İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.
Teruzor veya pterozor Pterosauria takımına ait soyu tükenmiş uçan sürüngenler kladıdır. Geç Triyas'tan Kretase'nin sonuna kadar yani Mesozoyik'in büyük bir bölümünde yaşadı. Teruzorlar, uçabildiği bilinen en eski omurgalıdır. Ön ayak bileklerinden çıkan dördüncü parmak uzayarak; deri, kas ve diğer dokulardan oluşan zardan kanatlarına destek oluyordu.
Hominina veya Australopithecina ya da australopitesinler, insanla (Homo) yaşayan diğer herhangi bir insansı maymundan daha yakın akraba olan, iki ayak üzerinde yürüyen (bipedal) insansıları tanımlamak için kullanılan bir hominin alt oymağıdır. "Hominin" veya "hominid" terimleri genellikle australopitesinleri ifade eder. Australopitesinlerin iki ayak üzerinde durabilme yetisi ve kafatası yapısı Homo türlerine benzer. Beyinleri ise Homo türlerine (650–1600 cm³) göre oldukça küçüktür – 400–500 cm³ aralığındadır. Gruplama genel olarak Australopithecus cinsine ait türleri içerir. Bununla birlikte bazı yazarlar, Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus cinslerini de bu gruplamaya dahil ederler.
Pelikansılar ya da Pelecaniformes orta ve büyük boyda su kuşlarının oluşturduğu kuşlar sınıfına ait bir takımdır. Geleneksel olarak dört parmakları arasında perde bulunan tüm kuşları içeren takım olarak tanımlanmış olsa da bu tanım doğru değildir. Daha önceleri kullanılan kürek ayaklılar ya da kürek ayaklı kuşlar adlandırması da bu yanlış tanımlamadan gelir. Çoğunun boğazlarındaki deri tüysüzdür ve burun delikleri işlevi olmayan yarıklar hâline dönüşmüş ve bu nedenle ağızdan soluma yapmaktadırlar. Balık, kalamar benzeri deniz hayvanlarıyla beslenirler. Koloniler hâlinde yuva yaparlar ancak bireysel çiftler tek eşlidir. Yavruları yumurtadan tüysüz ve gözleri açılmamış olarak çıkar, bakıma ihtiyaçları vardır.
Euarchontoglires veya Supraprimates, eteneliler infra sınıfında yer alan, moleküler genetik araştırmalar sonrası ortaya konulmuş olan bir üst takım.
Terapsitler (Therapsida), memelileri ve soyu tükenmiş akrabalarını içeren, gelişmiş bir sinapsit kladıdır. Başka bir deyişle terapsitler, Sinapsida'nın hayatta kalan tek sınıfı olan memelilerin tümünü ve onların soyu tükenmiş akrabalarını içeren sphenacodont grubudur. Ancak bu isim, daha çok memeli olmayan terapsitler için kullanılır.
Balinaların evriminin, Hindistan alt kıtasında 50 milyon yıl önce çift toynaklılardan başladığı ve en az 15 milyon yıllık bir süre boyunca ilerleyip günümüz dişli ve dişsiz balina gruplarını oluşturduğu düşünülmektedir. Balinalar, çift toynaklılar takımına ait, tamamen suda yaşayan deniz memelileridir ve yaklaşık 50-55 milyon yıl önce diğer çift toynaklılardan kopmuşlardır. Birçok analiz, balinaların Eosen veya daha öncesinde evrimleştikleri ve su aygırları ile nispeten yakın – diğer çift toynaklılara göre – bir ortak ataya sahip olmaları gerektiğini göstermiştir. Memeli olarak, hava solumak için yüzeye çıkarlar; yüzgeçlerinde 5 parmak kemiği vardır; yavrularını emzirirler. Tamamen suda yaşamalarına rağmen, karasal atalarından gelen birçok iskelet özelliğini korumuşlardır. 1970'lerin sonlarında Pakistan'da yapılan araştırmalar, deniz memelilerinin karadan denize geçişindeki çeşitli aşamaları ortaya çıkardı.
