İçeriğe atla

Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri

Sovyetler Birliği–Türkiye ilişkileri
Haritada gösterilen yerlerde Turkey ve Soviet Union

Türkiye

Sovyetler Birliği

Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerdi.

Tarihçe

Bir Osmanlı kartpostalında İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaz kıyısında bulunan Rusya Büyükelçiliği. (1923 yılından itibaren konsolosluk)

Türk Kurtuluş Savaşı

1917'deki Ekim Devrimi sonrasında kurulan Sovyetler Birliği dünyadaki tüm komünist ayaklanmalara destek vermiş, bununla birlikte sömürgeci ve emperyalist müdahalelere karşı da mücadele etmiştir. Ekim Devrimi'nin ardından Sovyetlerde Rus İç Savaşı (1918-1922) sürerken aynı yıllarda Anadolu'da Türk Kurtuluş Savaşı (1919-1922) devam etmekteydi. Bu dönemde yeni kurulan Sovyetler, batılı devletler ile savaşan Türkiye heyeti ile diplomatik ilişkiler geliştirdi ve Türkiye'ye para, silah ve mühimmat yardımı gönderdi.

Ticaret ve iş birliği antlaşmaları

Moskova Antlaşması ile iki ülke arasında dostça ilişkiler kuruldu; Türkiye Batum'u Gürcistan'a bıraktı, Kars Oblastı Türkiye'de kaldı, Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Oblastı oluşturuldu.

Toprak anlaşmazlıkları

Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar tarafsızlığını korudu. Sovyet hükûmeti tarafından Türk hükûmetine, Rus nakliye gemilerinin Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türk Boğazları'ndan serbestçe geçebilmesi için baskı yapılmaya başlandı. Türk hükûmetinin, Sovyetler Birliği'nin taleplerini reddetmesi, bölgedeki tansiyonu arttırarak krizi bir güç gösterisine dönüştürdü. Bu olay, daha sonra Truman Doktrini'nin ortaya çıkmasına belirleyici bir faktör olarak hizmet etti.[1] Bu kriz Türkiye'nin yüzünü tamamen Batı'ya, yani Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'ya döndürmesine neden oldu.

Türkiye'nin NATO üyeliği

Türkiye, 1952'de NATO'ya üye oldu ve Kore Savaşı ve Soğuk Savaş'ta Sovyetler Birliği ile farklı cephelerde yer aldı.

Soğuk Savaş dönemi

Kıbrıs'ta Türk ve Rum topluluklarının çatışmaya başlaması, Türkiye'nin bu çatışmalara askeri tutum göstermek için hazırlanması sonrası Sovyetler Birliği'nin resmi haber ajansı TASS, Sovyetler Birliği'nin adadaki Rumlara her türlü desteği sağlayacağını, gerekirse müdahaleye başlayacağını yazdı. Bu dönemde Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı çeşitli güvenlik şüpheleri bulunuyordu. Türkiye bu bağlamda adadaki durumu dengelemek ve Kıbrıs'a yapılacak olası çıkarmada Sovyetler Birliği müdahalesiyle karşılaşmamak amacıyla Sovyetler Birliği ile ilişkileri düzeltmeye gitti. Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş'ın katılığını kaybettiği yıllarda Türkiye'yle ilişkileri geliştirmek için bazı adımlar atmış, dönüş alamamıştı. Kıbrıs'ta yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye'den de olumlu dönüş gelince Sovyetler Birliği Politbüro üyesi Nikolai Podgorny, bir heyetle birlikte Türkiye'yi ziyaret etti ve iki ülke arasında ilişkilerde yeni dönem başlamış oldu. 25 Mart 1967 tarihinde Türkiye-SSCB arasında “Teknik ve İktisadi İşbirliği Anlaşması” imzalandı ve bu anlaşmanın sağladığı kredi ve teknik destek sayesinde Türkiye'de, İskenderun Demir Çelik Fabrikaları, Aliağa Rafinerisi, ATAŞ Rafinerisi, Batman Petrol Rafinerisi, İPRAŞ gibi bir dizi sanayi tesisi inşa edildi. 1972'de iki ülke arasında sekiz maddelik "İyi Komşuluk İlişkileri Deklarasyonu" imzalandı ve Sovyetler Birliği, Kıbrıs'ta Türkiye'ye yönelik desteğini açıkladı.[2][3]

Kaynakça

  1. ^ "Turkish Straits Crisis". Teaching American History. 6 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013. 
  2. ^ Suavi Aydın, Yüksel Taşkın (2014). 1960'tan Günümüze Türkiye Tarihi (2014 bas.). İstanbul: İletişim Yayınları. s. 150. ISBN 978-975-05-1462-3. 
  3. ^ {{kitap kaynağı |soyadı1=Hale |ad1=William M. |başlık=Turkish foreign policy since 1774 |tarih=2013 |yer=New York, NY |isbn=978-0415599870 |sayfalar=108 |basım=3.3

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Küba Füze Krizi</span> Küresel kriz

Küba Füze Krizi, ABD’nin Türkiye ve İtalya'ya, SSCB’nin ise Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan; Ekim 1962’de dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getiren ve dünyayı nükleer savaş tehdidi altında bırakan bunalımdır.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk Savaş</span> 1947–1991 yılları arasında Batı Bloku ve Doğu Bloku arasında geçen jeopolitik gerginlik süreci

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.

<span class="mw-page-title-main">Rusya-Türkiye ilişkileri</span>

Türkiye-Rusya ilişkileri temelleri 15. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında başlayan ilişkilerine dayanan ilişkilerdir.

Johnson Mektubu, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Lyndon B. Johnson tarafından Türkiye başbakanı İsmet İnönü'ye 5 Haziran 1964 tarihinde gönderilen, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini önlemek amacıyla yazılmış mektup. Mektup, Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkilerinde yaşanan ilk pürüz olarak nitelenir. Varlığı ilk günden bilinen mektup kamuoyunda resmen 1966'da yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye tarihi</span> Anadolu, Doğu Trakya, Güneybatı Kafkasya ve Yukarı Mezopotamya tarihi

Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarını oluşturan bölgenin tarihi olarak anlaşılan Türkiye tarihi, hem Anadolu'nun hem de Doğu Trakya'nın tarihini içerir. Daha önce siyasi olarak farklı olan bu iki bölge, MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun kontrolü altına girdi ve sonunda Bizans İmparatorluğu'nun çekirdeği haline geldi. Osmanlı döneminden önceki zamanlar için, Türk halklarının tarihi ile şimdi Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan toprakların tarihi arasında da bir ayrım yapılmalıdır. Türkiye'nin bazı bölümlerinin Selçuklu Hanedanı tarafından fethedildiği zamandan bu yana, Türkiye tarihi Selçuklu İmparatorluğu'nun Orta Çağ tarihini, Osmanlı İmparatorluğu'nun Orta Çağ'dan modern tarihini ve 1920'lerden bu yana da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri</span> ABD ile Türkiyenin arasındaki diplomatik ilişkiler

Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve 1947 yılından bu yana aktif sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'nin dış ilişkileri</span> Türkiye Cumhuriyeti diplomasisine genel bakış

Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu konum nedeniyle Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlamaktadır. Türkiye, hem bulunduğu konum, hem de dünya siyasetindeki aktif rolü sebebiyle dünyada diplomatik ağı en geniş ülkelerden birisidir. Türkiye dış ilişkiler konusunda birçok ülkeye, ülkelerin kalkınması için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile yardım etmektedir. Türkiye aynı zamanda birçok ülkenin eğitiminin gelişmesi ve yardım ettiği ülkelerin vatandaşlarının daha iyi eğitim alması için Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bursu ile yardımlarda bulunmaktadır. Türkiye neredeyse bütün Afrika ülkelerinde Türkiye Bursu vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">İran-Türkiye ilişkileri</span> ikili ilişkiler

Türkiye-İran ilişkileri Türkiye Cumhuriyeti'nin İran ile süregelen uluslararası politikaları içerir.

<span class="mw-page-title-main">Georgi Çiçerin</span> Sovyet diplomat ve politikacı (1872–1936)

Georgi Vasilyeviç Çiçerin, Rus marksist devrimci, 1918-1930 yılları arasında Sovyet Dışişleri Halk Komiseri görevi yapan Sovyet politikacı, diplomat, tarihçi ve müzikologdur.

<span class="mw-page-title-main">Birleşik Krallık-Türkiye ilişkileri</span>

Birleşik Krallık-Türkiye ilişkileri, Birleşik Krallık ile Türkiye arasında süregelen ikili ilişkileri içerir. Birleşik Krallık, Türkiye ile beraber Osmanlı Devleti'nin yıkılması ve I. Dünya Savaşı öncesi mükemmel denecek ittifakta ilişkilerini geliştirmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık yerine Almanya'nın yanında yer alması ve Birleşik Krallık'la Osmanlı Devleti'nin dağılma döneminde Avrupa'da çıkan ham madde ve toprak arayışı, başta Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Yunanistan ile, Osmanlı Devleti ve Almanya'yı karşı tarafta savaşa sokmuş ve Osmanlı Devleti'nin Birleşik Krallık'ın karşısında savaşmasına neden olmuştur. Ama bu Medeniyetler İttifakı'nın en güçlü ilişkilerinden olan Birleşik Krallık ve Osmanlı Devleti ilişkilerini, daha sonrasında da Türkiye ilişkilerini yıldıracak seviyelere kadar zora sokmamıştır. Bu durum, Türkiye'nin I. Dünya Savaşı'ndan kalan savaş borçlarını IMF'ye ödedikten sonra Birleşik Krallık'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine güçlü desteğine kadar tam süratle ilerlemiştir. Birleşik Krallık, her ne kadar İspanya ve İtalya'dan, sonrasında da Polonya ve Finlandiya'dan sonra Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine desteğini 2005-2008 arası ertelese bile, Birleşik Krallık, Türkiye'nin en büyük ve en güçlü Avrupa Birliği destekçisiydi.

<span class="mw-page-title-main">Rapallo Antlaşması (1922)</span> I. Dünya Savaşından sonra SSCB ve Alman Weimar Cumhuriyeti arasında imzalanan antlaşma

Rapallo Antlaşması, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği ve Alman Weimar Cumhuriyeti arasında İtalya'nın Rapallo kentinde 16 Nisan 1922 tarihinde imzalanan antlaşma.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Ukrayna ilişkileri</span> ikili ilişkiler

Türkiye-Ukrayna ilişkileri, Türkiye ile Ukrayna'nın süregelen uluslararası politikalarını içerir. Türkiye ile Ukrayna'nın tarih boyunca tarihî, coğrafî ve kültürel yakınlıkları oldu. İki ülke arası diplomatik ilişkiler 1990'larda Türkiye'nin, Ukrayna'nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmasıyla başladı. Türkiye'nin Kiev'de büyükelçiliği, Odessa'da konsolosluğu vardır. Ukrayna'nın Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul'da konsolosluğu vardır. Türkiye NATO'ya tam üye, Ukrayna ise NATO adayıdır. İki ülke Karadeniz Donanma İş Birliği Görev Grubu ve KEİ üyeleridir. Ukrayna Avrupa Birliği'ne üye değildir. Türkiye ise AB'ye aday ülke konumundadır. Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde Kırım Tatarları'nın da önemli bir rolü vardır.

