Sutra
Sutra, (Sanskritçe: सूत्र: sūtra; satır, dize; Pali: Sutta, sūtta; yaymak, özlü söz) Hindistan yazın geleneğinde özellikle Hinduizm, Budizm, Cainizm gibi inanç ve öğretilere ait eski metinlerde başvurulmuş bir edebî tarzın hem de bu türde yazılmış toplu metinlerin de adıdır. Vecize, özdeyiş, atasözü, özlü sözler gibi halk arasında dilden dile yayılma kolaylığı sağlamıştır.
Budizm'de Gautama Buddha'nın öğretilerinden oluşan ve doğrudan Buda'nın sözlerini aktardığı varsayılan metinler de aynı yöntem kullanılmıştır.[1]
Samyutta-Nikaya
Samyutta-Nikaya Budist metinlerinden oluşan bir derlemedir. Sutta Pitaka’lardan oluşan, beş Nikaya’dan üçüncüsüdür. Bu derleme ortalama 2889 Sutra’dan oluşmaktadır.
Kalp Sutra
En yüce bilgelik Sutra’sı Budizm’in ünlü Mahayana Sutra’sına ait olan kutsal metindir. Diğer adı, öteki dünyanın özü, öteki dünyaya ait olan bilgeliktir. (Sutra) (Prajñāpāramitā Hṛdayasūtra), Korece: (Maha-banya-para-mida-simgyeong), Vietnamca: Kinh Ma Ha Bát Nhã Ba La Mật, Japanca: 摩訶般若波羅蜜多心經 (Maka Hannya Haramita Shingyō), Pinyin: Móhē bōrě bōluómìduō xīnjīng, Tibetçe: sNying mDo ve shes rab snying po'i mdo. Sadece Sanskritçe olan orijinal hali değil, Çince metinler de öğretilmektedir.
Elmas Sutra
Yaklaşık olarak 1. yüzyılda kaleme alınan Elmas Sutra (Vajracchedikā-prājñāpāramitā-sūtra) Mahayana Budizmi’nin en önemli metni sayılmaktadır.[2] Elmas Sutra çeşitli Asya ülkelerine kadar yayılmıştır. Ayrıca ‘Prajnaparamita Sutra’nın’ (sanskr. "prajnaparamita" = Bilgeliğin Mükemmelleştirilmesi) bir parçasıdır. Kökeni Çin’e dayanan Sutra’nın ilk versiyonu toplu bir şekilde üretilmiştir. Bu doküman, Gutenberg İncili’nden yaklaşık olarak 600 yıl önce meydana gelen insanlık tarihinin ilk kitap baskısı sayılmaktadır. 1907’de Arkeolog Aurel Stein tarafından bir Çin şehri olan Dunhuang’daki Mogao mağarasında bulunmuştur. Bu Sutra’nın tam başlığı ‘Vajracchedika Prajnaparamita’dır ve ‘Bilgeliğin Mükemmelleştirilmesi’ anlamına gelmektedir.
Biçimi
Elmas Sutra 32 bölümden oluşmaktadır. Bütün Sutra’ların topluluk önünde yüksek sesle ve gerektiği gibi okunması 45 dakika sürmektedir. Bu Sutra ‘Subhuti’, yani Buda’nın öğrencisi ve kendisi arasında soru-cevap şeklinde belirlenmiş bir diyalogdur. Modern bir etki yaratan bu Sutra’nın kalitesi de biçimsel açıdan kayda değerdir. Burada Sutra’nın içeriği, başarılı etkisi ve gelecekteki alımlaması ile ilgili şeyler konuşulmaktadır. Ayrıca metin kendiliğinden sorunsallaşmaktadır.
İçeriği
Elmas Sutra, Buda’nın Sravasti’deki Jetovana Parkın’nda verdiği vaazlara dayanmaktadır. Burada Subhuti adında bir rahibin sorusunu cevaplamaktadır.
‘Biçim boşluktur. Boşluk biçimdir.’ Kalp Sutra’dan gelen Budist düşünce (her ne kadar var olmasa da) Elmas Sutra’nın ana temasıdır. Buda’nın öğretilerine göre 2 doğru / 2 gerçek ortaya çıkmaktadır.
1.Bir yanda biçim dünyası, tecrübe edilen olguların dünyası, gösterge ve kavramlar içinde yanıltıcı, tek taraflı doğrular,
2.Diğer yanda boşluk dünyası (Sunyata), ‘Doğruluk Dünyası’, biçimin ötesinde bir etki alanı, doğum ve ölümün ötesinde, başlangıç ve son, kendiliğinden ve kendiliğinden olmayan, bütün kavramların ötesinde bir dünya.
Buda, bu iki gerçekliği birbirleriyle karşılaştırmakla yetinseydi Buda olamazdı. Elmas Sutra’da geçen bu ifade çeşitli varyantlara yayılmıştır. Bu durumda Sutra’nın başlığı tam ve doğru bir şekilde şöyle çevrilmiştir: “Elmas, yanılsamayı ikiye bölmüştür.” (Vajracchedika Sutra) Buda’nın öğretilerinden oluşan Elmas Sutra aslında pek çok yanılsamalarla benzerlik göstermektedir.
