İçeriğe atla

Soy içi üreme

Soy içi üremeyi en çok uygulayan hayvanlardan biri olan çitalar

Soy içi üreme ya da akrabalı yetiştirme, yakın akraba eşleştirmesi demektir.

Bir popülasyonda soy içi üremeli suş oluşturulabilmesi için en az 20 jenerasyon boyunca kız kardeş X erkek kardeş veya en yakın ebeveyn çiftleştirilmesi yapılması gerekmektedir. Soy içi üreme, bir popülasyonda zararlı alelleri yaygın hale getirerek akrabalı yetiştirme depresyonuna yol açabilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

Tür, ortak özellikler taşıyan ve çiftleştiğinde verimli döller verebilen, aynı veya yakın gen havuzunda bulunan biyolojik gruptur.

Biyolojik antropoloji veya Fiziksel antropoloji, insanların, Homininilerin ve Primatların biyolojik evrim ve davranışsal yönlerini evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilimsel bir disiplindir. Hominini canlılarının neslinin tükenmesi nedeniyle fosil kayıtlardan sıkça yararlanılır. Antropolojinin bir alt alanı olan Biyolojik antropoloji, insanları sistematik olarak biyolojik bir perspektiften inceler.

<span class="mw-page-title-main">Pelikan</span> kuş cinsi

Pelikan, monotipik pelikangiller (Pelecanidae) familyasını ve Pelecanus cinsini oluşturan iri su kuşu türlerinin ortak adı. Uzun gagaları, avlanmak için kullandıkları ve yutmadan önce gagalarıyla topladıkları avın bulunduğu suyu süzmeye yarayan geniş boğaz keseleri en ayırt edici özellikleridir. Kahverengi pelikan, Peru pelikanı dışındaki türlerinin tüyleri genellikle soluk renklidir. Tüm türlerinin gagaları, keseleri ve yüzlerindeki tüysüz deri, üreme mevsiminden önce parlak renklere kavuşur. Yaşayan sekiz türü dönencelerden ılıman kuşağa kadar olan bölgelerde yaşar ancak Güney Amerika'nın iç kısmında, kutup bölgelerinde ve açık denizde bulunmazlar. Pelikanlara ait fosil kayıtları Fransa'da Oligosen döneminden kalma ve günümüz pelikanlarının gagasına benzeyen fosil buluntularıyla birlikte en az 30 milyon yıl öncesinden itibaren vardır. Uzun süre fregat kuşları, karabataklar, tropik kuşları ve sümsük kuşları ile akraba olduğu düşünülen pelikanlar günümüzde Pelikansılar (Pelecaniformes) takımında sınıflandırılır ve en yakın akrabaları ise pabuç gagalı ve hamerkoptur. Aynı takım içinde yer alan aynaklar, kaşıkçılar ve balıkçıllar ise uzak akrabalarıdır. Genellikle su yüzeyinde ya da yüzeye yakın yakaladıkları balıklarla beslenirler ve kıyılar ile göllerde yaşarlar. Koloniler oluşturarak üreyen pelikanlar sıklıkla toplu olarak avlanır. Beyaz tüylü dört türü yerde yuva yaparken kahverengi ya da gri renkli diğer dört türü ise ağaçlarda yuvalanmayı tercih eder.

<span class="mw-page-title-main">Popülasyon (biyoloji)</span> bir alandaki bir türün bireylerinin topluluğu veya sayısı

Popülasyon, her türlü canlı varlığın sayısal yoğunluk ve dağılımıdır. Sözcük Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Türkçe karşılığı nüfus olmasına rağmen biyoloji ve toplumbilim terimi olarak sıklıkla kullanılır. Bunun yanında biyolojideki anlamı ile popülasyon, belli bir yerde belli bir zamanda bulunan, birbirleriyle çiftleşip üreyebilen ve aynı tür içinde yer alan canlıların oluşturduğu bireyler topluluğuna verilen isimdir. Bir popülasyonda sadece bir tür bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Amazon nehir yunusu</span>

