İçeriğe atla

Susan B. Anthony

Susan Brownell Anthony
Doğum15 Şubat 1820(1820-02-15)
Adams, Massachusetts
Ölüm13 Mart 1906 (86 yaşında)
Rochester, New York
MeslekKadınların oy hakkı savunucusu, kadın hakları savunucusu
İmza

Susan Brownell Anthony (15 Şubat 1820 - 13 Mart 1906), ABD'de kadınlara oy hakkı tanınması için verilen mücadelenin ilk öncülerinden. 1892-1900 arasında Amerika Kadınlara Oy Hakkı Ulusal Derneği'nin başkanlığını yürütmüş, kadınlara oy hakkı tanıyan, Anayasanın 19. Ek Maddesi'ni (1920) sağlayan ortamın hazırlanmasına katkıda bulunmuştur.

Hayatı

Pamuklu dokuma imalatçısı olan babası Daniel Anthony, köleliğin kaldırılması akımının destekçilerinden olan Quaker idi. Susan Anthony, bağımsızlık havasının egemen olduğu ve ahlaki değerlere bağlı bir evde büyüdü. Üç yaşında okuma-yazma öğrendi. Ailesinin 1826'da Massachusetts'den New York eyaletindeki Battensville'e taşınmasından sonra, önce bir semt okuluna, ardından babasının kurduğu bir okula, en sonunda da Philadelphia yakınlarında bir yatılı okula gitti.

1846-1849 arasında New York eyaletinin kuzey kesimindeki bir kız okulunda öğretmenlik yaptı. Sonra Rochester'daki babaevine yerleşti ilk toplumsal mücadelesine içkiyle savaş yanlısı olarak başladı. Bu hareket içinde kadınlara tanınan rolün ne kadar sınırlı olduğunu görünce, kendi türündeki ilk örgütlerden biri olan New York Eyaleti İçkiyle Savaş Kadın Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı. 1852'den sonra, arkadaşları Elizabeth Cady Stanton ve Amelia Bloomer'ın kadın hakları için açtıkları kampanyalara katıldı. Kadın giyimi üzerindeki kısıtlamaları protesto etmek için bir süre kısa etek altına bol pantolon giyerek dolaştı, 1854'ten sonra kendini kararlı bir biçimde kölecilik karşıtı harekete adadı. 1856'dan İç Savaş'ın başlamasına değin (1861) Amerika Kölelikle Mücadele Derneği'nde görev aldı. 1868-1870 arasında New York'ta Stanton'la birlikte The Revolution adlı liberal eğilimli bir haftalık dergi çıkardı. Kadınlara erkeklerle eşit ücret verilmesi çağrısında bulunarak, New York Çalışan Kadınlar Derneği'nin kuruluşunda görev aldı. Anayasa'nın 14 ve 15. ek maddeleriyle Siyah erkekleri de kapsamına alan medeni ve siyasi hakların kadınlara da tanınmasını talep eden Anthony, 1872'de bir grup kadını Rochester'da sandık başına götürdü. İki hafta sonra tutuklandı ve yargılanmayı beklerken büyük ilgi gören dizi konferanslar verdi. Mart 1873'te yeniden kent seçimlerinde oy kullanmayı denedi. Daha sonra yargılandı ve seçim yasalarını çiğneme suçundan hüküm giydi; ama verilen para cezasını ödemedi. Anthony, bu tarihten sonra, ülkenin her yerinde verdiği konferanslar ve başkanı olduğu kadın dernekleri aracılığıyla, federal anayasanın, kadınlara oy hakkı tanıyacak biçimde değiştirilmesi için çalıştı.

Yakın arkadaşları Stanton ve Matilda Joslyn Gage ile birlikte, The History of Woman Suffrage (1881-1902;4 cilt, Kadınlara Oy Hakkının Tarihi) adlı kitabı derleyerek yayımladı. 1888'de Uluslararası Kadınlar Konseyi'ni, 1904'te ise Uluslararası Kadınlara Oy Hakkı Birliği'ni kurdu. Londra (1899) ve Berlin'de (1904) yapılan toplantılarda, kadın hakları konusundaki öncü katkıları dolayısıyla tüm dünya kadınlarının övgüsünü topladı.