- İnsanın özgür bir varlık olduğu, başkalarından ayrıldığı yönündeki yanılsama
- İnsanların aynı kavramların varlığını tam olarak anlayabildiği yönündeki uzak yanılsama
- İnsanların tamamen yok olduğu, boşluğun ötesinde bir varlığın olmadığı yönündeki yanılsama. ‘Biçim boşluktur. Boşluk biçimdir.’
Elmas Sutra’nın Diyalaktiği
Elmas Sutra’nın hemen hemen her bölümünde aşağıdaki fomüllere rastlamaktayız. ‘Dharma diye bilinen her şey Dharma değildir. Bu yüzden her şey Dharma diye adlandırılır.’ Bu birbiriyle çelişkili 3 madde şöyledir:
1)A diye bilinen şey 2) A değildir 3) Bu yüzden A’dır. Vietnamlı Zen ustası Thich Nhat Hanh Sutra yorumlamasında bu çelişkiyi şöyle çözmüştür:
1)A’yı dikkatli bir şekilde inceliyoruz 2) A’nın A olmadığını fark ediyoruz 3) Sonra A’yı en güçlü döneminde görüyoruz (Elmas Sutra)
Ya da başka bir formül:
1)Dharma’yı ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz 2) Ve bunların Dharma olmadığını görüyoruz 3) Sonra Dharma’yı görmeye başlıyoruz (Elmas Sutra, devamında)
Ya da “Bir gülü incelediğimizde gül olmayan unsurları fark edebiliyorsak o zaman gül kelimesini kullanmak bizim için tehlikeli değildir.” (Elmas Sutra, devamında)
Bu çelişkili cümleler başlangıçta kısaca sözü edilen gerçeklikler arasında gidip geldiği anda çözülmekte ve her defasında diğer gerçekliklere, daha doğrusu gerçeklikle eşit olan diğer bakış açılarına gönderme yapmaktadır.
4 yanlış gerçeklik
Buda’nın öğretilerinin pek çok felsefi boyutu vardır. Budizm’de insana özgü algılama durumu daima çözülmesi güç bir sorun haline gelmiş, bununla ilgili pek çok sorular sorulmuştur. Ne görüyoruz? Nesnelerin gerçek boyutunu mu, yoksa kendi tasarladıklarımızı / tasvir ettiklerimizi / göstergelerimizi mi görüyoruz? Elmas Sutra’da daima sözünü ettiğimiz 4 yanlış doğru/düşünce vardır.
- Kendiliğinden oluşan düşünce (ayrılmış, kendisi için var olan)
- Bir kişiye ait düşünce (insandan ve insan olmayandan ayrılma)
- Bir canlı varlığın düşüncesi (canlı ve canlı olmayan maddeden ayrılma)
- Yaşam aralığı düşüncesi (doğum ve ölüm)
Bütün bu düşünceler olguların etkinlik alanına sıkı sıkıya bağlı kalmış, kavramsal-mantıksal farklılıklar alanında varlığını korumuş ve bununla birlikte bu düşünceleri aşan nesnelerin gerçek doğasına ulaşamamıştır.
Lotus Sutra
Asya’nın en ünlü Elmas Sutra’sının yanı sıra, Lotus Sutra, Mahayana Budizm’inin metinlerinden biridir. Ayrıca 25 bölümden oluşmaktadır.
Tarihi
Buda Shakyamuni’nin ölümünden 700 yıl sonra bu Sutra’ların Hindistan’da yazıya geçirildiğine inanılmaktadır. Kucha’da bugün en çok bilinen bu Mahayana Sutra’larının yaklaşık olarak 350 ila 380 tanesi muhtemelen Kumarajavas’ın hocası Suryasoma tarafından bir araya getirilmiştir ve bugün en çok bilinen metninde kayıtlıdır.
Lotus Sutra Hindistan’a, Nepal’e, Sanskritçe’nin hâkim olduğu Merkez Asya’ya kadar yayılmış ve ayrıca Tibetçe, Çinçe’ye çevrilmiştir.
Çoğu yorumlamalar ve çeviriler (modern dillerde de) eski Çince çevirilere göre yönünü belirlemektedir. Bu versiyonda Lotus Sutra Çinli Tiantai Zong ve Japon Tendai-shu’nun temeli sayılmaktadır.
Pali Derlemeleri’nde de yazıldığı üzere eski Buda öğretilerinin aksine esas üzerinde durulması gereken nokta, ruhun kurtulması ve kutsanması için değil, aynı zamanda insanlığın kurtulması için çaba göstermektir.
Lotus Sutra, insanların kendi yaşamlarını ve kendi kaderlerini kendilerinin belirlemesinin her insana şans getireceğini ifade etmektedir.
Kaynakça
- ^ Keown, Damien (1996). Buddhism: a very short introduction. New York: Oxford University Press. ISBN 978-0192853868.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;coğ1
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )