İçeriğe atla

Soy boy

Soya sütü

Soy boy, sosyal medyada eril özelliklerden yoksun erkekleri tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir ifadedir.[1][2]

İfade, soya içeren ürünlerin östrojen hormonunu çoğalttığını ve kişinin feminenleşmesine neden olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır.

Tarihçe

Soya ürünleri yüksek oranda fitoöstrojen ve östradiol içerir.[3][4] Fitoöstrojenin kısırlığa neden olduğu hakkında birkaç kanıt vardır ancak daha berrak bir sonuç için daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.[5] Çeşitli çalışmalar ise fitoöstrojenin sperm kalitesine veya testosteron seviyesine etki etmediğini göstermiştir.[6]

Soyboy kalıbının ilk kullanımına 4chan'in /tv/ kanalında 18 Nisan 2017'de rastlanmıştır.[7]

Kullanım

İfade genellikle sağcı internet trolleri tarafından kullanılmaktadır[8] ve çoğunlukla SJW'ler, veganlar, "liberaller" ve benzer gruplar hedef alınmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Hosie, Rachel. "Soy Boy: What is this new online insult used by the far right?". The Independent. 30 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "An Anatomy of the Soy Boy". New Socialist (İngilizce). 19 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Thompson, Lilian U.; Boucher, Beatrice A.; Liu, Zhen; Cotterchio, Michelle; Kreiger, Nancy (17 Haziran 2006). "Phytoestrogen content of foods consumed in Canada, including isoflavones, lignans, and coumestan". Nutrition and Cancer. 54 (2). ss. 184-201. doi:10.1207/s15327914nc5402_5. PMID 16898863. 
  4. ^ Rietjens I. M. C. M., Louisse J., Beekmann K. (June 2017). "The potential health effects of dietary phytoestrogens". British Journal of Pharmacology. 174 (11). ss. 1263-1280. doi:10.1111/bph.13622. PMC 5429336 $2. PMID 27723080. 
  5. ^ Cederroth C. R., Auger J., Zimmermann C., Eustache F., Nef S. (2010). "Soy, phyto-oestrogens and male reproductive function: a review". International Journal of Andrology. 33 (2). ss. 304-316. doi:10.1111/j.1365-2605.2009.01011.xÖzgürce erişilebilir. PMID 19919579. 
  6. ^ Messina, Mark (1 Mayıs 2010). "Soybean isoflavone exposure does not have feminizing effects on men: a critical examination of the clinical evidence". Fertility and Sterility. 93 (7). ss. 2095-2104. doi:10.1016/j.fertnstert.2010.03.002. PMID 20378106. 31 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2022. 
  7. ^ Castrodale, Jelisa (19 Eylül 2018). "A Brief History of Jerks Using Tofu-Eating as an Insult". 26 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ "Are you a soy boy?". Metro. 28 Ekim 2017. 28 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kuş</span> kanatlı, iki ayaklı, sıcakkanlı, yumurtlayan ve tüylü omurgalı hayvanlar

Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yarasa</span> Chiroptera takımında sınıflandırılan memeliler

Yarasalar, ön ayakları kanat olarak uyarlanmış ve doğal olarak gerçekten uçabilen Chiroptera takımında sınıflandırılan memelilerdir. Yarasalar, üzerleri zar ve patagium ile kaplı çok uzun ve yayılmış parmaklarıyla kuşlardan daha kolay manevra yaparak uçabilirler. En küçük yaşayan memeli olduğu da iddia edilen yabanarısı yarasası 29 ila 34 mm. boyunda, 15 cm. kanat açıklığına sahip ve 2 ila 2,6 gram ağırlığındadır. En büyük yarasalar da "uçan tilki" adı verilen Pteropus cinsi yarasalardır. Acerodon jubatus türü 1,6 kg ağırlığındadır ve kanat açıklığı 1,7 m'yi bulur.

<span class="mw-page-title-main">Aspirin</span> ağrı, ateş ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılan bir ilaç

Asetilsalisilik asit (ASA) olarak da bilinen aspirin, ağrı, ateş ve/veya inflamasyonu azaltmak için ve antitrombotik olarak kullanılan nonsteroid antiinflamatuar bir ilaçtır (NSAID). Aspirinin tedavi etmek için kullanıldığı spesifik inflamatuar durumlar arasında Kawasaki hastalığı, perikardit ve romatizmal ateş yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Boz ayı</span> Avrasya ve Kuzey Amerikada bulunan büyük ayı türü

Boz ayı, Ursus cinsine bağlı Avrasya'nın kuzeyinin büyük bir kısmında ve Kuzey Amerika'da yaşayan bir ayı türüdür. Carnivora takımının karada yaşayan en büyük üyelerinden biridir ve boyut açısından tek rakibi ortalama boyutları kısmen daha büyük olan kutup ayısıdır..

