İçeriğe atla

Sultaniye (yat)


Sultaniye 1880-1893 yılları arasında İstanbul'da
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluğu
Adı
  • Feyz-i Cihat (1852-1862)
  • Sultaniye (1862-1912)
Sipariş 1851
İnşa edenC.J. Mare and Company, Blackwall, Middlesex
Kızağa konuluşu 1852
Denize indirilişi 23 Aralık 1852
Bitirilişi 1853
Hizmet dışı 1905
Akıbet 20 Nisan 1912'de batırıldı
Genel karakteristik
Deplasman 2,909
Uzunluk 119,2 metre (391 ft 1 in) (loa)
Genişlik 12,2 metre (40 ft) (BMAX)
Su çekimi 4,8 metre (15 ft 9 in)
Kurulu güç
İtme gücü
  • 1 × deniz buhar motoru
  • 2 × Kanatlı çark
  • Hız 15 knot (28 km/sa; 17 mph)
    Kişi kapasitesi 140
    Silah donanımı

    1861

    • 4 × 14 librelik top

    1890

    • 2 × 120 mm Krupp top
    • 2 × 37 mm top

    1896

    Sultaniye, Osmanlı İmparatorluğu'nun saltanat yatıydı. Aslen 1850'lerin başında Mısır filosu için inşa edilen gemi 1862'de Osmanlı padişahı Abdülaziz'e hediye edilmeden önce Feyz-i Cihat adını taşıyordu. 1905'te eskidiği için hizmet dışı bırakılmadan önce elli yıl boyunca Sultan'ın yatı olarak görev yaptı. Ekim 1911'de, Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyan savaş gemilerinin İzmir Körfezi'ne girmelerini engellemek için içerisine taş doldurulan ve mürettebat tarafından altı delinerek karaya oturtulan yat, 20 Nisan 1912'de Yenikapı geçidinde Sancakburnu Kalesi açıklarında bütünüyle batırıldı.

    Tasarım ve silahlar

    Feyz-i Cihat, ahşap gövdeli yandan çarklı bir gemi olarak tasarlandı. Dikmeler arası uzunluğu 119,2 m (391 ft 1 inç), genişliği 12,2 m (40 ft) olan yat, 4,8 m (15 ft 9 inç) su çekimindeydi.[1] 2.909 ton deplasmana sahip olan yat, kömürle çalışan kazan tarafından sağlanan buharla çalışan iki silindirli bir bileşik buhar motoruna bağlı bir çift kanatlı çark ile hareket ettiriliyordu. En çok 15 knot (28 km/sa; 17 mph) hıza ulaşabilen yatın motorları inşa edildikleri haliyle 750 indike beygir gücü (560 kW) üretebiliyordu. 300 metrik ton kömür depolama kapasitesine sahip olan gemi, maksimum 140 yolcu taşıyabiliyordu. Geminin altın yaldız çerçeveli ve kalın camlarla örtülmüş manzara resimleri yer alan padişah salonuna billur parmaklıklı bir merdiven ile iniliyordu.[2]

    Gemi başlangıçta dört adet 14 libre topla silahlandırılmıştı ancak 1890'da bunlar bir çift 120 mm (4,7 inç) Krupp top ve iki adet 37 mm (1,5 inç) 1 librelik topla değiştirildi. 1896'da geminin donanımı bir çift Hotchkiss revolver topuna indirildi.[1]

    Hizmet geçmişi

    İnşası ve Mısır dönemi

    Yat, 1851 yılında Mısır Eyaleti donanması tarafından sipariş edildi. Feyz-i Cihat'ın omurgası, Londra'daki Blackwall bölgesinde faaliyet gösteren C.J. Mare and Company'de 1852'de inşa edilmeye başlandı. Gemi 23 Aralık 1852'de denize indirildi, ertesi yıl Ocak ayı başlarında deniz testleri tamamlandı. Yat, aynı ayın sonlarına doğru hızlıca Mısır'a teslim edildi. Altmış sekiz saat içinde Malta adasından Mısır'ın İskenderiye limanına ulaşan Feyz-i Cihat, dönemin seksen saatlik yolculuk süresi rekorunu kırdı.[3][4] Mısır 1861'de gemiyi modernize edilmek üzere İngiltere'ye geri gönderdi ve ertesi yıl Liverpool'daki Forrester & Co. tersanesinde yenileme çalışmaları yapıldı. 31 Ekim 1862'de, Mersey Nehri'nde İngiliz guleti Grace Evans ile çarpıştı ve gemiye ciddi hasar verdi. Çalışmaların tamamlanmasının ardından Mısır Askeri İşleri Bakanı İsmail Selim Paşa, gemiyi Osmanlı Padişahı Abdülaziz'e hediye etti.[2]

