
Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

Konstantinopolis Surları, günümüzde İstanbul sınırları dahilinde olan Konstantinopolis'i çevreleyen ve Doğu Roma zamanında yapılmış şehir surlarıdır. Şehri çeviren surlar tarihte 5. yüzyıldan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı MS 408'den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu.

Kocamustafapaşa Camii, eskiden Ayios Andreas en te Krisei Manastırı ya da kısaca Aziz Andrea Manastırı, halk arasında Sümbül Efendi Camii ya da Sümbül Efendi Türbesi olarak bilinir. Resmî adı Pîr Yusuf Sümbül Sinan Âsitânesi'dir. İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde Doğu Roma döneminden kalma dinî bir yapıdır. Manastırın ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte içinde bulunan 6. yüzyıla ait parçalar ve sütun başlıkları burada 6. yüzyılın bir ibadet yerinin olduğunu ispatlamaktadır. Manastır adını Bizans halkına Hristiyanlığı kabul ettirdiğine inanılan Hagios Andreas en te Krisei adındaki havariden almıştır.

Sinop Kalesi, Sinop kentinin bulunduğu yarımada üzerinde kurulu kaledir. Kale, MÖ 7. yüzyılda da kenti korumak amacıyla kuruldu. Roma, Bizans ve Anadolu Selçukluları döneminde birkaç kez onarıldı. Günümüzde hâlâ özelliğini koruyan kalenin duvarları 2.050 metre uzunluğu, 25 metre yüksekliği, 3 metre genişliğindedir. İki ana giriş kapısı vardır. Kale duvarı şehri çevrelemektedir. Bu kale şehrin tarihî eserleri arasında öne gelenler arasındadır. UNESCO, 2013'te kaleyi Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil etti.

Bursa Kalesi, günümüz Osmangazi Belediyesi sınırları içinde yer alan tarihi bir kaledir. Günümüzde surların uzunluğu toplam 2 km'dir. Çakırhamam ile Tophane arasında biri daire diğeri dörtgen iki burç yer alır. Tophane, Orduevi ve Endüstri Meslek Lisesinin bulunduğu alandan, Yıldız Kahve'ye kadar olan alan doğal bir set oluşturur. Kalede toplam 5 adet kapı bulunmaktadır. Bunlar Hisar Kapı, Kaplıca Kapısı, Zindan Kapısı, Pınarbaşı Kapısı, Yer Kapı'dır.
Lefkoşa'da, on bir tane burç ve üç tane kapı bulunur.

Mağusa Kapısı veya Porta Giuliana, Lefkoşa surlarında bir kapı. Mağusa, Karpaz, Larnaka ve Limasol'dan gelen yollar bu kapıda birleşir ve bu kentlerden gelenler şehre bu kapıdan girerlerdi. Lefkoşa'nın en güçlü kapısı olup Venedikliler döneminde ana kapısı olarak kullanılmaktaydı. Kapı günümüzde iyi korunmuş bir durumdadır.
Trakhonas Kapısı, Lüzinyanlar döneminde var olmuş olan Lefkoşa'nın bir kapısı. Venedikliler döneminde surlar yeniden inşa edildiğinden günümüze ulaşamamıştır. Kapı, şehir surlarının kuzey tarafında bulunmaktaydı. Kapıya adını veren "Trakhonas", o dönemde şehrin yaklaşık 3.2 kilometre kuzeyinde bulunani bugün ise şehrin bir parçası haline gelmiş olan Kızılay'dır. Kızılay'ın yanı sıra Dikmen, Ağırdağ, Boğaz, Bellapais ve Ozanköy köylerinden geçen bir yol ile bu kapıdan Girne'ye ulaşım sağlanmaktaydı. Daha sonra Musalla Burcu'nun inşa edildiği yerin hemen yanında bulunmaktaydı.

Girne Kapısı, Lefkoşa surlarında yer alan bir kapı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan kapı; şehrin kuzeye, dolayısıyla Girne'ye ulaşımını sağlamaktaydı. 1567 yılında inşa edilmiş olup, Venediklilerin yaptığı üç kapıdan biridir. 1821 yılında Osmanlılar tarafından tadilattan geçirilmiştir. 1931 yılında her iki yanındaki surlar yıkılarak motorlu araçlar için yol açılmıştır. Günümüzde Lefkoşa Turizm Enformasyon Ofisi'ne ev sahipliği yapmaktadır.
St. Andrew Kapısı, Lüzinyanlar döneminde var olmuş olan Lefkoşa'nın bir kapısı. Venedikliler döneminde surlar yeniden inşa edildiğinden günümüze ulaşamamıştır. Kapı, şehir surlarının kuzeydoğu tarafında bulunmaktaydı. Kapının adının kaynağı Karpaz Yarımadası'nda bulunan Apostolos Andreas Manastırı'dır. Değirmenlik'teki un değirmenleri, Lefkonuk ve Trikomo gibi önemli yerleşimler üzerinden Karpaz Yarımadası'na ulaşımı sağlıyordu. Karpaz Kontu, Lefkoşa'ya gelmek için bu kapıyı kullanıyordu.

Baf Kapısı veya St. Domenic Kapısı, Lefkoşa surlarında bir kapı. Baf başta olmak üzere adanın batısından şehre girişi sağlamaktaydı. 144.8 metrelik bir rakıma sahiptir.
St. Paraskevi Kapısı, Lüzinyanlar döneminde var olmuş olan Lefkoşa'nın bir kapısı. Venedikliler döneminde surlar yeniden inşa edildiğinden günümüze ulaşamamıştır. Kapı, şehir surlarının güneybatı tarafında bulunmaktaydı. Kapının adının kaynağı bölgede bulunmuş olan Ayia Paraskevi Manastırı'dır. Kapıyı Lüzinyanlar "Sainte Venerande" ve Venedikliler ise "Santa Veneranda" olarak adlandırmaktaydılar. Yunancada "cuma" anlamına gelen "paraskevi" sözcüğünün kapının adıyla bir ilgisi yoktur; fakat Fransızca ve İtalyanca adlar bu adın yanlış çevirisidir. Kapı, Pitsilya yöresindeki köylere ulaşımı sağlıyordu. Strovolos, Palaichori, Lakatamia ve Deftera gibi köylerden geçiyordu.
Çarşi Kapısı, Lüzinyanlar döneminde var olmuş olan Lefkoşa'nın bir kapısı. Venedikliler döneminde surlar yeniden inşa edildiğinden günümüze ulaşamamıştır. Kapı, şehir surlarının doğu tarafında bulunmaktaydı. Kapının adının kaynağı bölgede bulunmuş olan Ayia Paraskevi Manastırı'dır. Mağusa ve Larnaka'ya gitmek için kullanılan kapıydı. Mesarya Ovası'ndan gelen ürünler şehre kapıdan giriş yapıyordu. Şehrin ana çarşısı ve gümrükten sorumlu merkez kapının yakınlarındaydı. Eskiden Çarşı Kapısı'nın olduğu yere giden sokağın adı eski Lefkoşa haritalarında "Çarşı Sokağı" olarak geçmekte ve bu da kapının konumunu kesinleştirmektedir. Kapı "Salines Kapısı" olarak da adlandırılıyordu; çünkü Salines, Larnaka'nın eski adıydı.
İkinci Lüzinyan Sarayı, Lüzinyanların Lefkoşa'da yaptıkları ikinci saraydır. Bu saraylar "dük" veya "vali"nin ikâmetgâhıydı. Temelleri 1376'da atılmıştır. St. Dominic Manastırı'nın çevresinde, bugünkü Baf Kapısı'nın bulunduğu bölgedeydi. Bir şatoydu ve "Lüzinyan Şatosu" olarak da adlandırılmaktadır. 1426'da Memlüklüler tarafından şehrin yağmalanması sırasında büyük zarar görmüştür. Tekrar onarılan saray, eski dük konağı olma özelliğini kaybetmiş ve yerine Üçüncü Lüzinyan Sarayı yapılmıştır. 1567'de Venedikliler tarafından yapılan yeni surların az da olsa dışında kaldığı için yıkılmıştır. Günümüzde Lefkoşa'daki "Royatico Sokağı" ve "Regina Sokağı"nın isimleri bu saraydan gelir.
St. Dominic Manastırı, Lüzinyan döneminde Lefkoşa'da bulunan bir manastırdı. Venedikliler tarafından 1567 yılında, yapılan yeni surların dışında kaldığı için yıkılmıştır. O dönem batıda bulunan ve adını manastırdan alan St. Dominic Kapısı'nın yakınlarındaydı. Günümüzde Baf Kapısı'nın bulunduğu yere yakındı. Baf Kapısı da bu manastır yüzünden bir dönem "St. Dominic Kapısı" olarak adlandırılmıştır.

Diyarbakır Kalesi veya Diyarbakır surları, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir yapı. İç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Surlardaki ana girişler Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı 'dır. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan surlar, Çin Seddi'nin ardından dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıdır. 2000'de yapıyı Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil eden UNESCO, 2015'te ise Dünya Mirası olarak tescil etti. Ayrıca Diyarbakır'ın çok eski yapısı olan Keçi Burcu da Sur ilçesinde yer almaktadır. Surlar, İç ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Kleoptra Kapısı veya Deniz Kapısı, adını Mısır kraliçesi VII. Kleopatra'dan alan, Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunan bir şehir kapısıdır.

Lefkoşa surları, Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'yı çevreleyen bir dizi savunma duvarıdır. İlk şehir surları Orta Çağ'da inşa edilmiş ancak 16. yüzyıl ortalarında Venedik Cumhuriyeti tarafından tamamen yeniden inşa edilmiştir. Venedikli mühendis Guilio Savorgnan'nun bir sanat eseri olarak görülen surlar 4,8 kilometre (3,0 mi) uzunluğunda olup on bir burç ile üç giriş kapısına sahiptir. Günümüzde büyük ölçüde bozulmamış bir hâlde olan surlar, Doğu Akdeniz'deki en iyi korunmuş Rönesans surları arasındadır. Önemli bir turistik cazibe merkezidir.

Birecik Kalesi Şanlıurfa İli Birecik ilçesi sınırları içinde yer alan tarihi bir kaledir. Üzerinde inşa edildiği beyaz kalker tepeden dolayı adı, Beyaz Kale olarak da bilinmektedir.

Aşağıdaki liste, Tapınak Tepesi Kapıları hariç , Kudüs'ün Eski Şehrinin Kapılarını listeler. Kapılar, son 1500 yılda Kudüs'ün eski haritalarının çoğunda görülebilir.