
Tıp, bir hastaya bakma, teşhis, prognoz, önleme, tedavi, yaralanma veya hastalıklarının palyasyonunu yönetme ve sağlığını geliştirme bilimi ve uygulamasıdır. Tıp, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla sağlığı korumak ve iyileştirmek için geliştirilen çeşitli sağlık uygulamalarını kapsar. Çağdaş tıp, yaralanma ve hastalıkları teşhis etmek, tedavi etmek ve önlemek için biyomedikal bilimleri, biyomedikal araştırmaları, genetiği ve tıbbi teknolojiyi, tipik olarak farmasötikler veya cerrahi yoluyla, ancak aynı zamanda psikoterapi, harici ateller ve traksiyon, tıbbi cihazlar, biyolojikler ve iyonlaştırıcı radyasyon gibi çeşitli tedaviler yoluyla uygular.

Cerrahi, ilaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. Tıbbın en eski dallarından biridir. Cerrahide bilgi ve becerinin bir arada bulunmasından dolayı hem bilim hem sanat olarak kabul edilir. Genellikle lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyatı alan kişi tipik olarak bir kişidir, ancak aynı zamanda insan olmayan bir hayvan da olabilir.

Dharma, Sanskrit dilinde "dhar" veya "dhri" sözcüğünden türetilmiş olup, farklı anlamlarda kullanılmaktadır.

Sanskrit, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı bir dildir. Sanskrit ve lehçeleri, Antik Hindistan'da lingua franca statüsüne sahip olmuştur. Dil aynı zamanda Hititçe ve Miken Grekçesinden sonra kaydedilmiş en eski Hint-Avrupa dili olmaktadır.

Kama Sutra (; Sanskritçe: कामसूत्र,
Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

Oftalmoloji, görme yolları hastalıkları ve cerrahisiyle ilgilenen bir tıp bilim dalıdır. Kelimenin kökeni Yunanca ophthalmos (göz) ve logos (kelime)'den gelmektedir. Ayrıca bir disiplin olarak hayvan gözlerini de içerir çünkü insan gözüyle aralarında son derece az fark vardır. Bu farklar ise sadece prevelans ve anatomiye bağlıdır, hastalıklara bağlı değildir. Oftalmolog ise sadece tıbbi yeterliliklerini almış uzmanlara verilen unvandır ve göz operasyonları yapabildikleri için cerrah olarak sınıflandırılırlar.

Ayurveda veya Ayurvedik tıp, kökeni Hint altkıtasına dayanan bir alternatif tıp sistemidir. Ayurvedik tıp, bilimsellikle metafizik kavramlarını iç içe geçirdiği ve temeli bilime dayalı olmadığı için sözdebilim kabul edilir.
İslam tıbbı, İslam peygamberi Muhammed dönemindeki geleneksel Arap tıbbından olduğu kadar, Eski Roma tıbbı Unani'den, Eski Hint tıbbı Ayurveda'dan ve Eski İran tıbbından etkilenmiştir.

Aryan, antik Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dilleri konuşmuş halkların kendilerini tanımlamak ve bölgedeki diğer halklardan ayırt etmek için kullanmış oldukları bir terimdir. Vedik döneminde Hindistan’ın Āryāvarta olarak adlandırılan bölgesine yerleşmiş, Hint-Aryan dilleri koluna dahil diller konuşan Hint-Aryan etnik grubu ve bu bölgeyi tanımlamak için günümüzde kullanılan bir ifadedir. Bu topluluklar yüzyıllarca bölge toplumları üzerinde aristokratik bir sınıf olarak hüküm sürmüşlerdir. Etnik olarak yakın topluluklardan olan Antik İran halkları, Avesta’da kendilerini tanımlamak için bu etnik tanımı kullandılar. Günümüzde İran adının Aryan sözcüğünden türediği ileri sürülür.

