
Farsça ya da Persçe, Hint-Avrupa dillerinin İran dilleri koluna ait bir batı İran dilidir. Başta İran olmak üzere, kuzeyde Rusya ve Azerbaycan, doğuda Afganistan ve Tacikistan, Orta Asya'da Özbekistan ve Basra Körfezi üzerinde Kuveyt ve Irak gibi ülkelerde 100 milyonun üzerinde kişi tarafından konuşulmaktadır. Antik Pers halkının konuştuğu dilden türemiştir.

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre'nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 61 milyon kişi tarafından konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Latin dilidir. İtalyan asıllı göçmenlerce Amerika Birleşik Devletleri'nde, Arjantin'de, Brezilya'da, Kanada'da ve Avustralya'da da sıkça konuşulur.

Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.
Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.

Belarusça veya Beyaz Rusça, Rusça ile beraber Belarus'un resmî dili. Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri grubunun Doğu Slav dilleri alt grubuna dahil olup toplam konuşan sayısı yaklaşık 7 milyondur. Mevcut Anayasa uyarınca Belarus Cumhuriyeti'nde Rusça ile birlikte iki resmî dilden biridir. Ek olarak, Rusya, Litvanya, Letonya, Polonya ve Ukrayna'nın bazı bölgelerinde bu ülkelerdeki Belaruslu azınlıklar tarafından konuşulmaktadır.
Zamir veya adıl, cümlede varlıkların adları yerine kullanılabilen ve adların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen ad soylu sözcük. Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin, kendi, kendimiz, kendiniz, kendileri; bu, şu, o; kim, ne ve biri gibi kelimeler, sıklıkla zamir olarak kullanılır. Türkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak adlandırmak yanlış olur çünkü pek çok ad soylu sözcük gibi zamirler de cümlede ayrı görevlerde kullanılabilir:
- Şunu da satın alayım. (zamir)
- Şu ceket de hoşuma gitti. (sıfat)

Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.
İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.
Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.
Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için ekler Türkçedeki en önemli dil yapılarındandır. Yabancı kökenli bazı sözcükler hariç, Türkçede ön ek bulunmaz. Türkçede sözcük köklerine getirilen ekler, cümlede sözcükler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni sözcükler türetmek amacıyla kullanılır.
Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.
Türkçede ismin hâlleri ; kelimeleri belirtme (yükleme), yönelme, bulunma ve ayrılma açısından tanımlayan, sözcüğün yalın hâl ile hâl eki almış durumlarından her biridir. Türkçede ismin beş farklı hâlleri vardır:
- Yalın hâli
- -e hâli (yönelme)
- -i hâli (belirtme)
- -de hâli (bulunma)
- -den hâli (ayrılma/çıkma)
Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Eski Arapça isimler uzun bir adlandırma sistemine dayanır; çoğu kökleşik Arapça adlar genellikle birkaç bölümden oluşur ve bu düzen, bütün Arap dünyasında kullanılmaktadır. Basit bir Arapça isim, verilmiş - orta - aile isiminden oluşur.
İsim tamlaması; aralarında anlamca ilgi bulunan, biri diğerini iyelik (sahiplik) yönünden bütünleyen, en az iki farklı isimden meydana gelmiş kelime grubu. İsim tamlamalarında birinci sözcük grubuna tamlayan, ikinci sözcük grubuna tamlanan denir. Aşağıdaki tabloda isim tamlamalarına çeşitli örnekler verilmiştir:
İlgi eki veya tamlayan eki, dil bilgisinde bir varlığın kime ait olduğunu bildiren bu ek, Türkiye Türkçesinde ünsüzle biten ad kök ve gövdelerine {+In} "-ın, -in, -un, -ün" ve ünlüyle bitenlerden sonra {+nIn} "-nın, -nin, -nun, -nün" şekillerine sahiptir. Bu ek, sözcüklerin genitif hâlini oluşturmakta kullanılır. Sadece "ben" ve "biz" zamirlerine eklendiğinde -im şekline dönüşür. Belirtili isim tamlamalarında ilk sözcüğe (tamlayana) eklendiği için tamlayan eki olarak da bilinir. "i" harfi, büyük ve küçük ünlü uyumuna uyacak şekilde dar ünlülerden birine dönüşebilir:
- evin kapısı
- ağacın dalı
- okulun bahçesi
- üzümün çöpü

Ümmü Habibe veya Ümmü Habîbe Remle bint Ebî Süfyân İslâm Peygamberi Muhammed'in eşi. "Müminlerin annesi" diye de adlandırılır.
Dil imleyicisi, çağdaş dil biliminde; bir cümle, deyim ya da belirli bir kelimenin dil bilimsel işlevlerini gösteren serbest ya da bağlı morfemlere denir. Daha açık bir ifade ile, dil imleri çekim ekleri veya ekleşmiş yapılar (klitikler) olarak ortaya çıkar. Analitik ve eklemeli dillerde, dil imleri genel olarak kolaylıkla ayırt edilebilir. Bu duruma kaynaşmalı (füzyonel) ve çok bileşimli (polisentetik) dillerde oldukça az rastlanır. Örneğin, yüksek kaynaşmalı bir dil olan Latincede, bildirme kipi, etken yapı, birinci şahıs ve şimdiki zaman “amo” (seviyorum) ifadesinde -o son ekiyle işaretlenir. Analitik dillerdeki dil imleyicileri, nispeten sınırlı sayıda olma eğilimindedir.
Ge'ez (ግዕዝ), Eritre ve Kuzey Etiyopya'da konuşulmuş eski bir Sami dilidir. Dil Etiyopya Ortodoks Tevhîdî Kilisesi'nin ayin dili olup Ge'ez alfabesi ile yazılmaktadır.

Arapça dilbilgisi Arap dilinin yapısını inceler. Arapça bir Sami dili olmakla birlikte diğer Sami dillerin dilbilgisi kurallarıyla benzerlik göstermektedir.