İçeriğe atla

Spermatosit

Spermatogenez, hücrelerin spermatogonyumdan primer spermatositlere, sonrasında sekonder spermatositlere, ardından spermatidlere ve son olarak sperm ile sonuçlanan dönüşümlerini içerir.

Spermatositler hayvanlarda bulunan erkek üreme hücreleridir ve olgunlaşmamış üreme hücreleri olan spermatogonyumdan türetilirler. Spermatositler testislerde, özellikle de seminifer tübül[1] adı verilen bir yapı içerisinde bulunur. Primer ve sekonder spermatositler olmak üzere iki tip spermatosit vardır. Birincil ve ikincil spermatositler spermatositogenez ile oluşur.[2]

Primer spermatositler diploid (2N) hücrelerdir. Mayoz I'den sonra iki sekonder spermatosit oluşur. İkincil spermatositler, kromozom sayısının yarısını içeren haploid (N) hücrelerdir.[1]

Tüm hayvanlarda, erkekler spermatosit üretir, hatta C. elegans gibi hermafroditler bile erkek veya hermafrodit olarak var olur. Hermafrodit C. elegansta sperm üretimi önce gerçekleşir ve daha sonra spermatheca içinde depolanır. Bir kez yumurta oluştuğunda, kendi kendini dölleyebilir ve 350'ye kadar yavru üretebilir.[3]

Gelişim

Spermatogonyum, Grasshopper testes'de birincil spermatositleri oluşturmak için mitosis geçiriyor.
Spermatositogenez

Ergenlik döneminde, testis içindeki seminifer tübüllerin duvarları boyunca bulunan spermatogonyum faaliyete geçer ve mitotik olarak bölünmeye başlayarak bir tanesi koyu renkli (Ad) ve diğeri açık renkli (Ap) olmak üzere çekirdek zarına bağlı bir çekirdekçik ile oval bir çekirdek içeren iki tip A hücresi oluşturur. Ad tipi hücreler, seminifer tübüllerin dış bölgesi olan bazal kısımda kalacak olan spermatogonyal hücrelerdir; bu hücreler normalde mitoz geçirmeyen yedek spermatogonyal kök hücrelerdir. Ap tipi hücreler ise aktif olarak bölünen spermatogonyal kök hücrelerdir ve çekirdek zarı ve nükleolus merkezine bağlı yuvarlak çekirdekli ve heterokromatinli B tipi spermatogonyal hücrelere farklılaşmaya başlarlar.[4] B tipi hücreler, adluminal seminifer tübüllerin iç bölgesi olan adluminal kısma göç ederek primer spermatositlere dönüşür. Bu sürecin tamamlanması yaklaşık 16 gün sürer.[2][5]

Adluminal kısımdaki primer spermatositler mayoz I geçirerek sekonder spermatosit adı verilen iki yavru hücreye bölünür. Bu sürecin tamamlanması 24 gün sürer. İkincil spermatositlerin her biri mayoz II'den sonra iki adet spermatid oluşturur.[1]

Mitotik ve mayotik olarak bölünen spermatositler radyasyona ve kansere karşı hassas olsa da, spermatogonyal kök hücreler hassas değildir. Bu nedenle, spermatogonyal kök hücreler radyoterapi veya kemoterapi sonrasında yeniden spermatogenez sürecini başlatabilir.[6]

Hipofiz bezi tarafından üretilen hormonlar. GnRH hipotalamus tarafından salgılanır ve ergenlik döneminde FSH ve LH üretmesi için ön hipofizi uyarır.

