İçeriğe atla

Suphi Ezgi

Suphi Ezgi
DoğumMehmet Suphi Ezgi
1869
Üsküdar, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm12 Nisan 1962 (93 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeriZincirlikuyu Mezarlığı
VatandaşlıkOsmanlı İmparatorluğu
Türkiye
EğitimMekteb-i Tıbbiye-i Şahane
MeslekDoktor, mizikolog, besteci
Kurul üyeliğiİstanbul Belediye Konservatuvarı Tarihî Türk Mûsikisi Eserlerini Tasnif ve Tespit Heyeti
EvlilikAdviye Semiha Ezgi (1887-1967)
Çocuk(lar)Aliye Suphiye Ezgi (1912-1930)

Mehmet Suphi Ezgi (1869, Üsküdar - 12 Nisan 1962, İstanbul), Türk hekim, müzik bilimci ve besteci. Ezgi, Türk musikisinin ses sistemini bilimsel bir temele dayandırmaya çalışmış ilk kuramcılardan birisi olarak kabul edilmektedir.

İlk yılları ve eğitimi

Mehmet Suphi Ezgi 1869 yılında İstanbul'un Üsküdar semtinde doğdu.[1] Babası Posta ve Telgraf Nezâreti muhasebe mümeyyizi İsmail Zühdü Bey, annesi Emine Hanım'dır. Henüz beş yaşında iken mahalle mektebinde okuduğu ilâhilerle dikkat çekti. Aynı zamanda hânende ve sâzende olan babasının evinde düzenlediği ve devrin belli başlı müzisyenlerin katıldığı toplantılara önceleri sesiyle katılmaya başladı.

İlk mûsiki derslerini on iki yaşlarında, keman hocalığı da yapan Muzıka-yi Hümâyun Kolağası Tahsin Bey’den alan Ezgi, kısa sürede evlerindeki toplantılara keman ile iştirak edecek bir seviyeye geldi.[2] Babasının kanun hocası Kanûnî Hacı Arif Bey’den Batı notası, Rauf Yektâ Bey’den işaretli Hamparsum notası öğrendi. On yedi yaşında Zekai Dede Efendi’nin öğrencisi oldu ve Eyüp'teki Şah Sultan tekkesinde üç yıl boyunca dersler aldı. Zekai Dede Efendi aracılığı ile tanıştığı Kozyatağı Rifâî Tekkesi şeyhi Halîm Efendi’den sînekeman ve tanbur dersleri aldı. Bu sıralarda Mısırlı Halim Paşa ve Kara Kahya bey arasında tanbur usulüyle ilgili gerçekleşen bir tartışmaya şahit olduktan sonra Kara Kahya beyin üstadı olan ve 70 yaşını geçmiş olan Kozyatağı şeyhi Halim Efendi'den ders almaya başladı. Halim efendi, Sultan III. Selim'in tanbur hocası olan İsak'ın öğrencisi Oskiyam'ın öğrencisi idi.[3] Suphi Ezgi de yazdığı tanbur metodunda da Tanburi İsak Efendi'nin tarzıyla çaldığını ifade eder.[4]

Rüştiye ve İdadi Mekteplerini tamamladıktan sonra 1892 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'den tabip yüzbaşı olarak mezun oldu.

Kariyeri

Libya'nın Bingazi şehrindeki 58. Alay’ın birinci taburuna doktor olarak tayin edildi. Mehmet Suphi nöroloji uzmanı olarak uzun süre burada görev yaptı. Bu arada Trablusgarp Savaşına katıldı ve 1913 yılında İstanbul'a döndü. I. Dünya Savaşı'nda miralay rütbesiyle Beykoz Serviburnu Emrâz-ı İntâniyye Hastanesi başhekimliğinde bulundu. Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra Anadolu’ya geçti ve Ankara Merkez Hastanesi başhekimliği görevinin yanı sıra çeşitli hastanelerde doktor olarak çalıştı. Cumhuriyet’in ilânı sonrası askeriyedeki görevinden emekliye ayrıldı. Sonraki yıllarda çeşitli kurumlarda hükûmet ve belediye tabipliği gibi resmî görevlerde bulunduktan sonra hekimlikten istifa etti.[5]