Amazon nehir yunusu ya da diğer adlarıyla Boto, Pembe nehir yunusu Amazon Nehri ve Orinoco Nehri sistemlerinde bulunan bir tatlısu nehir yunusudur. Nehir yunuslarının en büyüğü olan bu tür, aynı yaşam alanı içinde bulunan ancak gerçek bir nehir yunusu türü olmayan Tucuxi ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Popülasyon genetiği</span> popülasyonların genetik farklılıklarıyla ilgilenen genetiğin alt alanı, evrimsel biyolojinin bir parçası

Popülasyon genetiği, popülasyonlardaki fertlerin benzerlik ve farklılıklarının kaynaklarını, bunun yanında popülasyonlardaki alel frekansının dağılımlarını ve değişimlerini araştıran bir genetik altdalıdır.

Rastgele genetik sürüklenme, alel sürüklenmesi veya Wright etkisi olarak da bilinen genetik sürüklenme, bir popülasyondaki mevcut bir gen varyantının (alel) frekansında rastgele şansa bağlı olarak meydana gelen değişimdir.

Taş Devri, insansıların taştan araçlar yapmasından başlayarak kalkolitiğin sonuna kadar geçen tarih öncesi dönemdir.

Genetik çeşitlilik, bir biyolojik çeşitlilik düzeyi olup bir türün gen havuzundaki genetik özelliklerinin toplam sayısını gösterir. Genetik çeşitlilik, çeşitlenen genetik özelliklerin eğilimini tanımlayan genetik değişkenlik terimi ile aynı şey olmayıp bundan ayrılır.

Gen akışı veya gen göçü, popülasyon genetiğinde, gen alellerin bir popülasyondan diğerine aktarılmasıdır.

Popülasyon genetiğinde, etkin popülasyon büyüklüğü Ne (İng: effective population size), kavram olarak ilk kez Amerikalı genetikçi Sewall Wright tarafından, yol gösterici bir çalışma olarak bilinen iki farklı çalışmasında (Wright 1931, 1938) tanımlanmıştır. Wright, etkin popülasyon büyüklüğünü, "rastgele genetik sürüklenme etkisi altında, aynı alel frekansı dağılım miktarını gösteren idealleştirilmiş popülasyondaki (İng: idealized population) üreyebilen bireylerin sayısı veya göz önüne alınan popülasyona göre, aynı miktardaki yakın akraba eşleşmesi (bkz: inbred) sayısı" olarak tanımlamıştır. Wright'ın bu tanımı, popülasyon genetiğindeki birçok model için temel bir parametre oluşturur. Etkin popülasyon büyüklüğü, mutlak popülasyon büyüklüğü (N)'e (İng: population size) ya eşittir ya da ondan daha küçük bir sayı değerine sahiptir (Ayrıca bakınız: Küçük popülasyon büyüklüğü).

<span class="mw-page-title-main">Koruma biyolojisi</span> Biyolojik çeşitliliğe yönelik tehditlerin incelenmesi

Koruma biyolojisi türler, onların habitatları ve ekosistemleri aşırı yok olma oranlarından ve biyotik etkileşimlerin erozyonundan korumayı amaçlayan doğanın ve yerkürenin biyoçeşitliliğinin muhafazasının incelemesidir. Doğa bilimleri ve sosyal bilimlerden ve doğal kaynak yönetimi uygulamasından yararlanan disiplinler arası bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Peripatrik türleşme</span>

Peripatrik veya peripatri, yayılma alanları birbirine komşu olan ama çakışmayan, bunun yanında bir sıra dağ veya geniş nehirler gibi engeller yüzünden birbirinden ayrılan ve artık eski yurtlarında olamayan organizmaları ifade eden birer biyocoğrafya terimleridir.