    Osmanlı hizmeti

    Osmanlı Donanması'na alınan yatın adı 1862'de Sultaniye olarak değiştirildi.[1] Gemi 1866-1869 Girit İsyanı esnasında Girit'e asker ve malzeme taşımada kullanıldı.[5] 21 Haziran 1867'de Cuma namazını Ortaköy Camii'nde kılan Sultan Abdülaziz Dolmabahçe Sarayı önlerinde bekleyen Sultaniye'ye binerek 47 günlük Avrupa seyahatine başladı.[6] Kafileye, Pertev Piyale vapuru ile Fransız sefire tahsis edilen bir gemi ve bazı zırhlılardan oluşan küçük bir filo eşlik etti. Ertesi gün Çanakkale Boğazı'nın her iki taraftan atılan top atışlarıyla karşılanan Sultaniye, boğaz çıkışında Fransız donanması tarafından karşılandı ve yine top atışları ile selamlandı.[6] Mora Yarımadası açıklarından yoluna devam eden Sultaniye ve maiyeti, 25 Haziran 1867'de İtalya'nın Sicilya adasının Messina Limanına ulaştı. 28 Haziran'da Napoli şehrine varan yat, bir gün sonra son güzergahı olan Fransa'nın Toulon şehrine ulaştı ve burada Fransız donanması tarafından büyük bir askerî tören ile karşılandı.[6] Sultan Abdülaziz bundan sonraki yolculuğuna kara yoluyla devam ederken, Sultaniye başkent İstanbul'a geri döndü. Fransız İmparatorluğu, Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı, Belçika ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda bir mola vererek sona eren Avrupa turunu tamamlayan Abdülaziz, 6 Ağustos 1867'te Rusçuk'tan trenle Varna'ya vardı. Varna'da birkaç saat istihrahat eden padişah, kendisini Fransa'ya götüren Sultaniye'ye geçerek geri kalan yolculuğuna yeniden denizden devam etti ve 7 Ağustos 1867'de İstanbul'a vardı.[6][7][8] Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa 1867'de Rus Çarı II. Aleksandr ile Kırım'da görüşmek için Sultaniye yatı ile yolculuğa çıktı. Sultaniye, Fuad Paşa'yı 20 Ağustos'ta iki gün süren bir toplantı için Livadya Sarayı'na taşıdı.[9]

    93 Harbi

    Malûmat Gazetesinde Sultaniye yatı ile ilgili çıkan makalenin kapağı ve Abdullah Biraderler tarafından çekilmiş yata ait salon, 5 Ağustos 1895

    Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden sonra 1876'da tahta çıkan Sultan V. Murad, donanmaya güvenmedi ve donanmanın geri kalanı gibi Sultaniye'ye de yeterli bütçe verilmedi. Filonun diğer gemileri de saltanat yatı gibi çok az faaliyet gördü ve mürettebatı profesyonelce eğitilemedi.[10] Sultan V. Murad, tahta çıkışının ardından hastalanınca doktorların tavsiyesi ile sivil gemilerde çeşitli deniz gezilerine çıkmıştı. Bu gezilerde Sultaniye ve diğer sivil vapurlar ile Kadıköy, Adalar ve Çekmece önlerine dek gitmişti.[11] Sultaniye, 93 Harbi sırasında Doğu Karadeniz'deki sahil kenti Batum'da operasyonları destekleyen bir nakliye gemisi olarak görev yaptı.[12] 12 Mayıs 1877 gecesi, destek gemisi Velikani Knjaz Konstantin'den Rus torpido botları suya indirildi. Liman dışındaki deniz mayın bariyerini geçen torpido botu Cesma'nın fırlattığı torpido Sultaniye'ye isabet etti ancak patlamadığı için yat hasar görmedi. Osmanlı mürettebatının alarm vermesinin ardından Rus gemileri limanı terk etti.[13] Sultaniye, 31 Ocak 1878'de ateşkes sona erene kadar Batum'daki Osmanlı kuvvetlerine destek vermeye devam etti. Ocak ayının başlarında, Rus kuvvetleri Balkanlar üzerinden Osmanlı başkentine yaklaşırken, birkaç gemi ihtiyat ordusunu Dedeağaç'tan Gelibolu'ya taşımaya başladı. Operasyona katılan saltanat yatı Sultaniye ve savaş gemisi Osmaniye, 31 Ocak'ta ordunun son unsurlarını taşıdı.[3][14]

