Omur ya da vertebra, omurgayı oluşturan 33-34 kemikten her birine verilen bir addır. Kafatasının hemen altından başlayıp kuyruk sokumuna dek uzanırlar. Omurgada 7 adet boyun omuru, 12 adet sırt omuru, 5 adet bel omuru, 5 sakral vertebra (sakrum) ve 4 de koksigeal (koksiks) vertebra bulunur. Bu vertebraların ilk 24 tanesi birbirine eklemler aracılığıyla bağlanmıştır. Bunlara presakral vertebralar denilir. Kalan 9 vertebradan daha üstteki 5 tanesinin birleşmesinden sakrum meydana gelmiştir. En altta bulunan küçük ve tam gelişmemiş 4 vertebranın birleşmesinden koksiks denilen kemik meydana gelmiştir. Bu vertebraların her birinin yapısı içlerinden geçen oluşumlara ve fonksiyonlarına göre değişiklik göstermesine karşın, hepsinin ortak özellikleri vardır.
Radius, önkoldaki kemiklerden biridir. Anatomik duruş pozisyonuna göre radius önkolun lateral kısmındadır. Dirsekte humerusla, el bileğinde ise skafoid kemik ve lunatum kemiği ile eklem yapar. Önkoldaki iki kemikten hareketli olan kemiktir. Pronasyon ve supinasyon hareketlerinde ulna sabitken radius hareket eder. Radiusun proximal kısmında bulunan caput radii 'nin üstünde bir adet çukurluk bulunmaktadır. Bu çukurluğun adı fovea capitis radiidir. Bu çukurluk humerusun capitulum humeri adı verilen kısmıyla eklem yapar. Ayrıca kaput radiiyi çepeçevre saran ve circumferentia articularis adı verilen kısım ulna kemiğinin incisura radialis denilen çentik kısmıyla eklem yapar. Caput radiinin altında kalan kısma radiusun boynu anlamına gelen collum radii adı verilir. Collum radiinin hemen altında, radius iç rotasyonda iken içe; radius dış rotasyonda iken öne bakan yumru şeklindeki yapıya tuberositas radii adı verilmektedir. Tuberositas radii kolun flexor kaslarından biri olan musculus biceps brachiinin sonlanma yeridir. Radiusun gövde kısmında Musculus pronator teres kasının sonlandığı tuberositas pronatoria adı verilen yumru şeklinde ve tuberositas radiiye benzeyen bir yapı mevcuttur. Radiusun distal kısmında ise musculus brachioradialis'in tutunduğu bir çıkıntı bulunmaktadır. Bu çıkıntının adı processus styloideus'tur. Radius distal kısımda karpal kemiklerle eklem yapar. Bu eklem yüzeyi facies articularis inferior adını alır. Radius hem proximalde hem de distalde ulnayla eklem yapar. proximalde bulunan eklem articulatio radioulnaris proximalis, distaldekinin adı articulatio radioulnaris distalistir.
Beyincik, vücudun denge organlarından biridir. Kasların düzenli çalışmasını sağlar. Fossa cranii posterior'da, bulbus ve pons'un üst arka kısmında bulunur. Beynin ikinci büyük, rhombencephalon'un en büyük parçası olan beyincik 150 gr ağırlığındadır. Yukarıdan aşağıya biraz basık, ovalımsı şekilde olan beyinciğin en geniş boyutu transvers yöndedir. Bulbus ve ponsla birlikte 4. ventrikülü çevreler. Lobus occipitalis ile aralarında tentorium cerebelli bulunur.
Etmoid kemik ya da kalbursu kemik, burun boşluğunu beyinden ayıran, kafatasında bulunan bir kemiktir. Burunun üst kısmında ve yörüngemsilerin arasında bulunur. Bu küpsel kemik süngerimsi yapıda olduğu için hafiftir. Etmoid kemik, göz çukurlarını oluşturan kemiklerden biridir.
Paryetal kemik kafatası'nın kenarlarının ve çatısının birleştiği kemiktir. Her kemik düzensiz dörtgen biçimindedir ve iki yüzeyi, dört kenarı ve dört açısı vardır. İsmi Latince pariet-(duvar)'dan gelir.
Atlas, anatomide omurganın en üstündeki (ilk) boyun omurudur.
Sternohyoid kas, hyoid kemiği sternuma bağlayan ince, dar bir kastır. İnfrahyoid kaslar grubuna dahildir. Kas claviculanın iç tarafının arka sınırından, arka sternoclavicular ligamentten ve manubrium sterninin üst arkasından başlar. Yukarı gider ve hyoid kemiğin gövdesinin alt sınırında kısa tendinöz liflerle sonlanır. Ansa cervcalis tarafından innerve edilir.