Kaynakça


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Liberal feminizm, kadının özel alan ile sınırlı kalmasına karşı çıkarak, birey olarak kendini geliştirecek potansiyele sahip olması gerektiğini savunan ideoloji. 1970’lerde Amerika’da ortaya çıkmıştır. Liberal feminist teorinin klasik savunucusu olarak Mary Wollstonecraft kabul edilmektedir. Mary Wollstonecraft, 3 Ocak 1792’de feminist teori tarihindeki ilk önemli çalışma olan A Vindication of the Rights of Woman adlı eserini tamamlamış, bu kitap daha sonraları feminist düşünce için başat eser olmuştur. Wollstonecraft’a göre, mademki erkekler ve kadınlar aynı ahlaki ve düşünsel öze sahipler, o zaman aynı zihinsel ve tinsel eğitimi almalıdırlar. Bu noktada temel liberal feminist duruşunu ortaya koymaktadır: akıl, her insanda aynıdır. 19. yüzyıl Amerikan kadın hakları hareketinin önemli iki lideri Elisabeth Cady Stanton ve Susan B. Anthony, selefleri Wollstonecraft tarafından ifade edilen Aydınlanma teorisini geliştirmiştir. “Cinsler aynıdır” diyen Stanton, sonuç olarak bunların eşit haklar hak ettiklerini iddia etmiştir. Stanton'un temel liberal tezi, birey olan kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için bazı haklara sahip olmaları gerektiğidir. Susan B. Anthony ise bazı önermelerinde doğal haklar doktrini üzerinde ayrıntılı olarak durmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kadın hakları</span>

Kadın hakları, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.

<span class="mw-page-title-main">Jeannette Rankin</span> Montanayı temsil eden ABD Temsilciler Meclisi üyesi (1880 – 1973)

Jeannette Rankin, ABD Kongresi'nin ilk kadın üyesi.

<span class="mw-page-title-main">Frederick Douglass</span>

Frederick Douglass, köleliğin kaldırılması için mücadele vermiş reformist, konuşmacı, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Louisa May Alcott</span> Amerikalı romancı (1832 – 1888)

Louisa May Alcott, Amerikalı yazar.

Kadın hareketi, kadın haklarını desteklemeye yönelik evrensel nitelikteki sosyal harekettir.

<span class="mw-page-title-main">Afroamerikan sivil haklar hareketi</span>

ABD'deki sivil haklar hareketi ırk ayrımı sistemini muhafaza eden yasaları feshettirerek Siyah Amerikalılar için sivil haklar bakımından eşitliğin kurulmasını amaç olarak alan hareket idi. Protestan papaz ve şiddetsiz direniş savunucusu Martin Luther King bu hareketin önde gelen şahsiyetlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması</span> Atatürk devrimleri sonucu, yerel seçimlerde 1930, genel seçimlerde 1934ten beri kullanılan siyasi hak

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, 1930’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara oy hakkı</span>

Kadınlara oy hakkı, kadınların seçimlerde oy kullanma hakkıdır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nda kadının toplumdaki yeri geleneksel ve dinsel birçok nedenden dolayı kısıtlıdır. Bu tutum Tanzimat Dönemi'ne kadar devam etmiş olup Tanzimat döneminin getirdiği eşitlik anlayışı kadın ile erkek arasındaki eşitsizliklere de yansımıştır. Tanzimat döneminde kâğıt üzerinde eşitlik sağlansa bile uygulamada önceki tutum devam etmiştir. Osmanlı'da hukuk kurallarının İslami kaynaklarca belirlenmesi kadın hakları üzerinde de etkisini göstermiştir. Ayrıca Türklerin Orta Asya kökenli olmasından dolayı İslamiyet öncesi dönemlerdeki Türk kültürü, Osmanlı döneminde kadınların sahip oldukları hakların kısıtlı olmasına neden olmuştur. Teokratik ve monarşik rejimli Osmanlı İmparatorluğu'nda şeriat hükümlerinin etkili olması kadınları ev yaşamına itmiştir. Osmanlı'da miras konusunda da kadınların erkeklere oranla daha az miras payına sahip olduğu gözlenmiştir. Osmanlı Mahkemelerinde 2 kadın ancak bir erkeğe denk tutulmuş, dini eğitimde ise kız-erkek ayrımı yapılmayıp kız çocukları sıbyan mekteplerinde eğitim görmüşlerdir. Köydeki kadınlar ise erkekler gibi tarlalarda çalışarak evini yönetip, halı ve kilim dokumasına karşın asla erkekler ile eşit haklara sahip olmamışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Harriet Tubman</span> Amerikalı eylemci hemşire

Harriet Tubman, Siyahi Amerikalı kölelik karşıtı eylemci, Süfrajet, Sivil haklar eylemcisi ve Amerikan İç Savaşı sırasında Konfederasyon aleyhine çalışıp Birlik lehine casusluk yapmış hemşire.

