İçeriğe atla

Spaak Raporu

Spaak Raporu ya da Genel Ortak Pazar Hakkındaki Brüksel Raporu, 1956 yılında hazırlanmıştır. Hükümetlerarası Komite'nin başkanı olarak Belçika'nın Dışişleri Bakanı Paul-Henri Spaak tarafından eksiksiz olarak 21 Nisan 1956 tarihinde Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'ndaki altı üye devlete sunulmuştur.

Rapor, 25 Mart 1957 tarihinde imzalanacak olan Avrupa Atom ve Enerji Birliği (Euratom) ve Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuracak olan Roma Antlaşmalarını etkilemiş ve Val Duchesse'de 26 Haziran 1956 tarihinde toplanacak olan Ortak Pazar ve Avrupa Atom ve Enerji Birliği hükümetlerarası konferansının da temel taşını oluşturmuştur.

Özet

Spaak Raporu, Avrupa ekonomisinin sektörden sektöre entegrasyonunun zor olacağını; bu nedenle ticaret sınırlarını kademe kademe kaldırarak ekonominin yatay entegrasyonunun devamlı olacağını savunmuştur. Böylece de gümrük birliği de sağlanmış olacaktı. Ayrıca gümrük birliği; tarım politikası, sosyal ve mali konularda düzenlemeler, işgücünün ülkeler arası serbest dolaşımı, para politikasında iş birliği gibi konularda iş kayıplarını diğer ülkeler aracılığıyla telafi etmek ve geri kalmış bölgelere yatırımlar sağlamaya yardım edecekti.

Spaak Raporunda tarım politikasının bulunmadığı bir ortak pazarın kurulamayacağını önemle vurgulanmaktadır. Raporda tarım ürünleri için ortak bir pazar yaratabilmek için üç koşul bulunmaktadır.

Birincisi, altı üye ülkeler arasında sadece ticaret sınırlarını kaldırmak yeterli değildir. Bunun yanı sıra, uygulanan kotalar, fiyat belirlemeleri, gümrük vergileri, mevsimlik işçi dolaşım kısıtlaması ve ihracat sübvansiyonları gibi ticaret üzerinde etkili olan bazı uygulamalardaki sınırlarında kaldırılması gerekmektedir. İkinci koşul, üye ülkeler kendi uluslarının tarım politikalarından vazgeçerek, ortak tarım politikası izlenmeli. Üçüncü koşul ise, fiyat seviyelerinde, teknik konularda ve tarımsal girdi sanayisinde maliyet farklılıklarına neden olan entegrasyon için bir geçiş dönemi gereklidir.

Enerji sektöründeki entegrasyonda ise, nükleer enerji ve hidrokarbon enerji kaynakları (kömür, petrol) olmak üzere farklı tutumlar izlenecekti.

Avrupa'da devletlerarasında nükleer enerji sektöründeki entegrasyon çok istenmekteydi, çünkü bu birçok devletin ekonomileriyle ilgiliydi. Uluslarüstü seviyede yapılan nükleer enerji gelişiminin entegrasyonu ülkelere daha verimli olacaktı, çünkü ülkeler giderleri paylara bölünecekti. Uluslarüstü seviyede yapılan hidrokarbon enerji kaynaklarındaki entegrasyon ise daha olanaklıydı. Bu enerji kaynakları çokuluslu şirketler tarafından yönetilebilirdi.

Bunların dışındaki, elektrik ve gazların entegrasyon edilmesi ise çok önemli değil idi zaten bunlar ulusal seviyede dağıtılmıştı.

Raporda Avrupa devletleri arasında ortak pazar kurulması için yapılan bu politikalar, ileride Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Birliği'nin de politikalarını oluşturacaktır. Fakat, Roma Antlaşması görüşmelerinde, ortak pazar için gerçekleştirilmesi gerekilen gümrük birliği, üye devletler arasında önemli bir anlaşmazlığa yol açmazken, tarım ürünleri üzerinde ortak pazarın kurulması konusunda Fransa ve Birleşik Krallık'ın politikalardaki uyuşmazlığıyla tartışmalara yol açmıştır.

Dış bağlantılar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bağımsız Devletler Topluluğu</span> bölgesel hükümetler arası organizasyon

Bağımsız Devletler Topluluğu, 8 Aralık 1991 tarihinde Rusya, Ukrayna ve Belarus arasında imzalanan anlaşma ile kurulmuş devletler topluluğudur. Anlaşma ile Sovyetler Birliği resmen yıkılmış oldu. 21 Aralık 1991 tarihinde de Estonya, Letonya, Litvanya, Ukrayna ve Gürcistan hariç tüm eski Sovyet Cumhuriyetleri bu anlaşmayı imzaladı.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Anlaşması (1963)</span> Türkiye ve bazı AB ülkeleriyle siyasi anlaşma

Ankara Anlaşması, 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında imzalanan ortaklık anlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği</span> 27 Avrupa ülkesinin politik ve ekonomik birliği

Avrupa Birliği (AB), yirmi yedi üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir. 1993 yılında, Avrupa Birliği Antlaşması olarak da bilinen Maastricht Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi sonucu, var olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yeni görev ve sorumluluk alanları yüklenmesiyle kurulmuştur. 445 milyondan fazla nüfusuyla Avrupa Birliği, dünya ülkelerinin GSYİH'ye (nominal) göre sıralanışında nominal gayrisafi yurt içi hasılasının %30'luk bölümünü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Ekonomik Topluluğu</span> üyelerinin ekonomik entegrasyonunu hedefleyen bölgesel bir kuruluş

Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET), üyelerinin ekonomik entegrasyonunu hedefleyen bölgesel bir kuruluş. 1957'de Roma Antlaşması ile kuruldu. 1993'te Avrupa Birliği'nin (AB) kurulmasıyla Avrupa Topluluğu (AT) adını aldı ve AB'ye dâhil edildi. 2009'da ise tamamen AB'ye devredildi ve varlığı sona erdi.

22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin genişlemesinin merkezi Doğu Avrupa ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Maastricht Antlaşması</span>

Maastricht Antlaşması, 7 Şubat 1992'de imzalanan ve AET’nin AB olması yolundaki son adım olan ekonomik ve parasal birliği de gerçekleştirme istikametine girdiği antlaşmadır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği'nin Ortak Tarım Politikası</span> Avrupa Birliğinin tarıma sübvansiyon ve tarımın planlanması programı

Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası Avrupa Birliği'nin tarıma sübvansiyon ve tarımın planlanması programıdır. 2006 yılında, toplam AB bütçesinin %46,7'sini oluşturmaktadır. Bu rakam, 49,8 Milyar Avro'ya denk gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği tarihi</span>

Avrupa Birliği'nin temelini, II. Dünya Savaşı sonrasında sanayi bakımından özellikle önemli iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek ve bunları uluslarüstü bir otorite ile kontrol ederek barışı sürdürmek amacıyla 1951'de kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu oluşturmaktadır. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, 18 Nisan 1951'de Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Paris Antlaşması (1951) ile kurulmuştur. Yine bu ülkelerin imzaladığı 25 Mart 1957 tarihli Roma Antlaşması ile bir başka topluluk daha, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (Euratom) eklendi ve bu anlaşmayla, aynı tarihte Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuş oldu. 1958'de yürürlüğe giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini, yani malların gümrük vergisi ödenmeksizin üye ülkeler arasında serbestçe alınıp satılmasını öngörmüştür. Bu yapının oluşturulmasının öncüleri Fransız Planlama Teşkilatı Başkanı Jean Monnet ve Dışişleri Bakanı Robert Schuman olmuştur. Jean Monnet ve ekibinin titizlikle hazırlamış olduğu ve Robert Schuman'ın 9 Mayıs 1950'de ilan ettiği metin "Schuman Bildirgesi" adını alacak ve daha sonraları 9 Mayıs, Avrupa Günü olarak kabul edilecekti.

Ortak pazar, ürün düzenlemeleri ve üretim faktörleri üzerine birtakım ortak politikalarla dolaşım serbestliği getirilmesini sağlayan bir tür gümrük birliğidir. Pazarda ortaklığın amacı, ortak ülkeler arasında anapara, işgücü, mallar ve hizmetin olabildiğince hızlı hareket edebilmesidir. Bu ortaklık iktisat literatüründeki ekonomik entegrasyonun dördüncü aşamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu</span>

Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, Soğuk Savaş döneminde Batı Avrupa ülkelerini birleştirmesi amacıyla kurulmuş, altı üyeli uluslararası bir örgüttü. Bu örgüt Avrupa demokrasisinin temellerinin atılmasında ve günümüz Avrupa Birliği'nin gelişmesinde rol oynamıştır. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu uluslarüstü prensiplere göre oluşturulmuş ilk örgüttür. Topluluğun ilkeleri 9 Mayıs 1950'de, Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman tarafından Schuman Bildirgesi ile duyurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Amsterdam Antlaşması</span>

Amsterdam Antlaşması, 2 Ekim 1997 tarihinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerce imzalanmış ve 1992 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması'nın koşullarında köklü değişikler yapmıştır. Antlaşma 1 Mayıs 1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Güvenlik Güçleri ve Adalet Alanında İş Birliği</span>

Güvenlik Güçleri ve Adalet Alanında İş Birliği ya da Adalet ve İçişleri Avrupa Birliği'nin, üç sütun adını verdiği görev alanlarının üçüncüsüdür. Bu sütun büyük ölçüde yasaların uygulanması ve ırkçılığa karşı yürütülen işlemler ile ilgilenir. Daha çok hükûmetlerarası ilişkiler ile ilgilendiğinden bu sütuna Avrupa Komisyonu'ndan, Avrupa Parlamentosu'ndan ve Avrupa Adalet Divanı'ndan gerçekleştirilen müdahale en alt düzeyedir. Avrupa tutuklama emri ve polis güçlerinin denetimi de bu sütunun görev ve sorumluluk alanına girer. Avrupa Birliği içinde birbirlerinden bağımsız işleyen üç ayrı güvenlik birimi vardır: Eurojust, Europol ve Cepol'dür.

Avrupa Politik İş Birliği, 1970 yılında kabul edilen ve Avrupa Birliği'nin Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası onun yerini alana kadar, birliğin dış politikasını yönlendiren anlaşmadır. 7 Şubat 1992 tarihinde imzalanan ve 1 Kasım 1993'te de yürürlüğe giren Maastricht Antlaşması uyarınca feshedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya ekonomisi</span>

Avusturya ekonomisi, sosyal market ekonomisi olarak tanımlanmakla birlikte yapısal olarak Almanya ekonomisiyle benzerdir. 2004 yılında yapılan istatistiklere göre Avusturya, Avrupa Birliği içerisindeki satın alma paritesine göre kişi başına düşen gayri safi milli hasılada 27.666 € ile Lüksemburg, Hollanda ve İrlanda'nın ardından 4. sıradadır. Aynı bazda bakıldığında Viyana, 38.662€ kişi başına düşen gelirle Avrupa'da Londra-Merkez, Lüksemburg, Brüksel-Merkez ve Hamburg'un ardından 5. sırada yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği'nin dış ilişkileri</span> ABnin dış ilişkilerinin genel bakışı

Avrupa Birliği'nin dış ilişkileri, genel olarak yirmi yedi Avrupa Birliği üyesi ülkenin her birinin kendi yürüttüğü ikili ilişkiler ışığında gelişir. Bir bütün olarak Avrupa Birliği'nin birlik dışı ülkelerle kurduğu ilişkiler genellikle uluslararası antlaşmalar yoluyla sağlanır. Bu ilişkiler çoğunlukla ekonomi ya da enerji alanlarında iş birliği yapmak konusundadır.

Uluslararası ticareti serbestleştirme çabalarını bir bölümünü oluşturan uluslararası birleşme ya da diğer ifadesiyle uluslararası ekonomik entegrasyonların tanımı entegrasyon kavramı çerçevesinde yapılabilir. Ekonomik birleşme, birleşmeye giden ekonomilerde mal ve hizmet akımlarına serbesti sağlayıp, ticarete engel olan kısıtlamaları kaldırarak, bir ortak pazar yaratmak şeklinde tanımlamaktadır. Bugün için dünyadaki bölgesel ekonomik entegrasyonlara verilebilecek en önemli örnek; temelleri 1957 yılında atılan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'dir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa Birliği-Türkiye Gümrük Birliği</span> Türkiye ve AB arasındaki ticari ortaklık anlaşması

Avrupa Birliği-Türkiye Gümrük Birliği, 6 Mart 1995 tarihinde Ankara Anlaşması ile kurulan AT-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin uygulama kararı almasıyla 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe giren gümrük birliğidir. Ticari ürünler, her iki taraf arasında herhangi bir gümrük kısıtlaması olmaksızın satılabilir. Gümrük Birliği temel ekonomik alanlarda, ikili ticaret imtiyazları uygular, hizmet veya kamu ihalelerini kapsamaz.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Enerji Ajansı</span>

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Paris merkezli bağımsız bir kuruluş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma (OECD) Örgütü çerçevesinde 1973-1974'te yaşanan petrol krizinde kuruldu. Uluslararası Enerji Ajansı, petrol tedarikinde yaşanan fiziksel kesintilere özel bir cevap için ve aynı zamanda Uluslararası Petrol Piyasası ve diğer enerji sektörlerine veri ve istatistikleri sağlamaktadır. Aynı zamanda son yıllarda, enerji tasarrufu ve teknoloji ve inovasyon alanlarında dayanışmayı desteklemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lihtenştayn ekonomisi</span>

Lihtenştayn ekonomisi, kabaca eşit derecede küçük ama önemli bir tarım sektörüne sahip hizmetlere ve endüstriye dayanmaktadır. Ülke, İsviçre ile bir gümrük birliğine katılmış ve İsviçre Frangı]]'nı kendi ulusal para birimi olarak kullanmaktadır. Enerji ihtiyacı % 85'inden fazladır. Lihtenştayn 1991'den beri Avrupa Serbest Ticaret Birliği'ne (EFTA) üye oldu . Mayıs 1995'ten bu yana pasaportsuz Avrupa içi seyahatleri için Schengen Anlaşması'na katılmıştır.

Ekonomik birlik, gümrük birliği ile ortak pazardan oluşan bir tür ticaret bloğudur. Katılımcı ülkeler hem ürün düzenlemesi, malların, hizmetlerin ve üretim faktörlerinin serbest dolaşımı hem de ortak bir dış ticaret politikası konusunda ortak politikalara sahiptir. Ekonomik birlik para biriminin birleştirilmesini içerdiğinde, ekonomik ve parasal bir birlik hâline gelmekte.