Barış içinde bir arada yaşama, Soğuk Savaş döneminde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından geliştirilmiş teoridir. Buna göre nükleer silahlara sahip Sovyetler Birliği ve sosyalist ülkeler ile kapitalist devletler bir arada barışçıl bir şekilde varlıklarını devam ettirebilirler. Bu teori sosyalizm ile kapitalizmin uzlaşmaz çelişki içinde olduklarından bir arada yaşayamayacaklarını söyleyen marksizmin genel söylemiyle çelişmektedir. Teori Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı ülkeleri tarafından ABD ve NATO örgütüne üye ülkeleriyle olan ilişkilerinde bir dönem hakim olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Türk Boğazları krizi</span> Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel kriz

Türk Boğazları krizi, Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel krizdir. Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar tarafsızlığını korumayı başarmıştı. Sovyet hükûmeti tarafından Türk hükûmetine, Rus nakliye gemilerinin Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türk Boğazları'ndan serbestçe geçebilmesi için baskı yapılmaya başlandı. Türk hükûmetinin, Sovyetler Birliği'nin taleplerini kesin bir dille reddetmesi, bölgedeki tansiyonu arttırarak, krizi bir güç gösterisine dönüştürdü. Bu olay, daha sonra Truman Doktrini'nin ortaya çıkmasına belirleyici bir faktör olarak hizmet etti. Bu kriz Türkiye'nin yüzünü tamamen Batı'ya, yani Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'ya döndürmesine neden oldu. Bu tarz olaylar Türkiye'nin günümüzde dünya üzerindeki gücünü pekiştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Balkan Paktı (1953)</span>

Balkan Paktı 28 Şubat 1953'te, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan antlaşma. Ankara'da imzalanmıştır. Antlaşma, Sovyetler Birliği'nin Balkanlar'daki etkisine karşı bir caydırıcı bir rol oynaması için imzalandığı bildirilmektedir. Bu antlaşma, üç ülke arasında nihai askeri iş birliğinin yolunu açmıştır. İmzalandığı dönemde Türkiye ve Yunanistan NATO'ya üye ülkeler arasındayken, komünist Yugoslavya NATO'ya üye olmayan bir devletti. Bu sayede Yugoslavya NATO'ya üye olmadan dolaylı bir şekilde kendisini NATO ile ilişkilendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri</span>

Kıbrıs Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında 1960'ta kurulan ancak 1970'lerde kesilen diplomatik ve ticari ilişkilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kurtuluş Savaşı'nda Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri</span> Türk-Sovyet politik ve askeri ilişkileri

Türk Kurtuluş Savaşı'nda Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri, Türk Kurtuluş Savaşı döneminde Sovyetler Birliği ve Türkiye hükûmetleri arasındaki politik ve askerî ilişkilerdir. 1917'deki Ekim Devrimi sonrasında kurulan Sovyetler Birliği dünyadaki tüm komünist ayaklanmalara destek vermiş, bununla birlikte sömürgeci ve emperyalist müdahalelere karşı da mücadele etmiştir. Ekim Devrimi'nin ardından Sovyetlerde Rus İç Savaşı (1918-1922) sürerken aynı yıllarda Anadolu'da Türk Kurtuluş Savaşı (1919-1922) devam etmekteydi. Bu dönemde yeni kurulan Sovyetler, kendi gibi İtilaf Devletlerinin önde gelenleriyle savaşan Türkiye heyeti ile diplomatik ilişkiler geliştirdi ve Türkiye'ye para, silah ve mühimmat yardımı gönderdi.

Türkiye-Ukrayna Dostluk Antlaşması, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile Türkiye arasında imzalanan 1922 tarihli antlaşmadır.

Türkiye-Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ilişkileri, Türkiye Cumhurieti ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin ikinci büyük ülkesi olan Ukrayna SSC arasındaki diplomatik ilişkiler idi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Yugoslavya ilişkileri</span> İkili ilişkiler

Türkiye-Yugoslavya ilişkileri, Türkiye ile Yugoslavya arasındaki tarihi dış ilişkilerdi.