<span class="mw-page-title-main">Kadınların oy hakkının zaman çizelgesi</span>


Kadınlara oy hakkı dünyanın farklı ülkelerinde farklı zamanlarda tanınmış olan haktır. Birçok ülkede kadınlara oy hakkı, genel oy hakkından önce tanındığından belirli sınıf veya ırka mensup erkekler ve kadınlar halen oy kullanamamaktadır. Bazı ülkeler her iki cinsiyete de aynı zamanda oy hakkı tanımıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Ernestine Rose</span> Amerikalı aktivist (1810 – 1892)

Ernestine Louise Rose, Amerikalı yazar. Elizabeth Cady Stanton ve Susan B. Anthony adlı düşünürlerle aynı dönemde yaşamış; kadınlara oy hakkı ve kölelik karşıtlığını savunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'nde kadın hakları hareketinin önde gelen üyeleri arasında sayılmaktadır. Ateist feminizm adlı akımın kurucusu olarak da tanınan Rose 1996'da National Women's Hall of Fame üyeliğiyle onurlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Elizabeth Cady Stanton</span> Amerikalı yazar (1815 – 1902)

Elizabeth Cady Stanton, Amerikalı yazar ve aktivist. Kadınlara oy hakkı için yürüttüğü çalışmalar ve kölelik karşıtlığıyla tanınan Stanton 1848'de New York'ta imzalanan Declaration of Sentiments'le Amerika Birleşik Devletleri'nde kadın hakları hareketinin temellerini atmıştır. Yazar 1892-1900 yılları arasında National Woman Suffrage Association'da müdürlük görevinde de bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Oy hakkı</span>

Oy hakkı, politik imtiyaz, halka açık politik seçimler üzerinde kullanılan oyun hukuki hakkıdır. Dilden dile değişmekle birlikte bazen seçime aday olma hakkı olan pasif oy hakkından ayırt edilebilmesi için aktif oy hakkı da denir. Aktif ve pasif oy kullanma kombinasyonunada bazen tam oy hakkı denir.

<span class="mw-page-title-main">Afganistan'da kadın</span> Afganistanda kadın haklarına genel bakış

Afganistan'da kadın hakları tarih boyunca çeşitlilik göstermiştir. 1964'teki Afganistan anayasasıyla kadınlar resmen eşitlik kazandı. Ancak bu haklar, 1990'larda ortaya çıkan iç savaş sırasında Taliban gibi farklı geçici yöneticiler tarafından kadınların elinden alındı. Özellikle Taliban yönetimi sırasında kadınlar, özellikle sivil özgürlükler açısından çok az özgürlüğe sahip olmuş ya da bu haklardan tamamen mahrum kalmıştır. 2001 sonlarında Taliban rejiminin kaldırılmasıyla Afganistan İslam Cumhuriyeti'nde kadın hakları kademeli olarak iyileştirildi ve büyük ölçüde 1964'teki anayasaya dayanan 2004 anayasasında kadınlar bir kez daha hukuken erkeklerle eşit oldu. Bununla birlikte özellikle de kırsal kesimde yaşayan ve uluslararası endişe yaratmaya devam eden kadınlara yönelik gerici bir bakış açısından ötürü hakları hâlâ belli değildir. Taliban 2021'de Afganistan'ın çoğunu kontrol altına aldığında ise ülkedeki kadınların geleceğiyle ilgili endişeler arttı.

Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Kadınlar Konseyi</span>

Uluslararası Kadınlar Konseyi , tüm dünyada kadınların özgürleşmesi için mücadele etmek üzere 1888 yılında kurulmuş ulus ötesi bir sivil toplum kuruluşudur.