Sphenacodontia, bir kök temelli sinapsid grubudur. Amson ve Laurin (2011) tarafından "Haptodus baylei, Haptodus garnettensis ve Sphenacodon ferox'u içeren ancak Edaphosaurus pogonias'ı içermeyenn en büyük sınıf" olarak tanımlanmıştır. Sphenacodontlar, ilk olarak Geç Pensilvanyen döneminde ortaya çıkmışlardır.
Purgatorius, Paleosen döneminde Kuzey Amerika'da yaşamış, Plesiadapiformes'in öncüsü olduğu düşünülen plasentalı memeli cinsi. Purgatorius, Protungulatum ile birlikte, bilinen en eski plasentalı memelilerden biridir.
Sphenacodon, Geç Karbonifer ve Erken Permiyen dönemlerinde yaklaşık 300 ila 280 milyon yıl önce yaşamış bir sinapsid cinsidir. Yakından ilişkili Dimetrodon gibi, Sphenacodon da Eupelycosauria ailesi olan Sphenacodontidae'nin etçil bir üyesiydi. Bununla birlikte, Sphenacodon'un sırtında, Dimetrodon'da bulunan uzun sırt yelkeni yerine, omurlarındaki bıçak benzeri kemiklerden oluşan alçak bir tepe vardı. Sphenacodon fosilleri, New Mexico ve ABD'deki Utah-Arizona sınır bölgesinden bilinmektedir.
Eotyrannus, Erken Kretase Avrupa'sından bir theropod dinozor cinsidir ve Tyrannosaurus rex'in erken bir atasıdır. Bu cins, Coelurosauria içinde ilgili bir grup olan tyrannosauroidler arasında yer alır. Cinse ait tek tür olan Eotyrannus lengi, güney İngiltere'de bulunan ve muhtemelen Alt Kretase'den (Barremiyen) gelen yüzde 40 korunmuş bir iskeletten bilinmektedir.
Anomodontlar (Anomodontia), çeşitli kriterlere göre therapsidlerin en başarılı grubu, Permiyen döneminin son derece uzmanlaşmış otçul canlılarıydı. 40'tan fazla cins ile oldukça fazla takson içerirler ve bu sayı özellikle Rus ve Çin materyallerinin tanımlarından dolayı düzenli olarak artmaktadır. Geç Permiyen döneminde, bunlar, meydana geldikleri tüm fosil taşıyan bölgelerde en çok sayıda bireysel therapsid örneğiydiler ve karasal ekosistemde bol, genellikle sürüler halinde yaşayan birincil tüketiciler olarak, günümüzün toynaklı memelileriyle karşılaştırılabilir bir ekolojik rol işgal etmiş olmalılar. Antarktika ve Avustralya da dahil olmak üzere tüm kıtalarda henüz bulunan tek therapsidler – soylarının devamı olanlar hariç – olarak dünya çapında bir dağılıma sahiptiler.
Dimetrodon, Permiyen döneminde yaşamış bir bazal sinapsid. Dimetrodon yeryüzünün ilk kara yırtıcılarından biriydi ve güçlü bir çenesi, hançer gibi dişleri olan uzun ve dar bir kafatasına sahipti.
Ornithomimosauria, ornitomimozorlar veya devekuşu dinozorları, günümüz devekuşuna yüzeysel bir benzerlik gösteren theropod dinozorlardır. Laurasia'nın Kretase Dönemi'nden, ayrıca Afrika ve muhtemelen Avustralya'dan hızlı, dz.omnivor veya otçul dinozorlardı. Grup ilk olarak Erken Kretase'de ortaya çıktı ve Geç Kretase'ye kadar varlığını sürdürdü. Grubun ilkel üyeleri arasında kolları 2,4 m uzunluğa ulaşan Nqwebasaurus, Pelecanimimus, Shenzhousaurus, Hexing ve Deinocheirus bulunur. Ornithomimidae ailesinin üyeleri olan daha gelişmiş türler arasında Gallimimus, Struthiomimus ve Ornithomimus bulunur. Paul Sereno gibi bazı paleontologlar, esrarengiz alvarezsauridleri ornithomimosaurların yakın akrabaları olarak kabul eder ve onları Ornithomimoidea üst familyasında bir araya getirir.