Suphi Ezgi, dönemin kayda değer müzisyen ve bestekârlarından aldığı çeşitli dersler sayesinde daha önce yaşamış birçok mûsiki üstadının üslûbuna nüfuz etti ve bunlar ileride katılacağı eser tespit çalışmalarının esasını oluşturdu. 1913 yılında, öncülüğünü Rauf Yekta Bey'in yürüttüğü Türk müzikolojisi incelemelerine Hüseyin Sadeddin Arel ile birlikte iştirak etti. Daha sonra Arel ile Ezgi’nin çalışmalarına iştirak eden Salih Murat Uzdilek ile birlikte, Türk mûsikisinin ses sistemindeki perdelerin mahiyetini tespit eden ve uzun yıllar öncesine giden yoğun araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılan "Arel-Ezgi-Uzdilek sistemi" ni ortaya koydu.[6] 1932'de İstanbul Belediye Konservatuvarı Tarihî Türk Mûsikisi Eserlerini Tasnif ve Tespit Heyeti üyeliğine seçildi. Böylece Ezgi'nin müzik kariyerinde Türk mûsikisini inceleme ve araştırma çalışmalarının yoğunlaştığı yeni bir dönem başlamış oldu. Tasnif ve Tespit Heyetindeki çalışmaları on beş yıl boyunca devam etti. Tespit Heyeti’nde Rauf Yekta, Ali Rifat Çağatay, Ahmet Irsoy ve Mesut Cemil gibi isimlerle birlikte çalıştı. 1943 yılında Ahmet Irsoy’un ölümünden sonra da tek başına çalışmaya devam etti. Bu çalışmalar, birçok eserin unutulmaktan kurtarılıp yeniden Türk mûsikisi repertuvarına kazandırılmasına önemli etkisi oldu.

Suphi Ezgi'nin Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bulunan kabri, İstanbul

Müzikoloji çalışmaları için bir başlangıç noktası, üstadı Zekai Dede Efendinin kendisine verdiği birtakım müzik derlemelerini incelemesi sayılabilir. Hamparsum ve Kantemir sistemleriyle kaydedilen bu eserleri inceledi ve kopyalayıp hocasına teslim etti.[3] Mehmet Suphi Bey, güzel sesinin yanı sıra, tamburi, ney, keman ve sînekeman gibi enstrümanları ustalıkla çaldı. İcracılığının en önemli yönü ise kendine özgü tavır ve üslubunun hakim olduğu hânendeliği oldu. Kemal Batanay, Ercüment Berker, Fahri Kopuz, Lâika Karabey, Mesut Cemil, Yılmaz Öztuna, Ahmet Çağan, Sadun Aksüt ve Ârif Sami Toker gibi birçok müzisyenin hocalığını yaptı.[7]

Özel hayatı ve ölümü

Adviye Semiha Ezgi ile evli kalan Suphi Ezgi'nin, bu evliliğinden Aliye Suphiye Ezgi adında bir kızı oldu. İyi derece Fransızcanın yanı sıra Arapça ve Farsçada bilen Ezgi, son yıllarını Beykoz’da münzevi bir şekilde geçirdi. 12 Nisan 1962 tarihinde 93 yaşında İstanbul'da hayatını kaybetti. 13 Nisan'da Şişli Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.[8][9]

Eserleri

  • Ameli ve Nazari Türk Musikisi
  • Tambur metodu
  • Türk Musikisi klasiklerinden Temcid, Na't, Salat, Durak ve İlahiler kitabı.
  • Tamburi Mustafa Çavuş'un otuz altı eseri.
  • Tamburi Ali Efendi, Hacı Arif Bey ve Şevki Bey'in eserleri.
  • Solfej kitabı.

Kaynakça

  1. ^ Fatih Türkyılmaz (11 Nisan 2021). "Bir hekim bestekar: Mehmet Suphi Ezgi". Anadolu Ajansı. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  2. ^ "MEHMED SUPHİ EZGİ". www.turkishmusicportal.org. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  3. ^ a b Ezgi, Suphi (1933). Nazari ve Ameli Türki Musikisi. 1. İstanbul: Milli Mecmua Matbaası. 
  4. ^ Onat, Erhan (1999). Dr. Suphi Ezgi'nin tanbur metodu: Çeviri yazım ve yorum (Yüksek Lisans). İzmir: Ege Üniversitesi. 
  5. ^ Gültekin Oransay (1977). "Yayınlanmış Türk Din Musikisi Sözlü Anıtlarının Ezgileyicileri", 3. Ankara Üniversitesi. s. 190. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  6. ^ İsmail Baha Sürelsan. "EZGİ, Mehmet Suphi". TDV İslâm Ansiklopedisi. 6 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  7. ^ "Sadun Kemali Aksüt". İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  8. ^ Serhat Başar (2018). "Bazı Bestekarlarımızın Kabirleri Hakkında - I" (PDF). Darülelhan. s. 10. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 
  9. ^ Bedi N. Şehsuvaroğlu. "Dr. Suphi Ezgi". İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi. 25 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tamburî Cemil Bey</span> Osmanlı besteci ve tanburi

Tambûrî Cemil Bey, Türk tambur, yaylı tambur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolonsel ve lavta ustasıdır. Çok sayıda bestesi ve taş plak kayıtları vardır. Yaylı tamburun mucididir.

