
İngilizce (

Hırvatça (hrvatski), Slav dillerinin güney grubundan, Hırvatların konuştuğu dildir. Sırpça, Karadağca ve Boşnakça'nın da dahil olduğu Sırp-Hırvat dilinin standart bir formu olarak kabul edilmektedir. Bugün Hırvatistan Cumhuriyeti'nin ve Avrupa Birliği 'nin resmî dili olması dışında Bosna-Hersek'in fiiliyatta üç etnik yapılı bölümlenmesi sebebiyle burada da resmiyete sahiptir.

Boşnakça, Boşnaklar tarafından kullanılan Sırp-Hırvatçanın standartlaştırılmış bir çeşidi. Boşnakça, resmiyette Bosna Hersek'in ana dili kabul edilen üç dilden birisidir, diğer iki dil ise Hırvatça ve Sırpçadır. Ayrıca Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Kosova'da da azınlıkça bilinen bir dildir.

İtalik diller, bilinen ilk üyeleri MÖ 1. milenyumda İtalyan Yarımadası'nda konuşulmuş olan bir Hint-Avrupa dil ailesi koludur. Eski dillerinin en önemlisi, milattan önce diğer İtalik halkları fetheden Antik Roma'nın resmi dili olan Latinceydi. Diğer İtalik diller; MS ilk yüzyıllarda, konuşanları Roma İmparatorluğu'nda asimile olduğundan ve Latinceye kaydıklarından dolayı yok oldu. MS 3. ve 8. yy. arasında Halk Latincesi, günümüzde ana dil olarak konuşulan tek İtalik dil grubu olan Latin (Romen) dillerine ayrıldı, ayrıca Edebi Latince de hayatta kaldı. Latincenin yanında bilinen diğer antik İtalik dilleri; Faliskçe, Umbriyaca ve Oskanca ve Güney Pikencedir. Yarımadada konuşulmuş ve sınıflandırması tartışmalı olan diğer İtalik diller Venetçe ve Sikulcadır. Uzun zaman önce yok olmuş bu diller, yalnızca arkeolojik bulgulardaki birkaç yazıttan bilinmektedir.

Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.
Eski Nors dili, Vikingler döneminde, yaklaşık 1300'lere kadar, İskandinavya'da ve Vikinglerin kontrol ettiği deniz aşırı yerleşim birimlerinde konuşulmuş Kuzey Cermen dili. 8. yüzyılda kullanılan Proto Norsçadan türemiştir. Bu dönemlerden kalan belgelerin çoğu, Orta Çağ İzlandacasına ait olduğundan dilin kabul edilen standart hali Eski Batı Nors dili olarak geçen lehçedir. Bu lehçe Eski İzlandaca ve Eski Norveççeyi içerir. Fakat Eski Nors dilini konuşanların çoğu aslında Danimarka ve İsveç yerleşimlerinde konuşulan Eski Doğu Nors dili lehçesini kullanmaktaydılar.

Güney Slav dilleri, Doğu ve Batı Slav dilleri ile birlikte Slav dillerinin 3 alt kolundan biridir. Dil grubu Balkanlar'da yaklaşık 30 milyon konuşura sahiptir. Güney Slav dilleri kendi aralarında bir lehçe sürekliliği oluşturur, grubun Batı koluna ait Sırpça, Hırvatça, Boşnakça ve Karadağlıca ise bu süreklilikte tek bir lehçe (Ştokavyan) olarak sınıflandırılır.

Çin dilleri ya da Çin dil ailesi, Çin'de yaşayan Hanların konuştuğu dillerin tümüne verilen addır. Çin-Tibet dil ailesine dahil kollardan birini oluşturmaktadır. Bu diller ayrıca Sinitik diller olarak da adlandırılır.

Silezyaca Vikipedi Vikipedi'nin Silezyaca dil sürümüdür. 26 Mayıs 2008 yılında yayınlanmıştır.

Bu makale ana dili olarak konuşulma sayılarına göre insan dillerini sıralamaktadır.

Dil ailesi, birbiriyle aynı kökten gelen ve soysal açıdan akraba dil topluluğuna verilen ad. Aynı dil ailesine mensup dillerin, ortak bir proto dilden türediği kabul edilir. Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dili kapsayan 142 farklı dil ailesi bulunmaktadır.

Okinawaca, Japonya'ya bağlı Okinawa Adası'nın güney kesiminde ve çevresindeki Keraman, Kume-jiman, Tonakin, Aguni ve diğer küçük adalarda konuşulan bir Kuzey Ryukyu dilidir.