Hormonların rolü

İnsanlarda primer spermatositlerin oluşumu, tipik olarak 10-14 yaşları arasında meydana gelen ve erkeklerde cinsel olgunluğun başlangıcını işaret eden ergenlik döneminde başlar. Bu süreç, hipotalamusta gonadotropin salgılatıcı hormonun (GnRH) değişken salınımı ile başlatılır ve bu da ön hipofiz bezi tarafından folikül-uyarıcı hormon (FSH) ve luteinleştirici hormon (LH) salgılanmasına yol açar. FSH'nin testislere salınması, mayoz II'den sonra spermatidlerin olgunlaşmasını kolaylaştıran besleyici hücreler olarak görev yapan Sertoli hücrelerinin gelişimini teşvik eder. LH, Leydig hücrelerini testislere ve kan dolaşımına testosteron salgılamaları için uyarır, böylece spermatogenezi ve sekonder cinsiyet özelliklerinin gelişimini tetikler. Bir erkeğin yaşamı boyunca FSH ve LH salgılanması ölene kadar spermatogenezi uyarmaya devam eder. FSH ve LH seviyelerindeki artış erkeklerde spermatogenez oranını etkilemezken, hormon salgılanma miktarı sabit kalsa bile mayotik profaz sırasında üreme hücrelerinin dejenerasyonundaki artış nedeniyle bireyler yaşlandıkça üretim oranı azalır.[1]

Hücre tipi özeti

Aşağıdaki tablo, tipik olarak DNA replikasyonundan ve G1'deki bölünmeden önce tek bir hücre için ploidi, kopya sayısı ve kromozom/kromatid sayısını göstermektedir. Primer spermatositler DNA sentezinden sonra ve bölünmeden önce arrest olurlar.[1][2]

HücreTipPloidi/İnsan kromozomuDNA kopya sayısı/İnsanKromatitiHücrenin bulunduğu süreçSüre
Spermatogonyum (Ad, Ap ve B tipleri)Üreme hücreleriDiploid (2N) / 462C / 46Spermatositogenez (mitoz)16 gün
Primer spermatositErkek gametositDiploid (2N) / 464C / 2x46Spermatositogenez (mayoz I)24 gün
Sekonder spermatositErkek gametositHaploid (N) / 232C / 46Spermatidogenez (mayoz II)Birkaç saat
SpermatidErkek gametidHaploid (N) / 231C / 23Spermiyogenez24 gün
SpermatozoidSpermHaploid (N) / 231C / 23Spermiasyon64 gün (toplam)

Fizyoloji

Hasar, onarım ve arıza

Spermatositler mayoz bölünmenin profaz aşaması sırasında düzenli olarak çeşitli DNA hasarlarının üstesinden gelir. Bu hasarlar, mayotik rekombinasyonda yer alan Spo11 enzimi ya da oksidatif serbest radikaller nedeniyle DNA'da meydana gelen rastgele kırılmalar sonucu oluşabilir. Bu hasarları onarmak için sırasıyla RAD1 ve γH2AX'ın çift iplik kırıklarını ve kromatini tanıyarak değiştirmede önemli rol oynayan homolog rekombinasyon yolları kullanılır. Mitotik hücrelerin aksine, mayotik hücrelerdeki çift zincir kırılmaları genellikle apoptoza, yani hücre ölümüne yol açmaz.[7] Farelerde, çift iplik kırılmalarının homolog rekombinasyon onarımı spermatogenez süresince gerçekleşir ancak en çok spermatositlerde, özellikle de gen değişiminin baskın onarım türü olduğu mayoz bölünmenin pakiten evresinde belirgindir.[8] Spermatogenezin diğer aşamalarında, karşılıklı değişim tipi onarım daha yaygındır. Özellikle, pakiten spermatositler de dahil olmak üzere fare spermatogenezinin farklı aşamalarındaki mutasyon frekansları somatik hücrelerden 5 ila 10 kat daha düşüktür.[9] Yüksek DNA onarım kapasiteleri nedeniyle, spermatositler olasılıkla bu düşük mutasyon oranlarının sürdürülmesinde ve dolayısıyla erkek germ hattının genetik bütünlüğünün korunmasında merkezi bir rol oynamaktadır.

Erkek üreme hücrelerinin genetik bütünlüğünün korunması, kromozomal yeniden düzenlemelerin oranlarına ve önlenmesine dayanır. Heterozigot yeniden düzenlemelerin sperm üretimini bozabileceği veya durdurabileceği bilinmesine rağmen, bu duruma yol açan moleküler mekanizmalar hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bunun muhtemel nedenlerinden biri, spermatositlerde BRCA1, kinaz ATR ve γH2AX varlığını içerebilecek asinaptik bölgelerin kümelenmesiyle ilişkilidir.[10]

Spesifik mutasyonlar

repro4 mutasyonlu spermatositlere kıyasla yabanıl tip spermatosit gelişimi.

İnsanlarda mayoz bölünmenin başlaması, retinoik asit sinyal yolu içinde Uyarılan Retinoik Asit 8 (STRA8) geninin varlığına bağlıdır. STRA8 ifadesi, mayoz bölünmede profaz I'in en erken aşaması olan preleptoten spermatositlerde spermatogonyaya kıyasla daha belirgindir. STRA8 mutant spermatositler mayozu başlatabilmelerine rağmen süreci tamamlayamazlar. Leptoten spermatositlerdeki mutasyonlar erken kromozom yoğunlaşmasına yol açabilir.

repro4 mutant spermatositlerinde, mikrotübülle ilişkili bir protein olan Mtap2'deki mutasyonların mayoz I'in profazı sırasında spermatogenezin ilerlemesini durdurduğu gözlenmiştir. Bu durum, repro4 mutantlarında spermatidlerin varlığında azalmayla ortaya çıkmaktadır.[11]

Spermatositlerin Spo11, DMC1, ATM ve MSH5 genlerinde rekombinant-defektif mutasyonlar meydana gelebilir. Bu mutasyonlar çift iplik kırılmalarının onarımını engelleyerek seminifer epitel döngüsünün IV. aşamasında spermatogenezin durmasına neden olur.[12]

Tarihçe

Çekirge testislerinde mayoz (zigoten, pakiten, profaz I'deki birincil spermatositler).

Yıllar boyunca araştırmacılar spermatogenez sürecini incelemiş, üreme ve Sertoli hücreleri gibi iç ya da FSH ve LH gibi dış faktörlere bağlı olarak çeşitli evrelere ayırmışlardır.[13] 1950'lerden 1980'lere kadar, memelilerde hücresel dönüşüm, mitoz ve mayoz da dahil olmak üzere genel spermatogenez sürecinin anlaşılmasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bununla birlikte, 1990'larda ve 2000'lerde, araştırmacılar odaklarını genler, proteinler, sinyal yolları ve ilgili biyokimyasal ve moleküler mekanizmalar yoluyla spermatogenezin düzenlenmesini araştırmaya yöneltmişlerdir. Son yıllarda, erkek kısırlığı daha yaygın hale geldiğinden, çevresel faktörlerin spermatogenez üzerindeki etkisini incelemeye yönelik ilgi artmıştır.[14]

Spermatogenez ile ilgili önemli katkılardan biri memelilerde seminifer epitel döngüsünün keşfedilmesidir. 1952 yılında C.P. Leblound ve Y. Clermont, sıçan seminifer tübülleri üzerinde spermatogoni, spermatosit katmanları ve spermatidleri inceleyen bir araştırma yürütmüştür. Bu çalışma, döngünün farklı aşamalarına ışık tutmuştur. Bir diğer önemli keşif ise 1994 yılında hipotalamik-hipofiz-testis hormon zincirini ve bunun spermatogenezi düzenlemedeki rolünü inceleyen R.M. Sharpe tarafından yapılmıştır.[14]

Diğer hayvanlar

Mesostoma ehrenbergii

Ökaryotik hücreler genellikle hayvan gelişiminde çok önemli bir rol oynayan primer siller içerir. Drosophila'da, spermatositlerdeki primer siller farklı özelliklere sahiptir - G2 fazı sırasında bağımsız olarak dört sentriyol tarafından oluşturulurlar ve mikrotübülleri hedef alan ilaçlara karşı hassastırlar. Genellikle, primer siller G0/G1 fazı sırasında bir sentriyolden gelişir ve mikrotübül hedefleyen ilaçlardan etkilenmez.[15]

Bir rabdocoel yassı solucanı olan Mesostoma ehrenbergii, spermatosit oluşumu sırasında erkek mayozuna özgü bir evre sergiler. Anafaz öncesi aşamada, dört univalent kromozom içeren spermatosit hücrelerinde bölünme yarıkları oluşur. Anafaz aşamasının sonunda, bu kromozomlar, mesafe ayrımı olarak adlandırılan bir durum ile fiziksel etkileşim olmaksızın iğ kutupları arasında hareket eder. Bu farklı özellikler, araştırmacıların iğ kutupları tarafından uygulanan kuvveti, bölünme yarığı yönetimini ve mesafe ayrımını incelemelerini sağlar.[16][17]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Boron, Walter F., MD, Ph.D., Editör; Boulpaep, Emile L. (2012). "54". Medical physiology a cellular and molecular approach. Updated second. Philadelphia: Saunders Elsevier. ISBN 978-1-4377-1753-2. []
  2. ^ a b c Schöni-Affolter, Dubuis-Grieder, Strauch, Franzisk, Christine, Erik Strauch. "Spermatogenesis". 1 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2014. 
  3. ^ Riddle, Donald L., (Ed.) (1997). "I, The Biological Model". C. elegans II. 2nd edition. 2nd (İngilizce). Cold Spring Harbor. NY: Cold Spring Harbor Laboratory Press. 7 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2014. 
  4. ^ Boitani C, Persio S, Esposito V, Vicini E (5 Mart 2016). "Spermatogonial cells: mouse, monkey and man comparison". Seminars in Cell & Developmental Biology. Cilt 59. ss. 79-88. doi:10.1016/j.semcdb.2016.03.002. ISSN 1096-3634. PMID 26957475. 13 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  5. ^ Y, Clermont (1966). "Renewal of spermatogonia in man". American Journal of Anatomy. 118 (2). ss. 509-524. doi:10.1002/aja.1001180211. PMID 5917196. 
  6. ^ Tres, Abraham L. Kierszenbaum, Laura L. (2012). Histology and cell biology : an introduction to pathology. 3rd. Philadelphia, PA: Saunders. ss. Chapter 20. ISBN 9780323078429. 1 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  7. ^ Matulis S, Handel MA (August 2006). "Spermatocyte responses in vitro to induced DNA damage". Molecular Reproduction and Development. 73 (8). ss. 1061-72. doi:10.1002/mrd.20508. PMID 16700071. 
  8. ^ Srivastava N, Raman MJ (2007). "Homologous recombination-mediated double-strand break repair in mouse testicular extracts and comparison with different germ cell stages". Cell Biochem. Funct. 25 (1). s. 75-86. doi:10.1002/cbf.1375. PMID 16989005. 29 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  9. ^ Walter CA, Intano GW, McCarrey JR, McMahan CA, Walter RB (1998). "Mutation frequency declines during spermatogenesis in young mice but increases in old mice". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 95 (17). ss. 10015-9. doi:10.1073/pnas.95.17.10015. PMC 21453 $2. PMID 9707592. 12 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  10. ^ Sciurano RB, Rahn MI, Rey-Valzacchi G, Coco R, Solari AJ (August 2012). "The role of asynapsis in human spermatocyte failure". International Journal of Andrology. 35 (4). ss. 541-549. doi:10.1111/j.1365-2605.2011.01221.x. PMID 21977946. 29 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  11. ^ Sun F, Handel MA (10 Ocak 2011). "A Mutation in Mtap2 is Associated with Arrest of Mammalian Spermatocytes before the First Meiotic Division". Genes. 2 (1). ss. 21-35. doi:10.3390/genes2010021. PMC 3909985 $2. PMID 24501684. 10 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  12. ^ Barchi M, Mahadevaiah S, Di Giacomo M, Baudat F, de Rooij DG, Burgoyne PS, Jasin M, Keeney S. (August 2005). "Surveillance of Different Recombination Defects in Mouse Spermatocytes Yields Distinct Responses despite Elimination at an Identical Developmental Stage". Molecular and Cellular Biology. 25 (16). ss. 7203-7215. doi:10.1128/MCB.25.16.7203-7215.2005. PMC 1190256 $2. PMID 16055729. 29 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  13. ^ Cheng, C. Yan, (Ed.) (2008). Molecular mechanisms in spermatogenesis (İngilizce). New York: Springer Science+Business Media. ss. Chapter 1, page 1. ISBN 978-0-387-79990-2. 29 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  14. ^ a b Cheng C, Mruk D (19 Nisan 2010). "The biology of spermatogenesis: the past, present and future". Phil. Trans. R. Soc. B. 365 (1546). ss. 1459-1463. doi:10.1098/rstb.2010.0024. PMC 2871927 $2. PMID 20403863. 29 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2024. 
  15. ^ Riparbelli MG, Cabrera OA, Callaini G, Megraw TL (2013). "Unique properties of Drosophila spermatocyte primary cilia". Biology Open. 2 (11). ss. 1137-47. doi:10.1242/bio.20135355. PMC 3828760 $2. PMID 24244850. 
  16. ^ Ferraro-Gideon J, Hoang C, Forer A (January 2014). "Meiosis-I in Mesostoma ehrenbergii spermatocytes includes distance segregation and inter-polar movements of univalents, and vigorous oscillations of bivalents". Protoplasma. 251 (1). ss. 127-43. doi:10.1007/s00709-013-0532-9. PMID 23921676. 
  17. ^ Ferraro-Gideon J, Hoang C, Forer A (September 2013). "Mesostoma ehrenbergii spermatocytes--a unique and advantageous cell for studying meiosis". Cell Biology International. 37 (9). ss. 892-8. doi:10.1002/cbin.10130. PMID 23686688. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji</span> canlıları inceleyen bilim dalı

Biyoloji ya da dirim bilimi, yaşamın bilimsel olarak incelenmesidir. Geniş bir kapsama sahip bir doğa bilimidir ancak onu tek ve tutarlı bir alan olarak birbirine bağlayan birkaç birleştirici teması vardır. Örneğin, tüm organizmalar, gelecek nesillere aktarılabilen genlerde kodlanmış kalıtsal bilgileri işleyen hücrelerden oluşur. Bir diğer ana tema ise yaşamın birliğini ve çeşitliliğini açıklayan evrimdir. Enerji işleme, organizmaların hareket etmesine, büyümesine ve çoğalmasına izin verdiği için yaşam için de önemlidir. Son olarak, tüm organizmalar kendi iç ortamlarını düzenleyebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kök hücre</span> İnsan vücudunu oluşturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkânına sahip ana hücre

Kök hücre, mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre türleridir.

<span class="mw-page-title-main">Endokrin sistem</span>

Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sperm</span> erkek üreme hücresi

Sperm ya da tam bilimsel adı ile spermatozoon (Spermatozoid), erkek bireylere ait üreme hücresidir. Hayvanlar, kamçı'lı ve spermatozoa olarak bilinen kuyruğu olan hareketli sperm üretir. Bazı kırmızı algler ve mantarlar spermatia olarak bilinen hareketsiz sperm hücreleri üretirken, bazı kırmızı algler ve mantarlar spermatozoa olarak bilinir. Kapalı tohumlular polen içinde hareketsiz sperm içerirken, eğrelti otları ve bazı açık tohumlular gibi bazı bazal bitkilerde hareketli sperm bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Östrojen</span> Birincil dişi cinsiyet hormonu

Östrojenler, kadınların adet döngüsünde ve diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Hormon tüm omurgalılarda ve bazı böceklerde de bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Eşeysiz üreme</span> Cinsel bir süreç olmadan üreme

Eşeysiz üreme tek bir organizmadan yalnızca bu organizmanın genlerini alarak yeni bir canlı üremesidir. Bu üreme yönteminde ploitlik görülmez. Otomiksis durumu dışında eşeysiz üreme sonucu oluşan organizma, ana organizmanın birebir genetik kopyasıdır. Daha dar bir tanımlama gametlerin birleşmesi dışında oluşan üreme yöntemi demek olan agamogenez terimidir. Eşeysiz üreme arkea, bakteri ve protistler gibi tek hücreli organizmalar için ana üreme yoludur. Birçok bitki ve mantar da eşeysiz ürer.

<span class="mw-page-title-main">Hücre duvarı</span> Sadece bitki hücrelerinde hücre zarının dışında bulunan ve hücreyi dış etkenlerden koruyan cansız yapı

Hücre duvarı veya Hücre çeperi hücre zarının hemen dışındaki bazı hücre tiplerini çevreleyen yapısal bir tabakadır. Esnek ve sert olabilir. Hücreye hem yapısal destek hem de koruma sağlar ve aynı zamanda bir filtreleme mekanizması görevi görür. Hücre duvarları hayvanlarda yoktur, ancak algler, mantarlar ve bitkiler de dahil olmak üzere diğer ökaryotların çoğunda ve çoğu prokaryotta bulunur.

Y kromozomu uzun kolu (q) distalinde sitogenetik olarak saptana-bilen delesyon bölgeleri bulunur. AZF olarak adlandırılan bu delesyon bölgeleri spermatogenez ve germ hücreleri gelişim ve değişimi için gerekli olan genleri içerir. AZF lokusu spermatogenezden sorumludur. Başlangıçta 5 ve 6. bölümlerde yerleşmiş olan birbiriyle çakışmayan üç alt bölgeye ayrılan, AZFa, AZFb ve AZFc daha sonra AZFb ve AZFc arasında dördüncü bir bölge (AZFd) daha tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Testis</span>

Er bezi, haya veya testis, erkek üreme organlarından penisin her iki yanında yer alan yapılardır. Erkek sağlığında önemli yer tutar.

<span class="mw-page-title-main">Krosover</span> Hücresel süreç

Crosover veya krossing over ya da parça değişimi mayoz bölünmenin profaz I evresinde görülen, çift halde bulunan kromozomların yaptığı parça değişimine verilen addır. Bunun sonucunda genetik rekombinasyon meydana gelir. Yani farklı kromozomlarda bulunan genlerin alelleri birbiriyle yer değiştirir.

<span class="mw-page-title-main">Hücre iskeleti</span> Hücrelerin iç iskeletini oluşturan ipliksi protein ağı

Hücre iskeleti, bakteriler haricinde tüm hücrelerin sitoplazmasında bulunan, hücre çekirdeğinden hücre zarına uzanan ve protein filamentlerinin birbirine bağlayan kompleks ve dinamik bir ağıdır. Farklı organizmaların hücre iskeleti sistemleri benzer proteinlerden oluşur. Ökaryotlarda hücre iskeleti matrisi, hücrenin gereksinimlerine bağlı olarak hızlı büyüme veya küçülme yeteneğine sahip üç ana proteinden oluşan dinamik bir yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Homolog rekombinasyon</span>

Homolog rekombinasyon, benzer veya aynı dizilere sahip DNA iplikleri arasında nükleotit dizilerinin birbiriyle yer değiştirdiği bir genetik rekombinasyon tipidir. Bu süreç sırasında DNA birkaç kere kesilir, sonra da birleştirilir. Homolog rekombinasyon, DNA'daki çift iplikli kırıkların hatasız tamirinde kullanılmanın yanı sıra, mayoz sırasında krosover yoluyla yeni DNA dizi bileşimlerinin (kombinezonlarının) oluşumunu da sağlar. DNA'daki yeni bileşimler genetik varyasyonlar oluşturur. Genetik varyasyonlar yeni, bir olasılıkla yararlı olabilecek alel kombinasyonlarıdır, bunların üreyen canlı topluluklarda oluşmaları, bu değişiklikleri taşıyan bireylerin değişen çevresel şartlara evrimsel adaptasyon göstermelerini sağlar.

Piwi etkileşimli RNA (piRNA), hayvan hücrelerinde eksprese edilen küçük kodlamayan RNA moleküllerinin en büyük sınıfıdır. piRNA, piwi proteinleri ile etkileşerek RNA-protein komplekleri oluştururlar. Bu kompleksler, germ çizgi hücrelerinde, özellikle de spermatogenezdeki retrotranspozonların ve diğer genetik elementlerin epigenetik ve transkripsiyon sonrası gen sessizleştirilmesiyle bağlantılıdır. microRNA'lardan büyüklük, dizi koruma eksikliği ve artan karmaşık yapı bakımından farklıdırlar. piRNA'ların nasıl üretildiği belirsizliğini korumaktadır, ancak biyogenez yolağı miRNA ve siRNA'dan farklıdır. rasiRNA'lar piRNA'ların alt türleridir.

Hipogonadizm (hypogonadism), cinsiyet hormonlarının yetersizliğidir. Gonadotropik hormonlar (GnRH) hipotalamusta üretilir ve özel bir kan dolaşım sistemiyle hipofize yönlendirilir. Gonadotropik hormonlar (GnRH), gonadotropin salgılatıcı hormonlardır; hipofizi uyarır ve hipofiz gonadotropinleri üreterek kan dolaşımına boşaltır. Hipofiz ön lobuna ulaşan GnRH, follitropin (FSH) ve lutropin (LH) adı verilen iki gonadotropin hormonun aralıklı olarak kana verilmesini (sekresyonunu) tetikler. Pulsatil sekresyon olarak bilinen bu mekanizmada; her 60-90 dakikada bir, 1 dakika süreyle hipofize gelen GnRH uyarısıyla gonadotropin hormonlar kan dolaşımına verilir. Hipofizden kan dolaşımına dökülen gonadotropin hormonlar, kadınlarda ovaryumlara (yumurtalık), erkeklerde testislere ulaşarak cinsiyet hormonlarının üretimini tetikler; GnRH, kadınlarda yumurtlamayı ve östrojen hormon üretimini düzenleyen folikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) sentezini tetikler. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını denetler ve sperm üretimini uyarır. FSH ve LH sekresyonu, yine hipofiz ön lobunda üretilen ve prolactin adı verilen hormon tarafından frenlenir. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını denetler.

<span class="mw-page-title-main">Hipotalamus-hipofiz-gonad aksı</span> Üreme, ergenlik, cinsel dimorfizm ve davranışla ilişkili hormonal yolak

Hipotalamus-hipofiz-gonad aksı hipotalamus, hipofiz bezi ve gonadal bezlerin arasındaki etkileşimi ifade eder. Bu bezler genellikle birlikte işlev gösterdiğinden, fizyologlar ve endokrinologlar bunlardan tek bir sistem olarak bahsetmeyi uygun ve açıklayıcı buluyorlar.

<span class="mw-page-title-main">Sitogenetik</span> Genetik Dalı

Sitogenetik genetiğin bir dalıdır. Sitogenetik aynı zamanda sitolojinin bir parçasıdır. Kromozomların hücre davranışıyla; özellikle mitoz bölünme ve mayoz bölünme sırasındaki davranışlarıyla nasıl bir ilişkili içinde olduğunu inceler. Kullanılan teknikler arasında karyotipleme, G-bantlı kromozomların analizi bulunmaktadır. Floresan in situ hibridizasyon (FISH) ve komparatif genomik hibridizasyon (KGH) gibi teknikler moleküler sitogenetik başlığı altında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kinetokor</span>

Kinetokor, iğ mikrotübüllerine bağlanan ve hücre bölünmesi sırasında uygun kromozom ayrımına aracılık eden sentromerik DNA üzerinde bir araya getirilmiş özel protein kompleksidir. Mitoz ve mayozda kromozomların hareketlerini kontrol eder, birleşme ve anafaz sırasında kardeş kromatitleri dinamik mikrotübüllere bağlayarak bunların ayrılmasını ve yavru hücrelere bölünmesini sağlar.

Kalsitonin reseptörü (CT), peptit hormonu kalsitonini bağlayan ve özellikle kemik oluşumu ve metabolizması ile ilgili olarak kalsiyum homeostazının korunmasında rol oynayan G proteinine bağlı bir reseptördür.

Spermatogonyum, testislerde oluşan, birkaç mayoz bölünme geçirerek spermatozoonu (sperm) oluşturan sperm ana hücresidir. Bu sürece spermatogenez adı verilir. Spermatogonyum mitoz geçirerek önce birincil (primer) spermatositi oluşturur. Ardından bir mayoz geçirerek ikincil (sekonder) spermatositi oluşturur ve ikinci bir mayoz geçirerek spermatidi oluşturur ve ardından spermatid spermiyogenez geçirerek spermi oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Spermatogenez</span> Spermin oluşum süreci

Spermatogenez, ergenliğe giren eril canlılarda sperm hücresinin (haploid) oluşum sürecine verilen ad. Spermatozoa, testisin seminifer tübülleri içindeki germ hücresinden gelişir. Bu süreç, tübüllerin bazal membranına yakın bulunan kök hücrelerin mitotik bölünmesi ile başlar. Bu hücrelere Spermatogonial Stem Cells adı verilir.