İçeriğe atla

Susanne Langer

Susanne Langer
Susanne Langer 1925
Tam adıSusanne Langer
DoğumuAralık 20, 1895
Manhattan, New York, U.S.
ÖlümüHaziran 17, 1985 (89 yaşında)
Doktora
danışmanı
Alfred North Whitehead
İlgi alanlarıZihin felsefesi, estetik

Susanne Katherina Langer (/ˈlæŋər/ ; née Knauth ; 20 Aralık 1895 - 17 Temmuz 1985) Amerikalı bir filozof, yazar ve eğitimcidir. Sanatın zihin üzerindeki etkilerine ilişkin teorileriyle tanınır. Amerikan tarihinde felsefe alanında akademik bir kariyere ulaşan ilk kadınlardan biri ve bir Amerikan filozofu olarak popüler ve profesyonel olarak tanınan ilk kadındır. Langer en çok 1942 yılındaki Yeni Anahtarda Felsefe kitabıyla tanınır, bunu 1953'teki Duygu ve Biçim: Sanat Teorisi kitabı takip eder.[1] 1960 yılında Langer, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi üyeliğine seçilmiştir.[2]

Hayatı

Susanne Katherina Knauth olarak doğan Langer, Manhattan'ın Batı Yakası'nda New York'ta büyüdü. Her ikisi de Almanya göçmeni olan avukat Antonio Knauth ile Else Uhlich'in kızlarıdır. Amerikan doğumlu olmasına rağmen, Langer'in ana dili Almancadır, çünkü gençliği boyunca evinde bu dil konuşulmuştur. Alman aksanı tüm hayatı boyunca kalmıştır. Yaratıcılığa ve sanata, özellikle de müzik yoluyla, tamamen maruz kalmıştır. Kendisine çello ve piyano çalması öğretilmiş ve hayatının geri kalanında çello ile devam etmiştir. Langer büyük şairlerin eserlerini ve ayrıca geleneksel çocuk tekerlemelerini ve masallarını okumaktan zevk alırdı. Bu onun okuma ve yazma sevgisini körüklemiş ve küçük kardeşlerini eğlendirmek için sık sık kendi şiirlerini ve hikâyelerini yazdı. Doğa sevgisi, ailesinin George Gölü'ndeki kulübelerinde geçirdiği yazlar sırasında başlamıştır. 1921'de Harvard'da bir öğrenci olan William Leonard Langer ile evlendi ve aynı yıl çalışmalarını Viyana, Avusturya'ya taşıdılar. İki oğulları oldu ve çift 1942'de boşanmadan önce Cambridge, Massachusetts'e geri döndüler. Susanne 17 Temmuz 1985'te hayatını kaybetti.[3][4]

Eğitimi

İlk eğitimi, özel bir okul olan Veltin Kız Okulu'na devam ederken evden eğitim almayı da içeriyordu. 1916'da Langer, Radcliffe Koleji'ne kaydoldu. 1920'de lisans derecesini aldı ve 1924'te yüksek lisans diplomasını ve 1926'da doktorasını aldığı Harvard'da felsefe alanında yüksek lisans eğitimine devam etti. 1927'den 1942'ye kadar Radcliffe'de felsefe öğretmeniydi. Delaware Üniversitesi'nde bir yıl ve Columbia Üniversitesi'nde (1945-1950) beş yıl felsefe dersleri verdi. 1954'ten 1962'ye kadar Connecticut Koleji'nde ders verdi. Ayrıca Michigan Üniversitesi, New York Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi, Ohio Üniversitesi, Smith Koleji, Vassar Koleji, Washington Üniversitesi ve Wellesley Koleji'nde felsefe dersleri verdi.[3]

Felsefe

Susanne Langer'in bilinç ve estetik bağlantısı etrafındaki keşfedilmemiş tezi ve yazılarındaki alışılmadık bir dil kullanımı, nihayetinde onun diğer akademisyenler tarafından dikkatle incelenmesine yol açtı. Bununla birlikte, insan bilincinin karmaşıklığını ve doğasını daha fazla keşfetmesini sağladı.[5]