Sternothyroid kas veya sternothyroideus, boyunda bulunan bir iskelet kasıdır. Üstünde yer alan sternohyoid kastan daha kısa ve geniştir.
Omohyoid kas, hyoidi deprese eden bir kastır. Boynun ön tarafında bulunur ve bir ara tendon tarafından iki karna ayrılmıştır. Superior (üst) karnı, sternothyroid ve thyrohyoid kasların lateralinde bulunduğu için, infrahyoid kasların içindeki en lateralde bulunan üye durumundadır. Adını Yunanca omuz manasına gelen "omos", bağlanma yerlerinden birisi ve hyoid kemikten, diğer bağlanma yeri, alır.
Vertebral arter boyunda bulunan önemli arterlerden biridir. Tipik olarak Vertebral arterin orijini Subklaviyan arterdir. Her iki damar boynun her iki yanında kafa tabanına doğru yükselirler. Kafa tabanında kafatası içerisine girerler ve beyin sapı önünde birleşerek baziler arter'i oluştururlar. Vertebrobaziler sistem olarak tarif edilen omurilik, beyin sapı, beyincik ve beyinin arka bölgesini besleyen temel yapılardan biridir.
Posterior Serebral Arter (PCA) ya da arka beyin atardamarı insan beyninin arka kısmı olan oksipital lobu ve bazı beyin sapı alanlarını besleyen bir çift arterdir. Baziler arterin terminal kısmının çatallanması ile her iki yana doğru uzanır. Posterior komünikan arter ile internal karotid arter ve orta serebral arter ile bağlantı kurar.
Anatomik terminoloji, uluslararası alanda anatomist, zoolog ve sağlık uzmanlarınca kullanılması amacıyla hazırlanmış bilimsel bir anatomi terminoloji standardıdır. Anatomik terimler Antik Yunan dönemine ve Latince'ye ait kelimeler, ön ek ve son ekler barındırırlar. Bu terimler uzmanlar arasında anlaşma açısından bir standard sağlar ve anlam karmaşasını ortadan kaldırır. Örneğin, el bileğinde oluşan bir yarayı tarif ederken kullanılan anatomik terimler yaranın tam olarak nerede olduğunu, konunun uzmanlarına kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tarif eder. Her uzmanlık alanının kendine has terimleri olur. 1998 yılında hazırlanan standardın adı Terminologia Anatomica yani Anatomik Terminoloji dir. Öte yandan 2017'de yayınlanan makalesinde Strezelec bu standardın içerdiği hataları nedeniyle eleştirilerini sunmuştur.
Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.
Superior sagittal sinüs beynin orta kısmında, falks serebrinin üst kısmında, duranın iki yaprağı arasında kalan, median fissür boyunca uzanan en büyük toplar damarlardan biridir. Beyin yüzeyinden aldığı venöz kanın ve beyin omurilik sıvısının sistemik dolaşıma geçmesini sağlar.
Sinus rektus beynin oksipital lobun altında, orta hatta, duranın iki yaprağı arasında venöz kan taşıyan bir yapıdır. Rozental'in bazal veni ve inferior sagittal sinus birleşerek sinus rektusu oluşturur. Sinus rektus daha sonra konfluens sinuumda superior sagittal sinus ile birleşir.
Transvers sinus insan kafatasında, oksipital kemiğin alt kısmında, her iki tarafta kendine ait oluk içerisinde seyreden, tentoriyum serebellinin iki yaprağı arasındaki boşluktan oluşan, konfluens sinuumdan aldığı kanı sigmoid sinuse aktaran venöz bir yapıdır.
Sigmoid sinus ismini şekli nedeniyle Sigma harfinden almaktadır. İnsan beyninin posterior dural venöz sinüslerindendir.
Konfluens sinuum aynı zamanda torcular Herophili olarak da bilinir, kafatası arka kısmında dural venöz sinuslerden superior sagittal sinus, sinus rektus ve oksipital sinusun birleşmesi ile oluşan kavşak noktasıdır.
Süperfisiyal temporal ven kafatasının verteks noktasında yine karşı taraftaki aynı venle bağlantılı olarak başlar ve aşağı doğru uzanır. Aşağı seyri esnasında dalları supraorbital ven, frontal ven, posterior aurikular ven, oksipital ven ile bağlantı kurar. Aşağı seyrinden zigomatik arkın arkasını çaprazladıktan sonra parotis bezi içerisinden geçer internal maksiller ven ile birleşerek retromandibular veni oluşturur.
Oksipital ven kafatasının arka kısmından venöz pleksus olarak başlar. Eksternal oksipital protuberens ve Süperior nukal çizgi seviyesinden aşağı doğru drene olur. Tek bir dal halini aldıktan sonra trapezius kasını deler, burada bulunan suboksipital üçgen içerisinden geçer ve derin servikal venler ve vertebral ven ile bağlantı kurar.