İçeriğe atla

Sovyetler Birliği'nde veteriner tıp

Sovyetler Birliği'nde veteriner tıp, Sovyetler Birliği'ndeki veteriner tıp çalışmalarıdır.

Tarihçe

Kuruluş yılları

Çiftlik hayvanlarındaki sunni tohumlamanın öncüsü sayılan Ilya Ivanoviç Ivanov

Ekim Devrimi öncesinde 1916 yılında, Rus İmparatorluğu'nda 1.636 veteriner istasyonu bulunmaktaydı. 1926 yılında bu sayı 2.762'ye yükseltilmiştir.[1]

1925 yılında ülkedeki hayvan sayısı 1914 yılında I. Dünya Savaşı öncesi seviyesine getirildi. Hayvan sayısının hızla artırılması ve büyük hayvan çiftlikleri oluşturulması, çeşitli bulaşıcı hastalıkların yayılmasına yol açtı. Bu gelişmelerle paralel olarak veteriner hekim sayısında artışa gidildi. Bu kapsamda Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Halk Komiserleri Kurulu 1926 yılında veteriner işleri üzerine bir kararname yayınlayarak veteriner hekimliğe dair yüksek öğretim kurumları kurulması bunların genişletilmesi çağrısında bulundu. Ardından çok sayıda tesis ve tanı laboratuvarı kuruldu ve buralarda aşı, serum gibi teknik araçlar üretilmeye başlandı.[1]

Suni tohumlamanın çiftlik hayvanlarındaki ilk uygulamaları Sovyetler Birliği’nde gerçekleşmiştir. 1927 yılında sığırlarda, 1928 yılında da koyunlar üzerindeki uygulamalar yapılmıştır.[2] Sovyet bilim insanı Ilya Ivanoviç Ivanov, başta atlar olmak üzere tüm çiftlik hayvanlarında suni tohumlamanın pratikte kullanılması sürecini ilk başlatan kişi unvanını elde etmiştir.[2]

1930 ve 1931 yılında Orenburg, Kirov, Türkmenistan SSC ve Azerbaycan SSC'de tarım Enstitüleri açıldı. 1932 yılında, bu bölümler Tiflis ve Mahaçkale'de de açıldı. Sonraki dönemde Harkiv, Leningrad, Omsk, Voronej, Kursk gibi birçok bölgede veteriner istasyonları kuruldu.

Kollektivizasyon dönemi

1929 ve 1935 yılları arasındaki kolektivizasyon döneminin başlangıç zamanlarında, çiftlikler ve çalışan personel genel olarak düşük düzeyde idi. Hayvanlar büyük gruplar halinde birleştirilmiş ve genellikle yem eksikliğine bağlı olarak epizootik hastalıklar ortaya çıkmıştı. Bu dönemde kolibasilloz, salmonella, tüberküloz, bruselloz gibi birçok hastalık kitlesel olarak görülmüştür.[1]

Çalışma ve Savunma Konseyi 1931 yılında veteriner işlerinin yeniden düzenlenmesine dair bir kararı kabul etti. Aynı yıl Merkez Kontrol Komisyonu, İşçi Halk Komiserliği ve Köylü Teftiş Kurulu Başkanlığı veteriner işlerinin durumu ve epizootik hastalıkları ile mücadele ile ilgili çeşitli kararlar aldı. 1933 yılında Sovnarkom veteriner işlerinin organizasyonu üzerine bir kararname yayınladı. Ardından veteriner işlerinin iyileştirilmesi Temmuz 1934'te Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Plenumu'nda tartışıldı. Bu düzenlemelerde hastalıkların önlenmesi amacıyla veteriner hekimlerin becerilerini ve ana faaliyetleri geliştirme, veterinerlik hizmetleri, gerekli ilaç ve ekipmanın sağlanması ve hayvan hastalıklarının ortadan kaldırılması üzerinde duruldu. Bu kapsamda şarbon, kuduz, yanıkara, domuz erizipeli, ayak tırnak hastalıkları, ağız hastalıkları, hemorajik septisemi, koyun çiçeği gibi birçok hastalığa karşı önlemler alındı. Tüm bunlarla birlikte tüm araştırma kurumları epidemiyolojik hastalıkların önlenmesi için araştırmalar yapmaya ve yöntemler geliştirmeye devam etti. Bu kapsamda çeşitli kongre ve konferanslar örgütlendi. O dönemde tedavi edilemeden hayvan hastalıklarının önlenmesi, veteriner personelinin geliştirme bu toplantıların ana konusunu oluşturmuştur. Bu kongrelerden ilki Eylül 1930 yılında, ikincisi Ocak 1932'de Moskova'da gerçekleşti.[1][3]

1934 yılından itibaren veteriner ilaçlarının kontrolü için veteriner klinikleri kuruldu. Salgın halinde görülen sığır pnömonisi büyük ölçüde ortadan kaldırıldı, Şarbon, at ensefalomiyelitisi, koyun çiçeği görülme oranları ciddi ölçüde azaldı.

1936 yılında, hükûmet yeni bir veteriner tüzüğü onayladı. Tarımda meydana gelen değişiklikleri konu alan tüzükte salgın hastalıklara karşı halkın sağlığının korunmasını sağlamak önlemleri kapsamaktaydı. Bu kapsamda birçok aşı ve serim üretildi. 1940'lı yılların başına gelindiğinde ülkede 600'den fazla aşı ve serum üreten laboratuvar, 20'den fazla biyolojik fabrika ve yaklaşık 10 bin öğrencisi ile 25 veteriner fakültesi ve enstitüsü bulunmaktaydı.[1] Çalışmalarıyla öne çıkan K.I Skryabin, ülkenin farklı bölgelerinde solucan ve helmint enfeksiyonlarının yayılmasını engellemek için çeşitli araştırmalar yaptı. seferler, temel çalışmaları düzenledi. Bu kapsamda kendisine Stalin Ödülü verildi. Aynı ödül 1940 yılında bulaşıcı hayvan hastalıkları ile ilgili çalışmalar yapan S. N. Vyshelesski'ye de verildi.[1]

Büyük Vatanseverlik Savaşı dönemi

Büyük Vatanseverlik Savaşı döneminde veteriner tıp konusunda gerileme görüldü. Nazi Almanyası'nın SSCB'ye saldırmasından kalkınma planları ve veteriner ilaç üretimleri engellendi. Bu dönemde özellikle salgın hastalıkları engellemek için hayvanlar ülkenin doğu bölgelerine tahliye edildi. Savaş boyunca yaklaşık 17 milyon at, 20 milyon sığır, 27 milyon domuz Naziler tarafından öldürüldü. Hayvan barınakları ve çiftlikler yıkıldı.[1][4]

Bu dönemde çeşitli bilimsel buluşlar da gerçekleşti. Doku tedavisi, ayak hastalıklarına karşı yapılan tedavi metotları geliştirildi. N. N. Ginzburg tarafından yeni bir şarbon aşısı geliştirildi. Bununla paralel olarak yeni bir koyun çiçeği aşısı da üretildi.[1]

Savaş sonrası dönem

1949 yılında kolektif çiftliklerde verimli hayvanların gelişimi için üç yıllık bir plan kabul edildi. Eylül 1953'te Sovyetler Birliği Bakanlar Konseyi hayvancılığın geliştirilmesi için tedbirler almak amacıyla bir kararname kabul etti. Bu dönemde veteriner bilimlerinin gelişimi geniş bir kapsam halinde yürütüldü. Pek çok yeni bilimsel okul kuruldu. Pratik uygulamaların da yapıldığı bu kurumlarda daha önce deneyimli olan eğitmenler tarafından hazırlanan kitaplarla çeşitli eğitimler verildi.[5]

Uzay Yarışı dönemi

Dünya yörüngesine çıkan ilk canlı olma özelliğini taşıyan Sovyet uzay köpeği Layka.