Langer'in felsefesi, bir şeyi başka bir şey cinsinden "görme" gücü aracılığıyla insan zihnindeki sürekli anlam oluşturma sürecini araştırdı. Langer'in ilk büyük eseri, Yeni Anahtarda Felsefedir. Bugün sıradan hale gelen bir fikri ortaya koyar: Sembolize etmek, anlamlar icat etmek ve kendi dünyasına anlamlar yüklemek için temel ve yaygın bir insan ihtiyacı var.[6]

Pozitivizm eleştirisiyle başlayan eser, insan düşünce süreçlerine dair; anlambilim kuramından müzik felsefesine doğru ilerleyen, tüm sanatlar için bir kuram taslağı çizen bir çalışmadır. Langer'e göre, insan zihni "kendisine gelen deneyimsel verilerin sembolik bir dönüşüm sürecini sürekli olarak sürdürür", bu da onun "neredeyse kendiliğinden fikirlerin gerçek bir çeşmesi" olmasına neden olur.[7]

Susanne Langer'in söylemsel ve sunumsal semboller arasındaki ayrımı, onun daha iyi bilinen kavramlarından biridir.[8] Söylemsel simgeleştirme, kararlı ve bağlama göre değişmeyen anlamları olan öğeleri (kelime olmak zorunda değil) yeni bir anlama göre düzenler. Sunum simgeleştirmesi, sabit anlamları olan öğelerden bağımsız olarak çalışır. Sunum, ayrı ayrı bölümlerinin anlamını aşamalı olarak birleştirerek anlaşılamaz. Bir bütün olarak anlaşılmalıdır. Örneğin, bir resimde kullanılan bir öğe, başka bir resimde tamamen farklı bir anlamı ifade etmek için kullanılabilir. Aynı ilke, bir müzik aranjmanındaki nota için de geçerlidir - bu tür öğelerin, tüm sunum bağlamları dışında bağımsız olarak sabit bir anlamı yoktur.[9] Langer'in bir sanat eseri içindeki bu içsel bağlamsallaştırmaya ilişkin analizi, onu, "biçimin mantıksal olarak içerikten soyutlanabileceğini" düşünmenin "saçma" olduğunu iddia etmeye yöneltti.[10]

Langer, sembolizmin, tüm insan bilme ve anlamasının temelini oluşturması sebebiyle, felsefenin temel ilgi alanı olduğuna inanıyordu.[11] Ernst Cassirer gibi Langer de, insanları hayvanlardan ayıran şeyin sembolleri kullanma kapasitesi olduğuna inanıyordu. Tüm hayvan yaşamını duygular yönlendiriyorken, insan duygusuna kavramlar, semboller ve dil aracılık eder. Hayvanlar işaretlere tepki verir, ancak bir işaretten gelen uyaran insanlar için belirgin ölçüde daha karmaşıktır.

Langer, "sanal deneyim" teriminin erken kullanımı da dahil olmak üzere sanal kavramına yakın ilgi gösteren en eski filozoflardan biridir.[12] Henri Bergson'un madde ve bellek kavramlarından esinlenerek sanatı sanal kavramıyla ilişkilendirmiştir. Ona göre, yaratıcısı tarafından bir sanat eserinin alanını bulmak, sanal bir dünya inşa etmekten daha azı değildir. Sanallığı "algılanmak için yaratılan her şeyin niteliği" olarak tanımlamaktadır. Ona göre sanal, yalnızca bir bilinç meselesi değil, insan zihninin dışında bir düşünce alanı olarak, kasıtlı olarak yaratılan ve maddi olarak var olan dışsal bir şeydir. Langer, sanallığı, sanatçı tarafından yaratılan, örneğin bir resim veya bir bina gibi, "çevrenin bir parçası olarak değil de kendi içinde önemli" olan fiziksel bir alan olarak görür. Özellikle mimarlığı, bir varlık mekanının gerçekleştirilmesi olarak değil, algılanması için kavramsal olarak sanallığa tercümesi olarak görmektedir: "Mimar, kısacası, yaratılmış bir alanla, sanal bir varlıkla ilgilenir." Langer için Bergson'un tersine, sanallık somuttur ve insanlarla makine arasında düşünceye dayalı bir etkileşime neden olabilir.[13]

