İçeriğe atla

Suhuf

Suhuf; "sahife" kelimesinin çoğulu olup Allah tarafından vahiy meleği Cebrâil vâsıtasıyla "dört peygambere" gönderildiğine inanılan ilâhî risâlelerdir. Dört kutsal kitapla karıştırılmamalıdır.

Kur'ân'da suhuf

Kur'ân-ı Kerîm'de İbrahim ve Mûsâ'ya indi­rilen sayfalardan bahseden iki sûre vardır:
"Yoksa haber verilmedi mi Musa'nın sahifelerinde yazılı olanlar? Ve çok vefakâr olan İbrahim'in sahifelerindekiler?"[1]

"Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir. Fakat siz (ey insanlar!) ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır."[2]

Suhuf indirilen peygamberler

Ebû Zer'den rivâyet edilen zayıf bir hadîs-i şerîfe göre -bugüne ulaşmamış[3] olan bu sayfaların sayısı- 100 olup şu peygamberlere indirilmiştir:[4]

Suhufların önemi ve muhtevâsı

Suhuflar; her peygamberin getirdiği şeriatte temel esâsların aynılığını, değişmezliğini göstermesi bakımından önemlidir:[5]

  1. Herkes, yaptıklarından mes'uldür. Bir şahsın yaptıklarından ancak kendisi sorumludur.
  2. Hiç kimse, başkasının cezasıyla cezâlandırılmaz.
  3. Her şahıs, yaptığının karşılığını görecektir.
  4. Başkasının yaptığı amellere kimse ortak olamaz.
  5. Hiç kimse, yapmadığı amelin karşılığını alamaz.

Kaynakça

  1. ^ "Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur'ân Dili, Necm Sûresi, 53/36-37". 3 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2012. 
  2. ^ "A'LA SURESİ". 25 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2012. 
  3. ^ Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5578
  4. ^ Süyûtî, ed-Dürrü'l­mensûr, VIII, 489; Âlûsî, Rûhu'l-meânî, XV, 141-142
  5. ^ [Mevdûdî, Tefhimül-Kur'ân, C. VI, S. 32, Suhufların Önemi Ve Muhtevâsı]

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şu'ara Suresi</span> Kuranın 26. suresi

Şu'ara Suresi Kur'an'ın 26. suresidir. Sure, tamamı da 19. cüzde yer alan 227 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Eski Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ilk kısmı

Eski Ahit veya Eski Antlaşma, Kutsal Kitap'ın İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. Yahudilerin Tanah ve Müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Kutsal Kitap'ın birinci yüzyılda Grekçe kaleme alınan yazılarına "Yeni Ahit" adı verildi. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Toplam 39 bölümden oluşur. Eski Ahit; Tevrat, Tarihsel Kitaplar, Şiirsel Kitaplar, Peygamberlik Kitapları olarak 4 temel bölüme ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Kur'an</span> İslamın temel dinî metni

Kur'an veya yaygın kullanılan adıyla Kur'an-ı Kerim, Müslüman inancına göre, yaklaşık 23 yıllık bir süreçte ayetleri Allah tarafından Cebrâil adındaki melek aracılığıyla Muhammed'e parça parça vahiyler hâlinde indirilen bir kutsal kitaptır. İslam inancına göre Kur'an, Muhammed'in gerçek bir peygamber olduğunu kanıtlayan en önemli ve en büyük mucizedir. Müslümanlar, namaz başta olmak üzere belli başlı ibadetlerinde Kur'an'dan çeşitli bölümler okurlar.

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

İslam peygamberleri, İslâm dininde Âdem ile başlayıp Muhammed ile son bulan ve peygamber oldukları kabul edilen dinî şahsiyetlere denir.

Müteşâbih, "Muhkem" olmayan Kur'ân âyetleri ve bazı benzer şekildeki hadisler; Kur'ân-ı Kerîm âyetleri ve hadislerin mecazî mânalara gelen ifadeleri "Müteşabih" olarak adlandırılmaktadırlar. Arapça bir sıfat olan kelimesi "benzeşen" demektir. Çoğulu olan ise "benzeşenler" mânâsına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Musa</span> İbranî peygamber ve din büyüğü

Musa, Hristiyanlık, İslam ve Bahâîlik gibi İbrahimî dinlerde önemli bir peygamber, Yahudilikte ise en büyük peygamber kabul edilen İbrani din büyüğüdür. İsrail'in on iki oğlundan biri olan Levi'nin soyundan geldiğine inanılır. Tanah'taki anlatımlara göre İsrailoğulları'nın önderi ve kanun koyucusu olan Musa, Tanah'ın ilk beş kitabının birleşimi olan Tevrat'ın gökten indiricisi olarak atfedilir.