Ethnologue verilerine göre Çin'de toplam 298 yaşayan dil konuşulmaktadır. Bu dillerin birçoğu, Çin'deki tanınmış etnik gruplar tarafından konuşulur. Çin'deki en yaygın dil yedi ana lehçe grubuna bölünür ve Hanyu olarak bilinir. Çin'de bu dille ilgili çalışmalar, kendine özgü bir akademik disiplin olarak düşünülmektedir. Hanyu kapsamına giren lehçe grupları, birbirinden hem morfolojik hem de fonetik açıdan o kadar çok farklılık gösterir ki farklı bölgelerde konuşulan lehçeler karşılıklı olarak anlaşılmaz. Çince, Moğolca, Tibetçe, Uygurca ve Zhuangca, Çin'de en çok öğrenilen ve hükûmetten en çok destek gören dillerdir.
Dil biliminde karşılıklı anlaşılabilirlik, farklı fakat birbiriyle ilgili dil türleri konuşanların kasıtlı bir çalışma yapmadan ya da özel çaba harcamadan birbirlerini kolayca anlayabilecekleri diller ya da lehçeler arasında bir ilişkidir. Bu, dilleri lehçelerden ayırt etmekte genellikle en önemli kriter olarak kullanılır, fakat sosyodilbilimsel faktörler de göz önüne alınır.

Formosa dilleri, Tayvan aborjinlerinin konuştuğu dillerdir. Tayvan aborjinleri günümüzde ada nüfusunun yaklaşık %2.3'ünü oluşturmaktakla birlikte, yüzyıllarca süren dil değişikliğinden sonra ana dillerini daha az konuşmaktadırlar. Tayvan kökenli yaklaşık 26 dilden en az 10'u ölü, dördü tehlike altında ve bir kısmı daha az tehlike altındadır.

Proto-Hint-Avrupalılar veya Ön Hint-Avrupalılar, dilsel yeniden yapılandırmalara göre Hint-Avrupa dillerinin atası olan Proto-Hint-Avrupa dilini konuşmuş Avrasya'nın tarih öncesi insanları.

Dil biliminde dil ölümü, bir dilin son ana dili konuşucusu yitirildiğinde meydana gelir. Buna ek olarak, dilin yok olması, ikinci dil konuşucuları da içinde olmak üzere dilin artık bilinmemesidir. Dil ayrımcılığı, bir dilin doğal veya politik nedenlerden dolayı ölümü; seyrek olarak da glottofaji, küçük bir dilin büyük bir dil tarafından özümsenmesi, eritilmesi veya değiştirilmesi başka benzer terimler arasında yer almaktadır.
Çoğu Avrupa dili Hint-Avrupa dil ailesine üyedir. 2018'le birlikte 744 milyonluk toplam Avrupa nüfusunun %94'ü bir Hint-Avrupa dilini ana dili olarak konuşmaktadır. Her biri 200 milyon konuşanla Latin, Cermen ve Slav dilleri Avrupalıların %90'ını oluşturarak en büyük grubu oluşturmaktadır. Daha küçük Hint-Avrupa dillerine Helenik, Baltık, Arnavutça, Hint-Aryan ve Kelt dilleri örnek verilebilir.
Günlük dil ya da gündelik konuşma dili, gündelik iletişim için bir dilsel toplulukta yaygın olarak, içtenlikli, tanıdık ve resmiyet dışı bir bağlamda kullanılan dilsel tip veya konuşma biçimidir. Konuşmada, resmî olmayan bağlamlarda kullanılan ünlem ve diğer ifade araçlarının kullanımı ile karakterize edildiğinden dolayı sürekli değişen bir terminolojiye sahiptir. Bu nedenle en yaygın işlevsel konuşma tarzıdır. Bu dilin kullanılması uzmanlık gerektirmez. Ayrıca eksik mantıksal ve sözdizimsel sıralamaya sahip olması nedeniyle de kolaylıkla normal dilden ayırt edilebilir.
Çok merkezli dil, genellikle farklı ülkelere karşılık gelen, etkileşimli birkaç kodlanmış standart biçime sahip bir dildir. Bu tür dillerin pek çok örneği, Çin anakarası, Tayvan ve Singapur'da Çince ile birlikte Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve başka yerlerde İngilizce ile Fransa, Kanada (Québec) ve başka yerlerde Fransızca gibi en çok konuşulan diller arasında dünya çapında bulunabilir.