Daha sonraki yıllarda Langer, çalışmalarının belirgin görevinin süreç felsefesi geleneklerini kullanarak bilim ve psikoloji temelli bir "zihnin yaşamı" teorisi oluşturmak olduğuna inanmaya başladı.[9] Langer'in son çalışması Mind: An Essay on Human Feeling, ilgili hümanist ve bilimsel metinlerin kapsamlı bir setinin üç ciltlik bir araştırmasına dayanarak estetik deneyimin felsefi ve bilimsel temelini oluşturma girişiminin sonucudur.[6]

Önemli Yayınları

Kaynakça

  1. ^ Feeling and Form: A Theory of Art. New York: Charles Scribner's Sons. 1953. 
  2. ^ "Book of Members, 1780–2010: Chapter A" (PDF). American Academy of Arts and Sciences. 18 Haziran 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2017. 
  3. ^ a b "American National Biography Online: Langer, Susanne K". www.anb.org. 21 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2016. 
  4. ^ "Susanne Langer". Books and Writers (kirjasto.sci.fi). Finland: Kuusankoski Public Library. 21 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ Shelley, C 1998, 'Consciousness, Symbols and Aesthetics: A Just-So Story and its Implications in Susanne Langer's 'Mind: An Essay on Human Feeling', Philosophical Psychology, 11, 1, pp. 45-66, Philosopher's Index, EBSCOHost, viewed 4 April 2016.
  6. ^ a b Howard Gardner, "Philosophy in a New Key Revisited: An Appreciation of Susanne Langer" Art, Mind, and Brain: A Cognitive Approach to Creativity, New York: Basic Books, pp. 48–54
  7. ^ "Dryden, "Whitehead's Influence on Susanne Langer's Conception of Living Form"". www.anthonyflood.com. 21 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2016. 
  8. ^ Hoffmann, Michael H. G., Geist und Welt – durch die Symbolisierungen der Kunst betrachtet, a review of Susanne K. Langer, Die lebendige Form menschlichen Fühlens und Verstehens (The living form of human feeling and understanding). Munich: Fink, 2000. 3-7705-3462-X, IASL Online, retrieved 2010-03-19.
  9. ^ a b Lachmann, Rolf (January 1998), From Metaphysics to Art and Back: The Relevance of Susan K. Langer's Philosophy for Process Metaphysics 26, Process Studies, pp. 107–125
  10. ^ Langer (1950). "The Principles of Creation in Art". Hudson Review. 2: 520-521. 
  11. ^ Littlejohn, Stephen W.; Foss, Karen A. (2008), Theories of Human Communication (9th ed.), Belmont, California: The Thomson Wadsworth Corporation, p. 105
  12. ^ Literature and Knowing. Middleton, Connecticut: Weslyan University. 1969. 
  13. ^ Susanne K. Langer, Feeling and Form (Charles Scribner's Sons, 1953), 65 and 114–115.
  • "Confusion of Symbols and Confusion of Logical Types", Mind, 35, 1926, ss. 222-229 
  • "Form and Content: A Study in Paradox", Journal of Philosophy, 23, 1926, ss. 435-438 
  • "A Logical Study of Verbs", Journal of Philosophy, 24, 1927, ss. 120-129 
  • "The Treadmill of Systematic Doubt", Journal of Philosophy, 26, 1929, ss. 379-384 
  • "Facts: The Logical Perspectives of the World", Journal of Philosophy, 30, 1933, ss. 178-187 
  • "On a Fallacy in 'Scientific Fatalism'", International Journal of Ethics, 46, 1936, ss. 473-483 
  • "The Lord of Creation", Fortune, 29, January 1944, ss. 127-154 
  • "Why Philosophy?", Saturday Evening Post, 234, 13 Mayıs 1961, ss. 34-35, 54, 56 
  • "Henry M. Sheffer", Philosophy and Phenomenological Research, 25, 1964, ss. 305-307 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Epistemoloji</span> bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalı

Epistemoloji ya da bilgi felsefesi, bilgiyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Epistemologlar, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı, epistemolojik gerekçelendirme, inancın rasyonelliğini ve diğer çeşitli konuları incelemektedir. Epistemoloji, felsefenin etik, mantık ve metafizikle birlikte dört ana dalından biri olarak kabul edilir.