<span class="mw-page-title-main">Meryem Suresi</span> Kuranın 19. suresi

Meryem Suresi, Kur'an'ın 19. suresidir. Sure 98 ayetten oluşur.

Mâtüridîlik, Matüridî'nin kurduğu, Hanefî Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı A'zam'ın düşüncesini tâkip eden, akla önemli bir yer veren İslam dini itikad mezhebidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya ülkelerinde yaygındır.

İslâm'da iman, İslam dininin esaslarına inanmaktır. İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. İnanç konusunda ise, farklı mezheplerin farklı görüşleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hud Suresi</span> Kuranın 11. suresi

Hud Suresi Kur'an'ın 11. suresidir. Sure 123 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">A'lâ Suresi</span> Kuranın 87. suresi

A'lâ Suresi, Kur'an'ın 87. suresidir. Sure, 19 ayetten oluşur.

Sâbiîlik veya Mandeizm/Mandaeizm (Mandaeans) (Arapça: الصابئة veya مندائية), Orta Doğu'da bir din. Araplarca Sabiiye olarak adlandırılan grup, kendilerine bilgili, gnostik anlamlarına gelen Manden, din adamlarına ise Nasura demektedirler.

<i>Hak Dini Kuran Dili</i> Kuran tefsiri

Hak Dini Kur'an Dili, Muhammed Hamdi Yazır tarafından yazılmış Kur'an tefsiri kitabı.

Keysanîlik (Dörtçüler), Şiîlik'te Mehdî kavramını ortaya atarak ilk defa İmam unvanını kullanan; Ali bin Ebu Talib'den sonra sırası ile Hasan bin Ali, Hüseyin bin Ali ve dördüncü İmâm olarak da Ali bin Hüseyin (Zeyn el-Âb-ı Dîn)’in yerine Ali bin Ebu Talib’in Bânû Hânife Kâbilesi mensûbu Havlet bint Câ'fer’den olan oğlu Muhammed bin Hânifîyye'nin imâmlık ve Mehdiliğini kabullenen; temelleri "El-Muhtâr bin Ebû ‘Ubeyd'ûl-Lâh el-Sâkafî el-Thâifî" tarafından atılan ve daha sonra da kendi içlerinden Abbâsî Hâlifeliği’ni çıkaran ghulât (köktendinci) mezhep.

Efâl-i mükellefin, mükellefiyet çağı olarak tanımlanan buluğ'a eren her akıllı Müslümanın yapabileceği fiillerle ilgili dini etiketleme veya sınıflama ifade eden bir terimdir. Etiketler 8'e ayrılır. Bu 8 sınıftan ilk 5'i yapılması; son 3'ü ise yapılmaması istenen eylemlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Abese Suresi</span> Kuranın 80. suresi

Abese Suresi (Arapça: سورة عبس, Sūra-tul Abese), Kur'an'ın 80. suresidir. 42 ayetten oluşmaktadır.

İslam inancında imanın şartlarından biri "kitaplara iman"dır. Bu kavram, Allah tarafından bazı peygamberlere kitaplar indirildiğine, bu kitapların içeriklerinin tamamıyle doğru ve gerçek olduğuna inanmak demektir. Kitaplara iman ile ilgili Kur'an'da: "Ey iman edenler, Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam mânasıyla sapıtmıştır" ifadeleri yer almaktadır.

Kur'an mucizeleri ya da orijinal adıyla Îcâzü'l-Kur'ân, İslam peygamberi Muhammed'in ümmi olduğu inancıyla birlikte, Kur'an'ın söz söyleme sanatı, gelecekten haber verme, yazılım zamanındaki bilimsel seviyenin çok ilerisinde bilimsel temellere dayalı alegorik anlatımlar ve ifadeler içerdiği inancıyla ileriki zamanlardaki gelişmelerin bu ifadeleri doğruladığı, dolayısıyla Kur'an'ın taklit edilemez ve insanüstü bir kaynaktan geldiğine verilen isimdir. İslam'a göre eski peygamberlere verilen mucize gösterme yetkisi Muhammed'e gelince, bu, mucize kitap şeklinde ortaya çıkar.