<span class="mw-page-title-main">Soya</span> bir baklagil türü

Soya, baklagiller (Fabaceae) familyasından 1 - 1,5 m boyunda, kısmen sarılıcı, dallanmış, tek yıllık Doğu Asya kökenli bir bitkidir. Bitki, yenilebilir fasulyesi için yetiştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

<span class="mw-page-title-main">Periodontitis</span> dişe bağlı hastalık

Piyore olarak da bilinen periodontitis, periodonsiyumu, yani dişi destekleyen ve çevreleyen dokuları etkileyen bir dizi iltihabi hastalıktır. Periodontitis diş çevresi ilerleyici alveol kemik kaybını içerir, eğer tedavi edilmezse, dişin sallanmasına ve ardından dişin kaybına neden olur. Periodontitis, dişin yüzeyine tutunan ve orada büyüyen mikroorganizmalara karşı oluşan aşırı agresif bağışık yanıtla ortaya çıkar. Tanısı, dişin etrafındaki yumuşak diş eti dokularının bir sond ile muayene edilmesiyle ve hastanın röntgeni üzerinde diş çevresi kemik kaybının değerlendirilmesiyle konur. Periodontitis tedavisinde uzmanlaşmış kişiler periodontologlardır; alanları periodontoloji olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Catarrhini</span> insanlar da dahil olmak üzere Eski Dünya maymunlarının ve insansıların alt takımı

Catarrhini ya da Eski Dünya maymunları, köpeksi maymunlar ve insansılardan (Hominoidea) oluşur. Geoffroy 1812 yılında bu iki grubu bir araya getirerek Catarrhini, "Eski Dünya maymunları" adını vermiştir. Simiiformes alt takımındaki kız kardeşi Platyrrhini alt takımıdır. Bilimsel kanıtlara rağmen insansıların doğrudan maymun olarak tanımlanmasına karşı bazı dirençler olmuştur, bu nedenle "Eski Dünya maymunu" Cercopithecoidea veya Catarrhini anlamına gelebilir. Aslında insansıların maymun olduğu 18. yüzyılda Georges-Louis Leclerc tarafından zaten fark edilmişti. Linnaeus bunu 1758 yılında, bugün cadı makiler ve Yeni Dünya maymunları olarak tanıdığımız türlerle birlikte tek bir cins olan "Simia" içine yerleştirmiştir. Catarrhini'nin tamamı Afrika ve Asya'ya özgüdür.

<span class="mw-page-title-main">23 Orionis</span> B-tipi mavi altdev yıldızı

23 Orionis, Avcı takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan çift yıldızdır. 4,99 kadir görünen büyüklüğüyle çıplak gözle bakıldığında loş, mavi beyaz bir nokta şeklinde gözlenebilir. Orion OB1 Birliği alt grubu üyesi olan bu çift yıldız, 18 km/sn'lik bir hızla Dünya'dan uzaklaşıyor.

Nootropikler veya nootropik ilaçlar, sağlıklı bireylerde dikkat, hafıza, yaratıcılık ve motivasyon gibi zihinsel fonksiyonları artırmaya yönelik kullanılan çeşitli ilaç ve gıda takviyelerine verilen ortak ad. 2018 yılı itibarıyla bu gruba giren pek çok madde hala araştırma aşamasında olup etkileri tam olarak belirlenmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Archaeplastida</span>

Archaeplastida, kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler ve kara bitkilerini ve glokofitler gibi bazı küçük grupları içeren önemli bir ökaryot grubudur. Archaeplastida'nın tüm soyları, fotosentetik olmayan ökaryotrofik bir kamçılı olan Rhodophyta'nın kardeş taksonu Rhodelphidia dışında fotoototrofiktir. Archaeplastida üyeleri, iki zarla çevrili kloroplastlara sahiptir, bu özellikleri bu canlıların bir siyanobakteri ile beslenerek endosimbiyoz olayı yoluyla doğrudan elde edildiğini düşündürür. Amoeboid Paulinella chromatophora'nın yanı sıra kloroplastlara sahip diğer tüm gruplar, ikincil olarak kırmızı veya yeşil alglerden elde edildiklerini düşündüren üç veya dört zarla çevrili kloroplastlara sahiptir. Kırmızı ve yeşil alglerin aksine, glokofitler hiçbir zaman ikincil endosimbiyoz olaylarına dahil olmamıştır.

Vegan karşıtlığı veya vegafobi, veganlara karşı olumsuz yargılara, tavırlara sahip olmaktır. Terminolojik olarak ilk defa 2010 yıllarında ortaya çıktı ve 2010'ların sonlarına doğru tesadüfi olarak veganizm yükselişe geçti. Yapılan bazı araştırmalarda nüfusun belirli oranlarında vegafobiye rastlandı. . Vegan karşıtlığı kendini veganlığı çilecilik olarak görmek, veganlarla dalga geçmek, veganlığın zor veya imkansız olduğunu düşünmek, veganlığı moda olarak görmek, veganları duygusal insanlar olarak tanımlamak veya veganları düşman olarak yaftalamak biçimlerinde ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Unikonta</span>

Amorphea veya Unikonta, Amoebozoa ve Obazoa'yı içeren taksonomik bir grupdur. Bu sınıfın üyelerinin taksonomik yakınlıkları ilk olarak 2002 yılında Thomas Cavalier-Smith tarafından açıklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Opisthokont</span>

Opisthokontlar, hem hayvan hem de mantar alemlerini içeren geniş bir ökaryot grubudur. Daha önce "Fungi / Metazoa grubu" olarak adlandırılan opisthokontlar, genellikle bir sınıf olarak tanınır. Opisthokontlar, Apusomonadida ve Breviata ile birlikte daha büyük Obazoa kladını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Viridiplantae</span>

Viridiplantae, yaklaşık 450.000-500.000 tür içeren ve hem karasal hem de sucul ekosistemlerde önemli roller oynayan ökaryotik canlılar grubudur. Öncelikle sucul olan yeşil algler ve içlerinden çıkan kara bitkilerinden oluşurlar. Yeşil algler, geleneksel sınıflandırmada kara bitkilerini içermez ve bu da yeşil algleri parafiletik bir grup yapar. Kara bitkilerinin yeşil alglerin içinden çıktığının anlaşılmasından bu yana, bazı yazarlar bitkileri de yeşil alglere atıyorlar. Hücre duvarlarında selüloz bulunan hücrelere ve klorofil a ve b içeren ve fikobilin içermeyen siyanobakterilerle endosimbiyozdan türetilen birincil kloroplastlara sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Holomycota</span>

Holomycota veya Nucletmycea, Holozoa'nın kardeş grubu olan temel bir Opisthokont klanıdır. Cristidiscoidea ve mantar (fungi) aleminden oluşur. Holomycota'nın en eski soyu olarak nükleeriidlerin, tek hücreli serbest yaşayan fagotrofik amiplerin konumu, hayvanların ve mantarların bağımsız olarak ortak bir tek hücreli atadan karmaşık çok hücreliliği edindiğini ve ozmotrofik yaşam tarzının daha sonra ortaya çıktığını göstermektedir. bu ökaryotik soyun ayrışmasında. Opisthosporidians, aphelidleri, Microsporidia ve Cryptomycota, üç endoparazit grubunu içeren yakın zamanda önerilen bir taksonomik gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Dracohors</span> arkozor kladı

Dracohors, dinozorları ve silesauridleri içeren dinosauriform arkozorların bir dalıdır. Bilinen en eski dracohortiyen, Orta Triyas döneminin Anisiyen çağında yaklaşık 245 milyon yıl öncesine tarihlenen Asilisaurus'tur. Andrea Cau'ya (2018) göre, dracohortiyenlerin sinapomorfileri şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">Parafili (filogenetik)</span>

Taksonomide eğer bir grup en son ortak atası ve soyundan gelenlerin tamamını içeriyor ama genellikle bir ya da iki monofiletik alt grubu kapsamıyorsa bu grup dışarıda bırakılan alt gruplara nazaran parafiletik olarak adlandırılır. Parafiletik bir grup bir klad ya da ortak ata ile birlikte soyundan gelen tüm türlerin yer aldığı bir tür grubu olan monofiletik bir grup olamaz. Parafiletik grubun bir ya da daha fazla üyesi, dışarıda bırakılan grup ya da gruplara, parafiletik gruptan daha yakın akrabadır. Terim filogenetikte ve dilbilimde yaygın olarak kullanılır. Parafiletik gruplar sinapomorfiler ve simplesiomorfilerin birleşimi ile tanımlanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Laurasiatheria</span> memeli üst takımı

Laurasiatheria, Eulipotyphla takımı ile Scrotifera kladını içeren bir plasentalı memeliler üst takımıdır. Kardeş grubu Euarchontoglires ile birlikte Boreoeutheria magna takımını oluşturur. Laurasiatheria taksonu içinde sınıflandırılan hayvanların benzer gen dizilimlerine dayanarak keşfedildi. Grubu birleştirmek için ortak anatomik özellikler henüz ortaya konmadı. Laurasiatheria kladı DNA dizilim analizleri ve retrotranspozon varlık/yokluk verilerine göre temellendirildi. Üst takım, Pangea bölünmeye başladıktan sonra Gondvana'dan ayrılan Lavrasya süperkıtasında ortaya çıktı. En son ortak atasının yaklaşık olarak 76 ila 90 milyon yıl önce soyunun ayrıldığı varsayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fruktan</span>

Fruktan, fruktoz moleküllerinin bir polimeridir. Kısa zincir uzunluğuna sahip fruktanlar, frukto-oligosakkaritler olarak bilinir. Fruktanlar agave, enginar, kuşkonmaz, pırasa, sarımsak, soğan, yacon, jícama, arpa ve buğday gibi hem monokot hem de dikot besinler başta olmak üzere anjiyospermlerin %12'sinden fazlasında bulunabilir.