    Hizmetten çıkışı

    Sultaniye 1905'te İzmir'de kullanımdan çekildi ve başka aktif bir hizmet görmedi. Ekim 1911'de, Trablusgarp Savaşı'nın başlamasından sonra donanma, İzmir'deki garnizon komutanlığı liman girişini İtalyan gemilerine kapatmak üzere batırılacak gemilerden birinin Sultaniye olmasına karar verdi. Gemiye taşlar yükledikten sonra 20 Nisan 1912'de İzmir nakliye gemisi ile İzmir dışındaki liman girişinde, Sancakburnu Kalesi açıklarında bütünüyle batırıldılar.[15] Savunma hattı daha sonra bir deniz mayını barajı ile güçlendirildi. İronik bir şekilde, İtalyanların Alman ve Avusturya-Macaristan İmparatorluklarıyla Üçlü İttifak'a katılımı, onların Anadolu'daki Osmanlı vilayetlerine doğrudan saldırmalarını engelledi; Avusturya-Macaristan'ın baskısı İtalyanları İyonya ablukasını terk etmeye zorlamıştı.[16]

    Kaynakça

    Özel
    1. ^ a b c Langensiepen & Güleryüz, s. 167.
    2. ^ a b Güleryüz, s. 26.
    3. ^ a b Langensiepen & Güleryüz, s. 201.
    4. ^ Joseph Clinton Robertson (1853). The Egyptian Steam Frigate Faid Gihad Mechanics' Magazine, 58. cilt (15 Kasım 2006 bas.). Oxford Üniversitesi: Knight & Lacey. s. 70. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
    5. ^ Büyüktuğrul, ss. 40-44.
    6. ^ a b c d Osman Köksal (1 Haziran 2003). "Sultan Aziz'in Avrupa Seyahati Dönüşü Münasebetiyle Yapılan Kutlamalar ve Bir Manzum Tarihçe". 4 (1). Eskişehir: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. ss. 120-122. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2021. 
    7. ^ Büyüktuğrul, ss. 43-44.
    8. ^ "Avrupa'ya Seyahat Eden İlk Padişah: Sultan Abdülaziz". Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı. 13 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
    9. ^ Kurat, Akdes Nimet (15 Ocak 2016). Türkiye ve Rusya. Ohio Eyalet Üniversitesi: Kültür Bakanlığı yayınları. s. 78. ISBN 9789751707031. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
    10. ^ Chesneau, Roger (1979). Conway's All the World's Fighting Ships, 1860-1905. Conway Maritime Press. s. 389. ISBN 9780851771335. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
    11. ^ Güleryüz, ss. 13-14.
    12. ^ "Sultan Abdülaziz Sultaniye Yatıyla Avrupa Yolunda". 1 Kasım 2016. 18 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2022. 
    13. ^ Işın, s. 241.
    14. ^ Işın, s. 245.
    15. ^ "Efsane gemilerin öyküleri kitaplaştı". Deniz Haber Ajansı. 31 Ağustos 2006. 22 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2020. 
    16. ^ Langensiepen & Güleryüz, ss. 15, 167.
    Genel

    İlgili Araştırma Makaleleri

    Yarhisar, Osmanlı Devleti'nde Donanma Cemiyeti tarafından 1907 yılında Fransa'dan satın alınan, Durandal sınıfı temel alınarak tasarlanmış dört Samsun sınıfı muhripten biridir. 1907'de Osmanlı donanmasına katılan muhrip, 1911-1912'de gerçekleşen Trablusgarp Savaşı'nda Osmanlı filosunun geri kalanı gibi İtalyanlarla aktif bir çatışmada yer almadı. 1912-1913'te Balkan Savaşları esnasında Varna Deniz Muharebesi, İmroz Deniz Muharebesi ve Mondros Deniz Muharebesi gibi tüm önemli çatışmalarda yer aldı, ayrıca devriye görevlerinde bulundu. I. Dünya Savaşı'nda özellikle Marmara Denizi'nde eskort ve önleme görevlerinde yer aldı. Marmara'ya giren Müttefik Devletler denizaltılarıyla birçok çatışmaya girdi. 3 Aralık 1915'te tarihinde Yalova açıklarında Birleşik Krallık'ın E11 denizaltısı tarafından torpidolanarak batırıldı. Bu olayda 7 subay ve 33 er öldü. Birleşik Krallık denizaltısı geminin kalan mürettebatını denizden alarak bir Osmanlı yelkenlisine teslim etti.