Uzay Yarışı kapsamında 1950'li ve 1960'lı yıllarda Sovyetler Birliği yörünge altı ve yörüngesel uzay uçuşlarında insanlı uçuşların mümkün olup olmayacağını belirlemek için pek çok köpek kullanmıştır. Bu kapsamda köpeklere dair veteriner tıp çalışmaları hızlanmıştır. Sovyet bilim insanları, köpeklerin uzun süreli hareketsizliğe alışkın olduklarını düşünerek onları görevler için en uygun hayvanlar olarak belirledi. Eğitimlerinin bir parçası olarak köpekler 15-20 gün boyunca küçük kutularda tutuldu. Uzay uçuşlarının aşırı koşullarına daha fazla dayanabilecekleri düşünüldüğü için evlerde yaşamaya alışmış köpeklerden çok sokak köpekleri seçildi. Bununla birlikte huyları ve dışkı toplamak üzere yapılan alet sadece dişilerde çalıştığı için uçuşlarda sadece dişi köpekler kullanılmıştır.[6][7] Dezik ve Tsıgan 1951'de uzaya çıkan ilk köpeklerdi. Layka ise 1957'de yörüngeye çıkan ilk köpek oldu.

1970'li yıllar

1970'li yıllarda veteriner tıp alanında pek çok yeni buluş yapılmış, bu kapsamda çeşitli ilaçlar kullanıma sunulmuştur.[8]

Türkiye ile yapılan çalışmalar

Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında 1920'li yıllarda sunni tohumlama ile ilgili çalışmalar yürütülmüştür. 1925 yılında Türkiye Tarım Bakanı Mehmet Sabri Toprak Sovyetler Birliği'ne resmi ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret sırasında Sovyetler Birliği'ndeki hayvancılığın tanıtılması amacıyla çiftlikler gezdirilmiş ve atlardaki sunni tohumlama uygulaması gösterilmiştir.[2] Dönemde dünyanın ilk biyoteknolojisi olan bu uygulamayı gören ve bu tekniğin İzmir İktisat Kongresi'nde saptanan ana hedeflerden biri olan hayvanların ıslahı çalışmalarında kullanılabileceğine inanan Bakan Sovyetlerden bu konunun uzmanı bir kişinin Türkiye’ye gönderilmesini rica etmiştir. Bunun üzerine Sovyetler Birliği'ndeki sunni tohumlamanın kurucusu sayılan İlia İvanoviç İvanov’un asistanlarından Mihailov 1926 yılında Türkiye'ye gelmiş ve Karacabey Harası'nda veteriner hekimlerine atlarda sunni tohumlama kursu düzenlemiştir. Bu kurs daha sonra Çifteler Harası'nda da düzenlenmiş ve böylece atlarda sunni tohumlama Türkiye'deki öteki devlet hayvancılık kurumlarına da yayılmıştır. Daha sonra özellikle koyun ve sığırlardaki sunni tohumlama ve kısırlık konularında yetiştirilmek üzere Ahmet Fahri Araz, Tahsin Muslu ve İsmail Hakkı Ünveren gibi veteriner hekimler Sovyetler Birliği'ne gönderilmiştir.[2]

Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında, sınırın iki yanında bulunan meralardan iki taraftaki halkın da yararlanması konusunda anlaşmalar imzalanmıştır. İlk anlaşma 1929'da uygulamaya sokulmuş,[9] ardından, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sınırında bulaşıcı hayvan hastalıklarının yayılmasına karşı alınacak çift taraflı önlemlere ilişkin antlaşma 23 Şubat 1929 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilerek 1399 sayı ile yürürlüğe girmiştir.[10] Bu antlaşmadan sonra, 10 Temmuz-10 Eylül 1930 tarihleri arasında Moskova'da, Türkiye, Sovyetler Birliği ve İran Delegelerinin katılımı ile bir toplantı gerçekleştirilmiş ve hayvan hastalıklarına karşı alınacak ortak önlemler üzerinde görüş birliğine varılmıştır.[11][12]

1930 yılında Moskova'da gerçekleştirilen toplantı üzerine, Türkiye'nin teklifi ile Tahran'da bir araya gelen Türkiye ve İran Delegeleri, Gürbulak bölgesinde ortak bir gümrük ve veteriner hekimliği teşkilatının oluşturulması konusunun da yer aldığı 16 maddelik bir antlaşma düzenlemişlerdir. Bu Antlaşma 1937'de yürürlüğe girmiştir[13] ve Gürbulak Sınır Kapısı kurulmuştur. Tahran Toplantısının kararları uyarınca, iki ülkenin sınır komisyonları 24 Haziran 1938 tarihinde Trabzon'da toplanarak bir talimatname hazırlamışlardır.[14]

Konuyla ilgili yayınlar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h Kolesnichenko I. S., 2010 Veteriner Tıp Tarihi 13 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 8 Aralık 2016.
  2. ^ a b c d Gökçen H. Türkiye’de Sun’i Tohumlamanın Tarihsel Gelişim Süreci 20 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 8 Aralık 2016.
  3. ^ Kolesnichenko I .S. Rusya'da 300 Yıllık Askeri Eğitim, Veteriner Fakültesi Yayınları, sayı 2, 2001, s. 53-54.
  4. ^ Kolesnichenko, Mineeva T.I Rusya'da askeri veteriner hekimliği gelişim tarihçesi, 2002.
  5. ^ ES Voronin, AV Korobov, VA Gavel, Kolesnichenko Rusya'da veteriner eğitim alanındaki gelişmeler, 2000
  6. ^ Canine Nation. 3 Kasım 2002. A Few Facts about Russian Space Dogs 8 Ocak 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce), dogsinthenews.com, Erişim tarihi: 8 Aralık 2016.
  7. ^ Chris Dubbs. Space Dogs: Pioneers of Space Travel, ISBN 0-595-26735-1
  8. ^ Selivanova, A. S., Morozov, A. P., Isaichev, G. P., Avsyakevich, V. S., Biryakova, N. P. New preparations for veterinary use in the Soviet Union, Veterinariya, Moscow, USSR, 1980 (10), s. 54-56.
  9. ^ 1396 sayılı Yasa, 5 Mart 1929 tarih ve 1135 sayılı R.G
  10. ^ 10 Mart 1929 tarih ve 1139 sayılı R.G
  11. ^ Bekman M. Veteriner Kongreleri ve İtilafnameleri, Marifet Basımevi, İstanbul, 1945, s.72-80.
  12. ^ Gül, R. T. B. Türkiye'de İki Dünya Savaşı Arasında Veteriner Hekimliği Hizmetleri ve Hayvancılık Politikaları Üzerine Araştırmalar 16 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi OTAM, 2004, 15(15), s. 240.
  13. ^ 3214 sayılı Yasa, 21 Haziran 1937 tarih ve 3636 sayılı R.G
  14. ^ M. Bekman, s. 53-58

İlgili Araştırma Makaleleri

Veteriner sağlık teknisyeni, Veteriner tıp alanında çalışmalar yapan yardımcı veteriner sağlık personeli.

<span class="mw-page-title-main">Şarbon</span> Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan bulaşıcı bir hastalık

Şarbon, antraks veya anthrax; Bacillus anthracis adlı bakteri nedeniyle oluşan zoonotik karakterde bulaşıcı bir hastalık.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner tıp</span> Hayvan hastalıkları ile ilgilenen tıp dalı

Veteriner tıp; hayvan hastalıkları, bozuklukları ve yaralanmalarının önlenmesi, teşhisi ve tedavisi uygulamalarının yanı sıra hayvan besleme, genetik ıslah, hijyen ve gıda güvenliği, salgın hastalıkların önlenmesi, insan ve çevre sağlığı konularıyla ilgilenen bir tıp alanıdır. Veteriner tıbbı, evcil ve vahşi tüm hayvan türlerini kapsayacak kadar geniştir. Veteriner tıp uygulamaları hayvan sağlığının yanı sıra doğrudan ve dolaylı olarak insan sağlığına da etki etmektedir.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Büyükçekmece Yerleşkesinde bulunmaktadır. İstanbul'da faaliyet gösteren tek veteriner fakültesidir. Öğrenciler 5 yıllık eğitimin sonunda yüksek lisans derecesiyle mezun olmaktadır.

Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Selçuk Üniversitesi'ne bağlı bir veteriner fakültesidir.

<span class="mw-page-title-main">Sığır vebası</span> Hayvan hastalığı

Sığır vebası, viral bir sığır hastalığı. Son derece ölümcül ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hayvanlarda sindirim kanalı mukozasında şiddetli ülseratif ve hemorajik lezyonlarla karakterizedir.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner hekim</span> hayvan hastalıklarını tedavi eden uzman, doktor

Veteriner hekim ya da eski adıyla baytar, veteriner tıp uygulamalarını uzmanlıkla yapan ve insan harici hayvanların üremelerinin engellenmesi veya arttırılmasına, beslenmelerine, hastalıklarına, rahatsızlıklarına ve yaralanmalarına uzmanlıkla müdahale eden, koruyucu hekimlik uygulamalarıyla hastalıkları ve bozuklukları daha oluşmadan önleyen, hayvan hastalıklarının ve parazitlerin kontrol altına alınması için araştırmalar ve uygulamalar yapan, yaptığı çalışmalarla insan sağlığına da hizmet eden bir tıp mensubu. Veteriner fakültesinden mezun olarak ve ülkelere göre değişen şartları yerine getirerek unvan alırlar.

<span class="mw-page-title-main">Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi</span> Üniversite

Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi; Türk tarihinin ikinci, Cumhuriyet tarihinde ise ilk kurulan veteriner fakültesidir. 1970 yılında Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak öğretime açılmıştır. 11 Nisan 1975'te Fırat Üniversitesi'nin kurulması ile Fırat Üniversitesi'ne bağlı olarak çalışmalarına devam etmiştir. Fakülte eğitim programı içerisinde, uygulama ağırlıklı bir eğitim verilmektedir. Uygulama ve klinikler için 7 gün 24 saat hizmet veren tam donanımlı bir hayvan hastanesi bulunmaktadır. Bünyesinde 72 Profesör, 9 Doçent, 4 Doktor Öğretim Üyesi ve 29 Araştırma Görevlisi olmak üzere toplam 114 adet akademik personel bulunmaktadır. Fakültedeki öğrenci sayısı 882'dir. Fakültede çoğu bölüm için yüksek lisans ve doktora programları mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi</span>

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, tüm idari ve akademik birimleriyle Ankara Üniversitesi'nin Dışkapı Yerleşkesi'nde eğitim öğretim veren veteriner fakültesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi'nin kurucu fakültelerindendir. 1933 yılında İstanbul'dan Ankara'ya taşınıp Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün bir parçası haline gelmiş bulunan Yüksek Veteriner Okulu'nun 1948 yılında Ankara Üniversitesi'ne katılması ile kuruldu. Ülkedeki ikinci Veteriner Fakültesinin 1970 yılında Elazığ'da kuruluşuna dek Türkiye'de veteriner hekim yetiştiren tek yüksek öğretim kurumu olarak kalmış; kendisinden sonra kurulan diğer veteriner fakültelerinin çoğunun kuruluşuna ve eğitim-öğretim faaliyetlerine destek sağlamıştır. Fakültenin bünyesinde bir Hayvan Hastanesi, Acil Kliniği, yem bitkileri üretimi ve sığır, koyun-keçi, domuz, at ve tavuk yetiştiriciliği yapılan bir eğitim araştırma uygulama çiftliği, iki müze bulunur.