<span class="mw-page-title-main">Kurucu etkisi</span> çok az sayıda birey tarafından yeni bir popülasyon kurulduğunda ortaya çıkan genetik varyasyon kaybı

Kurucu etkisi veya kurucu ilkesi, popülasyon genetiğinde büyük bir popülasyondan koparak daha az sayıdaki küçük ve yeni bir popülasyonun oluşması ve böylece genetik çeşitliliğin ve genetik varyasyonların kaybedilmesidir. Kurucu etkisi, ilk kez 1952 yılında, tam olarak ana hatlarıyla Ernst Mayr tarafından tanımlanmış olup bunun için daha önce Sewall Wright gibi araştırmacıların mevcut olan teorik çalışmalarını kullanmıştır. Genetik varyasyonun kaybedilmesinin bir sonucu olarak, yeni oluşan popülasyon, hem genetik hem de fenotipik olarak belirgin bir biçimde türediği ebeveyn popülasyondan farklı olabilir. Olağanüstü durumlarda, kurucu etkisinin türleşmeye ve ardından yeni türlerin sonraki evrimine yol açabileceği düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Parapatrik türleşme</span>

Parapatrik veya parapatri, yaşam alanları belirgin bir şekilde örtüşmeyen ama birbirine bitişik olan ve en azından dar bir temas bölgesinde birlikte görülebilen organizmaları ifade eden bir biyocoğrafya terimi.

Eşeyli üremenin evrimi, şu an güncel olan birkaç farklı bilimsel hipotez tarafından açıklanmaktadır. Eşeyli yolla üreyen tüm organizmalar tek hücreli ökaryot bir türden türemiş olup tek bir ortak atadan gelmektedir. Birçok protist, çok hücreli bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi eşeyli üreme yoluyla çoğalırlar. Bdelloidea veya herhangi bir döllenme meydana gelmeden meyve oluşturabilme özelliğine sahip bazı partenokarp bitkiler gibi, ikinci derecede bu özelliği kaybetmiş olan bazı türler de bulunmaktadır. Eşeyli üremenin evrimi birbirleriyle ilişkili ama birbirlerinden farklı olan iki değişik konuyu ele alır. Bunlardan birincisi eşeyli üremenin kökeni, diğeri ise eşeyli üremenin korunarak devamlılığın sağlanmasıdır. Ancak eşeyli üremenin kökenine dair hipotezlerin deneysel olarak test edilmeleri zor olduğundan, güncel araştırmalar daha ziyade eşeyli üremenin nasıl korunduğu ve sürdürüldüğüne odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Süt beyazı balıkçıl</span>

Süt beyazı balıkçıl balıkçılgiller (Ardeidae) familyasından bir kuş türü. Eski Dünya'nın küçük ak balıkçılına benzer.

<span class="mw-page-title-main">Klad</span> ortak bir atadan ve tüm torunlardan oluşan grup

Klad ya da monofiletik grup, ortak ataları ile onun soyundan gelenlerin oluşturduğu bir organizma grubudur. Taksonomi literatüründe Latince cladus terimi de sıklıkla kullanılır.

Bölgesel soy tükenmesi, belirli bir tür ya da taksonun belirli bir coğrafi bölge içince soylarının tükenmesi durumudur. Bölgesel soy tükenmesinden sonra başka bölgelerden alınan aynı tür yeniden o bölgeye yerleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Akrabalı yetiştirme depresyonu</span>

Akrabalı yetiştirme depresyonu, soy içi üreme sebebiyle biyolojik uyum başarısının azalmasıdır. Biyolojik uyum başarısı, bir organizmanın hayatta kalabilme ve genetik materyalini bir sonraki kuşaklara aktarabilme yeteneğini ifade eder. Akrabalı yetiştirme depresyonu, sıklıkla, popülasyon darboğazının bir sonucudur. Genelde, bir popülasyonda genetik varyasyon ne kadar fazlaysa, o popülasyonun akrabalı yetiştirme depresyonundan etkilenme ihtimali o kadar düşüktür. Hem akrabalı yetiştirme hem de akraba dışı yetiştirme depresyonu aynı anda yaşanabilir.