İçeriğe atla

Suikast

Suikast, bir veya birden fazla kişiyi amaçlı ve planlı bir şekilde öldürmek anlamına gelmektedir. Öldürülen veya öldürülmek istenen kişi genellikle bir devlet büyüğü veya stratejik önemi olan bir kişidir. TDK'ye göre "gizlice cana kıyma" ve "kötülük etmeye kalkışma" olarak açıklanmaktadır.

1865'te Abraham Lincoln'un suikastının temsili çizimi

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Internet Relay Chat</span> chat protokolü

Internet Relay Chat veya IRC, İnternette en çok kullanılan protokollerden bir tanesidir. 1988 yılında Finlandiya'da Oulu Üniversitesi öğrencisi olan Jarkko Oikarinen tarafından yazılmıştır. Günümüzde IRC dünyanın hemen her yerindeki insanların kullandığı bir platform haline gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nobel Barış Ödülü</span> beş Nobel Ödülünden biri

Nobel Barış Ödülü, Alfred Nobel'in vasiyeti uyarınca, her yıl ulusların ve halkların kardeşliği, silah ve orduların azaltılması, ve barış kongreleri düzenlemek için en çok çaba sarfeden kişi, kişiler veya kuruluşlara verilir.

<span class="mw-page-title-main">Cinayet</span> bir bireyin kötü bir niyetle hukuka aykırı olarak başka bir bireyi öldürülmesi

Cinayet, bir kimsenin başka bir kimseyi bilerek öldürmesi eylemidir. Çoğu ülkede müebbet hapis ya da idam cezasıyla sonuçlanmaktadır. Hukuken öldürme veya kasten öldürme olarak nitelenir. Öldüren kişiye katil denir.

<span class="mw-page-title-main">Avukat</span>

Avukat, hukuk fakültesi mezunu, avukatlık stajı yapmış, avukatlık mesleğini serbest veya bir kuruma bağlı olarak icra eden kişidir. Avukatın eş anlamlıları aklavcı ve vekil sözcükleridir. Eski kullanımda muhami denirdi. Avukatların faaliyette bulunması için baroya kaydolmaları zorunludur. Genellikle çalıştıkları şehirde bulunan baroya kayıtlı olarak faaliyet gösterirler. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda hukuk danışmanı, zabıt kâtibi, hakemlik, arabuluculuk, mübaşir, arzuhâlci, halk noteri görevlerini de yerine getirebilir.

Tüzel kişi, hukuk bakımından birçok kişinin veya malın topluluğundan doğan ve tek bir kişi sayılan oluşum. Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kişi veya emtia (mal) topluluğu şeklinde bağımsız olarak örgütlenmiş, haklara sahip olabilen, borç veya alacak edinebilen varlıklardır. Ör: Şirketler, vakıflar, dernekler, belediyeler, üniversiteler. Bir ülkedeki en büyük tüzel kişilik devlettir. Gerçek kişi olmadıkları hâlde gerçek kişi gibi işlem görürler. Kendilerini oluşturan ortaklardan, üyelerden veya temsilcilerden bağımsızdırlar. Örneğin üniversitenin mal varlığı rektöre değil, üniversite tüzel kişiliğine aittir.

<span class="mw-page-title-main">Sanatçı</span> herhangi bir biçimde sanatsal yaratım veya uygulama yapan kişi

Artist, sanatçı veya sanatkâr, hayatını sanatına göre şekillendiren; sanat ile uğraşan kişi. Edebiyat, müzik, resim ve daha birçok farklı sanat dalı ile uğraşan kişiler için kullanılan ortak ad.

Çevirmen bir metni veya sözlü iletişimi bir dilden başka bir dile çevirmeyi meslek edinen kişiye denir. Yazılı çeviri yapan kişiye mütercim, sözlü çeviri yapan kişiye de tercüman adı verilir. Çevirmenler kitap, film, video oyunu, makale, tez, ticarî yazışma ve sözleşmeler, hukukî dokümanlar, vize evrakı gibi belgeleri tercüme eden veya toplantılarda, seminerlerde, konferanslarda ardıl veya eş zamanlı çeviri yapan kişilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türbe</span> İslami kültürde saygın kişilere ait mezar

Türbe, devlet görevlilerinin veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki yapıya verilen isimdir. İçerisinde çoğunlukla saygın kişilerin gömülü olduğu anıtsal tarihi mezarlar için de türbe kelimesi kullanılır.

Medeni hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukuku gibi başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır. Temeli Roma hukukuna dayanır ve Cermen halkları tarafından geliştirilmiştir. Tüm Kara Avrupası'nda ve onlardan etkilenen birçok ülkede uygulanan bir hukuk dalıdır.

Değer kavramı, öncelikle genel anlamda kişinin nesne ile ilişkisinden doğan nitelik olarak anlaşılır. Bu anlamda değer öznel bir görüş açısından değerlendirilir. Dolayısıyla değer kişiden kişiye değişebilmekte, farklı türde değer düzeyleri ortaya konulabilmektedir. Değerin bir başka ya da ikinci bir anlamı ise, kişinin kendi kişiselliğinin dışında, yani insanın deneyimlerinin dışında kendi başına var olan kendinde bir nitelik olarak anlaşılır. Max Scheler ve Nicolai Hartman'da bu yönde bir görüş görülür. Buna göre değerler, biçimsel yönden ve içeriksel yönden olmak üzere ikiye ayrılırlar. Sonra bu alanlar da kendi alt bölümlerine ayrılabilirler. Değer kavramı hem nesne alanında hem de mantıksal alanda, ahlaksal alanda ve estetik alanda ortaya çıkar. Değerleri felsefenin ana konusu yapan ve ayrıca değerlerin incelenmesini hedefleyen felsefe eğilimi de söz konusudur ve değer felsefesi olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Hak</span> Kişinin hukuken korunan ve kendisine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaat

Hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleridir. Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere karşı ise kanuni girişimlerde bulunulması gibi yetkiler verir. Esasen Arapçada hukuk kelimesinin tekil hâli olan bu kelime, zamanla kişilerin hukuken korunan menfaatlerini tanımlamak için kullanılırken, hakların oluşturduğu düzene ise hukuk adı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Trabzon Vilayeti</span> Osmanlıda bir vilayet

Trabzon Vilayeti, Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyılın ikinci yarısında girişilen idari reformlar sonucunda kurulan vilayetlerden biridir. 1867 yılında Trabzon Eyaleti'nin kaldırılmasıyla kurulmuştur. İdari merkezi Trabzon olan vilayet, Alaçam'dan Çürüksu'ya kadar Karadeniz kıyı şeridi boyunca uzanıyordu. Dört sancaktan oluşuyordu ve Gümüşhane sancağı dışındaki üç sancağın Karadeniz'e kıyısı bulunuyordu.

Antrenör, sporcunun başarısı için spor becerileri ve strateji ile gelişimini sağlayan kişi. Boks, futbol, basketbol, atletizm gibi branşlarda oyuncuları yapılacak müsabakalara ve turnuvalara hazırlayan kimsedir. Antrenmanlarda amatör veya profesyonel tüm sporcuların, zaman, mekan, donanım, teknik, taktik gibi değişkenleri de göz önüne alarak yeterli düzeye çıkarmakla yükümlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Arma</span>

Bir arma kalkanda boyanmış bir resim. Genel olarak bu resimler irsidir. Orta Çağda bu resimler gerçek bir kalkanda bulunurdu ancak bugün genel olarak resmî armalar kâğıtta belirtmiş ya da boyanmıştır.

Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

Paternalizm veya Babacılık, toplum veya aile yönetimlerinde kararların, rehber ve ideal kabul edilen kişi veya kişilerce alınmasını öngören yönetim sisteminin adıdır. Toplum ve aile içerisinde bir hiyerarşik yapı bulunması gerekliliğine ve hiyerarşide en üst olan kişiler veya kişinin yürütmeyi elinde bulundurması gerekliliğini savunur.

1955 Türkiye nüfus sayımı, 23 Ekim 1955 tarihinde, 66 il merkezi, 493 ilçe, 930 bucak ve 33.857 köyde yapılmıştır. Türkiye'nin nüfusunun 24.064.763 kişi olduğu belirlenmiştir. 1950 sayımına göre nüfus 3.117.575 kişi artmıştır, artış oranı %2,77'dir.

1945 Türkiye nüfus sayımı, 22 Ekim 1945 tarihinde, 63 il merkezi, 396 ilçe ve 34.063 köy ve beldede yapılmış nüfus sayımıdır. Türkiye'nin nüfusu 18.790.174 kişi olduğu belirlenmiştir. 1940 sayımına göre nüfus 969.224 kişi artmıştır, yıllık artış oranı %1,05'tir.

1950 Türkiye nüfus sayımı, 22 Ekim 1950 tarihinde, 63 il merkezi, 422 ilçe ve 34.252 köy ve beldede yapılmıştır. Türkiye'nin nüfusu 20.947.188 kişi olduğu belirlenmiştir. 1945 sayımına göre nüfus 2.157.014 kişi artmıştır, yıllık artış oranı %2,17'dir.

Uzmanlık, bir veya daha fazla alanda üstün performans gösterme olarak tanımlanır. Bir alanda uzman olan kişi bu alanın gerektirdiği becerilere ve bilgilere sahip olan kişidir. Uzmanlık, uzmanları acemilerden ve ilgili alandaki daha az deneyimli kişilerden ayıran özellikler, beceriler ve alanın bilgisi ile ilgilidir. Bilişsel psikoloji için önemli bir çalışma alanıdır. Literatürde müzik, satranç, spor gibi alanlardaki uzmanlıkla ilgili çalışmalar yapılmaktadır.