    <i>Mesudiye</i> (zırhlı)

    Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

    <i>Asar-ı Tevfik</i>

    Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

    TCG <i>Peyk</i>

    TCG Peyk ya da Osmanlı donanmasındaki adıyla Peyk-i Şevket, Osmanlı donanması ve sonrasında Türk Deniz Kuvvetleri'nde hizmet gören Peyk-i Şevket sınıfının öncü gemi olan torpido kruvazörüdür. 1906-1907 yıllarında Kiel, Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde inşa edilmiş ve Kasım 1907'de Osmanlı donanması hizmetine girmişti. Geminin ana silahı üç 450 mm torpido tüpü ve bir çift 105 mm toptan oluşuyordu ve gemi 21 knot hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Muin-i Zafer</i>

    Muin-i Zafer, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfı zırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Feth-i Bülend</i>

    Feth-i Bülend 1860'ların sonlarında sınıfının öncü gemisi olan demir zırhlı korvet savaş gemisidir. Osmanlı Donanması için İngiliz Thames Iron Works'ten sipariş edildi ve 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te hizmete girdi. Dört 229 mm topu vardı, tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi.

    <i>Avnillah</i> sınıfı zırhlı korvet Osmanlı Donanmasının zırhlı savaş gemisi sınıfı

    Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

    <i>İclaliye</i>

    İclaliye, 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

    <i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

    Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

    <i>Asar-ı Şevket</i> sınıfı zırhlı korvet

    Asar-ı Şevket sınıfı, 1860'larda başta Mısır, ardından Osmanlı donanması için inşa edilen Asar-ı Şevket ve Necm-i Şevket olmak üzere iki gemiden oluşan zırhlı korvet sınıfıdır. Fransa'da inşa edilen gemiler, tasarımları daha önceki zırhlı korvet sınıfı Asar-ı Tevfik'in tasarımına dayanıyordu. Merkezî bataryalı olarak inşa edilen iki gemi, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm Armstrong top ve kazamatın üstünde döner bir barbette bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Asar-ı Şevket</i>

    Asar-ı Şevket 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş merkezî bataryalı bir zırhlı korvettir. Başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilen ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulan geminin ilk adı Kahire'ydi. Geminin yapımına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı filosunda hizmete girdi. Asar-i Şevket, dört adet 178 mm Armstrong topundan oluşan kazamat içinde bir merkezi batarya ve kazamatın üzerinde yer alan bir döner barbete monte edilmiş bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

    <i>Lütf-i Celil</i>

    Lütf-i Celil, Osmanlı Donanması'nın Lütf-i Celil sınıfının öncü gemisi olan zırhlı savaş gemisiydi. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk bir devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen Lütf-i Celil, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı gemiyi teslim etmeye zorlaması ile Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlılara devredildi. Lütf-i Celil, 1877'de 93 Harbi sırasında aktif görevde bulundu ve Rus güçlerinin Tuna'yı geçmesini önlemek için operasyonlarda bulundu. 11 Mayıs'ta devriye gezerken bir Rus topçu bataryasıyla çatışmaya girdi. Geminin kazan dairesine isabet eden bir top mermisinin yol açtığı patlamada gemi mürettebatının çoğu ölürken gemi de battı.

    <i>Hıfzur-Rahman</i>

    Hıfzu'r-Rahman, Osmanlı Donanması için 1860'ların sonlarında inşa edilen Lütf-i Celil sınıfı zırhlı korvetlerin ikincisi olan demir zırhlı savaş gemisidir. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk vasal devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen gemi, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı zorlaması ile henüz Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlı donanmasına devredildi. Taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Lütf-i Celil</i> sınıfı zırhlı korvet

    Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

    Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

    <i>Osmaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Osmaniye, Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateynlerin öncü gemisi olan bir zırhlı savaş gemisiydi. Adını Padişah I. Osman'dan alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

    <i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

    Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

    <span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

    1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.

    <i>Draç</i> (torpido botu) Osmanlı torpido botu

    Draç, Osmanlı donanmasına ait 1907'de hizmete giren bir torpido botudur. Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı'nda görev yapmıştır.

    Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı kruvazörleri listesinde, Osmanlı İmparatorluğu'na ait olan ve olması planlanan çelik kruvazörler yer alır.