İnanç, en geniş tanımıyla bir kişinin belli bir iddiayı ya da varsayımı, sezgisel yol ile (hissetme) "doğru" ya da "yanlış" kabul ettiği psikolojik bir durumdur. İnanç merkezli bir beyne sahip birey için ampirik veya bilimsel ispatın bir önemi yoktur. İnancın tanımlanmasının bir başka yolu ise bunun gerçek olma olasılığına karşı pozitif yönde tutum gösteren bir tutumun zihinsel temsil olarak görülüyor olmasıdır. Antik Yunan düşüncesi bağlamında inanç kavramıyla ilgili olarak pistis ve doxa olmak üzere iki ilgili terim belirlenmiştir. Basitleştirilmiş olarak, pistisin "güven" ve "itimat", doxanın ise "görüş" ve "kabul" anlamlarına geldiği söylenebilir. İngilizcedeki "ortodoks" sözcüğünün kökeni doxaya dayanmaktadır. Jonathan Leicester, inancın gerçeği göstermek yerine eylemde bulunma amacına sahip olduğu görüşünü önermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Willard Van Orman Quine</span> Amerikalı filozof (1908 – 2000)

Willard Van Orman Quine, analitik felsefe geleneğinden Amerikalı filozof ve mantıkçı. "Yirminci yüzyılın en etkili filozoflarından biri" sayılır. 1930'dan 70 yıl sonraki ölümüne kadar Quine sürekli olarak Harvard Üniversitesi ile öyle ya da böyle yakından ilgiliydi, önce bir öğrenci; sonra da bir profesör olarak. 1956-78 yıllarında Harvard Edgar Pierce Felsefe Kürsüsünde ders verdi.

<span class="mw-page-title-main">Gilbert Ryle</span>

Gilbert Ryle (1900-1976), çağdaş İngiliz filozofudur. Dil felsefesi geleneği içinde yer alır. Ludwig Wittgenstein'ın felsefi sorunlara yaklaşımını paylaşan İngiliz sıradan dil filozofları kuşağının bir temsilcisiydi. Aristoteles'ten etkilenip, Edmund Husserl ve Meinong'la da ilgilenen Ryle'ın en önemli iki kitabı Zihin Kavramı ve İkilemler'dir.

Rudolf Carnap 1935'ten önce Avrupa'da, sonrasında Amerika'da etkin olan Alman filozof. Viyana Çevresinin önemli bir üyesi ve mantıksal olguculuğun bir destekçisiydi. "Yirminci yüzyıl filozofları arasında bir dev" sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ernst Cassirer</span>

Ernst Cassirer, Alman filozoftur.

<span class="mw-page-title-main">Stoacılık</span> felsefi sistem

Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe ekolüdür. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: Kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Afrika felsefesi</span>

Yazılı bir geleneği pek bulunmamakla birlikte, Afrika'nın çoğunlukla sözlü gelenekleri ile örf ve adetlerinden beslenen bir felsefesi olduğundan bahsetmek mümkündür. Afrika'nın yazılı felsefesinin ilk ve ender ürünleri Eski Mısır'a aittir. Buna karşılık çağdaş Afrika felsefesine sözlü gelenek hakimdir.

Peter Frederick Strawson, Britanyalı filozof, gündelik dil felsefesinin en önemli temsilcilerinden olan çağdaş düşünür. 1968-1987 yılları arasında Oxford Üniversitesi'nde Waynflete metafizik felsefesi profesörü olarak çalıştı.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

Susanne Sreedhar, Boston Üniversitesi'nde felsefe doçentidir. Sosyal sözleşme teorisindeki çalışmaları ile tanınmıştır. Hobbesçu sistemini destekleyen Sreedhar, etik sivil direnişini kendine amaç edinmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Algı felsefesi</span> Felsefi Yaklaşım