<span class="mw-page-title-main">Mesut Cemil</span> Türk müzisyen

Mesut Cemil Tel, Tamburi Cemil Bey’in oğludur. Bir ara “Tel” soyadını kullanmışsa da, kısa bir süre sonra bundan vazgeçmiştir. Çocukluk yılları babasının musiki çevresinde geçti. Babasından birkaç ders dışında musiki dersi almadı. İstanbul Sultanîsi'nde öğrenciyken, on üç yaşında Daniel-Fitzinger'den keman dersleri alarak Batı musikisi bilgileri öğrenmeye başladı; keman üzerindeki çalışmalarını daha sonra Aliye Berger'in eşi Karl Berger’den aldığı derslerle sürdürdü.

Mahur, Klasik Türk musikisinde bir makam. En sevilen makamlardan biridir. İran ve Hindistan'da Mahur isminde şehirler vardır. Mahur makamı ismini muhtemelen bu şehirlerden almıştır. Çeşitli kâr-ı nâtık güftelerinde de Mahur adının coğrafi isim olarak kullanılması bu görüşü doğrulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tambur</span>

Tambur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli bir sazdır.

<span class="mw-page-title-main">Necdet Yaşar</span> Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi (1930-2017)

Necdet Yaşar,. Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi.

Türkiye'de müzikoloji, Avrupa'nın doğu müziğiyle ilgilenmesine paralel olarak 1910'lardan sonra gelişmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dârülelhan</span>

Dârülelhan, Osmanlı Devleti’nin ilk resmi müzik okulu olarak İstanbul’da 1917-1927 arasında faaliyet gösteren dört yıllık eğitim kurumu. Osmanlı Devleti’nde Maarif Nezareti’ne bağlı okullarda öğretmenlik yapmak üzere hem Türk hem Batı müziğinin bilen öğretmenler yetiştirmek amacı ile kurulmuştur. Günümüzde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı olarak geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Klasik Türk müziği</span> müzik türü

Klasik Türk müziği, klasik Türk mûsıkîsi, Osmanlı'daki adıyla mûsıkî veya günümüzde kullanılan adıyla Türk sanat müziği; Türk kültürüne has makamlı bir müzik türü. Klasik batı müziği ve Hint müziği ile beraber dünya üzerinde süreklilik ve gelenek oluşturma bakımından mevcut birkaç klasik müzikten birisi olarak kabul edilir.

Hüseyin Sadeddin Arel, Türk hukukçu, besteci ve musiki araştırmacısı.

Zekaizade Ahmet Irsoy,. Klasik Türk müziği bestekârı. Hafız Mehmed Zekai Dede ile eşi Fatma Hanım'ın iki çocuğundan ikincisi.

Tanburi Ali Efendi, 19. yüzyılın en önemli Klasik Türk müziği bestekârlarından, tanbur virtüözü, Tanburi Cemil Bey'in öğretmenlerinden.

<span class="mw-page-title-main">Zekai Dede Efendi</span> Osmanlı besteci

Zekâi Dede Efendi, Osmanlı klasik Türk müziği bestecisi.

Mehmed Fahri Kopuz, Türk müziği bestecisi ve ud virtüözü.

Salih Zeki Ataergin,, Türk musikişinas, bestekâr ve hukukçu. Kanun virtüözü Hacı Arif Bey'in oğludur. Asıl ismi Salih Zeki olmasına rağmen, babasına izâfetle Zeki Ârif adıyla tanınmıştır. Annesi Hatice Huriye Hanım’ dır.

Cüneyd Kosal,, kanun üstâdı, bestekâr.

Laika Karabey, Geleneksel Türk müziği yorumcusu, bestecisi, tanburi, İleri Türk Müziği Konservatuvarı'nın kurucularından, eğitimci.

<span class="mw-page-title-main">Rauf Yekta</span> Türk müzikolog

Râuf Yektâ Bey,, Türk bestekâr, müzikolog ve neyzen. Asıl adı Mehmet Rauf'tur. Hat hocası Nasûhî Efendi tarafından kendisine yekta unvanı verildi. 1917 yılında Dârülelhan'ın kuruluşunda yer alan isimlerden biri oldu. Araştırma ve çalışmalarıyla Türk müziğinin temelini oluşturdu. Mevlevî tarikatına girerek önemli mevlevihanelerde baş neyzenlik yaptı. Tifo nedeniyle hayatını kaybetmesi sonrasında Cemal Reşit Rey tarafından "musikî şehidi" olarak nitelendirildiği yönünde söylentiler de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Şefik Gürmeriç</span> Türk müzisyen, besteci

Ahmet Şefik Gürmeriç, Türk müzisyen, bestekar, yazar ve Türk mûsikisi öğretmenidir.

Leon Hanciyan/Hancıyan, Osmanlı Ermenisi klasik Türk müziği sanatçısı ve bestekar. Eserlerinin çoğunun unutulmasına rağmen bir peşrev, üç saz semaisi, bir aksak semai ile onbeş kadar şarkısı bilinmektedir.

Yusuf Sadun Aksüt,, Türk bestekâr ve tamburi.