El-Kanun fi't-Tıb veya Latince ismiyle Canon medicinae, Batı'da Avicenna olarak da bilinen İbn-i Sina'nın 14 ciltlik tıp ansiklopedisidir. Arapça yazılmış olan eser 1025 yılında tamamlanmıştır. Eserin içeriği İbn-i Sina'nın kendi hekimlik deneyimlerine, Orta Çağ İslam tıbbına, antik Yunan hekim Galen'in yazılarına, antik Hint tıp geleneğinin hekimlerinden Suşruta ve Çaraka'ya ve antik Arap ve Pers tıp geleneklerine dayanmaktadır. Eser sıklıkla tıp tarihindeki en ünlü eserlerden birisi olarak adlandırılır. Eserin en eski bilinen nüshası 1052 tarihlidir ve Ağa Han koleksiyonunda yer almaktadır.
Çanakya ilk Maurya İmparatoru Çandragupta'nın danışmanı ve başbakanı, iktidara yükselişinin mimarıdır. Arthaśhāstra isimli siyasi eserde, eserin müellifi olarak Kautilya ve Vishnugupta isimleri geçmektedir ki bu isimler geleneksel olarak Çanakya'yı tanımlar. Bazı akademisyenler ve uzmanlar Çanakya'nın "dünyanın öncü ekonomisti" olduğu kanısındadır. Ayrıca Batı'da "Hint Machiavelli" olarak da tanınmıştır. Çanakya Taxila Üniversitesi'nde profesör olduğu gibi, birçoğuna göre ilk Hint imparatorluğundan (kuruluşundan) sorumlu olan kişidir. Hayatını kurgusal bir şekilde anlatan, kendisiyle aynı ismi paylaşan bir TV dizisi de 1990'da Hindistan'da yayımlanmıştır.
Sir Alexander Cunningham KCIE CSI Hindistan'da yapılan arkeolojik araştırmaların babası olarak bilinen İngiliz arkeolog ve ordu mühendisi.

Hint alt kıtası, çoğunlukla Hindistan levhası üzerinde yer alan, Himalayalar ile Hint Okyanusu arasında kalmış coğrafi bölgeyi tanımlamak için kullanılan terim. Söz konusu bölgenin sınırlarına ilişkin fikir ayrılıkları varsa da, genel kabullere göre bu tabir ile Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Nepal, Bhutan, Sri Lanka ve Maldivler'i de kapsayan bölge kastedilmektedir.

Eskiden Takshashila olarak bilinen Taxila, Pakistan'ın Pencap Eyaleti'nin Ravalpindi şehrinde, İslamabad'ın ve Rawalpindi'nin 32 km kadar kuzey batısında, ünlü Grand Trunk Yolu'nun hemen dışında bulunan bir kasabadır. Şehir deniz seviyesinden 549 metre (1,801 ft) yüksekte yer alır. Rawalpindi şehrindeki Taxila tehsilinin merkezidir.

Hint İskitler, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarından MS 4. yüzyıla kadar batı ve kuzey Güney Asya'ya doğru göç etmiş bir grup göçebe Saka ve İskit kökenli İrani halktır.
Geleneksel Gürcistan tıbbı, binlerce yıldır Gürcistan'da geliştirilen ve uygulanan geleneksel tıbbi uygulamaların bütününü tanımlamaktadır. Doğu ve Batı tıbbının kesişme noktasında ortaya çıkan Gürcistan tıbbı, her iki tıbbi geleneğin ilkeleriyle bütünleşmiştir. Gelişmişlik düzeyi olarak kabile düzeyinde uygulanan geleneksel tıbbın çok ilerisinde olan Antik Gürcistan tıbbı, geleneksel ilaçlarının kullanıldığı kurumsallaşmış Yunani ve Geleneksel Çin tıbbının seviyesine yakındı. Bazı Antik Gürcü halk ilaçları o dönemde formülleştirilmiş ve günümüzdeki ilaçlar gibi ticari olarak satılmıştır. O dönemde satılan ilaçların çoğu alkol içerikli merhemlerin benzeriydi.
Çeşitli kişiler cerrahi sanatı ilerletmiş ve sonuç olarak çeşitli kaynaklar tarafından cerrahinin babası olarak adlandırılmıştır.

Antik Mısır tıbbı, belgelenmiş en eski tıp arşivlerinden biridir. MÖ dördüncü binyılın sonlarında, uygarlığın başlangıcından MÖ 525'teki Pers istilasına kadar, Mısır tıp pratiği büyük ölçüde değişmemiştir. Basit ve invaziv olmayan cerrahi, kemiklerin yerleştirilmesi, diş hekimliği ve geniş bir farmakope setini içeren bilgileri vardı. Mısır tıbbi yaklaşımları, Yunanlar da dahil olmak üzere daha sonraki gelenekleri etkiledi.
Hint-Yunan sanatı, MÖ 200 yıllarından itibaren Baktriya ve Hindistan yarımadası'nı kontrol eden Hint-Yunanların sanatıdır MÖ 200-145 arasında Baktriya'nın yönetimini ellerinde tuttular ve Hint Yarımadasına seferler düzenlediler.MÖ 145'ten sonra, Hint-Yunan kralları yalnızca eski Hindistan'ın bazı bölgelerinde, özellikle de günümüzün kuzeybatı Pakistan'ına denk gelen Gandhara'da hüküm sürdüler.