri dönmeleri gerektiğine" inanırlar. Ayrıca, "Şiilerin saygı duyduğu imamlar gibi kutsal insanlardan şefaat arayan Müslümanların 'gerçek' Müslüman olmadıklarına" da inanıyorlar. Şiilerin dönüşümünü zorlamaya yönelik girişimler sık olmamasına rağmen, Suudi Arabistan'da ve hatta idamlarda ciddi ayrımcılıkla karşı karşıyadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Luceyn el-Hezlul</span> Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivisti

Luceyn el-Hezlul, Suudi kadın hakları aktivisti, sosyal medya figürü ve siyasi tutuklu. Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanmasına yönelik yasağı ihlal ettiği için birkaç kez tutuklandı ve serbest bırakıldı ve Mayıs 2018'de birkaç tanınmış kadın hakları savunucusuyla birlikte krallığı istikrarsızlaştırmak suçundan tekrar tutuklandı. Top 100 En Güçlü Arap Kadınları 2015 listesinde 3. sırada yer aldı. Eğitimini Britanya Kolumbiyası Üniversitesi Fransız Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı.

<span class="mw-page-title-main">Manal el-Şerif</span> Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivisti

Manal el-Şerif, 2011'deki kadınların araba sürmelerine yönelik kampanyanın başlatılmasını sağlayan Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivistidir. Daha önceden araba sürerken kendini videoya alan kadın hakları aktivistlerinden biri olan Wajeha al-Huwaider, kampanyanın bir parçası olarak el-Şerif'i araç sürerken filme aldı. Video, YouTube ile Facebook'a yüklendi. El-Şerif, 21 Mayıs 2011 tarihinde gözaltına alındı ve serbest bırakıldı ve ertesi gün yeniden tutuklandı. 30 Mayıs'ta sorgulama için talep edildiği takdirde geri dönme, araç sürmeme ve medyayla konuşmama şartlarıyla kefaletle serbest bırakıldı. New York Times ve Associated Press, kadınların sürüş kampanyasını Arap Baharı'nın daha geniş şekli olarak ilişkilendirdi ve ve Suudi yetkililerin protesto korkusu nedeniyle Şerif'in tutuklanmasının uzun sürmediğini belirtti.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan'da turizm</span>

Suudi Arabistan, Orta Doğu'daki 2017 yılında 16 milyondan fazla ziyaretiyle en büyük ikinci turizm merkezidir. Suudi Arabistan'daki turizm, çoğunlukla büyük ölçüde dini haclarla ilgili olsa da, eğlence amaçlı turizm sektöründe büyüme vardır. Turizm sektörü son zamanlarda büyük ölçüde artmakta olduğundan, sektörün Suudi Arabistan için ak petrol olması bekleniyor. Turizm sektörünün 2019 yılında 25 milyar dolar kazanması beklenmektedir. Potansiyel turistik yerler arasında Hicaz ve Sarawat Dağları, Kızıldeniz'e dalışlar ve çok sayıda antik kalıntılar bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Suudi Arabistan ilişkileri</span> Çin Halk Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan Krallığı arasındaki siyasi ilişkiler

Çin-Suudi Arabistan ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki hem tarihi hem de bugünkü ilişkileri kapsar. Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ilk resmî toplantı, 1985 yılı Kasım ayında Umman'da yer aldı. Her iki ülke arasındaki resmî diplomatik ilişkiler Temmuz 1990'da kuruldu. 1990'ların öncesinde Suudi Arabistan ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında ikili ilişkiler yoktu.

<span class="mw-page-title-main">Kanada-Suudi Arabistan ilişkileri</span>

Kanada-Suudi ilişkileri, Kanada ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki ilişkilerdir. Bu ikisi, Suudi Arabistan'ın Orta Doğu'daki en büyük ikinci ticaret ortağı olan Suudi Arabistan ile güçlü ekonomik bağları paylaşıyor, Şubat 2014'te Suudi Arabistan'ın 15 milyar dolar değerinde Kanada silahı satın almasıyla güçlenen bir ilişki. Ağustos 2018'e kadar, Kanada'da devlet burslu 16.000'den fazla Suudi öğrenci vardı.

Aşağıda 2016 yılında Suudi Arabistan Krallığı'nda meydana gelen olaylar listelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan mutfağı</span>

Suudi Arabistan mutfağı, Suudi Arabistan'a özgü yemek pişirme tarzıdır. Birçok ortak yemeğin varlığına rağmen, Suudi Arabistan yemekleri, kültürün kendi değiştiğinden bölgeden bölgeye değişir.

Suudi Arabistan sanatı, Suudi Arabistan'da yapılan görsel sanatlardır. Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışı ile birlikte bölgenin kültürü önemli ölçüde zenginleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan-Yunanistan ilişkileri</span>

Suudi Arabistan-Yunanistan ilişkileri, Yunanistan ve Suudi Arabistan arasındaki mevcut ve tarihi ikili ilişkiyi ifade eder. Yunanistan'ın Riyad'da bir büyükelçiliği ve Suudi Arabistan'ın Atina'da bir büyükelçiliği var. Yunanistan'ın ayrıca Cidde'de bir başkonsolosluğu bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Rusya-Suudi Arabistan ilişkileri</span>

Rusya-Suudi Arabistan ilişkileri Rusya Federasyonu ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki ikili ilişkidir. İki ülke, iki petrol süper gücü olarak anılıyorlar ve dünya ham petrol üretiminin yaklaşık dörtte birini karşılıyorlar.

Kafala sistemi, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler ile Bahreyn, Kuveyt, Lübnan, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi birkaç komşu ülkede ağırlıklı olarak inşaat gibi sektörlerde çalışan göçmen işçileri izlemek için kullanılan bir sistemdir. Körfez ülkelerinde gitgide yaygınlaşan Kafala sistemi olarak isimlendirilen sözleşmeye göre, çalışmak için bir şirket ile anlaşma yapan bir işçi, kendisini ülkeye getiren şirketten başka bir işletmede çalışamamaktadır. Ayrıca, işçinin pasaportuna el konulduğundan ülkeyi terk etmesi de yine onu getiren şirketin inisiyatifindedir.