Orovenator, fosilleri ABD, Oklahoma'daki Aşağı Permiyen yataklarında bulunmuş bazal diapsid cinsi. Oklahoma'daki Richards Spur bölgesinden alınan iki kısmi kafatasından bilinmektedir.
Filogenetikte taç grup bir türler topluluğudur ve o topluluğun yaşayan üyeleri, topluluğun en son ortak atası ile birlikte en son ortak atanın soyundan gelen tüm türler bu topluluğu oluşturur. Dolayısıyla, bir tür ile birlikte onun soyundan gelen tüm yaşayan ve soyu tükenmiş türleri de içine alan bir grup olarak bir klad tanımlama yöntemidir. Örneğin, tüm günümüz kuşlarının en son ortak atası ile birlikte onun soyundan gelen tüm yaşayan ve soyu tükenmiş türleri de içine alan Neornithes bir taç grup olarak tanımlanabilir.
Archaeothyris, Geç Karbonifer döneminde yaşamış ve Nova Scotia'dan bilinen soyu tükenmiş bir ophiacodontid sinapsit cinsidir. 306 milyon yıl öncesine tarihlenen Archaeothyris, Echinerpeton adı verilen daha az bilinen bir sinapsid ile birlikte bilinen en eski tartışmasız sinapsidlerdir. Adı 'eski pencere' (Yunanca) anlamına gelir ve kafatasındaki açıklığa, bunun erken bir sinapsit olduğunu gösteren temporal fenestraya atıfta bulunur. Yine Nova Scotia'dan Protoclepsydrops biraz daha eskidir, ancak çok parçalı malzemelerle bilinir.
Claudiosaurus Madagaskar'daki Morondava Havzası'nın Permiyen'e tarihlenen Sakamena Formasyonu'ndan soyu tükenmiş bir diapsid sürüngen cinsidir. Claudiosaurus en bazal neodiapsidlerden biridir. Claudiosarus'un Neodiapsida'nın kardeş grubu olduğu da bulunmuştur. Omurgasının, girlesinin ve uzuvlarının deseni, Claudiosaurus ve Thadeosaurus'un yakın bir ortak atayı paylaştığını gösterir.
Laurasiatheria, Eulipotyphla takımı ile Scrotifera kladını içeren bir plasentalı memeliler üst takımıdır. Kardeş grubu Euarchontoglires ile birlikte Boreoeutheria magna takımını oluşturur. Laurasiatheria taksonu içinde sınıflandırılan hayvanların benzer gen dizilimlerine dayanarak keşfedildi. Grubu birleştirmek için ortak anatomik özellikler henüz ortaya konmadı. Laurasiatheria kladı DNA dizilim analizleri ve retrotranspozon varlık/yokluk verilerine göre temellendirildi. Üst takım, Pangea bölünmeye başladıktan sonra Gondvana'dan ayrılan Lavrasya süperkıtasında ortaya çıktı. En son ortak atasının yaklaşık olarak 76 ila 90 milyon yıl önce soyunun ayrıldığı varsayılmaktadır.
Shantungosaurus, Çin'deki Shandong Yarımadası'nın Geç Kretase yaşlı Wangshi Grubu'nda bulunan çok büyük bir saurolophine hadrosaurid dinozor cinsidir, tek bir tür, Shantungosaurus giganteus, içerir. Shantungosaurus'un stratigrafik aralığı, Xingezhuang Formasyonunun tepesinden Hongtuya Formasyonunun ortasına kadar, orta ila geç Kampaniyen arasında değişmektedir. Shantungosaurus şimdiye kadar dünyanın en büyük hadrosauroid taksonu olup 15 ile 16 metre uzunluğa ve 13 ile 16 metrik ton arasında bir beden ağırlığına ulaşmaktadır.