Algı felsefesi, algısal deneyimin doğası ve algısal verilerin durumuyla, özellikle de dünya hakkındaki inançlar veya dünya hakkındaki bilgilerle nasıl ilişkili olduklarıyla ilgilidir. Herhangi bir açık algı açıklaması, çeşitli ontolojik veya metafizik görüşlerden birine bağlılığı gerektirir. Filozoflar, nesnelerin algılarının ve bunlarla ilgili bilgi veya inançların bireyin zihninin yönleri olduğunu varsayan içselci açıklamaları ve bunların bireyin dışındaki dünyanın gerçek yönlerini oluşturduklarını belirten dışsalcı açıklamaları birbirinden ayırır. Son zamanlardaki felsefi çalışmalar, tek görme paradigmasının ötesine geçerek algının felsefi özelliklerini genişletmiştir.

Enformasyon felsefesi ya da Bilgi felsefesi, bilgi işleme, temsil sistemi ve bilinç, bilgisayar bilimi, bilgi bilimi ve bilgi teknolojisi ile ilgili konuları inceleyen bir felsefe dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yapay zeka felsefesi</span> Overview of the philosophy of artificial intelligence

Yapay zeka felsefesi, yapay zekayı ve yapay zekanın, etik, bilinç, epistemoloji ve özgür irade bilgi ve anlayışı üzerindeki etkilerini araştıran teknoloji felsefesinin bir dalıdır. Ayrıca teknoloji, yapay hayvanların veya yapay insanların yaratılmasıyla ilgilidir, bu nedenle disiplin, filozoflar için oldukça ilgi çekicidir. Bu faktörler yapay zeka felsefesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bazı akademisyenler, AI topluluğunun felsefeyi reddetmesinin zararlı olduğunu savunur.

Mind, Mind Association adına Oxford University Press tarafından üç ayda bir yayımlanan hakemli akademik dergidir. Daha önce yalnızca analitik felsefe geleneğinde yayım yapmış olan dergi, şimdilerde "hiçbir felsefe alanı, hiçbir felsefe tarzı ve hiçbir felsefe okulunu dışlamadan, yayıncılığın tek kriteri olarak kaliteyi hedeflemektedir." Dergi, felsefe çalışmaları için önemli bir kaynak olarak kabul edilir.

John A. Dupré, İngiliz bilim filozofudur. Yaşam Bilimleri Araştırma Merkezi Egenis'in direktörü ve Exeter Üniversitesi'nde felsefe profesörüdür. Dupré'nin başlıca çalışma alanı biyoloji felsefesi, sosyal bilimler felsefesi ve genel bilim felsefesidir. Dupré, Nancy Cartwright, Ian Hacking, Patrick Suppes ve Peter Galison ile birlikte genellikle bilim felsefesinin "Stanford Okulu" olarak gruplandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Ian Hacking</span>

Ian MacDougall Hacking, bilim felsefesinde uzmanlaşmış Kanadalı bir filozoftur. Kariyeri boyunca Killam Beşeri Bilimler Ödülü ve Balzan Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı ve Kanada Nişanı, Kanada Kraliyet Cemiyeti ve İngiliz Akademisi gibi birçok prestijli grubun üyesi oldu.

Richard Newell Boyd, kariyerinin çoğunu Susan Linn Sage Fahri Felsefe ve İnsani Mektuplar Profesörü olduğu Cornell Üniversitesi'nde felsefe öğreterek geçiren Amerikalı bir filozoftu. Epistemoloji, bilim felsefesi, dil ve zihin alanlarında uzmanlaştı.

Peter Achinstein, Johns Hopkins Üniversitesi'nde Amerikalı bir bilim filozofudur.

<span class="mw-page-title-main">George Herbert Mead</span> Amerikalı filozof ve psikolog (1863 – 1931)

George Herbert Mead, öncelikle birkaç seçkin pragmatistten biri olduğu Chicago Üniversitesi'ne bağlı Amerikalı bir filozof, sosyolog ve psikologdur. Simgesel etkileşimciliğin ve Chicago sosyolojik geleneğinin kurucularından biri olarak kabul edilir.