Veteriner fakültesi: Veteriner hekimlerin mezun olduğu ve veteriner hekimlik eğitimi veren fakültedir. Farklı ülkelere göre farklı isimleri vardır ve ülkelere göre mezunlarının unvanları ve eğitim dereceleri de farklılık gösterebilmektedir. Eğitim süresi 5 veya 6 yıl olabilmektedir.

Tek Sağlık "yerel, ulusal ve küresel düzeylerde—insanlar, hayvanlar ve çevre bakımından ideal sağlık elde etmek için — Farklı disiplinlerin işbirlikçi çalışmasıdır ".

<span class="mw-page-title-main">Yardımcı veteriner sağlık çalışanları</span>

Yardımcı veteriner sağlık çalışanları, veteriner sağlık sistemindeki hayvan sağlığı prosedürleri çerçevesindeki otonom işleri yaparak veteriner hekimlere yardımcı olan personeldir.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner hekimlik eğitimi</span> Veteriner Fakültesi

Veteriner hekimlik eğitimi, veteriner hekim olmak için alınan yüksek öğrenimdir. Veteriner hekim olmak için bu eğitimi başarı ile tamamlamış olmak zorunludur.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner hekim andı</span>

Veter hekim andı, Veteriner hekimlerin mesleğe başlamadan önce içtikleri and. Bağlayıcı olmaktan çok simgesel ve deontolojik bir özellik taşır.

Uzman veteriner hekim: veteriner tıp alanlarından birinde uzman unvanını almış veteriner hekim.

<span class="mw-page-title-main">Askerî Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi</span>

Askerî Veteriner Okulu ve Eğitim Merkezi TSK'nın ihtiyacı olan Veteriner sınıfı Subayların, Astsubayların yanı sıra hayvan bakıcısı-eğiticisi-kullanıcısı Uzman Erbaş ve Erlerin eğitildiği, atlar ve köpekler gibi gösteri ve destek hayvanlarının yetiştirildiği ve eğitildiği, içerisindeki gelişmiş gıda kontrol laboratuvarı ile bölgesine laboratuvar hizmeti veren komutanlık. Kara Kuvvetleri bünyesindedir, Bursa'nın Gemlik ilçesinde bulunmaktadır.

Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2010 yılında üniversitenin merkez kampüsünde kurulmuştur. 2011-2012 yılında 51 öğrenci ile öğretime başlamıştır.

Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri Veteriner Dairesi, Sovyetler Birliği'ndeki veteriner tıp çalışmaları kapsamında Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri içerisinde hizmet veren veteriner tıp departmanı.

Suni tohumlama cinsel ilişki veya in vitro fertilizasyon (dölleme) dışındaki yollarla in vivo dölleme yöntemi ile bir gebelik elde etmek amacıyla spermin dişinin serviksine veya uterus boşluğuna iletilmesidir. İnsanlar ve hayvanlar için bir doğurganlık tedavisidir. Süt sığırları, atlar, küçükbaş hayvanlar ve domuzlar dahil olmak üzere hayvan yetiştiriciliğinde yaygın bir uygulamadır.

<span class="mw-page-title-main">Hayvanlarda aşılanma</span>

Hayvan aşılaması, evcil hayvanların, çiftlik hayvanların veya vahşi hayvanların aşılanmasıdır. Uygulama veteriner tıp ile bağlantılıdır. İlk hayvan aşısı 1879'da Louis Pasteur tarafından tavuk kolerası için icat edildi. Bu tür aşıların üretimi bireylerin, hükûmetin ve şirketlerin ekonomik zorluklarıyla ilgili sorunlarla karşılaşmaktadır. Hayvan aşılarının düzenlenmesi, insan aşılarının düzenlenmesine göre daha azdır. Aşılar, geleneksel ve yeni nesil aşılar olarak ikiye ayrılır. Hayvan aşılarının, bulaşıcı hayvan hastalıklarını kontrol etmenin en uygun maliyetli ve en sürdürülebilir yöntemler olduğu bilinmektedir. 2017 yılında veteriner aşı endüstrisi 7 milyar ABD doları değerindeydi ve 2024 yılında 9 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor.